Beslenme psikiyatristleri daha iyi beslenmenin depresyonun ve anksiyetenin azalmasına nasıl yardımcı olacağı hakkında hastalarına tavsiyelerde bulunuyorlar.
Beslenme psikiyatrisi alanında öncü olan, Columbia Üniversitesi’nde psikiyatri doçenti Dr. Drew Ramsey, bilim dünyasının beslenmenin beyin ve zihin sağlığı üzerindeki etkisiyle ilgili öğrendiklerini pratikte hastalarına uygulamaya çalışıyor.
Dr. Ramsey, 15 ila 44 yaş arasındaki Amerikalılar arasında neredeyse salgın halini alan depresyonda kötü ya da yetersiz beslenmenin önemli bir rol oynadığı görüşünde. Ramsey, “ironik olan şu ki” diyor, “pek çok Amerikalı aşırı beslenmesine rağmen yaygın bitkisel gıdalarda bulunan, beyinlerimizin ihtiyaç duyduğu, yaşamsal nitelikteki mikro besin öğelerinden yoksun.”
ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi’nin 2017 yılındaki bir araştırmasına göre, 10 yetişkin Amerikalıdan yalnızca biri federal hükümet tarafından tavsiye edilen asgari günlük sebze ve meyve tüketimine uyuyor. Hükümetin vatandaşlarına tavsiyesi günde en az bir, bir buçuk su bardağına eşdeğer miktarda meyve ve iki, üç su bardağına eşdeğer miktarda sebze tüketmeleri yönünde.
Beslenmenin zihinsel fonksiyon üzerindeki etkisiyle ilgili araştırmalar yeni ve yediklerimiz ve genel ruh halimizde çok fazla faktör rol oynadığı için bu konuda çalışmalar yürütmek zor olabilir. Ancak 2016 yılında “American Journal of Public Health”te yayımlanan ve 12 bini aşkın Avustralyalıyı kapsayan araştırma, beslenmelerinde sebze ve meyve miktarını artıranların daha mutlu ve beslenme düzenlerini değiştirmeyenlere göre hayatlarından daha hoşnut olduklarını ortaya koydu.
Uzmanlar lif açısından zengin tahıl, genel sebze, yeşil yapraklı sebzeler ve deniz ürünlerinin ağırlıkta olduğu Akdeniz tipi beslenmenin bağırsaklarda yararlı bakteri popülasyonunu artırdığını, sağlıklı bağırsak mikrobiyomunun da mutluluk hormonu serotoninin beyne iletilmesinde önemli bir rol oynayabileceğini kaydediyorlar. (THE NEW YORK TIMES/çev: Anahid Hazaryan)