Boza Ventures Ortağı Selçuk Ergin, kamu kesimi ve finansal otoritelerin blok zinciri teknolojilerini yasal mevzuata uydurmasının mümkün olmadığını öne sürerek, “Tüm dünyada anlaşılmaya çalışılan şey; kripto paralar kişiden kişiye işlemlerdir… Arada devlet ve banka olmamalı. Çünkü insanlar fazladan maliyet oluşturabilecek unsurları kaldırmak için bu teknolojileri kurdu. Dolayısıyla otoriteler bu sisteme dahil olmalı, bu sistem onlara dahil olmamalı. Çünkü blok zinciri sisteminin özü bunu gerektiriyor.” dedi.
Kripto paralar ve kripto para kullanılarak yapılan kitlesel fonlama (ICO) konusu wedoico.io Türkiye temsilciliği tarafından düzenlenen “Kripto Paralar ve ICO” toplantısında ele alındı.
Burada bir konuşma yapan Ergin, tüm dünyada tartışılan blok zinciri teknolojilerinin tarihi Kapalıçarşı ticaret sistemine benzediğini belirterek, güvenilir kişiler arasında bir ticaret yapıldığına işaret etti.
Ergin şunları söyledi:
“Kapalıçarşı dünyanın en eski ticaret merkezlerinden biri. Orada çok ciddi bir para trafiği var ve işleyiş tamamen güvene dayalı ilerliyor. Stanford Üniversitesi’nden ya da Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nden (ODTÜ) mezun birinin orada iş yapması mümkün değil. İnsanlar elindeki referans kağıdıyla büyük alımlar yapabiliyor. Blockchain işi Kapalıçarşı işleyişini bilen biri için o kadar basit ve net bir şey ki… Birbirine güvenen insanların kendi aralarında değer oluşturarak bunun alım satımını yapması…”
Kamu kesimi ve finansal otoritelerin blok zinciri teknolojilerini yasal mevzuata uydurmasının mümkün olmadığını öne süren Ergin, “Tüm dünyada anlaşılmaya çalışılan şey; kripto paralar kişiden kişiye işlemlerdir… Arada devlet ve banka olmamalı. Çünkü insanlar fazladan maliyet oluşturabilecek unsurları kaldırmak için bu teknolojileri kurdu. Dolayısıyla otoriteler bu sisteme dahil olmalı, bu sistem onlara dahil olmamalı. Çünkü blok zinciri sisteminin özü bunu gerektiriyor.” ifadelerini kullandı.
“Anlamaya çalıştıkça bir şeylerin içine sokmaya çalışıyoruz. Anlamamız gereken, içine sokabileceğiniz bir şey değil bu.” diyen Ergin, kripto paraların mevcut yasal düzenlemelerin kapsamına alınmasının zorluğuna dikkati çekti.
Kripto paralar konusunda hukuki hizmet veren Avukat Çağatay Yılmaz ise “Dijital Para Hukuku” konulu bir sunum yaptı.
Kripto paraların güvenlik ve vergilendirilme konusunun devletler ve finans devleri tarafından henüz çözülemediğini belirten Yılmaz, “Şahsi fikrim olarak söylüyorum dijital paraların tamamen güvenilir kabul edilmesi ancak dev sigorta şirketlerinin bu işe girmesiyle mümkün olacaktır. Çünkü dünyanın en büyük finans kuruluşları dahi kripto paralarla ilgileniyor ama bir yandan da korkuyor. Çözüm bence sigorta şirketlerinde.” değerlendirmesini yaptı.
“ICO’lar yeni bir olgu ama gündemde yukarı tırmanıyor”
Toplantı kapsamında Türkiye’nin ilk ICO toplantısı da yapıldı.
Türkiye’nin ilk ICO platformu olan wedoico.io Türkiye Temsilcisi Ali Sina User, Türkiye’nin ilk ICO’sunu yapmaktan memnuniyet duyduklarını belirterek, şunları kaydetti:
“ICO’lar yeni projelerin Bitcoin ve Ethereum karşılığında temel kripto paralarını sattığı para toplama mekanizmasıdır. Bir yönden yatırımcıların şirket hisselerini satın aldığı halka arz (IPO) ile benzerlik arz ediyor ama kesinlikle aynı sistem değildir. ICO’lar yeni bir olgu ama gündemde yukarı tırmanıyor.
Pek çok kişi ICO’yu herhangi bir düzenlemeye tabi olmayan menkul değer olarak görürken, bir kısım ise geleneksel girişim, kitlesel fonlamada bir tür yenilik olduğunu kabul etmektedir. ICO’lar, kriptografik mal varlığı üretmek için gerekli olan pek çok geliştirme sürecini kısaltan ETC-20 protokol standardı gibi teknolojiler sayesinde kolayca yapılandırılmaktadır.”
Çoğu ICO’nun yatırımcıların genellikle Bitcoin ya da Etherum olan fonlarını, ileride yeni bir “token”a eşit değer oluşturmak üzere akıllı sözleşmeyi göndermesiyle çalıştığını anlatan User, ICO’ların önümüzdeki dönemde sıkça gündeme geleceğini de sözlerine ekledi.
Connectjob isimli start up şirketinin dünya genelinde yatırım toplamak için düzenlediği ICO’larla 47 milyon dolar yatırım aldığını belirten User, “Önümüzdeki dönemde her ay Connectjob gibi küresel anlamda potansiyeli bulunan ve ICO sürecine başlamış şirketleri Türkiye’ye getireceğiz.” bilgilerini verdi.
Açılış konuşmalarının ardından Connectjob şirketinin yöneticileri projelerini ve büyüme modellerini anlattı.