‘Kayseri, genlerinden gelen ticari kabiliyeti ile müteşebbis insanların şehridir’ diyen Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, şehrin sorunlarını, projelerini, ekonomiye olan katkılarını ve yatırımcılara sundukları fırsatları, Fortune Türkiye’ye anlattı…
Kayseri Kültepe’den günümüze gelen ticaret kültürü ve son dönemlerde önemli gelişmeler kaydeden sanayisi ile Türkiye ekonomisinde önemli bir yer tutuyor. Bu başarısını ise kendine özgü gelişim modeli ve girişimcileriyle sağlıyor.
İstanbul Sanayi Odası’nın her yıl açıkladığı ilk 500 ve ikinci 500 sıralamasında yaklaşık yüzde 25’inin Kayseri orijinli olduğunu söyleyen Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, “Kayseri ekonomisini daha canlı hale getirmek için pek çok alanda projeler üretiyor ve bunları hayata geçiriyoruz” diyor. Ayrıca Kayseri’nin yatırımcılar için bir cazibe şehri olduğunun altını çizen Büyükkılıç’la gelecek dört yıldaki hedeflerini, stratejilerini ve Kayseri’deki değişimi ve dönüşümü konuştuk.
Kayseri ekonomisine dair gelişmeleri yeterli buluyor musunuz? Büyükşehir Belediyesi’nin bu ekonomik gelişimde hangi alanlara katkı sağladığından bahseder misiniz?
Kayseri’nin Türkiye ekonomisine ve üretimine katkısını sadece Kayseri’de yapılan ekonomik faaliyetlerle sınırlandıramayız. Kayseri, 6 bin yıllık ticari genlere sahip ve bu genlerin de etkisiyle müteşebbisliğin anavatanı diyebileceğimiz bir şehir. Kayseri’nin yetiştirdiği müteşebbisler bugün ülkemizin dört bir tarafında üretim yapıyorlar. İstanbul Sanayi Odası’nın her yıl açıkladığı ilk 500 ve ikinci 500 sıralamasına bakılırsa yaklaşık yüzde 25’inin Kayseri orijinli olduğu görülür. Bu tespitle birlikte şu hususu da ifade etmeliyiz ki, gelişmenin sınırı yok. Dolayısıyla yeter mi derseniz yetmez. Çok daha fazla çalışmak zorundayız ve biz de böyle yapıyoruz. Kayseri ekonomisini daha canlı hale getirmek için pek çok alanda projeler üretiyor ve bunları hayata geçiriyoruz. Kayseri’yi her yönüyle bir turizm şehri yapma uğraşımız ekonomiyi canlandırmak için gösterdiğimiz çabalardan biri. Tarım ve hayvancılığa yönelik desteklerimiz, üreten herkesin yanında olma anlayışımız, daha donanımlı bireyler yetişmesi için gösterdiğimiz gayret inanıyorum ki çok önemli sonuçlar verecektir. Bir taraftan belediyecilik tarihimizin en büyük projesi olan Sahabiye Kentsel Dönüşüm Projesi’ni sürdürürken, diğer taraftan yaklaşık 1 milyon 260 bin metrekare ile sadece Kayseri’nin değil Türkiye’nin en büyük şehir parklarından Hava İkmal Millet Bahçesi’ni şehrimize kazandırmak için çalışıyoruz. Ayrıca 1 milyon metrekareyi aşkın Keykubat Millet Bahçesi de Kayseri’ye ve Kayseri’nin geleceğine kazandıracağımız bir başka eser olacak. Bir taraftan tamamlandığında 80 bin baş hayvanın besisinin yapılacağı Türkiye’nin en büyük üretim merkezlerinden birisi olacak olan Beydeğirmeni Besi Bölgesi’nin yatırımları için çaba sarf ederken diğer taraftan yeni raylı sistem hatları için çalışıyoruz. Ve tüm bunların yanında kayak turizminde artık adından söz ettiren Kayseri’yi balon turizmi, sağlık turizmi, kültür turizmi, doğa turizmi ve gastronomi turizmiyle de buluşturmanın çabasını gösteriyoruz. Birbiri ardına yatırımlar yapıyor, çalıştaylar düzenliyor, turizmcileri ağırlıyor ve yeni değerlerimizi ortaya çıkarıyoruz. Tüm bu çalışmalar umuyor ve inanıyorum ki Kayseri ekonomisini daha canlı hale getirecek ve bu canlılık ülke ekonomisine de yansıyacak.
Bacasız sanayi olarak adlandırılan ve Kayseri ekonomisi için özellikle hizmet sektörü adına büyük önem taşıyan turizm sektörü ile ilgili gerçekleştirilen ve gündemde olan projelerinizden bahseder misiniz?
Kayseri ilk bakışta bir sanayi ve ticaret kenti gibi görülür. Kayseri insanı 6 bin yıllık ticari genlere sahiptir ve müteşebbistir. Dolayısıyla şehrin ticaret ve sanayi şehri olarak anılması doğaldır. Bugüne kadar Kayseri ticarette önemli bir kazanım elde etti. Bu kazanımla girilen sanayide önemli bir noktaya gelindi. Şimdi sırada bacasız sanayi, yani turizm var. Turizmi, Kayseri için bir kalkınma modeli olarak görüyoruz. Kayseri’nin her yönüyle turizm kenti olması tek amacımız. Bu amaç için tek başına Erciyes ya da Erciyes-Kapadokya ikilisi yetmez diye düşünüyoruz. Elbette Erciyes ve Kapadokya turizmin lokomotifi olan değerlerimiz; ancak bu değerlerin güçlendirilmesi ve desteklenmesi gerektiği inancıyla kapsamlı bir çalışma yapıyoruz. Turizm, tek ayaklı bir olgu değil. Kentlerde turizm çeşitliliği ne kadar fazlaysa o kadar avantajlı konuma geliniyor. Kayseri’yi de bir turizm kenti haline getirmemiz için kış turizmi ile birlikte, kültür turizmini, inanç turizmini, sağlık turizmini, doğa turizmini ve gastronomi turizmini de harekete geçirmek için çalışıyoruz. Bu açıdan bir taraftan bu çeşitliliğin en önemli parçası olan Erciyes’e yatırımlarımızı sürdürüyoruz, bir taraftan da turizm değerlerimizi dünya insanlığının hizmetine sunacak çalışmalar yapıyoruz. Erciyes, Büyükşehir Belediyemizin yatırımlarıyla dünya standartlarında bir kış turizm merkezi haline geldi. Geçen kış döneminde 2 milyon 200 bin ziyaretçiyi ağırladık. Bu yıl 2,5 milyona ulaşmayı hedefliyoruz. Bu hedef doğrultusunda yaptığımız bir dizi çalışma var. Geçen yıl, Rusya, Polonya ve Ukrayna’dan her hafta charter seferlerle yabancı turist geldi. Bu yıl bu ülkelere Belarus da eklendi. Ayrıca Ukrayna’dan haftada bir olan charter sefer sayısı haftada ikiye çıktı. Dolayısıyla kış döneminde her hafta 4 ülkeden 5 charter sefer yapılıyor. İnşallah önümüzdeki yıllarda bu rakamları daha da artıracağız. Çünkü, Erciyes; özellikle Rusya, Ukrayna ve Polonya turizm pazarında markalaşmaya başladı. Bu ülkelerde çok ciddi bir çalışma içerisindeyiz. Bu ülkelerin yanı sıra Almanya’da, Çekya’da Lübnan’da, hatta Tayland’da Erciyes tatil paketleri satılıyor. Dünyanın her yerinden şehrimize turist geliyor. Dünyanın kayak turizminde ve kayak sporunda en önemli ülkeleri olan İsviçre ve Avusturya’dan dahi Erciyes’e turist geliyor. Bu anlamda yatırımlarımız ve tanıtım çalışmalarımız devam ediyor. Erciyes’in sadece kış mevsiminde değil yılın 12 ayı turizmin hizmetinde olmasını istiyoruz. Bu amaçla Yüksek İrtifa Kamp Merkezi için çalışmalara başladık. İki futbol sahasının yapımını gerçekleştirdi, önümüzdeki yıl 10’a tamamlayacağız. Yüksek İrtifa Kamp Merkezi ile birlikte bireysel ve takım sporları için önemli bir kamp merkezini ülkemize kazandıracağız. Aslında yüksek irtifa kampı için takımları Erciyes’e çekmeye başladık. Son yıllarda yaptığımız çalışmalarla bisiklet sporu için Erciyes önemli bir merkez haline geldi. Yaz döneminde farklı ülkelerden 25 bisiklet takımı, ki aralarında milli takımlar da var; Erciyes’e gelerek kamp yaptı. Tanıtım çalışmalarına da ağırlık verdiğimizi ifade ettim. Yaz boyunca farklı ülkelerden 500’den fazla turizm acentesini Erciyes’e davet ettik ve Erciyes-Kapadokya-Kayseri üçgeninde tanıtım turları düzenledik.
“TURİZMİ, KAYSERİ İÇİN KALKINMA MODELİ OLARAK GÖRÜYORUZ. KAYSERİ’NİN TURİZM KENTİ OLMASI TEK AMACIMIZ”
Erciyes ve Kapadokya artık bilinen ve markalaşan değerlerimiz. Ancak bu iki değerin dışında da çok önemli güzelliklere sahibiz. Kayseri, Kapadokya’nın başkenti konumunda. Giriş kapısı da kayadan oyma kiliseleriyle dikkat çeken Soğanlı bölgesi. Bu bölgede balon turizmini başlattık. Kayseri, ayrıca belki Niyagara Şelaleleri kadar ünlü değil; ama en az onun kadar görkemli bir güzelliği bulunan Kapuzbaşı Şelaleleri’ne sahip. Dünyanın en önemli sulak alanlarından Sultansazlığı, yılkı atlarıyla dikkat çeken Hörmetçi Sazlığı yine Kayseri’de bulunuyor. Doğa ile tarihin buluştuğu Koramaz Vadisi gibi bir değerimiz var. Koramaz Vadisi’ni daha fazla tanıtmak ve bu bölgedeki değerleri ön plana çıkarmak için çalışmalar yapıyoruz. Koramaz Vadisi’ndeki değerlerimizden birisi olan Kültepe başlı başına bir şaheser. Dünya ticaretinin merkezi olmuş olan Kültepe kazı bölgesinde Erciyes Anadolu Holding’in katkılarıyla önemli bir restorasyon çalışması başlatıldı. Ayrıca bu bölgeye bir müze yapıyoruz. Bu çalışmalarla birlikte Kültepe’yi önemli bir turizm noktası haline getireceğiz. Kayseri, çok önemli yer altı şehirlerine de sahip bir şehir. Büyük Bürüngüz Mahallemizde 1300 metre uzunluğunda, 25 farklı girişe sahip ülkemizin en büyük yer altı şehri bulundu. Şimdi bu önemli değeri turizme kazandırmak için temizleme ve aydınlatma çalışmaları yapıyoruz. Bir başka dünyanın ilgisini çekecek değerimiz de doğa tarihinin önemli buluntuları olan fosiller. Kazılar sonucu şehrimizden çıkarılan 7,5 milyon yıllık hayvan fosilleri dünyanın en iyi korunmuş fosilleri olarak nitelendiriliyor. Kayseri, tarihi eser açısından da adeta bir açık hava müzesi. 1500’den fazla tescilli tarihi eserimiz var. Bunlardan birisi olan 2 bin yıllık Kayseri Kalesi’ni Kültür Sanat Merkezi haline getirdik.
Tüm bu değerlerimizin yanında adrenalin tutkunları için Ali Dağı’nda yamaç paraşütü, Zamantı’da rafting imkanlarına sahip bir şehiriz. Ve ayrıca Kayseri, dünyanın her bölgesine en yakın şehir konumunda. Dünyanın merkezi sayılabilecek ülkemizin tam ortasında. Bu avantajı ve Kayseri’deki sağlık altyapısını da dikkate alarak sağlık turizmi için önemli çalışmalar gerçekleştirdik. Sağlık Turizmi Çalıştayı düzenledik ve çalıştay sonrası yaptığımız girişimler önemli sonuçlar verdi. Uluslararası Sağlık Hizmetleri A.Ş. (USHAŞ) Ankara ve İstanbul’dan sonra ilk bürosuna Kayseri’de açıyor. Bu da Kayseri’nin sağlık turizmindeki potansiyeline olan güveni gösteriyor. Tüm bu değerlerimizi perçinleyen bir başka değerimiz de mutfağımız. Kayseri mutfağı, dünyanın en zengin mutfaklarının başında geliyor. Bu değerimizi tanıtmak için Gastronomi Turizmi Çalıştayı düzenledik ve yol haritamızı belirledik. İnşallah önümüzdeki dönemde çok daha fazla tanıtım çalışmalarına ağırlık vererek Kayseri mutfağını dünyaya tanıtacağız.
Kayseri sizce gelişimini hangi alanlara odaklamalı?
Kayseri, en başta ticaret ve sanayi şehri olarak bilinir. Dolayısıyla bu iki alanda odaklanması devam edecek. Hem sanayide hem de ticarette ülkemizin önemli şehirleri arasındayız. Büyükşehir Belediyemizin yaptığı çalışmalarla ticaret ve sanayiye turizmi de dahil ettik. Turizm sektörü Kayseri için adeta yeni bir kalkınma modeli. Pek çok değerimiz var ve bu değerleri dünyaya en güzel şekliyle sunma konusunda irademiz var. Çok değil, birkaç yıl sonra Kayseri’nin bu alanda ne denli önemli bir noktaya geldiği görülecektir. Tarım ve hayvancılıkta da önemli bir potansiyelimiz var. Beydeğirmeni Besi Bölgesi kurduk. 5,5 milyon metrekarelik büyüklüğü ile çok önemli bir üretim merkezi olabiliriz. Seracılık konusu da gündemimizde ve buna uygun bölgelerimizi teşvik etme kararı aldık. Farklı ilçelerimizde Tarıma Dayalı İhtisas OSB’leri kurulmasını düşünüyoruz. Lisanslı depoculuğu tavsiye ve teşvik ediyoruz. Tarım ürünleri borsası kurulması için Borsamızla birlikte çalışmalar yapıyoruz. Türkiye’deki çilek fidesinin yüzde 56’sı Kayseri’mizde yetişiyor. Bu konuda teşvik ve destek çalışmalarımız var. Kabak çekirdeği konusunda Türkiye’deki toplam üretimin yüzde 40’ı Kayseri’den sağlanıyor. Çerezlik ay çekirdeğinde de Türkiye’de ikinci sıradayız. Yamula patlıcanı, gilaburu, Cırgalan Biberi, Çerkez Peyniri gibi tarımsal değerlerimizi tanıtma ve üretimini artırma çalışmalarımız var. Denize kıyımız olmamasına rağmen balıkçılıkta da çok önemli bir şehir haline geldik. Yavru Alabalıkta Türkiye’nin ihtiyacının yüzde 40’ını karşılıyoruz ve ayrıca ihracat yapıyoruz. Yumurta tavukçuluğunda da Türkiye’nin en önemli şehirlerinden birisiyiz. Halen yaklaşık 5 milyon tavuğumuz var ve bu rakam sadece iç pazar için değil dış pazar için de önemli bir potansiyel olduğunu gösteriyor.
Girişimcilikte ‘Kayseri’ modelini nasıl yorumluyorsunuz?
Kayseri’nin ve Kayseri insanının iki temel özelliği var. Birincisi Kayseri, genlerinden gelen ticari kabiliyeti ile müteşebbis insanların şehridir. İkincisi ise Merhum Hemşehrimiz Kemal Dedeman’ın da ifade ettiği gibi “Yakınmayan Yekinen” karaktere sahip bir şehiriz. Her şeyi devletten beklemeyen bu karakter Kayseri’yi hayırseverliğin de zirvesine taşımıştır. Evet, her şeyi devletimizden beklemeyiz; ancak devlet gücünü de yanımızda hissetmek isteriz. Devletimizin onayı ve desteği ile Erciyes’i Büyükşehir Belediyesi olarak devraldık ve burayı dünyanın sayılı kayak merkezlerinden birisi haline getirdik. Erciyes’in karı Kayseri’nin kârı oldu. Bu ve buna benzer yaklaşımlarla Kayseri müteşebbisini daha üretken hale getirebilir ve bu sayede daha fazla üretim merkezlerine sahip olabiliriz.