Uluslararası İş Birliği Platformu’nun (UİP) bu yıl sekizincisini düzenlediği Boğaziçi Zirvesi’nde buluşan dünyaca ünlü finans devleri, finansman ve yatırım araçlarını çeşitlendirmenin ‘kaliteli yatırımları teşvik edeceğini’ belirterek ‘bunun sürdürülebilir ekonomik büyümeyi yakalamak açısından da önemli olduğu’ görüşünde birleşti.
ÜNLÜ & Co’nun da destekleyicileri arasında yer aldığı 8. Boğaziçi Zirvesi’nde düzenlenen ‘21. Yüzyılın Finansmanı: Yatırım Bankacılığı ve Sermaye Piyasalarının Gelişimi’ konulu panelde, yatırım bankacılığının ve sermaye piyasalarının gelişimi ve ülke ekonomileri açısından önemi ele alındı.
ÜNLÜ & Co Singapur temsilcisi ve Singapur merkezli danışmanlık şirketi HJ Advisory Genel MüdürüHasan Jafri’nin moderatörlüğünde gerçekleşen panelin açılışında konuşan ÜNLÜ & Co Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Mahmut L. Ünlü, “Türkiye’de büyümek isteyen şirketler işletme sermayesi yeterli değilse, genellikle banka kredisine başvuruyor. Yatırım bankacılığı veya diğer alternatif finansman kaynaklarını değerlendirme alışkanlığı yok. Halbuki banka kredisi dışında işletmeler için çok farklı seçenekler bulunmakta. İş adamları, işletmelerin büyüklüğüne ve hedefleri ile doğru orantılı olarak stratejik ortaklıklar, halka arzlar, girişim sermayesi veya borçlanma araçları gibi seçenekler sayesinde daha uygun maliyetlerle finansman imkanına kavuşabilir” dedi.
Dünyanın en büyük fonlarından biri olan ve ÜNLÜ & Co’nun ortaklarından Wellcome Trust Limited’in Yatırımlardan Sorumlu Grup Başkanı Nick Moakes de, ÜNLÜ & Co ile Türkiye’ye yatırım yapmaktan dolayı duydukları mutluluğu dile getirerek, “Türkiye’nin ve bölgenin uzun vadedeki yatırım potansiyeline güveniyoruz. ÜNLÜ & Co’nun da yatırım bankacılığı hizmetleri ve varlık yönetimindeki lider konumu ve vizyonu, bizi çok heyecanlandırıyor. Dolayısıyla ortaklığımızın; Wellcome portföyüne ve mükemmel fikirlerin gelişmesine yardımcı olarak ‘Herkes için sağlığı iyileştirme’ misyonumuza destek olacağına inanıyoruz” şeklinde konuştu.
Küresel kriz sonrası finans sektöründeki yeni yapılanmaya da değinen Moakes, “Global kriz öncesi artık son derece düzenlenmiş piyasalara geçiyoruz. Bankalar eskiden ellerinde yüzde 5-6 civarında sermaye tutarken, şimdi bu oran yüzde 13’e çıktı. Risk ağırlığı çok daraldı. Bu ne anlama geliyor?Alternatif finansman kaynaklarına eğilim artıyor. Türkiye gibi gelişmekte olan pazarlarda da yatırım bankacılığı peyzajının olması; özellikle ekonomileri canlandırmak açısından büyük önem taşıyacak” dedi.
“Türkiye gelişmekte olan pazarlarda lider olabilir”
ICBS Singapur Baş Danışmanı ve Eski Pakistan Merkez Bankası Başkanı Yaseen Anwar da, 2008 küresel kriz sonrası uluslararası para sistemine duyulan güvenin çok sarsıldığına işaret ederek,“Bu güveni yeniden tesis etmek Merkez Bankalarının görevi. Merkez bankalarının, küresel büyümeyi teşvik etmek ve güveni geri kazanmak için makro ihtiyatlılık politikalarını reforma tabi tutarak uygun bir ortamı sağlaması gerekiyor“ diye konuştu. Ekonomileri canlandırmak için de altyapı yatırımlarının önemini vurgulayan Yaseen Anwar,“Çin’in Belt Road adlı yeni İpek Yolu girişimi, gelişmekte olan ülkelerdeki yatırım bankaları için geniş fırsatlar sunuyor. Çünkü, büyük proje finansmanları dolayısıyla alternatif finansman kaynaklarına ve modellerine ihtiyaç artıyor. Türkiye bu anlamda yatırım bankacılığı hizmetlerindeki uzmanlığını gelişmekte olan piyasalar ile paylaşarak bu pazarlarda lider olabilir” görüşünü aktardı.
“Altyapı projeleri için sadece banka kredileri yetmez”
Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Türkiye Başkan Vekili Şule Kılıç da, Türkiye’nin EBRD’nin en aktif olduğu ülkelerden birisi olduğunun altını çizerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye, 2009’dan bu yana 240 işlemde, toplam 10 milyar Euro’ya yakın bir yatırım hacmi ile en büyük operasyon ülkesidir. EBRD olarak sermaye piyasalarının derinleştirilmesi için yerel para piyasalarının gelişimini destekliyoruz. EBRD, 2015’ten bu yana, yerel para cinsinden kurumsal tahvil piyasasının genişlemesini ve derinleşmesini desteklemek amacıyla bir dizi sermaye piyasası işleminde etkin bir şekilde yer almıştır. Türkiye’de başta altyapı olmak üzere çok çeşitli sektörlere yatırım yaptık. Ülkelerin kalkınmasını desteklemek için altyapı yatırımlarının çok önemli olduğuna inanıyoruz. Hastane, ulaşım gibi projeleri düşünürsek; bütün bunları sadece banka kredileri aracılığı ile finanse etmek imkansız. O nedenle sermaye piyasalarının derinleşmesini ve alternatif finansman modellerinin gelişmesini çok önemsiyoruz.”
“Yatırım bankacılığında güven önemli”
CFA Institute Global Başkanı ve CEO’su Paul Smith de konuşmasında, finans sektöründe eğitim ve sertfikasyon gereksinimine dikkat çekerek şu görüşleri aktardı: “Yatırım yöneticileri için CFA yetkisi başlıca vasıflardan bir tanesi. Ancak maalesef finans profesyonellerinin çoğunun böyle bir sertifikasyonu yok. Farklı bir ameliyata girdiğiniz zaman nasıl doktorun diplomasına bakmaya ihtiyaç duyarsınız, yatırım bankacılığında da parayı yönetenler olarak müşterilerinizin güvenini kazanmak zorundasınız. Güvenilirliği ise profesyonellik kavramı üzerinden inşa etmek gerekiyor. Türkiye ve birçok ülkede temel problem bu aslında. Dolayısıyla; para ile fikri eşleştirirken güveni tesis etmek çok önemli. Ayrıca düzenleyici kurumlara da piyasa, güven duyabilmeli. Bu konuda da düzenleyici kurumlara büyük görev düşüyor. Önce büyümeyi, sonra kontrolü düşünmeleri gerekiyor.”