KPMG Türkiye üçüncü kez hazırladığı “KPMG Perspektifinden Birleşme ve Satın Alma Trendleri 2021” raporunu açıkladı. 2021 verilerinin değerlendirildiği rapora göre, dünyada birleşme ve satın alma işlemleri son 20 yılın üstünde bir performans sergiledi ve tarihi rekor seviyesinde gerçekleşti. Dünyada 5,1 trilyon dolarlık birleşme ve satın alma meydana geldi. Türkiye’de ise işlem hacmi artarken işlem sayısı da benzer şekilde artış gösterdi. Değeri açıklanan işlemlerin toplam hacmi 14 milyar dolara ulaşırken değeri açıklanmayan işlemlerle birlikte tahmini toplam işlem hacminin 15,5 milyar dolar olduğu tahmin edildi. 2022 için iyimser beklenti korunarak teknoloji ve üretim sektörlerine olan ilgi ile beraber hem işlem hacminin hem de işlem adetlerinin artması bekleniyor.
2021’in gündemi, pandemi ve pandeminin yol açtığı ekonomik kaygılar olmaya devam etti
Rapora göre, 2020 yılında olduğu gibi 2021 yılında da pandemi global ve ulusal ölçekte sosyal, ekonomik ve ticari hayatta etkisini hız kesmeden sürdürmeye devam etti. Her ne kadar küresel aşılama çabalarının hız kazanması normalleşme sürecini desteklese de yeni varyantların ortaya çıkarabileceği potansiyel riskler dünyanın ana gündemini oluşturdu. Pandemi gündemine ek olarak FED ve diğer gelişmiş ülke merkez bankalarının likiditeyi artırmaya yönelik aldığı kararlar, iklim değişikliği kaynaklı dünya genelinde gerçekleşen afetler, dünyanın farklı bölgelerinde gerçekleşen seçimler, aşı karşıtı protesto ve eylemler 2021 yılında öne çıkan diğer ekonomik ve siyasi konular oldu.
Türkiye’de birleşme ve satın alma işlem hacmi son yedi yılın zirvesinde
Rapora göre, 2021 yılında, dünyada birleşme ve satın alma aktivitesinde tüm yılların üzerinde bir performans gerçekleşirken Türkiye’de de benzer şekilde işlem hacminde belirgin artış gözlemlendi. İşlem adedinde de önceki yıllara kıyasla artış kaydedildi.
2021 yılında dünyada yaklaşık 5,1 trilyon dolarlık birleşme ve satın alma işlemi gerçekleşirken, bu tutar son 20 yılın en yüksek değeri olarak kayıtlara geçti. Dünyada rekor seviyede gerçekleşen işlem hacminin arkasındaki temel nedenler olarak likidite bolluğu ve finansal yatırımcıların yatırım iştahı, sektörel konsolidasyon ve tedarik zincirlerindeki yeniden yapılanma ön plana çıktı. Türkiye’de ise değeri açıklanan işlem hacmi son yedi yılın en yüksek seviyesine ulaşarak toplam 14 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.
Antalya Havalimanı ve Trendyol işlemleri 2021’in iki “mega” işlemi oldu
2021 yılında küresel trendlere paralel olarak, teknolojinin farklı alanlarının giderek önem kazanmasının yanı sıra dijitalleşme ve tedarik zincirlerinde yeniden şekillenme ile birlikte işlem sayısı bazında teknoloji, medya ve telekomünikasyon sektörü öne çıktı. Söz konusu trendler doğrultusunda işlem hacmi bazında ise taşımacılık sektörünün öne çıktığı görüldü. Taşımacılık sektöründeki en büyük işlem Antalya Havalimanı’nın 25 yıllığına işletme hakkı ihalesinin TAV Havalimanları ve Fraport tarafından oluşturulan ortak girişim tarafından 8,2 milyon dolar bedel ile kazanılması oldu.
Teknoloji, medya ve telekomünikasyon sektöründeki en büyük işlem Trendyol’un yüzde 8,7 hissesinin bir yabancı yatırımcı grubu tarafından 1,4 milyon dolara satın alınmasıydı. Aynı zamanda Getir’in 2021 yılında farklı turlarda çeşitli yabancı ve yerli yatırımcılardan elde ettiği yaklaşık 983 milyon dolar tutarındaki yatırımlar da öne çıkan işlemler arasında yer aldı.
Finansal yatırımcılardan 3 milyar dolarlık işlem hacmi
Finansal yatırımcılar (özel sermaye, risk sermayesi, varlık fonları vb.) 2020 yılında 129 işlem gerçekleştirirken, yarattıkları işlem hacminin toplam işlem hacmindeki payı yüzde 52 seviyesindeydi. 2021 yılında toplam 150 işlem gerçekleştiren finansal yatırımcıların yapmış oldukları işlemlerin toplam işlem hacmindeki payı geçtiğimiz yılın altında kalarak yüzde 21 seviyesinde gerçekleşti.
Turkven’in, Elif Plastik’in yüzde 100 hissesini Finlandiya kökenli stratejik yatırımcı Huhtamaki’ye 483 milyon dolar bedel ile satışı 2021 yılının en önemli finansal yatırımcı çıkış işlemlerinden birisi oldu. Bir diğer öne çıkan finansal yatırımcı işlemi ise Trendyol hisselerinin yüzde 8,7’sinin bir grup finansal yatırımcı tarafından 1,4 milyon dolara satın alınması oldu. Bu yatırım turuyla beraber Japonya menşeili SoftBank Investment Advisers, Birleşik Arap Emirlikleri menşeili ADQ ve ABD menşeili Princeville Capital, Türkiye’deki önemli yatırımlarından birisini gerçekleştirmiş oldu.
Yerli yatırımcıların yarattığı işlem hacmi yabancı yatırımcıları aştı
Yabancı yatırımcılar 2021 yılında toplam 60 birleşme ve satın alma işlemi gerçekleştirdi. Yabancı yatırımcıların gerçekleştirdiği birleşme ve satın alma işlem sayısı, 2021 yılında geçmiş yılların altında kalarak toplam işlem sayısının yüzde 19’u olarak gerçekleşti. Buna karşın, 2021 yılında yabancı yatırımcıların geçen yıla kıyasla yarattıkları işlem hacmi 4 milyar dolar olarak gerçekleşip artış gösterse de, toplam işlem hacminden aldıkları pay yüzde 28 ile yerli yatırımcıların gerisinde kaldı. Ayrıca, 2021 yılında en büyük ilk 10 işlemin altısının yabancı yatırımcılar tarafından gerçekleştirilmesi de dikkat çeken bir diğer nokta oldu.
Kamu işlemleriyle değer yaratımı bu yıl da devam etti
2020 yılında Türkiye Varlık Fonu’nun (TVF) aktif rol oynadığı stratejik ve büyük ölçekli yatırımlar ile kamu kaynaklı işlemlerde hareketlilik yaşanmıştı. 2021 yılında ise Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) ve Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB) kaynaklı işlemler ile kamuda değer yaratımı devam etti.
Kamu kaynaklı işlemler arasında öne çıkanlar DHMİ tarafından gerçekleştirilen Antalya Havalimanı’nın 25 yıllığına işletme hakkının ihalesinin 8.2 milyon dolar bedelle TAV Havalimanları ve Fraport tarafından oluşturulan ortak girişim tarafından kazanılması, ÖİB tarafından düzenlenen Türkiye Denizcilik İşletmeleri’ne (TDİ) ait Fenerbahçe-Kalamış Yat Limanı’nın 40 yıllık süre ile işletme hakkı devri ihalesinin 285,6 milyon dolar bedelle Koç Holding tarafından kazanılması ve ÖİB tarafından düzenlenen Taşucu Limanı’nın 40 yıllık süre ile işletme hakkı devri ihalesinin 79,2 milyon dolara CEY Grup tarafından kazanılması yer aldı.
2022 yılı için iyimser beklentiler korunuyor
KPMG Türkiye Kurumsal Finansman Bölüm Başkanı Müşfik Cantekinler 2022 yılına ilişkin beklentiler hakkında şunları söyledi: “Küresel aşılama çabalarının hızlanmasıyla ortaya çıkan iyimserlik ile birlikte yeni varyantların oluşturabileceği potansiyel risklerin, devlet ve merkez bankalarının uygulamış olduğu politikalar sonucunda oluşan yüksek likiditenin, sınırlı da olsa karlılıkta iyileşme gösteren şirketlerin yeni yetenekler edinerek rakiplerinin önünde yer alma ve tedarik zincirlerini güçlendirme hedeflerinin global olarak yatırımcı iştahını şekillendireceğini söylemek mümkün. Bununla birlikte global ekonominin enflasyon baskısı altında başta FED olmak üzere merkez bankaları tarafından parasal sıkılaşmaya gidilme olasılığı 2022 yılı olumlu beklentileri önünde temel risk olarak ön plana çıkıyor. Ülkemizde ise yukarıdaki gelişmelere ek olarak büyüme, istihdam ve fiyat istikrarı hedeflerine ulaşmak için öngörülebilir para ve kur politikası kapsamında ekonomik göstergelerdeki etkisinin yatırımcı iştahı üzerinde etkisi olacağı düşünülüyor. Bununla birlikte yeni varyantların olumsuz etkilerinin sürmesi ve ekonomik toparlanma sürecinin uzaması, ülkemizin yakın coğrafyasında gerçekleşebilecek siyasi belirsizlik ve güvenlik sorunları da aşağı yönlü diğer riskler olarak değerlendiriliyor.”
Raporda 2022’ye yönelik diğer beklentiler şöyle sıralanıyor:
- 2022 yılında birleşme ve satın almalar açısından teknoloji, medya ve telekomünikasyon, endüstriyel üretim ve otomotiv, taşımacılık, ilaç ve sağlık sektörlerinin öne çıkan sektörler arasında yer alması bekleniyor.
- Türkiye Varlık Fonu (TVF) tarafından hedeflenen stratejik yatırımların hayata geçirilmesi, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) devredilen şirketlerin ihale süreçleri ve Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın (ÖİB) portföyünde yer alan varlıklar için ihale süreçlerini başlatması işlem hacmini artırabilecek etkenler arasında yer alıyor.
- Birleşme ve satın alma aktivitelerinde temel belirleyici hususun yatırımcı iştahı ve risk algısı olduğunu belirtmekle birlikte yabancı yatırımcı ilgisinin özellikle stratejik sektörler için Türkiye’ye yöneldiği gözlemleniyor. Bununla birlikte pandemi süreci sonrası stratejik olarak birleşme ve satın alma opsiyonunu değerlendirmek isteyen şirketlerin de işlem sürecine girmesi işlem hacmini artırabilecek etkenler arasında yer alıyor.
- 2021 yılında global olarak birleşme ve satın alma işlemlerinde yaşanan artış trendinin 2022 yılında Türkiye’de etkisini sürdürmesi ve işlem hacminin artması bekleniyor.