Türkiye’de sivil toplum bilincini ve bağış kültürünü güçlendirme hedefiyle 2017 yılında yola çıkan Sosyal Bağış Hareketi, düzenlediği özel bir toplantıyla yeni dönem projelerini açıkladı. Başta çocuklar, kadınlar, hayvanlar ve doğa olmak üzere ihtiyaç sahibi herkesin hak ettiği yaşama ulaşması için mücadele eden sivil toplum kuruluşlarını (STK) aynı çatı altında toplayarak bir ilki gerçekleştiren Sosyal Bağış Hareketi’ndeki STK sayısı 25’e yükseldi.
Lansmanın açılış konuşmasını yapan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, “Sivil toplumun gelişimi, bir ülkenin gelişmişlik seviyesini belirleyen en önemli etkenler arasındadır. Demokrasiyi, insan haklarını, hukuk devleti anlayışını, sosyal adaleti hem kurumlarının doğasında hem de toplumunun ruhunda benimsemeyi hedefleyen hiçbir ülke, bu hedefine sivil toplumun desteği olmaksızın ulaşamaz. Peki sivil toplumun temelini oluşturan kavramlara sahipken, sivil toplum bilinci konusunda hangi seviyedeyiz? Ne yazık ki daha alacak yolumuz olduğunu görüyoruz. İşte bu nedenle Türkiye’de sivil toplum bilincinin geliştirilmesi çok önemli. Sağlıktan çevreye, hayvan haklarından spora insanların ortak hayal ve hedeflerine yönelik nice proje ve girişim, gece gündüz demeden çalışan insanların ortak değerleriyle yürütülüyor. Bu insanları bir araya getiren değerler, toplumsal bir destekle karşılandığında ulaşılmak istenen hedeflerin yolu kısalıyor, hedefe ulaşma hızı artıyor! Bu nedenle beni dinleyen herkese çağrım, bu cesur ve tutkulu insanlara destek vermeleridir. Unutmamak gerekir ki, kolektif amaçlara güç veren bireysel çıkarların üstünlüğü değil, bireysel tutkunun yarattığı ilhamdır. Dolayısıyla insanların tutkularını kolektif amaca yöneltmenin yollarını bulmak, bunu kolaylaştıracak platformlar geliştirmek hepimizin sorumluluğu olmalı” dedi.
Sosyal Bağış Hareketi 22 milyon sosyal medya kullanıcısına erişti
Sosyal Bağış Hareketi’nin ilk yılını değerlendiren MarjinalSosyal Kurucu Ortağı Işık Elpek “Dijitalleşmenin hızla yaşandığı çağımızda sosyal medya yeni nesiller için iletişim kaynaklarının en başında yer alıyor. İletişim hizmeti veren ve sivil toplum kuruluşları için danışma merkezi olan bir şirket olarak, sosyal medyanın gücünü sivil topluma destek için daha verimli bir şekilde kullanmanın yollarını geliştirdik. Sivil toplum kuruluşlarına ve bağışa yönelik toplumdaki güven sorununun doğru iletişimle aşılabileceğine inanıyoruz. Geçtiğimiz yıl, her ay bir sivil toplum kuruluşunun çalışmalarını tanıtan içeriklerle 22 milyon 500 bin tekil sosyal medya kullanıcısına eriştik. 2 milyondan fazla etkileşimin gerçekleştiği projede sivil toplum kuruluşları düzenli bağışçılar kazanarak, kendi bağışçı kitlelerinin dışına çıktı ve daha önce iletişim kurmadıkları pek çok kesime projelerini tanıtma fırsatı yakaladı. Bu dönemde sosyal medya kullanıcılarının bağış yapma potansiyelini ölçtük ve sosyal medyanın sivil toplum için çok değerli bir alan olduğunu gördük” dedi.
Sosyal Bağış Hareketi algısını, sosyal medya analiz platformu Somera’dan alınan verilere göre analiz ettiklerini belirten Elpek, “Verilere baktığımızda kullanıcıların Sosyal Bağış Hareketi hesaplarında paylaştığı yorumlara göre, kullanıcıların yüzde 81’inin olumlu, yüzde 14’ünün nötr ve yüzde 6’sının da olumsuz görüşe sahip olduğunu görüyoruz. Olumsuz olarak nitelendirdiğimiz yorumların temelinde güven probleminin olduğunu saptadık. Olumlu yorumlarda ise sivil toplum desteğinin ülkemizin geleceği için bir ihtiyaç olduğu öne çıkıyor. Destek kelimesinin bağış veya iyilik gibi kelimelerden daha çok kullanıldığını görüyoruz. Sivil toplum kavramı ise sosyal medyada henüz yaygın şekilde kullanılmıyor. Sosyal Bağış Hareketi kapsamında sivil toplum kavramının sosyal medyada yaygınlaşması, sivil toplum kuruluşlarına olan güvenin artırılması ve bağışa dönüşmesini yeni dönemimizde de hedefliyoruz” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin sivil topluma bakış açısı ölçülecek
“Yeni dönemde sosyal medyanın potansiyelini kullanmak için sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarını yoğun bir şekilde tanıtmaya devam edeceğiz. Bunun yanı sıra Türkiye’de sivil toplum kültürünü güçlendirmek için önemli adımlar atacağız.” diye konuşan Elpek, Sosyal Bağış Hareketi kapsamında CurioCity araştırma şirketiyle birlikte “Türkiye’de Sivil Toplum ve Bağış Perspektifi” başlıklı bir kamuoyu araştırması yapacaklarını duyurdu: “Sivil toplum bilinci iyilik yapma dürtüsünün ötesinde sorunlar karşısında sorumluluk duyma bilincidir. Toplumda adeta kemikleşmiş sorunlara karşı ancak ve ancak sürdürülebilir projelerle köklü çözümler yaratabiliriz. Bu işi profesyonel meslek edinmiş olan kişiler ise sivil toplum kuruluşu çalışanları. Sosyal Bağış Hareketi olarak bu yıl ilk defa Türkiye’nin sivil topluma bakış açısını ölçen ve binlerce kişinin yanıtına ulaşacak bir kamuoyu araştırması yapmayı hedefliyoruz. Ülkece çözüm üretmek konusunda nasıl bir potansiyele sahip olduğumuzu görmek açısından çok değerli bir proje. Bu araştırmanın sivil toplum kuruluşları, medya ve sivil toplumla ilişkili herkes için rehber niteliğinde olacağına inanıyorum.”
“Facebook Türkiye’deki topluluğun bir parçası”
Facebook’un sadece bir teknoloji şirketi olmadığını ve en önemli misyonlarının “insanlara topluluk kurma gücü vererek dünyayı birbirine yakınlaştırmak” olduğunu dile getiren Facebook Türkiye Kamu Politikaları Müdürü Çağatay Pekyörür ise, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye’de 44 milyonluk bir topluluğa sahip olan Facebook, ülkedeki yardımseverler, topluluklar ve STK’lara önemli konularla ilgili farkındalık yaratma ve güvenli bir ortamda doğru insanlara ulaşma fırsatını sunuyor. Biz de Facebook olarak dünyadaki herkesin bir amaca ve topluluk hissiyatına sahip olduğu bir dünyanın hayalini kuruyoruz. Bu doğrultuda sosyal sorumluluk alanında çalışmalarımıza devam ediyor ve STK’lara ihtiyaç sahibi topluluklara yardım etme misyonlarında elimizden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyoruz. Sosyal Bağış Hareketi ile de Türkiye’de yapılan bağış sayısını artırmayı, farkındalık yaratmayı ve Facebook topluluğunu Türkiye’de önemli sosyal sorunların çözümünün bir parçası haline getirmeyi amaçlıyoruz.”