2016’da İstanbul Fulya’da mütevazı bir klinikte başlayan hikayesi 2019’da İstanbul Altunizade’de hizmete açılan hastane ile devam eden Vanity Estetik, başta Avrupa olmak üzere dünya ülkelerinden de güzelleşmek isteyen binlerce hastaya hizmet veren büyük bir marka haline geldi.
Üç yakın arkadaş Op. Dr. Güray Yeşiladalı, Ömür Kürşat Kurt ve Cihan Öney tarafından kurulan Vanity Estetik, günümüzde, hayal ettikleri gibi donanımlı bir hastane ortamında, uluslararası sertifikalı estetik ve plastik cerrahları, güzellik uzmanları ve toplamda 100 kişiye ulaşan nitelikli personeli ile hastalarının üst düzey deneyim yaşadıkları bir ortamda hizmet vermeye devam ediyor. 2020 yılının son ayında ise, Vanity Estetik kendi isteğiyle denetime tabi tutularak; 100’e yakın kriteri başarıyla sağlamış olup, Global Temos Covid-19 Güvenilirlik sertifikasına hak kazandı.
Türkiye ve Dünyada bu sertifikayı alan ilk estetik merkezi olmanın
haklı gururunu yaşadıklarını ileten Ömür Kürşat Kurt ile kuruluş
hikayeleri, gelecek hedefleri ve yakın zamandaki başarılarını anlatıyor.
Girişimciliğiniz nasıl başladı? Kariyer sürecinizden bahseder misiniz?
Ben aslında bir endüstri mühendisiyim ve bu işi kurana kadar sağlık sektöründe herhangi bir deneyimim yoktu. Sırasıyla Garanti Bankası, Akbank ve son olarak da Aktifbank’ta Ürün Geliştirme, CRM ve Stratejik Pazarlama alanlarında 11 sene çalıştım. 25 yaşında Akbank’ta yönetici olmuş, henüz 30 yaşımı doldurmadan da Aktifbank’ta direktörlük seviyesine ulaşmıştım. Hep daha fazlasını istiyordum, başarıya çok odaklı ve hırslı bir mizacım vardır. Bir o kadar da stres yüklüydüm. Plazalar dünyasındaki, özellikle de bankacılık sektöründeki yıkıcı rekabet ortamı sağlığımı zorlar duruma gelmişti. Çoğu beyaz yakalı yöneticinin aklında hep bir köşede duran ve ara ara alevlenen kendi işimi kurma fikri ise,
elbette benim için de zaman zaman öne çıkıyordu. İşte yine böyle
anlardan birinde Vanity fikri filizlenmeye başladı.
Süreç nasıl ilerledi? Neden Estetik?
Dediğim gibi, her ne kadar kurumsal hayatta başarılı bir kariyerim olsa da girişimcilik her zaman aklımdaydı. Güray ve Cihan ile çok eski arkadaşlarız. Sektörlerimiz farklı olsa da, yıllar bizi hiç ayırmadı. Fikir alışverişlerimiz sürdü. 2015 yılında Güray da benim gibi henüz özel bir hastanede maaşlı çalışırken, bir gün bir yemek ortamında kendi muayenehanesini açma isteğinden bahsettiği. İçimdeki girişimci ruh tetiklendi ve bugün geldiğimiz noktayı ona o masada kabaca resmettim diyebilirim. Markalı, bütünleşik hasta deneyimini öne çıkaran ve dijital pazarlamayı çok etkili kullanan bir yapıydı ona önerdiğim. Bu fikre yine yakın arkadaşımız Cihan da eklenince, bize de planlarımızı tamamlayıp düğmeye basmak kaldı ve Vanity Estetik 2016 Haziran ayında kurulmuş oldu. Üç kişi olarak başladığımız bu yolculuk bugün yaklaşık 100 kişilik bir ekiple devam ediyor. Öncelikle hastalarımıza her zaman en yüksek kalitede hizmet verme amacımızdan hiç sapmadık ve bizimle olan deneyimlerinde kendilerini güvenli bir aile ortamında hissetmelerini sağlamak en büyük hedefimiz oldu. Farklı sektörlerde, uluslararası firmalarda uzun yıllar deneyim kazanmış, vizyonumuz ile eşleşen büyük bir kadroya sahibiz ve sektörde bu kadar geniş kapsamlı pazarlama çalışmaları bir ilktir; bunun sonuçlarını da en iyi şekilde görüyoruz.
2020 yılının son ayında bir de Covid-19 Güvenilirlik sertifikası aldınız, biraz anlatır mısınız?
Dışarıdan özerk bir kurum tarafından isteyerek denetime tutulduk ve bu süreç sonunda 100’e yakın kriteri başarıyla tamamlayarak sertifika almaya hak kazanan dünyada ilk estetik hastanesi olduk. Almanya’da 2010 yılında kurulan Temos, sağlık alanında hizmet veren kuruluşlara tıbbi ve hizmet kalitesi alanında kendilerini geliştirme fırsatı sunan bir akreditasyon şirketidir. Dünya genelinde 13 ülkede ofisi bulunan Temos, pandemi ile birlikte sağlık sektöründe Covid-19 önlemlerini alarak kendilerini geliştirmek isteyen hastaneler için korona virüs tedbirleri kapsamında 8.sertifikasyon programı olan Covid-19 Güvenilirlik Sertifikası vermeye başladı. Türkiye’de toplam 8 firma Temos’un sertifika programına katılırken; Covid-19 Güvenilirlik sertifikasına toplamda 6 özel hastane sahip oldu. Vanity Estetik ise, bu sertifikayı alan Türkiye’de ve dünyada alan ilk estetik merkezi oldu.Hastalarımızın bize olan güvenini belgelendirmek ve bizi tercih etmek isteyen hastalarımızın da gönül rahatlığı ile bizlerle iletişimde olmasını istedik.
Covid-19 dönemi ile birlikte hastalarınız en çok hangi operasyonlara talep gösterdiler?
Evden çalışmak ekran karşısında geçirilen süreleri haliyle arttırdı.
Bu sebeple yüz bölgesinde; göz çevresi, göz torbaları, alın ve kaş
arası kırışıklıklar için medikal işlemlere olan talepte doğal olarak
bir artış oldu. Ancak; esas olarak kişiler evde olduğu süreçte kendilerini daha fazla inceleme fırsatı bulduğu için, kendilerinde daha iyi görmek istedikleri bölgelere yoğunlaştılar ve pek tabi iyileşme süreçlerinin de evde geçme düşüncesi cazip bir hal aldı. Özellikle öncesinde de çok talep gören burun estetiğinde büyük oranda artış oldu. Bunda işten çok uzun süre uzaklaşmadan, evden çalışma olanağı ile iyileşme sürecini geçirme fikrinin çok etkiliği olduğunu biliyoruz.
Vanity Estetik’i önümüzdeki yıllarda nerede görmek
istiyorsunuz?
Biz bu yola, kendini bilen ve kendine önem veren kadınların estetik ve güzellik çözümleri ile kendilerini daha iyi ve özgüvenli hissetmesini sağlama vizyonu ile çıktık. Misyonumuz; Vanity sıcaklığı, güveni ve alanında uzman ekibimiz ile ulaşılabilir lüks seviyesinde estetik ve güzellik çözümlerini, yüksek deneyim ve memnuniyet ile en fazla kadınla buluşturmak. Türkiye ile beraber amacımız öncelikle tüm Avrupa’da en çok ameliyat yapan ve en yüksek hasta memnuniyetine sahip estetik hastanesi olmak. Önümüzde farklı büyüme alternatif senaryoları var. Biz hem fiziksel
hem dijital anlamda, hem kalite hem kantite olarak, hem yurtiçi
hem yurtdışı pazarda karlılığımızı koruyabildiğimiz sürece sürekli
büyümek istiyoruz. Karlı olabildiğimiz sürece büyüme iştahımızın
sınırı yok.
Son olarak hayallerinin peşinden koşmak ve girişimci
olmak isteyen ancak cesaret edemeyen kişilere ne
söylemek istersiniz?
Ülkemizin; üreten, çalışkan ve katkı sağlayan girişimcilere çok ihtiyacı var. Bir işi kurmadan önce kişilerin; sağlam bir araştırma, mali planlama, rakip analizi ve sektör araştırması yapması çok önemlidir. Bunların yanında kişisel kariyerlerinde eğitimlerinin yanı sıra deneyim kazanmaları ve çalıştıkları yerlerde sadece kendi işlerini değil bağlı oldukları kurumların ve şirketlerin genel işleyişlerini iyi izlemeleri ve analiz etmeleri de çok şey öğretecektir. Network yönetimi de çok önemlidir. Güçlü bir network hem doğru ortakların bulunmasında hem de işi ileriye taşıyacak işbirlikleri
tesis ederken hayati bir önem arz ediyor. Tüm bunların ötesinde
yukarıda da belirttiğim gibi, kendinize güvenin, hata yapmaktan asla
korkmayın ve cesur olun.