SATIŞ, SERVİS VE LOJİSTİK İŞ SÜREÇLERİNİN DİJİTALLEŞMESİNDE HİZMET SUNAN UNIVERA, 2021 YILINDA ULUSLARARASI SATIŞ PAYINI ARTIRARAK, YENİ YAZILIM SÜRÜMLERİNİ HAYATA GEÇİRMEYİ PLANLIYOR.
Şirketlerin satış, lojistik ve servis konularında dijitalleşmesini sağlayan yazılımlar üreten Univera, toplam yatırım bütçesinin yüzde 33’ünü Ar-Ge çalışmalarına ayırıyor. 17 farklı ülkede doğrudan ya da çözüm ortakları aracılığıyla projeler yürüten şirketle ilgili uluslararası satış payının 2021 yılında yüzde 20’nin üzerine çıkarılması planlanıyor. Univera Genel Müdürü Merthan Kaleli, şirketin gelecek planlarını ve iş dünyasının yeni normalini Fortune Türkiye okuyucuları için değerlendirdi.
Univera bünyesinde yapılan çalışmalardan kısaca bahseder misiniz?
Univera olarak, Ar-Ge merkezimizde ürettiğimiz yazılımlar sayesinde
iş süreçlerinin tamamı için çözüm sunuyoruz. Farklı sektör ihtiyaçlarına yönelik olarak çoklu kanal satış yönetimi, dönüşümü hızlandırdık, değişken maliyet yapıları oluşturduk ve daha çevik operasyonlar için süreçlerimizi geliştirmeye çalıştık. Çalışan üzerindeki etkileri yönetebilmek adına insan merkezli, sistem odaklı hibrit çalışma modelleri ve yeni çalışma performanslarına geçtik.
2020 yılını bir önceki yıla göre bilançoda yüzde 25 satış artışıyla kapattık. Bu dönemde hayata geçirdiğimiz yeni projelerimizin yüzde 61’i Hızlı Tüketim Ürünleri (FMCG) sektöründe hizmet veren şirketlere yönelik dijital dönüşümü satış, servis ve lojistik alanlarında destekleyen yazılım ve geliştirme hizmetlerimizden elde ettik. Toplam gelirimizin yüzde 47’si ise her yıl yenilenen ve sürdürülen -destek ve teknolojik yenileme- müşteri hizmetlerinden oluşuyor. iş ortağı yönetimi, mobil ekip yönetimi, depo ve üretim yönetimi, sahadan veri toplama, tedarik yönetimi gibi konularda iş süreçlerinin hızlı ve minimum hata ile gerçekleşmesini sağlıyoruz. Çözüm sunduğumuz müşterilerimize örnek olarak; Efes, Anadolu Motor, BMC, Brisa, Doğuş Gıda, Düzey Pazarlama, EnerjiSA, Evyap, Eczacıbaşı, Hayat Kimya, JTI, Loreal, Nestle, Nivea, Shell, Şenpiliç, Şölen, Tadım ve Türk Telekom gibi farklı sektörlerde hizmet veren birçok markayı gösterebilirim.
Pandemi ile geçen 2020 yılının şirketiniz açısından riskleri ve fırsatları neler oldu?
Pandemiden daha güçlü bir şekilde çıkabilmek adına, 2020 yılında
“acil durum” eylemleri gerçekleştirdik. Dijital dönüşümü hızlandırdık, değişken maliyet yapıları oluşturduk ve daha çevik operasyonlar için süreçlerimizi geliştirmeye çalıştık. Çalışan üzerindeki etkileri yönetebilmek adına insan merkezli, sistem odaklı hibrit çalışma modelleri ve yeni çalışma performanslarına geçtik.
2020 yılını bir önceki yıla göre bilançoda yüzde 25 satış artışıyla kapattık. Bu dönemde hayata geçirdiğimiz yeni projelerimizin yüzde 61’i Hızlı Tüketim Ürünleri (FMCG) sektöründe hizmet veren şirketlere yönelik dijital dönüşümü satış, servis ve lojistik alanlarında destekleyen yazılım ve geliştirme hizmetlerimizden elde ettik. Toplam gelirimizin yüzde 47’si ise her yıl yenilenen ve sürdürülen -destek ve teknolojik yenileme- müşteri hizmetlerinden oluşuyor.
Geleceğe yönelik hedeflerinizden bahseder misiniz?
2021 yılıyla birlikte hayata geçireceğimiz projelerimizi beş başlık altında adlandırabiliriz: İnsan merkezli süreçlerin geliştirilmesi, değişen tüketici alışkanlıklarına uyumluluk, yeni uluslararası pazarlar, inovasyon ve Ar-Ge planları ile Univera şirket değerlendirmesi. Uluslararası pazarlardaki projelerimizi, Kuzey Amerika (Amerika, Meksika), Asya (Çin, Vietnam, Kore, Hindistan, Pakistan) ve MEA (Kuzey Afrika, Katar, Irak) bölgeleri öncelikli üç yıllık büyüme planı çerçevesinde sürdürebilmek ve toplam satış içinde uluslararası satışların payını 2021 yılında yüzde 20’nin üstüne çıkarabilmeyi planlıyoruz.
Dijital dönüşümdeki gelişmeler ışığında, iş dünyasını nasıl bir değişim süreci bekliyor?
Şirketler teknoloji yatırımlarını basitleştirmeye yönelik çabalarla birlikte, hibrit, çevik ve hizmet odaklı organizasyonlara dönüşüm planları oluşturacak. İş çevikliği, esneklik ve dayanıklılık kuruluşlar için gereklilik haline geldi. Bulut tabanlı teknolojiler, güvenlik, analitik ve otomasyon, şirketler için çalışanlarını güçlendirmek ve bir sonraki normal durumda başarılı olmak için çok önemli olacak. 5G, Wi-Fi 6 gibi yeni nesil kablosuz teknolojiler, bant genişliği, hız ve gecikmesiz süreler sağlayarak dijital kullanımı arttıracaktır.
Şirketlerin çalışanlarına, müşterilerine ve diğer paydaşlarına temassız ve akıllı deneyimler sunarak güvenli ve üretken bir ortam sağlamaları kaçınılmaz ve rekabetin gereği yatırımlara dönüşecektir. Şirketler, sürekli gelişen dijital tehdit ortamına göre verilerini korumak için her zamankinden daha fazla kritik değerlendirmelere gideceklerdir. Tüketici davranışındaki değişiklikler, yeni teslimat modelleri ve uzak iş gücü, tüm sektörleri etkileyecek ve gelecekte işletmeleri yeniden tasarlamanın temelini oluşturacaktır.