Seçim sonuçlarına göre AK Parti’nin tek başına hükümet kuramayacak olması çeşitli hükümet senaryolarını gündeme getirdi.
İşte BusinessHT’ye göre seçmenin izin verdiği ve rakamların olası kıldığı tüm hükümet senaryoları;
AKP AZINLIK HÜKÜMETİ SENARYOSU: AK Parti tek başına ve kendi milletvekili sayısı ile iktidar olamazsa, yine tek başına hükümet kurma ihtimali sadece diğer üç partiden destek alması halinde mümkün. Bu da bir AK Parti azınlık hükümeti anlamına geliyor. Eğer AK Parti 276 milletvekilinin altında kalırsa azınlık hükümeti kurabiliyor. Bu AK Parti cephesinde de düşünülmemiş bir olasılık olmasa gerek, ki seçim öncesinde ulaştırma eski Bakanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın danışmanı Binali Yıldırım tarafından dile getirilmişti.
AK PARTİ – MHP KOALİSYON HÜKÜMETİ SENARYOSU: Şu anda ikisi de tek başına iktidar olma imkanına sahip olmasa da AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin milletvekili sayıları, birlikte bir koalisyon hükümeti kurmaya ve TBMM’den güvenoyu almaya fazlasıyla yetiyor. Peki AK Parti bu senaryoya ne kadar yakın olabilir? Yapılan değerlendirmelere göre Başbakan Davutoğlu ve AK Partililer seçim kampanyası döneminde CHP ve HDP’ye karşı oldukça sert bir siyaset yürütürken MHP’ye karşı daha yumuşak bir siyaset yürütmüştü. Bazı değerlendirmelere göre bu yumuşak üslubun sebebi, AK Parti’nin hedeflediği milliyetçi oyların tepkisini çekmemek içindi. Fakat diğer bir senaryoya göre ise AK Parti’nin senaryoları arasında bu koalisyon da vardı.
AK Parti – HDP KOALİSYON HÜKÜMETİ SENARYOSU: Özellikle barış süreci üzerinden seçim öncesi üretilen senaryolar arasında en fazla üzerinde tartışılan senaryoların başında geliyordu bir AK Parti – HDP koalisyonu. Öte yandan HDP EŞ Başkanı Selahattin Demirtaş’ın bu konuyla ilgili açıklamaları AK Parti ile koalisyon yapmayacakları yönündeydi.
AK Parti – CHP KOALİSYON HÜKÜMETİ SENARYOSU: Meclis aritmetiği altında var olabilecek en güçlü koalisyon senaryosu olarak görünüyor. İki partinin de oyları hem hükümeti kurma hem de güvenoyu almak için fazla fazla yeterli. Fakat burada kritik soru AK Parti ve CHP taraflarının böyle bir hükümete nasıl tepki vereceği. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, bu konuda gelen bir soruyu seçim öncesinde kesin olarak “hayır” şeklinde yanıtlamıştı.
CHP-MHP- HDP KOALİSYON HÜKÜMETİ SENARYOSU: AK Parti’yie tek başına muhalefete çekecek olan bu koalisyon senaryosu aslında seçim sonuçlarını değerlendirenler tarafından sıklıkla yorumlanan bir senaryo. Matematiksel olarak üç partinin koalisyon kurması mümkün. Öte yandan MHP ve HDP’nin seçmen tabanları açısından bu koalisyonun gerçekleşme olasılığı çok büyük bir tartışma konusu.
CHP-MHP AZINLIK KOALİSYONU SENARYOSU: HDP’nin dışarıdan güvenoyu vereceği bir CHP-MHP azınlık hükümeti senaryosu. CHP ve MHP’nin milletvekili sayıları hükümet kurmaya ve güvenoyu almaya yetmiyor. Fakat HDP’nin güvenoyu bu iki partiyi çok güçlü bir hükümet olmasa da iktidar haline getirebiliyor.
İşte analistlerin detaylı koalisyon yorumları:
Royal Bank of Scotland (RBS) ekonomisti Gabor Ambrus, koalisyon ihtimalinin “hükümet ve cumhurbaşkanı arasında daha da çok anayasa çatışma riski” doğuracağını ve liranın muhtemelen “yoğun baskı” altına girerek, Merkez Bankası’nın Ocak 2014’ten bu yana ilk kez faizleri yükseltmesine sebep olabileceğini söylemişti.
Citigroup EMEA başekonomisti Luis Costa, koalisyon ihtimalinin piyasalar üzerindeki baskıyı artırdığını söylemişti. Costa, koalisyon durumunda Türk varlıklarını etkileyecek “çok daha fazla ses olabileceğini” ve AK Parti’nin “bir koalisyon içinde hareket etmeyi çok rahatsız edici bulacağını” söyleyerek, dolar ve euro karşısında TL için satış tavsiyesinde bulunmuştu.
Citigroup ekonomisti İlker Domaç, Türkiye’deki “yüksek kutuplaşma seviyesi düşünüldüğündekoalisyon hükümetinin siyasi istikrar ve kritik konularda uzlaşma sağlanması açısından daha iyi olacağının söylenebileceğini” vurgulamıştı.
Renaissance Capital Türkiye Araştırma Direktörü Micheal Harris, daha iyimser bir görüntü çizmiş, tek parti hükümeti de olsa koalisyon da kurulsa herhalükarda seçim sonrasında gelecek hükümetin makul reformlar yapmasını beklediklerini söylemişti.
Harris, “Seçim sonrasında bir hükümet oluştuğu zaman herşey rahatlayacaktır, ortalık dinginleşecektir. Çünkü her şey şu an seçim sonuçlarını maksimize etmeye yönelikti ve aslında bu pürüzsüz bir süreç olmadı. Ancak yeni gerçekler oturmaya başladığı zaman, politik dengeye eriştiği zaman ortalık dinecektir” diye konuşmuştu.
Merrill Lynch analistleri de sandıktan bir koalisyon hükümeti çıkması sanıldığı kadar kötü olmayabilir demişti. Analistlere göre, Türk toplumunda son yıllarda artan kutuplaşma yüzünden, Kürt sorunu veya yeni bir anayasa inşası gibi köklü sorunların çözümü çoğunlukçu bir yaklaşımdan ziyade, konsensus arayan yaklaşımlar gerektiriyor.
Roubini Global Economics ekonomistlerinin orta vadeli siyasi senaryolarına göre, hem gücün aşırı konsolide olması hem de koalisyon hükümet kurulması olumsuz bir senaryonun tetikleyicisi olarak görülüyordu. Bu senaryoda mikroyönetimin çökeceği, sermaye çıkışlarının bir finansman krizine zemin hazırlayacağı, böylece ekonomi politikasının sıkılaşması, sonunda da talepte düşüş ve resesyon geleceği bekleniyordu. Rapora göre, bunların sonucu olarak da şirket iflaslarının artmasıyla bankacılık sistemindeki takipteki krediler artabilir ve bir likidite krizine dönüşebilir.