Kazaz, ailesini ziyaret etmek amacıyla geldiği Orhaneli ilçesinde AA muhabirine yaptığı açıklamada, IŞİD’in saldırıları ve Suriye’deki olayların insanları huzursuz ettiğini söyledi.
IŞİD’in kuruluş amacına bakıldığında, sorunların neden kaynaklandığının daha iyi anlaşılacağını belirten Kazaz, “İnanç yönünden ve politika yönünden kurulma sebepleri var. Bunlardan biri PKK’yı meşrulaştırmaktı. Diğeri ise Amerika’nın ortaya çıkardığı sahte halife Fethullah Gülen’in foyasının ortaya çıkmasıyla artık yeni bir halife arayışı ve İslam dünyasına bir terör oluşumu adı altında halife göstermesiydi” dedi. Kazaz, halifeliğin İslamiyet için önemli bir makam olduğunu vurguladı.
Bu saldırılarda söz konusu makamın da hedeflendiğini dile getiren Kazaz, şöyle konuştu:
“Bu değerli makamı, insanları hunharca katleden, kandan beslenen, insanlara zulmeden, terör örgütüyle birlikte göstererek aslında Müslümanlığı bütün dünyaya böyle tanıtmak ve bunun sonucunda da tıpkı zamanında Hristiyanların Allah ile olan bağını kopardıkları gibi Müslümanlar için de aynı şeyi hedeflediler.
IŞİD’in hedeflerinden biri de Türkiye Cumhuriyeti’nin kendisini İslam’a dayandırarak yaptığı pozitif algıyı negatife çevirmektir. Dış güçler, İslam dünyasının rönesansını başlatıp devam ettirmeye çalışan AK Parti’yi ve aynı zamanda Ortadoğu ve Balkanlar için çok güçlü bir lider haline dönüşmüş, demokrasiyi kimsenin savunmadığı kadar savunan bir lider olan Recep Tayyip Erdoğan’ı zayıflatmak istedi.
Bütün bunları yaparken de bir başka amaç daha güttüler. Bu dış güçler hiçbir zaman Kürtlere bağımsız bir devlet kurması için müsaade etmeyecektir. Bunu yapmalarının amacı da Türkiye’de kaos ve karmaşa ortamı yaramak, iç çatışma çıkarmak, bizi birbirimize kırdırarak Türkiye’yi bölmek ve Türkiye’yi bölerek de Ortadoğu’daki nihai hedeflerine daha kolay ulaşabilmek için yaptıkları bir şeydi. Bu dış güçler kendi medya organlarını kullanarak, bunları sanki Müslümanlar yapıyormuşçasına Müslümanlara müdahale ederek, baskı yaratarak bir 28 Şubat daha gerçekleştirmeye çalışıyor. Toplu bir kirli ittifakla çözüm süreci askıya alındı.
Çözüm sürecinin askıya alınması ve bu uğurda yapılan her müdahale Kürtlere, Türklere ve vatana bir ihanettir. Son olaylarla Suriye’ye girmemiz gündemde. Bütün bu terör oluşumlarına ‘dur’ diyeceksek, tehdit unsuru oluşturmalarını ortadan kaldıracaksak ve o topraklara haritayı tekrar dizayn ederek oraya barışı, adalet, refahı, huzuru götüreceksek o zaman Suriye’ye tabii ki girmeliyiz.”