Tesla’nın mobil internet sayesinde yolda giderken güncellenmesine artık alıştık ancak Bugatti’nin sadece 500 adet üreteceği yeni Chiron’da uzun yıllar kullanılmasını sağlayacak şekilde “ileride programlanabilmesi için gereken ek kapasiteye sahip işlemciler” kullanılması, otomotivin dijitalleşmesinin asıl göstergesi.
Yeni nesil otomobiller ile dijitalleşme arasında bağ kurmaya çalışırken son dönemde sensör sayıları ve işlevleri çarpıcı göstergeyi oluşturuyordu. Onun öncesinde LED fara geçiş iyi bir dönüşüm ölçme kriteriydi. Bu arada geleceğe dönük olarak Tesla’nın yaptığı sansasyonel yenilikler, Chevrolet’nin önce Chevy Volt ve arkasından Bolt ile satın alınabilir elektrikli otomobiller üretmeye çalışması, Toyota’nın Mirai ile yakıt hücresinde ya da hidrojende yaptığı inovasyon gibi soslar hayatı renklendiriyordu. Ve tabii ki Google ile konuşulmaya başlayan ve sonra yaygınlaşan sürücüsüz ya da otonom araçlar çok tatlı bir sohbet konusu. Kişisel olarak Mercedes’in sollamayı sinyal vermeye bağlayan uygulaması ve kendi başına park kullanım tarafında beni daha fazla etkileyen unsurlar. Ya da bunların hepsini birden geçmiş zaman kipinde cümlelere çevirmekte yarar var.
Bugün itibariyle beni en fazla etkileyen konu, sadece 500 adet üretilecek olan yeni Bugatti Chiron’da kullanılan teknoloji ile ilgili bir ifade. Lüks Fransız markasının, “dünyanın süper spor otomobilleri arasındaki en güçlü, en hızlı, en lüks ve en ayrıcalıklı ürünü” olarak tanıttığı Chiron’un teknik özellikleri arasında, dünyanın en akıllı seri üretim süper spor otomobili ifadesi de yer alıyordu. Akıllı bugünlerde telefondan şehre kadar her şey ile ilgili olarak konuştuğumuz en önemli konular arasında yer alıyor. Ancak etkileyici olan dijitalleşmenin, otomobillerin içine girerken güncelleme konusunu da bahsedilen özellikler arasına sokmasıydı.
Bugatti, yeni Chiron’un gelecekte de eskimemesi ilkesine özen gösterirken sadece Chiron ile sınırlı kalmayan bir biçimde şunu yapıyor: Sürekli olarak geliştirilen yan donanım ve yazılımlar ile belli kontrol sistemlerine eklenmiş, ileride programlanabilmesi için gereken ek kapasiteye sahip işlemcilerle bir Bugatti’nin uzun yıllar boyunca yeni kalması sağlanıyor. Ayrıca özellikle uzaktan ölçüm ve bağlantı fonksiyonlarıyla birlikte ileride daha da geliştirilmesi için güçlü bir temel de atılmış oluyor. Bunun özellikle ikinci bölümü, ağa bağlı otomobil ya da connected car kavramına işaret ediyor. Bunun bir diğer güncel yaklaşım olan müşteri deneyimi tarafındaki boyutu ise, “sürücünün tamamen konsantre bir şekilde bu yüksek performanslı otomobili kontrol etmesi ve hislerini tam olarak yaşayabilmesi için gerekli ideal koşulları ortaya koymak” şeklinde ifadesini buluyor.
En az 50 adet kontrol mekanizması, motor ve şanzımanı, şasi bileşenlerini, iklimlendirme sistemini ve konfor özelliklerini idare ediyor. Tüm bu sistemler, 400 km/s’nin üzerindeki hız düzeylerinde bile güvenli bir şekilde çalışmayı sürdürüyor. Chiron’da yenilik olarak, karmaşık LED aydınlatma sistemi, gösterge paneline sahip bilgi eğlence sistemi ve klima kontrol ünitesi yer alıyor. Karşılama seremonisi gibi özel aydınlatma gereken durumlar için araç aydınlatma sistemi de kişisel olarak ya da dijital olarak kontrol edilebiliyor.
YENİ NESİL GELİŞMİŞ GÖSTERGELER
Araç içi eğlence sistemleri ile gündeme gelen araç içi ekranlar günümüzde göstergelere kadar uzanan bir değişimi tetiklemiş durumda. Chiron’da da bu durum görülüyor. Bugatti’nin kokpitte yer alan gösterge paneli Bugatti’nin bu yeni döneme adapte olduğunu ve hatta liderliğe oynadığını gösteriyor. Alüminyum yuvanın içine yerleştirilen bu panel, analog hız göstergesinin etrafında yer alan üç adet kompakt ekrandan oluşuyor.
Yüksek çözünürlüğe sahip TFT ekranlar, hız göstergesinin sağ ve sol taraflarında yer alırken, altında ise daha küçük düz IPS ekran bulunuyor. Yüksek çözünürlüğe sahip grafikler de olağanüstü keskin görüntü sunuyor. Burada sürücüye yalnızca devrede olan sürüş modu çerçevesinde gerekli olan bilgilerin sunulması ilkesi benimsenmiş durumda. Chiron ne kadar hızlı gidiyorsa, bilgi gösterimi de o kadar basitleşiyor. Örneğin, bilgi eğlenceyle ilgili veriler saklanıyor ve sürücünün bu süper otomobili güvenli ve üst düzeyde keyif alarak tam potansiyeliyle kullanabilmesini sağlayacak, sürücünün gerçekten ihtiyaç duyduğu sürüşle ilgili verilere odaklanılıyor.
Bugatti, orta konsolda da estetik açıdan göze en hoş gelen ve en dar orta konsolu üretme hedefine ulaşmış görünüyor. Konsolda selektör kolu ve yalnızca sürücü değil, yolcu koltuğundan da rahatlıkla görülebilir cam kapakların altındaki göstergeleriyle dört adet yuvarlak klima düğmesi bulunuyor. Birinci kontrol düzeyinde, dört yuvarlak düğme hava dağılımını, vantilatörü ve koltuk ısıtma fonksiyonlarını idare ediyor.
Çok sayıda farklı fonksiyonun kolay bir şekilde sunulabileceği ve sezgisel kullanıma uygun olabileceği ilkesinden hareketle her bir göstergenin ikinci düzeyi de sürüş performans verisini takip etmek için ek işlevler ve sürücünün arzu etmesi halinde bireysel olarak programlama yapma olanağı sunuyor. Değişik fonksiyonların tanımına göre dört adet farklı fonksiyon bulunuyor: Icon modu, Performance modu, Cruise modu ve Classic mod.
Orta konsol olabildiğince ince tutulurken, ferah bir izlenim sağamak için klima kontrol ve bilgi/eğlence sistemleri birbirinden ayrılmış durumda. Orta konsoldaki birimlerin ayrı ekranları bulunuyor. Yedi vitesli çift kavramalı vites kutusu seçicisi, sürücünün elinin kolayca erişebileceği şekilde, ergonomik konumda yer alıyor. Var olan en özel malzemelerden üretilen seçicinin tüm alüminyum parçaları yekpare malzemeden imal edildi. Bugatti, kumanda sistemlerinde anodize edilmiş alüminyum kullanan ve her grafik sembolü aydınlatan tek otomobil üreticisi.
Bugatti şoförleri, kendilerine gereken tüm sürüş dinamiği bilgilerine görüş alanlarından erişebilirler. At nalı amblemli direksiyondan görülebilenler arasında analog hız göstergesi, seçkin kalitesinin bir sonucu olarak öne çıkan mekanik hız göstergesiyle iki ek dijital ekran bulunuyor. Hız göstergesi 500 km/s’lik noktaya kadar gidiyor. Bu tasarımda kıymetli İsviçre saatlerine nazire yapılıyor.
YÜKSEK PERFORMANSLI SES İLE DİJİTAL ÇAĞA UYUM
Chiron’daki ses sistemi, en son teknolojiye sahip donanımlarıyla tanınan Accuton markası tarafından Bugatti için özel olarak geliştirilmiş durumda ve süper spor otomobillerde yer alan en lüks ses sistemi olma iddiasını taşıyor. Tiz hoparlörlerin dördünün de üzerinde yer alan ve kristal netliğinde ses çıkaran bir karatlık elmas zar, ses sistemi duayenlerinin takdirini toplamaya hazırlanıyor. Buna ek olarak, Chiron’da dünyanın ilk iki farklı zar bölgesine sahip orta seviye hoparlörü de yer alıyor.
Sistemin farklı iç mekan malzemelerine göre ayarlanabilme özelliği ise sürpriz değeri taşımıyor. Farklı deri seçeneklerini değerlendirmek de seçenekler arasında yer alıyor. Son tahlilde, Chiron yolcularını yalnızca sahnenin en ön sırasında oturuyormuş gibi değil, orkestranın tam ortasında duruyorlarmış gibi hissettiren bir deneyim bekliyor.
GELİŞMİŞ TELEMETRİ KULLANICININ HİZMETİNDE
Bugatti’nin araştırmaları, müşterilerin en fazla beğendikleri donanım unsurları arasında otomobillerindeki telemetri fonksiyonunu özellikle vurguladıklarını gösteriyor. Yeni Chiron için de bu fonksiyonun performansı önemli ölçüde iyileştirilmiş durumda. Bugüne kadar Bugatti teknisyenleri otomobilin durum verisini müşterinin talebi üzerine görebiliyordu. Yeni modelde uygulanan telemetri sistemiyle birlikte kontrol sistemlerinin kanalları üzerinden ayrıntılı ön inceleme yapılabilecek. Bu durum, ortaya çıkan düzensizliklerin doğru bir şekilde değerlendirilmesi ve acil düzeltici işlemlerin yapılması için önem kazanabilir.
Hızlı UMTS veri aktarım standardına ek olarak, Chiron’da WLAN (WiFi) bağlantı özelliği de yer alıyor. Böylece, sürücüler süper spor otomobilleriyle yaptıkları tüm yolculukların günlüğünü tutabilecek ya da daha teknik terimle loglayabilecek.
YÜKSEK SERTLİĞE SAHİP ÇOK GELİŞMİŞ MONOKOK
Chiron’un monokok yapısı tamamen karbon elyafından imal edildi, çarpışmalara karşı koruma sağlayacak şekilde tasarlandı ve ilk kez otomobilin arka tarafında karbon elyafı malzeme kullanıldı. Bu monokok yapıda kullanılan elyafların tamamı uç uca eklendiğinde Dünya ile Ay arasındaki mesafenin dokuz katına denk bir uzunluğa ulaşılıyor. Bir monokok yapının üretimi dört hafta sürüyor.
Yüksek performanslı, gelişmiş teknolojiye sahip malzemelerin kullanımı sayesinde Chiron’un arka bölümünün yapısı da bir önceki modele kıyasla 8 kilogram daha düşük ağırlığa sahip hale geldi. Bu yapı, yenilikçi sandviç işlemi kullanılarak üretilen karbon fiber gövde altı yapısıyla tamamlandı. Bu spor otomobilin mevcut yapısı yalnızca ağırlık değil sertlik açısından da belirleyici unsur haline geldi. Chiron, derece başına 50 bin Nm burulma direncine, ton başına 0,25 mm bükülme esnemezliği düzeyine ulaşıyor. Tüm bunlar, LMP1 yarış otomobillerinde yer alan özelliklere kıyasla olağanüstü derecede yüksek bir değer sunuyor.
Chiron’un yeni tasarımı dünya çapındaki en yeni güvenlik standartlarını karşılıyor. Toplam altı hava yastığına sahip olan Chiron, hava yastığı teknolojisini daha da ileriye taşıyor. Bugatti’nin hava yastığı tasarımındaki deneyimi sayesinde karbon fiber yuvadan çıkan bir hava yastığı geliştirmek de mümkün olmuş. Yolcu tarafında yer alan torpido gözünde ve koltuk yuvalarında bu yapı kullanılıyor.
KARBON FİBER GÖVDEDE GELİŞMİŞ EL İŞÇİLİĞİ
Chiron’un dış kabuğu, görüşte herhangi bir sıkıntı yaratmadan etrafındaki bileşenlerin dış sınırları üzerinde mükemmel bir şekilde dizilmiş elyaflarla tamamen karbon elyafından imal edilmiş durumda. Gözle görülen karbon yüzeylerde yalnızca en yüksek kaliteye sahip karbon elyafı yapı kullanılırken, mükemmel bir yüzeyin ortaya çıkması için altı kademeli açık kaplamaya yer veriliyor.
Bunlara ek olarak, arka bölüm kapağı ve kanatlar gibi gövdenin bazı parçaları için de çok karmaşık bir üretim süreci uygulanıyor. Bu parçalarda herhangi bir köşe ya da boşluk yer almıyor. Benzerbir yaklaşım otomobilin yan bölümlerinde de gözlemleniyor. Bugatti, A sütunundan arkaya tek bir parça halinde uzanan ve göze hoş gelen olağanüstü gelişmiş bir gövde parçası geliştirmeyi de başardı. Tüm bunlara ek olarak, Chiron’un yeni yapısı, iyileştirilmiş bir saklama alanının ve daha yüksek konforun sunulmasını da sağlıyor. İlk kez, Bugatti’nin bagaj bölmesi, havayolu seyahatlerinde kabin içine alınmasına izin verilen çekmeli bavul boyutunda (44 litre) çanta konulabilir hale getirildi. Bu alanı oluşturmak için radyatör eğimli bir şekilde yerleştirildi ve böylece soğutma yüzeyinin daha geniş olması da sağlandı.
BEŞ SÜRÜŞ PROGRAMINA SAHİP YENİ ADAPTİF ŞASİ
Bugatti Chiron’da yer alan adaptif şaside beş farklı sürüş programı yer alıyor: Lift, EB “Auto”, Autobahn, Handling ve Top Speed. Olağanüstü yüksek güç çıkışı ve özellikle de Chiron’da yer alan ve motorun hız aralığının yüzde 70’inde üretilen olağanüstü derecede güçlü tork, bu yeni kontrol stratejisini de gerekli kıldı. Tek tek bu sürüş programlarında kullanılan ana tahrik düzenekleri arasında şasi yüksekliği ayarlama, elektronik olarak kontrol edilen darbe emiciler, aerodinamik kontrol sistemi ve stabilite ile fren kontrol sistemi yer alıyor. Tüm bu tahrik düzenekleri, bu süper spor otomobilin seçilen sürüş moduna ideal şekilde uyum göstermesini sağlıyor.
“Lift” modu, otomobil bir çekicinin üzerinde yüklendiğinde ya da hız tümsekleri ile çukurlarının olduğu yollarda kullanılıyor. 50 km/s hıza ulaşıldığında otomobil otomatik olarak daha konforlu ve çevik bir sürüş için temel EB “Auto” moduna geçiş yapıyor. Bu modda, şasi yüksekliği ve darbe emiciler, hız ve yol koşullarına bağlı olarak otomatik olarak kontrol ediliyor.
Chiron’un saatte 180 kilometre hızın üstünde çıktığı durumlarda ise “Autobahn” modu otomatik olarak devreye giriyor. Bu durumda darbe emici ayarları da otobandaki yüksek hızlı sürüş için konfor ve istikrarlı yol tutuşu sağlamak amacıyla otomatik olarak ayarlanıyor. Bu mod, yarış pistlerinde kullanım için öneriliyor.
Lift, EB “Auto”, Autobahn ve Handling modları, direksiyon üzerinde bulunan döner düğme kullanılarak, manuel olarak da seçilebiliyor. “Auto”, “Autobahn” ve “Handling” modları için maksimum hız düzeyi 380 km/s.Daha yüksek hız düzeylerine ulaşmak için sürücünün, hızın 420 km/s’ye kadar çıkmasına olanak tanıyan ve ayrı, ikinci bir düğme ile devreye alınan “Top Speed” modunu seçmesi gerekiyor. “Hız Düğmesi” olarak adlandırılan bu özellik Veyron’da da yer alıyor ve maksimum hızda sürüşün özel doğasını ön plana çıkarmak için Bugatti tarafından da kullanılıyor. Bu anahtarı çevirerek, sürücü bilinçli olarak bu moda geçmiş oluyor ve otomobil de diğer tüm ilgili sistemlerin yeşil ışık yakması halinde bu moda geçiyor.
Son olarak, Chiron’un sürücünün elinde rahatça tutabileceği şekilde alüminyumdan üretilen ve kişiye özel otomobilin iç ekipmanlarına uygun dekoratif dikişlere sahip deriyle kaplanan anahtarından bahsetmek gerekiyor. Anahtarın ön yüzünde, gümüş ve emayeden Bugatti logosu yer alıyor. Ünlü Bugatti Speed Key’in de anahtar kılıfı alüminyumdan imal ediliyor ve cilalanarak yüksek parlaklık veriliyor. Bunun üzerinde, Chiron’un belirgin mavi yazı karakteri yer alıyor.
Bunlara sahip olmak için Avrupa’da başlangıç fiyatı olarak net 2,4 milyon euro’yu ödemek gerekiyor. Şu anda, toplam üretimin üçte birini oluşturan ön siparişleri almış olan Bugatti, ilk Chiron’u önümüzdeki sonbaharda müşteriye teslim etmeyi planlıyor.