Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) aralıkta aylık bazda yüzde 0,69, Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) yüzde 1,37 artış gösterdi. Yıllık enflasyon tüketici fiyatlarında yüzde 11,92, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 15,47 oldu.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, aralık ayı itibarıyla 12 aylık ortalamalar dikkate alındığında, tüketici fiyatları yüzde 11,14, yurt içi üretici fiyatları yüzde 15,82 arttı.
Aylık bazda TÜFE yüzde 0,69, Yİ-ÜFE 1,37 artış gösterdi.
TÜFE, aralıkta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 11,92, Yİ-ÜFE ise yüzde 15,47 arttı.
Beklentiler
AA Finans Enflasyon Beklenti Anketi’ne katılan ekonomistlerin aralık ayı enflasyon beklentilerinin ortalaması yüzde 0,51 olmuştu. Ekonomistler yıllık enflasyonun yüzde 11,73’e yükseleceğini öngörmüştü.
Tüketici Fiyat Endeksi’nde (TÜFE) yer alan ana harcama gruplarında Aralık 2017’de, yıllık bazda en yüksek artış yüzde 18,24 ile ulaştırma grubunda görüldü.
Ana harcama grupları itibarıyla aralıkta, aylık bazda en yüksek artış yüzde 1,69 ile ulaştırma grubunda görülürken, gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde 1,52, ev eşyasında yüzde 1,18, konutta yüzde 0,77, lokanta ve otellerde yüzde 0,47 artış gerçekleşti.
Aralıkta aylık bazda en fazla düşüş gösteren grup ise yüzde 2,39 ile giyim ve ayakkabı oldu. Bunu, yüzde 0,17 ile haberleşme, yüzde 0,01 ile alkollü içecekler ve tütün izledi.
Yıllık değişimler
TÜFE’de yıllık bazda en yüksek artış, yüzde 18,24 ile ulaştırma grubunda görüldü. TÜFE’de, bir önceki yılın aynı ayına göre gıda ve alkolsüz içecekler yüzde 13,79, çeşitli mal ve hizmetler yüzde 12,77, ev eşyası yüzde 12,74 ve sağlık yüzde 11,90 ile artışın yüksek olduğu diğer ana harcama grupları oldu.
Aralıkta endekste kapsanan 414 maddeden 48 maddenin ortalama fiyatlarında değişim görülmezken, 242 maddenin ortalama fiyatlarında artış, 124 maddenin ortalama fiyatlarında ise düşüş gerçekleşti.
Özyeğin Üniversitesi İşletme Fakültesi Ekonomi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ümit Özlale açıklanan enflasyon rakamları üzerine, “Aylık bazda beklentilerin üzerinde artış göstermesine rağmen baz etkisinden dolayı 2017 yılını %12’nin biraz altında bir enflasyonla kapattık. Bir başka deyişle, TL’deki zayıflama ile fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın son dönemde de devam etmesi daha düşük kapatabileceğimiz bir 2017 enflasyonunu engelledi.
Burada 2017 senesinin bir muhasebesini yapmaktansa 2018’de bizi enflasyon cephesinde nelerin beklediğine bakmak daha doğru. Baz etkisinden dolayı 2018’in ilk çeyreğinde enflasyonda aşağı doğru bir hareket izleyeceğiz gibi duruyor. Talep yönlü baskıların 2017’nin ikinci yarısına oranla daha az olmasının beklenmesi de yardımcı olacak gibi duruyor. Bununla beraber bir iki nokta can sıkıcı. İlki orta/uzun dönem enflasyonu göstermesi açısından önem taşıyan çekirdek enflasyon Ocak 2004’den bu yana en yüksek seviyesinde: %12,30. Üstelik kamu fiyat ayarlamaları, vergi düzenlemeleri ve asgari ücretler de enflasyonu arttırıcı etki yapacak. Bu da bize enflasyonu yeniden tek haneli görmek istiyorsak maliye politikasının daha yardımcı olması gerektiğini hatırlatıyor. Hatırlamamız gereken başka şeyler de var: İlk olarak, enflasyonun çift hanelerde uzun süre kalması öngörülebilirliği azaltarak uzun dönemli büyümeyi önemli ölçüde olumsuz etkiliyor. İkincisi de enflasyon yükseldikçe yeniden fiyat istikrarının tesis etmek için katlanılması gereken üretim ve istihdam kayıpları da artıyor.” değerlendirmesinde bulundu.