Özel Yetkili Savcı Mueller, 2 yıldır yürüttüğü Rusya soruşturmasının sonucunda ABD Başkanı Trump’ın veya seçim kampanya ekibinin Rusya ile gizli iş birliğine girdiği yönünde bir sonuca ulaşmadı.
Yaklaşık 2 yıldır ABD gündemini meşgul eden ve cuma günü Özel Yetkili Savcı Robert Mueller tarafından tamamlanan Rusya soruşturmasının ilk sonuçları, ABD Başkanı Donald Trump‘ın “başkanlık seçim sürecinde Rusya ile gizli iş birliği” iddialarından aklandığına işaret ediyor.
Ülkede Kasım 2016’da yapılan başkanlık seçimlerinde Trump’ın seçim kampanya ekibi ile Ruslar arasında gizli iş birliği olduğu iddiaları üzerine 17 Mayıs 2017’de Özel Yetkili Savcı Mueller’in başlattığı soruşturma cuma günü tamamlandı.
Yaklaşık 2 yıl süren, 25 milyon dolara mal olan ve Amerikan kamuoyunu ciddi şekilde meşgul eden Rusya soruşturması, Trump’ın görevden alınmasına yol açıp açmayacağı tartışmalarıyla ülke ve dünya gündemini önemli ölçüde belirledi.
Trump’ın çevresinde görev yapmış çok sayıda ismin suçlandığı, mahkemeye çağrıldığı ve bazılarının hapse girdiği soruşturma süreci, Watergate Skandalı’ndan sonra muhtemelen ABD’deki en tartışmalı siyasi süreç olarak kayıtlara girdi.
Trump’la çalışan birçok ismin federal yetkililere yalan söylemek, vergi kaçırmak, finansal usulsüzlükler yapmak ve benzeri suçlardan suçlu bulunduğu soruşturmanın sonucunda Trump ile Rusya arasında gizli bir iş birliği olduğuna ilişkin tatmin edici herhangi bir bulguya ulaşılamadığı anlaşıldı.
Mayıs 2017’de başladı
ABD’de 8 Kasım 2016’da yapılan ve Demokrat aday Hillary Clinton’a karşı Cumhuriyetçi Trump’ın kazandığı başkanlık seçimleri, daha Trump Oval Ofis’teki koltuğuna oturmadan tartışmalara neden oldu.
Rusya’nın siber saldırılar yoluyla seçimlere müdahale ettiği ve seçim sonuçlarını Trump lehine etkilediği iddiası, seçimden hemen sonra hem Federal Soruşturma Bürosu (FBI) hem de Kongredeki ilgili komiteler aracılığıyla soruşturulmaya başlandı.
FBI soruşturmasının tepesindeki isim olan o günün FBI Direktörü James Comey’nin 9 Mayıs 2017’de Trump tarafından görevden alınması ülkede deprem etkisi yaratırken, Adalet Bakanlığı bir hafta sonra 17 Mayıs’ta eski bir FBI Direktörü olan Robert Mueller’i “Özel Yetkili Savcı” sıfatıyla soruşturmaya atadı.
İlk suçlamalar ekim ayında geldi
Trump’ın seçim dönemindeki kampanya menajeri Paul Manafort ve onun yardımcısı Rick Gates’e, 30 Ekim 2017’de Mueller tarafından 12 suç isnat edildi.
Aynı gün, yine seçim döneminde Trump’ın dış politika danışmanlarından George Papadopoulos, soruşturma kapsamında kendisine yöneltilen suçlamaları kabul etti. Papadopoulos, “Trump’ı korumak amacıyla kendisinin Rusya ile bağlantılarını FBI yetkililerine anlatmadığını” itiraf etti.
1 Aralık’ta Trump’ın eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Flynn’in “Rusya’nın o günkü Washington Büyükelçisi Sergey Kislyak ile görüşmelerini FBI’dan bilerek sakladığını” itiraf etmesi ise gündemi sarstı.
2018 hızlı başladı
Savcı Mueller, 16 Şubat 2018 günü, 13 Rus yetkilisini ve 3 Rus kurumunu “seçimlere müdahale etmeye çalışmak”la suçladı. Günün sonunda Rusların ABD başkanlık seçimlerine müdahale etmeye çalıştığı ancak bu çabanın seçim sonuçlarına herhangi bir etkisinin olmadığı ortaya çıktı.
Mueller, 22 Şubat’ta Manafort ve Gates aleyhinde 32 yeni finansal suçlamada daha bulundu. Mueller’in Manafort ve Gates’e yönelttiği suçlamaların çoğu, Trump-Rusya iş birliğinden ziyade bu iki ismin Ukrayna ve başka ülkelerdeki bazı finansal işlemlerindeki yolsuzluklar etrafında dönüyordu.
Nitekim bir gün sonra 23 Şubat’ta Gates, hakkındaki suçlamaların bazılarını kabul ettiğini ve Mueller ile iş birliği yapacağını açıkladı. Ancak hakkında daha ağır suçlamalar olan Manafort, suçlamaları reddetti.
Rick Gates’le irtibatı hakkında FBI’a yalan söylemek suçundan 3 Nisan’da 30 gün hapis cezası alan Hollandalı avukat Alex van der Zwaan, Mueller’in Rusya soruşturmasında ceza alan ilk isim oldu.
Trump’ın eski avukatının ofisine FBI baskını
Nisan ayının en önemli gelişmesi, Trump’ın eski avukatı Michael Cohen’in ev ve ofisinin 9 Nisan’da FBI tarafından basılması oldu. Cohen’i gözaltına alan FBI, elindeki birçok belgeye de soruşturma kapsamında el koydu.
13 Temmuz’da 12 Rus askeri istihbarat yetkilisi aleyhinde iddianame hazırlayan Mueller, bu kişilerin, seçim döneminde Demokrat Partinin bilgisayarlarının “hack”lenmesinde rol oynadıklarını iddia etti. O günlerde Helsinki’de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir araya gelmeye hazırlanan Trump’ın önüne düşen bu iddianame, ABD-Rusya ilişkilerinde kayda değer bir gerilime yol açtı.
Eylül ayındaki iki önemli gelişme, 7 Eylül’de Papadopoulos’un FBI’a yalan söylemek suçundan 14 gün ceza alması ve Manafort’un Mueller ile “iş birliği anlaşması” yapması oldu.
Rusya soruşturmasından en başından itibaren kendisini ayıran ve bundan dolayı Trump tarafından defalarca kameralar önünde eleştirilen eski Adalet Bakanı Jeff Sessions’ın 8 Kasım 2018’deki istifası, sadece beklenen bir gelişmenin gerçekleşmesiydi.
Trump yazılı cevap verdi
Trump’ın avukatları, 20 Kasım’da Mueller’in sorularına yazılı yanıt verdiklerini açıkladı. Konuyla ilgili konuşan Trump, sorulara yanıtları bizzat kendisinin yazdığını ifade etti.
Mueller soruşturması bağlamında hakkındaki suçlamaları 29 Kasım’da kabul eden Cohen, Trump’ın Moskova’daki bir iş planıyla ilgili Kongreye yalan söylediğini itiraf etti. Bu itiraf, Rusya soruşturması kapsamında ilk kez Trump’ın bir iş planının mahkeme kayıtlarına girmesine neden oldu.
Cohen’in 12 Aralık’ta “Kongreye yalan söylemek, kampanya finansman kurallarını ihlal etmek ve vergi kaçırmak” suçlarından 3 yıl hapis cezasına çarptırılması önemli bir gelişme oldu. Cohen, suçlamaları kabul ettiği ifadesinde, “Trump’ın daha önce ilişkiye girdiği iki kadına seçimden önce ‘sus payı’ olarak ödeme yapması için kendisine talimat verdiğini” iddia etti.
2019 tutuklamayla başladı
Trump’ın uzun süre danışmanlığını yapan Roger Stone, Rusya soruşturması bağlamında 25 Ocak 2019’da evinde tutuklandı. Stone’u, seçim döneminde Demokrat Partinin e-postalarının “hack”lenmesi konusunda suçlayan Mueller, Stone’un bu konuda FBI’a yalan söylediği sonucuna ulaştı.
Manafort, 7 Mart’ta vergi kaçakçılığı ve banka dolandırıcılığından 47 ay hapis cezasına çarptırıldı. Manafort’a, 13 Mart’ta ise Rusya soruşturması ile ilgili suçlardan 43 ay ek hapis cezası verildi. Böylece toplamda yaklaşık 8 yıl hapis cezası alan Manafort, Mueller’in yürüttüğü soruşturmadan en fazla ceza alan isim oldu.
Son karar Adalet Bakanlığında
Tüm bu sürecin sonunda 22 Mart Cuma günü mesai bitiminde Mueller, Rusya soruşturma dosyasını Adalet Bakanı William Barr’a teslim etti.
Kongreye dün soruşturma sonuçlarıyla ilgili mektup yollayan Barr, mektubunda, “Özel Yetkili Savcı’nın soruşturmasında, Trump kampanyasının veya onunla ilişkili herhangi bir kişi veya yetkilinin, 2016 başkanlık seçimlerini etkileme çabasında Rusya ile komplo veya iş birliği yaptığı tespit edilmemiştir. Adalet Bakanlığının bulguları ABD Başkanı’nı tam ve kesin olarak aklıyor.” ifadelerini kullandı.
Mektuba göre, Trump’ın adalete müdahale edip etmediğine dair bir sonuca varamayan Mueller, “Bu rapor Başkan’ın bir suç işlediği sonucuna varmazken aynı zamanda onu temize de çıkarmıyor.” yorumunu yaptı.
Mueller ayrıca, raporun bir suç unsuru oluşturup oluşturmadığı konusundaki nihai kararı Adalet Bakanlığına bıraktı.
ABD Kongresi Temsilciler Meclisinde çoğunluğu elinde tutan Demokratların bazı komite başkanları süreci takip edeceklerini belirtirken, henüz parti liderlerinden net bir istikamet açıklaması yapılmadı.
Tüm bu sürecin sonucunda, yaklaşık 2 yıl süren ve 25 milyon dolara mal olan Rusya soruşturması, Trump’ın aklandığı bir süreç olarak kayıtlara girecek gibi gözüküyor.