Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Zeytin Dalı Harekatı’na ilişkin, “Piyasalara mesajım, bunun bütçeye, ekonomiye etkisi son derece sınırlı.” dedi.
Hazine destekli kredi garanti uygulaması kapsamında yeni kefalet limiti tahsisine ilişkin Hazine Müsteşarlığı ile Kredi Garanti Fonu (KGF) AŞ arasında, Hazine Müsteşarlığı Hikmet Esen Konferans Salonu’nda protokol imza töreni düzenlendi.
Şimşek, burada yaptığı konuşmada, Türkiye’nin terörle mücadelede yeni bir safhada olduğunu belirterek, Suriye’ye yönelik dar kapsamlı operasyonun bu çerçevede değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Türkiye’nin Suriye’de oluşan devlet boşluğu nedeniyle 2015 ortasından itibaren çok büyük bir terör tehdidiyle karşı karşıya kaldığına işaret eden Şimşek, “Türkiye, haklı olarak kendi ulusal güvenliğine yönelen tehdidi minimize etmek için adım atıyor. Harekat, dar kapsamlı, etkili ve Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi kısa sürede Türkiye’nin terörle mücadelede elini güçlendirecek bir operasyon. Aslında bu operasyon, Suriye’deki Kürt kardeşlerimizi de Arap kardeşlerimizi de Türkmen kardeşlerimizi de terör örgütlerinin zulmünden kurtaracak.” dedi.
Zeytin Dalı Harekatı’nın daha önce El-Bab’da yapılan operasyondan farklı olmadığına dikkati çeken Şimşek, “Piyasalara mesajım, bunun bütçeye, ekonomiye etkisi son derece sınırlı. Ulusal güvenlik söz konusu olunca biz zaten gerekeni yapıyoruz, kaynak anlamında. Bütçemiz güçlü.” ifadesini kullandı.
“Türkiye’nin meşru, haklı bir davası”
Geçen yılki vergi indirimlerine rağmen bütçe hedeflerini tutturduklarını vurgulayan Şimşek, “Gerek bütçe açığımız, gerekse borcun milli gelire oranı son derece düşük. Borcun milli gelire oranı 3. çeyrek itibarıyla yüzde 28,2 diye hatırlıyorum. Gelişmekte olan ülkelerle karşılaştırdığınız zaman Türkiye’nin durumu son derece güçlü. Kamu maliyesi, kamunun bilançosu oldukça güçlü.” diye konuştu.
Şimşek, gelecek dönemde hem mali disiplini koruyacaklarını hem reform yapacaklarını hem de Türkiye’ye yönelen tehditlerle en güçlü şekilde mücadele edeceklerini belirterek, şunları kaydetti:
“Türkiye bunların hepsini rahat bir şekilde yapar. Geçmişte bunun yapılabileceğini gösterdik. Önümüzdeki dönemde de inşallah güçlü bir şekilde şoklara karşı çok daha dayanıklı hale getireceğiz. Bu, yapısal reformlar ve doğru politikalarla olacak. Yatırımcılara mesajım, onlar rahat olsunlar, bu sınırlı ve etkili bir harekat. İnşallah kısa sürecek. Bu operasyon Türkiye’nin meşru, haklı bir davası. Türkiye’nin önümüzdeki dönemde terör kaynaklı şoklara karşı dayanıklılığını artıracak bir operasyon. Çünkü biz terör tehdidini sınırlamak ve bertaraf etmek için bunu yapıyoruz.”
Şimşek, Hazine destekli kredi garanti uygulaması kapsamında yeni kefalet için imzalanan protokolün 55 milyar liralık bir limiti kapsadığını belirterek, “Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu yatırımların ve ihracatın finansmanını önceliklendireceğiz.” dedi.
Hazine destekli KGF’nin 2016’da Türkiye ekonomisinin karşı karşıya kaldığı şoklara karşı çok etkili bir politika aracı görevi gördüğünü vurgulayan Şimşek, fonun geçen seneki büyümeye de önemli katkı verdiğine işaret etti.
Şimşek, geçen yıl mart ayında 200 milyar liralık bir kefalet limiti için tören yapıldığını anımsatarak, bu şekilde çok etkili sonuçlar doğuran bir mekanizmanın devreye girdiğini dile getirdi.
KGF’nin krediye erişim, istihdam ve büyümede anlamlı sonuçlar doğurduğunu anlatan Şimşek, 2016’da sistemde yapılan değişikliklerin de çok etkili olduğunu söyledi.
Mehmet Şimşek, geçen yıl 200 milyar liralık kefaletle 218 milyar liralık kredi kullandırıldığını bildirdi.
Bu kredinin 203 bin firmaya gittiğine dikkati çeken Şimşek, bu rakamın, sistemin ne kadar kapsayıcı olduğunu gösterdiğini, sistemin finansmana erişimi kolaylaştırdığını ortaya koyduğunu vurguladı.
Şimşek, birtakım eleştirilerin aksine risk değerlendirmesi sağlıklı şekilde yapıldığı için sistemin başarıyla işlediğini, yeni protokolde riskli alanlara yönelik de düzenlemeler bulunduğunu kaydetti.
Başbakan Yardımcısı Şimşek, “Yüzde 7’ye kadar bir kaybı karşılayacağımızı taahhüt ettik. Şu ana kadar bu oran yüzde 1’in oldukça altında. Aktif kalitesi son derece yüksek bu kredilerin. KOBİ’ler, ihracatçılar, firmalar Hazine desteğini kaybetmek istemiyorlar.” dedi.
İmalat sanayisine ve ihracata öncelik
Her ülke gibi Türkiye’nin de öncelikleri bulunduğuna işaret eden Şimşek, şöyle konuştu:
“Bu dönemde cari açığı daha sürdürülebilir, daha makul seviyede tutmak için Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu yatırımların ve ihracatın finansmanını önceliklendireceğiz. İmzalanacak protokol 55 milyar liralık bir kefalet limitini kapsayacak. 50 milyar lirası daha önce kullanılmamış, 5 milyar lirası geri dönüşler. Bu ilk aşama. Yılın sonraki kısmında diğer geri dönüşler de devreye girecek. Geri dönüşleri kullandıracağız.”
İmalat sanayisi yatırımlarını önceliklendirdiklerini belirten Şimşek, 55 milyar liranın yaklaşık 25 milyar lirasının imalat sanayisine, 15 milyar lirasının da ihracatçıya kullandırılacağını bildirdi.
Şimşek, şunları kaydetti:
“Limitin en az 3’te 2’si ihracat ve imalat sanayisine yönelik kullandırılacak. Bu ikisi çok önemli çünkü Türkiye’nin üretken kapasiteyi ve ihracatı artırması lazım. Yeni kefalet limitinin 3’te 2’sini üretene, yatırım yapana tahsis etmiş oluyoruz, bu çok önemli. Geri kalanında ağırlıklı olarak işletme sermayesi devreye giriyor.”
Şimşek’in konuşmasının ardından Hazine Müsteşarlığı ile KGF AŞ arasında protokol imzalandı.