İÇGÖRÜ – FACEBOOK yayıncıların korkulu rüyasına dönüşmüş durumda ve bu korkunun da haklı gerekçeleri var. Facebook seçimlerdeki “yalan haber” fiyaskosundan önce bile medyanın reklam pastasını yemeye başlamıştı. Ancak yayıncılar şirketin kitlesiyle ilgili felsefesinin şimdiye kadar takdir edilmemiş inceliklerinden yararlanabilir.
Facebook’un News Feed’i (Haber Beslemesi), en güncel ve en önemli konuların tepede yer aldığı, algoritmik olarak düzenlenmiş bir içerik takibi. Sosyal medya devinin araştırmasına göre, her kullanıcının iki ayrı beğeni profili var: Beğendikleri şeyler ve beğendiklerini söyledikleri şeyler. Örneğin, pek çok insan Facebook’un anketlerinde haberleri beğendiğini söylerken aslında bebek fotoğraflarını ya da eğlenceli videoları tıklıyor.
Buna göre, müşterilerin beyanları genellikle yalandan ibaret. Yüksek sesle dile getirmedikleri, gerçek tercihleri çoğu zaman sıradan şeyler. Bu durumda da, Facebook’un insanların alt seviyedeki tercihlerine uyarak tıklanma sayısını artırdığı düşünülebilir. Ancak Facebook’ta News Feed’den sorumlu Adam Mosseri, şirketin stratejisinin çok daha nüanslı olduğuna dikkat çekiyor. Mosseri’ye göre, Facebook aynı beslemeyle kişilerin hem isteklerine hem de ortaya koydukları davranış biçimlerine uygun hizmet sunduğunda çok daha popüler bir nitelik kazanabiliyor. Sayısız düğün fotoğrafı tamam ama dünyada olan bitenlerle ilgili üstünkörü bilgilere de yer verilecek.
Aslında medyamızın beslenme düzeninin psikolojisi de bizim beslenme düzenimizin psikolojisinden pek farklı değil. 2000’li yılların başlarında, McDonald’s menüsüne salatayı da dahil etti ama gelirinin asıl burger ve patates kızartmasından geldiğini gördü. 2010 yılında, söz konusu fenomeni araştıran Duke Üniversitesi bunu “temsili olarak amaçlananın yerine getirilmesi” şeklinde tanımladı; yani salata seçeneğine yer verilmesi ama bol yağlı olmasının da göz ardı edilmemesi…
Burada, kritik ders şu: Tüketicilerin ne istediklerini anlamak için yalnızca onlara soramazsınız. Ayrıca yalnızca onları gözlemlemeniz de işe yaramaz. Davranışlarını ve ne istediklerini görmek için -tüketiciler kimler ve kim olmayı arzu ediyorlar- hem tüketici antropolojisine hem de tüketici anketlerine ihtiyacınız var.