Türkiye ekonomisi için belirlenen 2023 yılı hedefleri arasında en somut ve ölçülebilir olanlarını aşağıdaki tabloda gösteriyorum.
Gösterge | 2013 (Mevcut durum) | 2023 (Hedef) |
GSYH (Milyar USD) | 820 | 2.000 |
KişiBaşıGelir (USD) | 10.782 | 20.000 |
Büyüme (on yıllık ortalama, %) | 5 | 7 |
Türkiye ekonomisinin büyüklük sırası | 17’nci | İlk 10 arasında |
İhracat (Milyar USD) | 163 | 500 |
Hesaplamalar için temel varsayım:
2013 ile 2023 yılları arasındaki on yıllık dönemde kur değişiminin enflasyon kadar olacağını yani TL’deki iç ve dış değer kayıplarının aynı olacağını varsayıyorum.
2004 – 2010 yılları arasında TL, rezerv paralara karşı değerlenme dönemi yaşamış ve ortalama büyüme yüzde 5 olduğu halde GSYH 390 milyar dolardan 732 milyar dolara, kişi başına gelir ise 5.775 dolardan 10.003 dolara yükselmiştir. Bu dönemde TÜFE endeksi yüzde 150 artarken dolar kuru sadece yüzde 3,5 artmıştır. Dolayısıyla TL’deki değerlenme dolar cinsinden GSYH’nın, büyüme oranının çok ötesinde yükselmesine yol açmıştır. 2004 – 2010 arasında geçerli olan bu olumlu tablonun son üç yılda eskisi kadar TL lehine işlemediğini, 2013 yılının Mayıs ayında Fed’in tahvil alımlarını kısmaya başlayacağını açıkladığı tarihten itibaren de aleyhe döndüğünü belirtmemiz gerekiyor. Bir başka ifadeyle TL’nin rezerv paralar karşısında değer kaybetmesinin daha olası olduğu bir ortamda bulunduğumuzu dikkate alırsak 2004 – 2010 arasında desteğini hissettiğimiz olumlu etkinin bir daha tekrarlanmayacağını kabul etmemiz gerekiyor.
2 trilyon dolarlık GSYH
Türkiye’nin gerek 1923 – 2013 yılları arasında gerekse son on yıllık dönemde ölçülen potansiyel büyüme hızı yıllık ortalama yüzde 5 oranında bir büyüme hızıdır.
2013 (Milyar USD) | 2023 (Milyar USD) | |
GSYH | 820 | |
% 5 Büyüme | 1.272 | |
% 7 Büyüme | 1.536 | |
% 10 Büyüme | 2.025 |
2013 itibariyle 820 milyar dolar olarak ölçülen GSYH’nın, Türkiye, önümüzdeki on yılda eğer bu potansiyel büyüme hızıyla büyürse 2023 yılında GSYH’sı 1,3 trilyon dolara yaklaşacaktır. Eğer Türkiye bu on yıllık sürede, kalkınma planlarında hedef olarak konulan, yüzde 7’lik yıllık ortalama büyüme hızını yakalarsa 2013 yılında GSYH’sı 1,5 trilyon doları aşacaktır. 2023 yılında 2 trilyon doların üzerine çıkabilmesi için bu on yıllık dönemde yıllık ortalama büyüme hızının yüzde 10’a yaklaşması gerekmektedir.
Kişi başına 20 bin dolar gelir
Kişi başına geliri GSYH / Yıl ortası nüfusu formülüyle hesaplıyoruz. Türkiye’nin 820 milyar dolarlık 2013 GSYH’sını 2013 yılının yıl ortası nüfusu olarak hesaplanan 76.055’e bölünce kişi başına gelir 10.782 dolar olarak hesaplanmaktadır. Önümüzdeki on yıl boyunca yıl ortası nüfusun ortalama olarak binde 1,2 oranında artacağını varsayıyorum.
2013 KB Gelir (USD) | 2023 KB Gelir (USD) | |
GSYH büyümesinegöre | 10.782 | |
% 5 Büyüme | 14.841 | |
% 7 Büyüme | 17.923 | |
% 9,3 Büyüme | 23.632 |
Eğer yukarıda genel varsayım olarak ortaya koyduğumuz TL’nin iç ve dış değer kaybı birbirine eşit olursa ve eğer ekonomi potansiyel büyüme hızı paralelinde yıllık ortalama yüzde 5 büyüme kaydederse 2023 yılında kişi başına gelir 14.841 dolara ulaşacak demektir. Ki bu Türkiye’nin orta gelir tuzağında sıkışıp kalmış olması anlamına gelecektir. Yıllık ortalama büyüme yüzde 7 olursa kişi başına gelir 17.923 doları bulacaktır. Ki bu orta gelir tuzağından çıkılabileceği anlamına gelecektir. Türkiye, bu on yılda mucizevi bir şekilde yıllık ortalama yüzde 9’un üzerinde büyürse kişi başına geliri 23.632 dolara gelecek ve orta gelir tuzağından çıkmış olacaktır.
Yıllık ortalama % 7 sürdürülebilir büyüme oranı
1923 – 2013 arasında Türkiye’nin yıllık ortalama büyüme oranı yaklaşık yüzde 5 olmuştur. Türkiye son on yılda da aynı ortalamayı yakalamıştır. Yüzde 5 büyüme ortalaması Türkiye’nin potansiyel büyüme oranıdır. Gelecek on yılda bu ortalamayı yüzde 7’ye çıkarma hedefi potansiyel büyüme oranını yüzde 40 oranında arttırmak demektir. Son on yılda GSYH’sını 305 milyar dolardan 820 milyar dolara çıkarırken bile yıllık büyüme ortalamasını potansiyel büyüme oranının üzerine çıkaramamış olan Türkiye’nin yapısal reformları yapmadan bu ortalamaya ulaşması objektif koşullar altında mümkün görünmüyor.
En büyük 10 ekonomi arasına girmek
Aşağıdaki tablo en büyük 10 ülke ve Türkiye’nin 2013 GSYH büyüklüklerini gösteriyor.
Sıra | Ülke | GSYH 2013 (milyar USD) |
1 | ABD | 16.800 |
2 | Çin | 9.181 |
3 | Japonya | 4.901 |
4 | Almanya | 3.636 |
5 | Fransa | 2.737 |
6 | İngiltere | 2.536 |
7 | Brezilya | 2.243 |
8 | Rusya | 2.118 |
9 | İtalya | 2.072 |
10 | Hindistan | 1.871 |
17 | Türkiye | 827 |
Türkiye’nin ilk on ülke arasına girebilmesi yani en azından Hindistan’ı geride bırakabilmesi için yıllık ortalama yüzde 8,5 dolayında büyümesi (ya da daha düşük büyümeyle birlikte TL’nin ciddi biçimde değerlenmesi) ve Hindistan’ın bu on yıllık süre içinde hiç büyümemesi (ya da Hint Rupisinin ciddi biçimde değer kaybetmesi) gerekiyor.
İhracatı 500 milyar dolara çıkarmak
Türkiye, 2004 – 2013 yılları arasındaki on yılda ihracatını yıllık olarak yüzde 13 dolayında artırmıştır. Özellikle küresel krizin etkili olduğu 2008 – 2013 döneminde birçok ekonominin ithalat kısıtlamalarına gitmesine karşın yeni pazarlara ulaşarak ve mevcut pazarlarda etkinliği artırarak sağlanmış olan bu ortalama artış önemli bir artıştır.
Önümüzdeki on yıllık dönemde ihracat artışı için üç ayrı varsayım altında tahmin yapıyorum: (1) Önceki on yılda yakalanan yüzde 13 oranındaki yıllık ortalama ihracat artışının aynen devam etmesi. (2) Sürdürülebilir büyüme olarak hedeflenen yüzde 7 oranındaki yıllık ortalama GSYH büyümesinin yakalanması ve ihracatın da bununla uyumlu artması. (3) Potansiyel büyüme oranı olan yıllık ortalama yüzde 5 oranında büyümeye ulaşılması ve ihracatın da buna ayak uydurması.
Şimdi bu üç varsayıma göre hazırladığım verileri tabloya yerleştireyim:
İhracatın | Yıllık | BüyümeOranı | |
Yıllar | % 13 | % 7 | % 5 |
2013 | 163 | 163 | 163 |
2023 | 553 | 321 | 266 |
Tablodaki hesapların ortaya koyduğu çerçeveye göre eğer Türkiye önümüzdeki on yıllık dönemde yıllık olarak geçtiğimiz on yıldaki yıllık ortalama ihracat artış oranına (yüzde 13) ulaşabilirse 2023 yılında ihracat toplamını hedeflenen 500 milyar doların üzerine çıkarabilir.
Buna karşılık Türkiye, gelecek on yılda hedeflediği yüzde 7 yıllık GSYH büyüme oranı dolayında bir ihracat artışını gerçekleştirirse 2023 yılında 321 milyar dolarlık, eğer potansiyel büyüme oranı olan yüzde 5 oranında bir ihracat artışını gerçekleştirirse 2023 yılında 266 milyar dolarlık bir ihracat toplamına ancak ulaşabilir.
Sonuç
Yukarıda gerek GSYH gerekse kişi başına gelir artışını incelerken büyüme oranlarını ele aldık. Bu on yılda büyüme oranı ortalamamız yüzde 7 olsa bile 2013 ile 2023 yılları arasındaki on yıllık dönemde TL’deki iç ve dış değer kayıplarının aynı olacağı varsayımı altında hedef olarak alınan 2 trilyon dolarlık GSYH’ya ve 20 bin dolarlık kişi başına gelire ulaşma imkânımız bulunmuyor.
Yaptığımız değerlendirmede 2023 yılı için konulan 2 trilyon dolarlık GSYH, 20 bin dolarlık kişi başına gelir, yüzde 7 oranında yıllık ortalama sürdürülebilir büyüme oranı ve en büyük on ekonomi arasına girme hedeflerinin erişilebilecek hedefler olmadığı sonucuna varmış bulunuyoruz. Bu durumda yüzde 9’dan düşük bir büyüme oranıyla 2 trilyon dolarlık GSYH ve 20 bin dolarlık kişi başına gelir hedefine ulaşmamızın tek yolu olarak TL’nin bu on yıllık sürede yabancı paralara karşı değerlenmesi olarak karşımıza çıkıyor. TL’nin değerlenmesinin, GSYH’yı ve kişi başına geliri yükseltecek olmasına karşılık ihracat hedefini tehlikeye sokacağı da dikkate alınmalıdır.
Burada ele aldığımız 2023 hedefleri içinde 500 milyar dolarlık ihracat hedefi, geçmiş on yıldaki performansa bakıldığında, ulaşılabilir tek hedef gibi dursa da yıllık yüzde 7’nin üzerinde artışa süreklilik sağlamak kolay görünmüyor.
Mahfi Eğilmez’in tüm yazıları için tıklayın
Veri kaynakları ve hesaplama yöntemi:
1.GSYH, kişi başına gelir, yıl ortası nüfusu, büyüme verileri TÜİK’den, ihracat verileri TCMB ödemeler dengesinden alınmıştır.
2.2014 – 2023 arasındaki sayı ve oranlar, yukarıda metin içinde değinilen varsayımlara göre hesaplanmıştır.