Türkiye geleceğini güvence altına almasını sağlayacak yaratıcı çocuklar yaratmaya daha büyük önem vermeye başladı. Küçük yaşlardan itibaren çocuklara kod yazmayı öğretmek Google’ın birkaç sene önce ana hatlarını çizdiği “geleceğin dünyasına hazırlık” anlamında önem taşıyor. Apple’ın kurucularından Steve Wozniak’ın parayı yaratıcılığın gerisine koyma felsefesini yansıtan Maker Hareketi’nin Türkiye’de sağlam bir zemine oturması da anlamlı bir gelişme.
Microsoft Türkiye, Finansbank ve Habitat Derneği işbirliği ile çocukları kod yazmaya teşvik etme amacıyla düzenlenen Kodu Cup Türkiye 2016’da 8-14 yaş arası çocuklar “Çevre ve Ben” temasıyla oyunlar yazdı. Vodafone ise, Vodafone Vakfı çatısı altında yine Habitat Derneği’nin işbirliği ile “Yarını Kodlayanlar” projesini başlattı. İlk olarak İstanbul, Samsun, İzmir, Kayseri ve Mardin olmak üzere beş ilde yaşları 7-14 arasında değişen çocuklara kodlama eğitimi verilmesini hedefleyen programda ilk aşamada bin çocuğa ulaşmak planlanıyor.
Projelerin teknoloji tarafındaki liderleri sonuçlar hakkında umutlu olmayı sağlayacak şekilde analitik ve algoritmik düşünebilmeye vurgu yaptılar. Türkiye Vodafone Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Süel, kendisinin kodlama ile tanışmasının Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nde mühendislik öğrenimi gördüğü döneme denk geldiğini ifade ederken bugünkü projeye katılan çocukların elde ettiği avantaja vurgu yapıyor. Ancak Süel’in dikkat çektiği daha önemli bir konu analitik düşünme. Süel, “Bizim asıl amacımız kodlama üzerinden analitik düşünme yeteneğini geliştirmek” diyor.
Benzer bir açıklama, Microsoft Türkiye Genel Müdürü Murat Kansu’dan geliyor. Kansu, “Programlama eğitimine erken yaşlarda başlandığında ve eğitim hayatı boyunca devam edildiğinde algoritmik düşünme becerisinin geliştiğini ve bu beceriden kişinin hayatının her alanında faydalanabileceğini görüyoruz” şeklinde konuşuyor.
Maker Hareketi, bunların üzerine bir felsefe temelinde birlikte hareket etmeyi ekliyor. Gelecekhane Kurucusu Halil Aksu, buna dayanarak Maker Faire’i “tüketimden üretime geçen bir neslin festivali” sözleriyle tanımlıyor. Ekim 2013’te San Francisco’da Maker Hareketi’nin kurucusu Dale Dougherty ile tanışmasının ardından Türkiye’de Maker Hareketi’ni başlattıklarını söyleyen Aksu, “Türkiye aradan geçen üç yılda Maker Harerketi’ni çok sevdi” diyor.
İstanbul’da 7-9 Ekim tarihleri arasında İTÜ Taşkışla Kampüsü’nde düzenlenecek İstanbul Maker Faire, sanat, mekatronik, elektronik promaker ve outdoor alanlarında ilginç robotlar, drone’lar, üç boyutlu (3D) yazıcı teknolojileri, elektronik icatların sergileneceği, seminerlerin ve atölyelerin düzenleneceği bir platform olacak.
Türkiye’deki diğer çabalarında Maker Hareketi’nin ABD’de Başkan Barack Obama’nın desteği ile Beyaz Saray’da bir Maker etkinliği düzenlenmesinin payı büyük. Beyaz Saray’ın güvenlik protokollerini sarsarak çocukların birinin marshmallow fırlatan roketatarını kullanması akıllara kazınan bir deneyim olmuştu. Ancak ABD ile Türkiye’de yürütülen kampanyalar arasında önemli bir fark var. Bu fark işin eğlence değil kalkınma politikası boyutundan kaynaklanıyor.
Obama, Maker Hareketi’ni desteklerken bunun devamı olan STEM projesini de bir geleceğe hazırlanma projesi olarak hayata geçiriyor. İngilizce’de bitkinin taşıyıcı gövdesi anlamına gelen bu kısaltma science, technology, engineering ve mathematics sözcüklerinin ilk harflerinden oluşuyor ve gençlerin bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik konularında eğitilmesini hedefliyor. Yakında koltuğu devredecek olan Obama, bir önceki yıl olduğu gibi STEM eğitimlerine 3 milyar dolar ayırdı ve bunu beş yıllık bir plana bağlı kalarak yaptı. Aramızdaki küçük fark bu devlet politikası.