Dünya Bankası Grubu üyesi IFC, 2017 yılında özel sektöre 1,9 milyar dolarlık yatırım yaptı. IFC7nin 30 Haziran’da başlayan 2018 mali yılından bu yana ise Türk şirketlerine 430 milyon dolar uzun vadeli finansman ve 250 milyon dolar tutarında ticaret finansmanı sağlandı. Böylece IFC’nin Türk şirketlerine dört ayda 680 milyon dolarlık bir yatırım yapılmış oldu. IFC’nin yaptığı bu yatırımlar arasında Yapı Kredi Bankası’nın ve Akbank’ın gerçekleştirdiği varlık teminatlı menkul kıymet ihraçlarına 300 milyon dolar karşılığı TL tutarında yatırım da bulunuyor. Bu finansmanlar konut kredileri sektörüne destek olacak ve sektörde yeşil binaların payının artmasını destekleyecek. Diğer yandan, Tüpraş’a 7 yıl vadeli yaklaşık 100 milyon dolar tutarında kredi sağlandı. IFC kredisi ile yeni yatırımlar gerçekleştirecek olan Tüpraş, üretim süreçlerinde ve enerji tüketiminde verimliliğini artırırken ayrıca, araştırmaya ve çevre yatırımlarına öncelik verecek. Ayrıca, Nobel İlaç’a biyoteknolojik ilaç üretim tesisi için 25 milyon dolar finansman temin eden IFC, şirketin biyoteknolojik ürünler için üretim ve Ar-Ge çalışmalarının geliştirilmesini kapsayan yatırım planlarına destek olacak.
Kasım ayında emekli olan IFC Başkan Yardımcısı Dimitris Tsitsiragos ile IFC’nin Türkiye yatırımlarını konuştuk. Türkiye’nin IFC’nin önemli bir yatırım destinasyonu olduğuna dikkati çeken Tsitsiragos, IFC’nin 50 yıldan bu yana 350’den fazla projeye 15 milyar doların üzerinde yatırım yaptığını belirtiyor. Tsitsiragos, bu desteğin önümüzdeki dönemde de devam edeceğini vurguluyor. 29 yıldır IFC’de çalışan Tsitsiragos, bunun yedi yılını Türkiye’de geçirdi. Türkiye, toplam 5,9 milyar dolarlık bir portföyle IFC’nin tüm dünyada en fazla faaliyet gösterdiği ikinci ülke konumunda. İlk sırayı Hindistan alıyor. IFC’nin özellikle dünyaya açılmak isteyen Türk şirketlerini desteklediğini ve bu şirketlerin rekabet ortamında konumlandırmasına yardımcı olduklarını kaydeden Tsitsiragos, “Türkiye ekonomisi büyüdükçe bizim yatırımlarımızda artacak” diyor.
IFC’nin iklim değişikliği ve cinsiyet eşitliğine önem verdiğini belirten Tsitsiragos, bankalar aracılığıyla bu konudaki projelerin finansmanına destek olduklarını kaydediyor. Örneğin, yeşil bonolar ve kadın girişimcilerin kullanacağı krediler gibi…
Türkiye’de ekonominin şu anda hızlı büyüdüğünü ifade eden Tsitsiragos, yapısal reformların ekonomiye önemli katkılar sunduğu ve bunlara devam edilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Diğer yandan Tsitsiragos’a göre, Türk işadamları ve girişimciler esnek davranabiliyor. Örneğin, bir ülkede sorunlar olduğunda yönlerini başka bölgelere çeviriyorlar. Bu da ekonomi için önemli bir avantaj. Türkiye’nin genç nüfusu ve büyüyen bir ülke olması nedeniyle yatırımcılar için cazip olduğunu anlatan Tsitsiragos, jeopolitik risklerin zorluklar yaratabildiğini belirtiyor. Tsitsiragos, önümüzdeki dönemde IFC’nin belediyeler ve bankalarla çalışmaya devam edeceğine değinirken, altyapı çalışmaları ve yenilenebilir enerjiye de önem vereceğini kaydediyor. Ayrıca, sağlık ve bilişim teknolojilerinde girişim projelerine de bakacaklarını belirtiyor.
Bu arada IFC’nin geçtiğimiz dönemde finansman desteklerinin yanı sıra Odeabank, Fibabanka, Akfen Enerji ve Gama Enerji gibi şirketlere sermaye ortaklığı da yaptı. Yeni bir ortaklık olup olmayacağı konusunda Tsitsiragos, şu anda bu konuda uygun bir fırsat görmediklerini söylüyor.