Singapur’a gidenler, “görülmesi gereken yerler” listesinde bir de otelin isminin bulunduğunu fark ettiklerinde şaşırabilirler. Singapur’un kurucusu sayılan İngiliz devlet adamı Stamford Raffles’ın soyadını taşıyan otel, kolonyel dönem mimarisiyle büyük ilgi çeker. 1887’de açılan Raffles Hotel, gerek konuklarına sunduğu imkanlar, gerekse (25 Şubat için 650 euro’dan başlayan) oda fiyatlarıyla lüks ve konfor arayanlar tarafından tercih edilir.
Yıllar içinde dünya çapında bir zincir yaratan, ancak aralarında Çin, Kamboçya, Seyşeller, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri’nin bulunduğu sınırlı sayıda yerde büyümeyi tercih eden Raffles Hotel, 11’inci otelini ise İstanbul’da açtı. Eylül 2014’te Zorlu Center’da açılan otelde 49’u süit olmak üzere toplam 181 oda bulunuyor. Otelin fiyatları 25 Şubat için 385 euro’dan, odaların büyüklüğü ise 62 metrekareden başlayıp, süit odalarda ise 416 metrekareye kadar çıkıyor. 25 bin euro fiyatlı özel suiti, dünyaca ünlü Long Bar’ı, kişiye özel hizmetleriyle dikkatleri çeken Raffles Hotels’i Genel Müdür Tarek Mourad anlattı:
Raffles’ı üç kelimeyle tanımlar mısınız?
Aklıma ilk gelenler duygusal, lüks ve otantik olması.
Size göre lüksün tanımı nedir?
Bana göre lüks, özel hissetmek, her detayıyla ihtiyaçların karşılanıyor olması anlamına geliyor. Örnek vermek gerekirse; gittiğim herhangi bir yerde, o yerdeki insanlar içten geldiğini hissettiğim kocaman gülümsemeleriyle beni karşılamalılar ve isteklerime karşılık verebilmeliler.
İstanbul’da neden Zorlu Center’ı seçtiniz?
Otel açısından aslında en önemli yer konumudur. İstanbul gibi harika bir şehirde olmak da bizim için büyük bir avantaj. Burada ulaşılabilir olmak çok önemli. Misafirlerin rezervasyon yaparken otelin her türlü ihtiyaçlarını karşılayabilir olduğunu bilmesi lazım. İş için bu otele geldiyseniz, gideceğiniz yerlere yakın olmayı istersiniz. Ulaşımla zaman kaybetmek istemezsiniz. Bu açıdan son derece uygun bir lokasyonda olduğumuzu düşünüyorum çünkü iş dünyasına en yakın yerdeyiz aslında. Köprülere yakınız ve aslında iş dünyasının büyümeye başladığı Asya kıtasına da ulaşabilmeniz mümkün buradan. İstanbul’a tatil amaçlı geldiyseniz otel için Sultanahmet ilk akla gelen yer oluyor, sonrasında da Boğaz civarı ve eğlenceye yakın olabilmek açısından da Taksim tercih ediliyor. Fakat biz tüm bu ortamlara yakınlık sağlayabilecek bir konumdayız aslında. Buradan sizi Ortaköy’e altı-yedi dakika içinde götürebiliyoruz. Otel olarak normalde karşılaşmayacağınız kadar büyük balkonlarımız bulunuyor. Her odanın sadece kendine ait geniş terasları bulunuyor. Bu sayede de Boğaz ve İstanbul manzarasını geniş bir şekilde misafirlerimizin deneyimlemesi mümkün. Taksim’e gitmek istediğinizde 20 dakikada, Sultanahmet’e ise yine aynı sürelerde ulaşabilmek mümkün. Eğer Boğaz’da bir yerde olsaydım, oradan Ortaköy’e ulaşabilmek daha zor. Daha önce 2007 ve 2011 arasında Sultanahmet’te çalıştım ve ulaşımın ne kadar sıkıntılı olduğunun farkındayım. Metro, metrobüs ulaşımına yakınız; ayrıca helikopterimiz var. O yüzden tüm bunlar düşünüldüğünde bulunduğumuz noktanın bize avantaj sağladığını düşünüyorum.
Müşteri profiliniz nasıl?
İş için gelen misafirlerimiz ile tatil amaçlı gelenlerin dağılımının yarı yarıya olduğunu söyleyebilirim. Sadece beş aylık olmamıza rağmen yüzde 25 oranında tekrar gelen müşterilerimiz bulunuyor. Bu oldukça önemli bir rakam. Ortadoğu, Rusya, Avrupa ve Uzakdoğu’dan gelen birçok misafiri ağırlıyoruz.
Doluluk oranınız nedir?
İlk yılımızı doldurmamıza hayli zaman olsa da yüzde 60-70 oranında doluluk olduğunu söylemek mümkün.
Otelinizde özel odalar bulunuyor mu?
Buradaki her odanın özel olduğunu düşünüyorum çünkü en küçük odamız 62 metrekare. En büyük olan 90 metrekare. Normalde lüks otellerde 62 metrekarelik bir oda süit olarak adlandırılır ve her odanın daha önceden de belirttiğim gibi kendine ait kocaman bir terası bulunuyor. Her oda hayli büyük bir banyoya sahip. Odalardaki yataklar iki metreye iki metre büyüklükte. Odaların girişi ve her bölümü oldukça geniş. Süitlerde de tasarım, büyüklük ve odaların her şeyi size otelde olduğunuz duygusunu unutturuyor. Daha özel olduğunuzu hissediyorsunuz. Otelimizdeki en ayrıksı oda Raffles Suit. En üst seviyeye hitap eden, 400 metrekare büyüklüğünde, müthiş manzarası olan bir daire. Yolcularımızı havalimanından helikopterle alıp, direkt odasına indiriyoruz. Ortalama 25 bin euro fiyata sahip. Bu fiyata değer çünkü sunduklarımız paha biçilemez.
Raffles’ın en çok öne çıkan özelliği nedir?
Tabii ki çalışanları. Şu zamana kadar pek çok açılışta bulunan bir insanım. Genellikle bu tip işleri yapanlara sorduğunuzda bunun hiç de kolay bir şey olmadığını söylerler fakat bana sorarsanız bu kolay, eğlenceli ve size gerçek bir deneyim kazandırıyor. Aradaki farkı söylemek kolay aslında; çalıştığınız insanlar mutlu ve tutkuluysa o zaman objektif bir şekilde sorunları çözerek her şeyin üstesinden gelebilmek mümkün. Yaptığımız işten zevk alıyoruz çünkü yaptığımız işin karşılığını en iyi şekilde alabiliyoruz. Yaptığımız iş aslında dünya üzerinde yapılabilecek en kolay meslek diye düşünüyorum. Bir özelliği yok aslında; burada evde yaptığınız gibi biz de misafir ağırlıyoruz, gereken temizlikleri yapıyoruz, ailemize bakmak için yaptıklarımızı biz bir nevi burada yapmış oluyoruz. Fakat ekstra olarak diğer yerlerle kıyaslandığında biz belki burada onların ihtiyaçlarını en geniş şekilde karşılayabildiğimizi ve onlara değer verdiğimizi göstermiş oluyoruz. Dünyadaki en iyi otelde bile bir şekilde bir problem çıkabiliyor. En iyi otel ile diğerleri arasındaki fark ise problemler karşısında nasıl çözümler bulunduğu ve misafirlerin kendilerini nasıl hissettiğidir. Buradan çıktığınızda herhangi bir detayı hatırlamayabilirsiniz fakat olumlu ya da olumsuz bir deneyim olup olmadığı aklınızda kalacaktır. Tüm bunu da sağlayacak kişiler çalışanlardır.
Raffles’ın gelecek planları neler?
İşimiz deneyim üzerine büyümeye odaklı olarak ilerliyor. Sürekli daha da iyisini yapmaya çalışıyoruz. İstanbul’daki 11’inci otel, bu yıl 12’nciyi açacağız. Beş yıl içerisinde de sayıyı tamamen ikiye katlayarak 20’lerin üzerine çıkmayı hedefliyoruz. Unutmayın ki Raffles sıradan bir beş yıldızlı otel değil. Bu en küçük odası 62 metrekare olan bir otel zinciri. Normalde 30 ve üzeri oda sayısına çıkarak ekonomik açıdan kazançlı hale geçilebilir fakat biz burada daha az ve büyük odalarla her ihtiyacı karşılamak istedik. Tüm bunları yapabilmek için de partneriniz çok önemli. Biz de bunu Zorlu Center’da güzel bir şekilde başardık diye düşünüyorum.