Dünyanın en büyük ilaç şirketleri arasında yer alan Takeda, iki asrı aşkın süredir hastaların yaşam kalitelerini artırmak için faaliyetlerini sürdürürken doğaya karşı sorumlu ve etik çalışma anlayışını benimsiyor. Takeda Türkiye Genel Müdürü Ömür Mangaloğlu ile Takeda’nın sürdürülebilirlik anlayışı üzerine görüştük.
1. Takeda’nın değerlerini ve tedavi alanlarını anlatabilir misiniz?
Takeda, “Bütünlük, Adalet, Dürüstlük ve Azim” değerlerini 1781 yılından bugüne taşıyan inovasyona dayalı, hasta merkezli bir biyofarma şirketidir. Bilimin ve teknolojinin gücü ile karşılanmamış tıbbi ihtiyaçlar için yeni tedaviler geliştiriyoruz. Odaklandığımız; Onkoloji, Nadir Genetik Hastalıklar, İmmünoloji, Hematoloji ve Gastroenteroloji tedavi alanlarında, hastaların yaşam kalitelerini artırmak için çalışıyoruz.
“Daha Sağlıklı ve Daha Parlak Bir Gelecek” misyonumuz ile nesillerin daha yaşanabilir bir dünyaya sahip olması amacıyla küresel düzeyde etkisi olan sürdürülebilirlik çalışmalarına da imza atıyoruz.
2. Bu yıl Takeda’nın 243. yılı. İki asrı aşkın süredir faaliyet gösteren bir kurum olarak sürdürülebilirlik anlayışınız hakkında bilgi alabilir miyiz?
Takeda; 243 yıldır faaliyet gösteren yenilikçi ilaç firması olarak, tüm faaliyetlerinin merkezine insanları ve doğayı konumluyor. İnsan ve doğa sağlığının da birbirine bağlı olduğunu düşünüyoruz. Emisyonlarımızı azaltan, fosil yakıtlara olan bağımlılığımızı en aza indiren ve kaynak döngüselliğini artıran projelere yatırım yapma konusunda uzun bir geçmişe sahibiz. İklim değişikliğinin hastalıklarla bağlantıları gibi kritik çevre sağlığı sorunlarının ele alınmasına da öncülük ediyoruz. Sürdürülebilirlik çalışmalarımız çerçevesinde, 2035 yılına kadar operasyonlarımızda ve 2040’a kadar değer zincirimizde net sıfır sera gazı emisyonuna ulaşmayı hedefliyoruz. Suyun sürdürülebilirliği için 25’den fazla üretim tesisimizde çeşitli programlar yürütüyoruz. Örneğin, Osaka’daki üretim tesisimizde su tüketimini yılda iki milyon litrenin üzerinde azalttık. Küresel ısınmayı 1,5 derece ile sınırlamak için Paris İklim Anlaşması’nı destekliyoruz. Singapur’da biyoteknoloji endüstrisinde enerji tüketiminden fazlasını üreten ilk binayı açtık. Viyana’daki üretim tesislerimizde karbondioksit (CO2) oranını yüzde 80’e kadar azaltan bir sistem kullanıyoruz. Biyoçeşitliliği korumak için tesislerimizin ötesinde çalışıyor, nesli tükenmekte olan 3.200 bitki türünü koruyoruz.
3. Sürdürülebilirlik odaklı projelerinizin gelecekteki hedefleri nelerdir?
Dünya genelinde insanların yaşamını iyileştirme hedefimiz doğrultusunda, hastaların yaşam kalitelerini artırmanın yanı sıra doğa için daha fazla sorumluluk almaya hazırız. Eğitim, sağlık, toplumsal cinsiyet eşitliği, çevre odaklı konuları her zaman odağımızda tutarak bu alanlarda yatırım yapmayı sürdüreceğiz.
İçinde bulunduğumuz toplumların sorunlarının çözülmesinde ve iklim değişikliği ile mücadele konularında iş ekosistemimizi de güçlendirerek, sürdürülebilir değer yaratmayı da amaçlıyoruz. Küresel programlarımız ile üretim merkezlerimizin olduğu bölgelerde çevresel etkimizi azaltan, tedarik zincirinde sürdürülebilirlik standartlarını yükselten, atık yönetimini geliştiren projelerin yanı sıra, ülkemizde de ilgili sivil toplum kurumları iş birliği ile Takeda’nın 243 yıla ulaşan köklü değerlerini yaşatmak üzere projeler geliştirmeye ve uygulamaya devam edeceğiz.
C-ANPROM/TR/CORP/0217