THY’nin süreçlerini inceleyen Lufthansa Genel Müdürü Dr.Heinz Ruhnau, THY ile Lufthansa’nın farkını söyle açıklıyor: “Sizin teknisyenleriniz daha pratik, ama bizimkiler daha disiplinli ve planlı. Biz dokuz zaman dilimini planlama, bir zaman dilimini uygulama için kullanıyoruz. Sanıyorum ki siz planlamaya bir dilim ayırdığınız için dokuz zaman dilimini de yap-bozla geçiriyorsunuz.”
Cem Kozlu’nun “Liderin Takım Çantası” kitabından alıntıladığımız bu genel değerlendirme, Türkiye’de şirketlerin başarısını ve performansına dikkat çeken çarpıcı tespitlerden biri. 1996 yılından bu yana Coca-Cola şirketinde farklı görevlerde bulunan Dr. Cem Kozlu, Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Cumhuriyetleri Bölgesi İcra Direktörlüğü’nün ardından Viyana merkezli Orta Avrupa, Avrasya ve Orta Doğu Grubu’na Başkanlık yaptı. Kozlu, profesyonel hayatına halen Anadolu Grubu şirketlerinde yönetim kurulu üyesi olarak görev yaparak devam ediyor. 35 yıl süren yöneticilik hayatı boyunca kendisine yardımcı olan sistem ve süreçleri, davranış ve yaklaşımları, değer ve ilkelerden yola çıkarak genç yöneticilere Liderin Kitaplığı ve Liderin Takım Çantası gibi günceliğini yitirmeyen önemli ilkelerle anlatıyor.
Özellikle Türk aile şirketleriyle ilgili olarak Kozlu, “Bir yönetici olay ve insanlardan aktif biçimde öğrenmeye, öğrendiklerini organize biçimde hatırlamaya ve kullanmaya çalışmalıdır. Hayatta kalabilmenin yolu sürdürülebilir farklılıkları yakalayabilen, rakiplerden üstün ürün ve hizmetlerden geçer” diyor. Kozlu’nun altını çizdiği stratejik noktaları genel başlıklar altında toplamak mümkün.
ŞİRKETLER, ÇOCUKLARINIZIN OYUNCAĞI OLMAMALI: Şirket o şirketi kuranların çocuklarına bıraktıkları bir oyuncak değildir. Şirket çocuklara devredilecek bir oyuncak değil. Her çocuk da baba ya da annesi gibi o şirketi yönetmek için hevesli ve donanımlı olmayabilir. Kuşaktan kuşağa bir şirketin yaşamasını sağlamak en önemli şeydir. Burada en önemli nokta, şirketlerin yöneticiliğini ilerleyen dönemlerde çocuklarım yapacak ısrarından vazgeçmektir.
DONANIMA ÖNEM VERİN: Genç kuşağın aile şirketine girmeden önce farklı ortamlarda deneyimler elde etmeleri ve kendilerini kanıtlamalarına izin verin. Başlangıç noktasında işe girebilecek, kendi imkanlarıyla kendini gösterebilecekleri avantajların yakalanmasını sağlayın. Onların su üzerinde kalabilmelerini sağlayın. Yüzmeyi öğretin. Gerekirse kötü bir amirle çalışmalarını, eğitimlerini yeni görüş açılarıyla pekiştirmelerin sağlayın.
HESAP SORAN MI HESAP VEREN Mİ OLACAKSINIZ KARAR VERİN: Genç kuşak yöneticilerin şirket yönetirken kime hesap verecekleri, ne yapacakları konusunda karar vermeleri gerek. Kararların konuşulup alınması zaman içinde deneme yanılma yoluyla ortaya çıkması önemli. Gençleri tanımaya çalışan ve hedef olarak da yönetimini profesyonellerce yapılmasına karar veren aile şirketleri olmak gerek. Şirketlerin uzun ömürlü olabilmesi için en önemli şey, iş modellerinin güncelleştirilmesi, piyasanın ortam ve arzularının gerisinde kalmamaktır. Liderler büyük hataları kabullenmeyi, sonuçlarından yılmamayı ve ders almayı bilmelidir. Hiç rizikoya girmeden büyük atılımlar ilerlemeler olmaz.