Yerli traktör markasıyla rekora koşuyor

0
269

İstanbul Taksim Hyatt Otel’in toplantı salonu, yaşları 20-25 arasında değişen genç kadın mühendis adaylarıyla farklı bir günü karşılamaya hazırlanıyor. Türkiye’nin başarılı sanayicileri ve makinecileri, kadınların makine sektöründe istihdamını artırmak üzere “Kadın Makinecilerle, Var Gücümüzle” projesinin detaylarını anlatacak birazdan. Kürsüdeki masanın ağırlığını kadınlar oluşturuyor. Fortune’un “50 Güçlü Kadın” listesinin başarılı isimlerinden Erkunt Traktör Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Erkunt Armağan, bir orkestra şefi gibi toplantıyı yönetiyor. Sahneye genç mühendislerden birkaçını davet ediyor. Öğrenciler heyecanlı. Onlara “Kendinizi birkaç sektörle sınırlamayın. En iyisini yapmak için ayağa kalkın, gelin üretimi görün, bu havayı soluyun ve üretmenin ne kadar muhteşem bir duygu olduğunu anlayın” diyor.

Erkunt Armağan’ın üretkenlik konusundaki referansı büyük. Türkiye’nin ilk sanayicilerinden ve Ankara Sanayi Odası’nın kurucularından Mümin Erkunt’un kızı. Babasından öğrendiklerini tecrübeleriyle harmanlamış, başarılı bir yönetici. Alkışlar arasında sahneye birkaç öğrenciyi davet ediyor. Boğaziçi Üniversitesi Makine Mühendisliği öğrencisi Türkü Açar’ın “Mühendislik temel disiplinlerden biri. Babam beni bu alanda hep destekledi. Genç kadınlar olarak tek ihtiyacımız cesaret ve özgür olmak” sözleri, bayrağı devralacak genç kitlenin bakış açısını özetliyor.

Genç öğrencinin altını çizdiği “cesaret ve özgürlük” mottosu, 2003 yılında kurulan traktör fabrikasında yarı zamanlı çalışmaya başlayan ve 24 yıllık dökümcülük geçmişini kapatıp, son altı yıl içinde traktör pazarında Erkunt markasını üçüncü yapan Erkunt Armağan’ın taçlandırdığı ilkeler olarak öne çıkıyor. Başarıya giden yolda öncelikli konuların iyi tespit edilmesi var. Bunlardan biri Ar-Ge. Yıl 2015 ve Sanayi Bakanlığı Erkunt Traktör’ün Ar-Ge merkezi olma taleplerini olumlu değerlendiriyor. Bu olumlu sonucun ardından şirkette yapı değişikliğine gidiliyor. 2016 yılı Ar-Ge yılı ilan ediliyor. Erkunt Armağan, “Yaptığımız çalışmaların neticesini ancak tüm teferruatı ile sahada anlayabildiğimiz için sahada çok zaman geçirdik” diyor. 2016 sonunda 350 milyon TL ciro gerçekleştiriliyor ve ihracatın toplam satışlar içindeki payı yüzde 9 oluyor.

Sektöre ilk girdiklerinde iki gerçeği çok iyi bildiklerini söylüyor ve “Sahadaki 1 milyon 200 bin civarındaki traktörün yarısından fazlası ekonomik ömrünü doldurmuştu. Artık hurda traktör sınıfına giren 25 yaş üstü bu traktörlerin işletme giderlerinin (mazot tüketimi, yedek parça ihtiyacı vb) hem çiftçinin bütçesine hem de ülke ekonomisine verdiği zarar çok büyük rakamlara ulaşıyordu. Oysa ki bu ülkenin çiftçisinin, bu ülkenin toprağına, iklimine ve çiftçilerin ihtiyacına göre tasarlanmış traktörlere ihtiyacı vardı. İşte biz bu ihtiyaçları analiz ettik ve tasarıma döktük” diyor.

Eksikleri görmek, yenilikleri hızla hayata geçirmek ve sürdürülebilirliğe ağırlık vermek… Tüm bunlar Erkunt Armağan’ı sektörde kısa sürede başarıya götüren unsurlar. Hedeflenen ilkelere İSO 10002 Müşteri Memnuniyeti Yönetim Sistemi Belgesi ve Turquality markası olmak da eklenmiş. Türkiye’de ilk defa “common rail diesel” (CRD) teknolojisi ile üretilmiş motorları kullanarak çevre bilincine dikkat çeken ve sektörde üç yıl garanti veren ilk marka olunmuş. İhracat yapılan ülke sayısı 21’e ulaşmış. Erkunt Armanağa, Türkiye’nin ilk yerli traktörünü yaratırken nasıl bir iz bırakmak istediklerini şu sözlerle özetliyor: “Çiftçinin yol arkadaşı, iş arkadaşı olmak istedik. Bu kadar geniş tarım arazilerine sahip olacaksınız, nüfusun büyük kısmı geçimini tarımdan sağlayacak ve siz gerçek ihtiyaca kulak vermeyeceksiniz, ihtiyacı olan traktörü şekillendirmeyeceksiniz. Bu bana hep yanlış geldi.”

Armatrac, Erkunt Traktör’ün gözbebeği neredeyse. Marka distribütörler vasıtasıyla farklı ülke pazarlarında çoktan yer almış. Servis ve yedek parça teşkilatlanmasına, Ar-Ge’ye azami önem veriliyor. Erkunt Armağan, tüm ürünleri kendi tasarımı ile hayata geçiriyor. Her sene cironun yüzde 8’i Ar-Ge’ye ayrılıyor. Tier 3B CRD motorlarla üretilen traktörler, üç yıldan uzun süredir ürün gamında yer alıyor. Düşük yakıt tüketimi ve düşük karbon salımı odak noktasında.

Erkunt Armağan’ın marka yaratma konusunda dikkat çektiği konulardan biri, Türkiye’nin kendi dizel motorunu üretmesi üzerine. Türkiye’de daha çok yerli traktör üreticisi olmayışının ve ithal traktörlerin Türkiye’ye adeta çıkartma yapmalarının en büyük sebebinin de bu olduğunu düşünüyor ve şunları söylüyor: “Mutlaka motor üretimimiz olmalı. Çünkü motor traktörün parça maliyetinin içinde bugünün ithal fiyatları ile yüzde 25-30 arası yer tutuyor. Yerli üretim bu maliyeti düşürecektir ve traktör üretmek, ithalata bağlı olmayan hale gelecek. Dünya çiftçisi, aynen Türk çiftçisi gibi sağlam, tasarruflu, sıklıkla servis ihtiyacı yaratmayacak ve ihtiyaç halinde de yedek parçası yani işletme gideri çok yüksek olmayacak ürün arıyor. Menşei sebebi ile kaliteli bir traktörü almayacak çiftçi düşünemiyorum.”

Türkiye traktör pazarındaki büyüme ve sektörel gelişmeler ise Erkunt Armağan’ın gündemindeki kritik bir konu. Çünkü sektörün çok değiştiğini düşünüyor ve “Türkiye pazarı pek çok farklı uluslararası markanın, hatta Uzak Doğu markalarının katıldığı zorlu bir maratona dönüştü” diyor. Devletin birkaç sene içinde hayata geçirdiği desteklerden bahsediyor. Ziraat Bankası’nın uyguladığı kredi faizlerine yüzde 50 sübvansiyondan, çiftçilere verilen hibe desteklerinden, AB kaynaklı IPART projeleri ile tarımın bireysellikten çıkarılıp işletme tarımına dönüştürülme destek projelerine değiniyor. Bir de öngörüsünü paylaşıyor ve 2050 yılında dünya nüfusu 9,7 milyara ulaştığında artık dünya genelinde hassas tarım uygulamalarının önem kazanacağını dile getiriyor. “Traktör sektörü, elektronik ve yazılım sektörü ile birlikte hızlı hareket ederek, hassas tarım teknolojisine destek verecek uygulamaları geliştirecek. Traktör sadece tarımsal alanlarda çalışan bir iş makinesi değil, tarım teknolojilerini destekleyen en değerli araçlardan birisi olacak” diyor.

Erkunt Armağan’ın üzerinde durduğu bir diğer konu da istihdam. Özellikle de kadın istihdamı. İş hayatında cinsiyet eşitliği, kadının kariyer anlamında ilerlemesi ve kapasitesini ortaya koyabilmesinin önemine dikkat çekiyor. Türkiye’de traktör sektöründe mavi yaka kadın istihdamının önünü açan ilk şirket olduklarının altını çiziyor. Erkunt Armağan, “Sektörde bir ilke imza atarak ilk kadın mavi yaka istihdam eden şirket olduk. Birkaç sene önce traktörümüzün kabinini kendimiz üretmeye karar verdiğimizde, burada görev alacak mavi yaka arkadaşlarımızın kadın olması konusunda bir adım attık. Bizimle çalışacak kadın arkadaşlarımızı bulmakta zorluk çektik. Yola, kızlarımızın ailelerini ikna etmeye çalışarak çıktık. Bugün geldiğimiz noktada ise kızlarımız, kendi aile fertlerine ya da arkadaşlarına kendileri ile birlikte çalışmalarını tavsiye ediyorlar” diyor.

Personellerinin, beyaz ve mavi yakalı olmak üzere yüzde 25’inin kadınlardan oluştuğu bilgisini de veren Erkunt Armağan, bu oranı daha da yükseltmek istiyor. Eğitim ise odağındaki bir diğer konu. Bazı köy ilkokullarının hayati ihtiyaçlarını yerine getirmek üzere yenileme çalışmaları gerçekleştiriyor. Türkiye’nin çeşitli illerinde 12 adet Erkunt Traktör İlköğretim Okulu var ve buralarda 4 binin üzerinde çocuğa eğitim veriliyor. Ankara Sincan Organize Sanayi Bölgesi’nde eğitime devam eden bir de meslek edindirme merkezi var. Buradan mezun olanlar sanayi alanında işe giriyor.

Erkunt Armağan’ın sosyal hayatındaki hiperaktif görüntüsü iş hayatında da dikkat çekiyor. Kendisini “dinleyen yönetici” olarak tanımlıyor. Ancak şunu da ekliyor: “Hataları elbette sükunetle kişiselleştirmeden gösteriyorum ama üst üste tekrar eden hatalara da çok tahammül edemiyorum” diyerek açıklıyor. En büyük “keşke”si, mühendislik okumamış olmak ve daha fazla lisan bilmemek. Spor yapmayı seviyor. Yaz-kış pilates ile ilgileniyor. Yazın teknede olmak ve yelken ile uğraşmak en büyük hobisi. Kitap okumak, seyahat ve yeni yerler görme tutkusu ise hiç azalmıyor. Erkunt Armağan, 2017 ve sonrası için ekonomideki yavaşlamanın yerini hızlanmaya bırakacağını düşünüyor. Şirketi için ihracatın ağırlıkta olacağının ve yurt dışına lisans vereceklerinin altını çiziyor. Fortune’un “50 Güçlü Kadın” listesinin sanayi alanındaki başarılı ismi, gelecek dönemde de yeni projeleriyle gündemde olmaya devam edecek gibi görünüyor.
 
Net satış gelirleri
Yıl       (Milyon TL)
2012    254,1
2013    261,2
2014    300,9
2015    331,3
 
İhracat gelirleri
Yıl       (Milyon TL)
2012    42,1
2013    11,2
2014    17,2
2015    23,4
  
Bin hektar işlenen araziye düşen ortalama traktör sayısı

İngiltere          87
Almanya         80
Yunanistan     92
Fransa 69
İspanya           69
Türkiye           36

Kaynak: Makine Sanayicileri Derneği