Yerli cep gönülleri fethedecek mi?

0
73

Casper CEO’su Charlotte Lamprecht ile Gina’da tanışma yemeği yediğimizde, kendisini Türkiye’ye getiren nedenin cep telefonları olduğunu, lafı gevelemeden söylemişti. Lamprecht’in bu sözlerinin karşılığını bulabilmesi için aralık ayında Casper Kurucu Ortağı ve Yönetim Kurulu Üyesi Yalçın Yıldırım ile birlikte kameraların karşısına geçmesini beklemek gerekti.

Ar-Ge harcamalarının yüzde 1’e ulaşmasını bayram havası içinde kutladığımız Türkiye’de, 2018’de akıllı telefon işine 40 milyon lira ya da 720 milyon liralık cirosunun yüzde 5,5’inden fazlasını yatıran Casper’ın bu alanda iddialı bir çıkışa hazırlandığı anlaşılıyor. Bu yorumun daha anlamlı hale gelmesini sağlayan, şirketin yüksek fiyatlı ürünleri de piyasaya süreceğini açıklaması. Lamprecht, Ar-Ge’ye 14 milyon lira yatırım yaptıklarını ve gelecek yıllarda bu yatırımları artırarak sürdüreceklerini de söyleyerek iddiayı yükseltiyor.

Ancak asıl iddialı olan ifade, 2018’de piyasada 3 bin lira fiyatlı Casper cep telefonları göreceğimiz şeklinde. 2018’de dokuz yeni modeli satışa sunacaklarını belirten Lamprecht, “Büyük ekranlı modellerimiz ve dört kameralı bir telefonumuz gelecek. Ayrıca 20 megapiksel ön kameralı telefonumuzu da satışa sunacağız. Telefonda fiyat bandını da yukarı taşıyoruz. 2018’de 3 bin liralık telefonları göreceksiniz” şeklinde konuşuyor.

Bir karşılaştırma yapmak açısından 16 MP ön ve 13 MP arka kameraya sahip Casper VIA G1, bin 299 lira fiyatla satışta. 5,99 inçlik Full HD ekrana sahip olan büyük ekranlı model VIA G1 Plus’ın fiyatı ise, bin 499 lira. 3 bin lira ile arasındaki mesafe oldukça büyük olan şu andaki modellerin bu fiyat sıçramasını yapabilmesi, ekran boyutu kadar teknoloji tarafındaki iyileştirmeleri de gerektiriyor olacak. Bu geliştirmeler hiç kuşkusuz videonun ve sosyal medyanın yeniliklerini karşılama ile de yakından ilgili. Casper’ın odaklandığı kamera konusu da yeni dünyada büyük önem taşıyor.

Ancak neyin satacağını en iyi bilecek kişi, Lamprecht’in kendisi. Intel’de perakende satış ve pazarlama direktörlüğü ve Qualcomm’da pazarlamadan sorumlu başkan yardımcılığı yapmış olan Lamprecht, akıllı telefonların kalbinde yer alan işlemcileri üreten şirketleri yakından tanıyor. Asıl çarpıcı sınav ise unvanındaki pazarlama ve satış ifadelerinin bu fiyat aralığını kapatmakta nasıl etkili olacağı ile ilgili.
Lamprecht, “Biz akıllı telefonlarda hızlı olmayı, tüketici beklentilerine uygun olarak yeni tasarımlara ve fiyat performans beklentisini üst seviyeye taşıdık. Bin liranın altındaki ölümcül pazar yerine markanın karşılığı olan yatırımı yaparak 2 bin lira civarına çekmeye çalıştık.

Gelecek yıl bu rakam 2 bin 500 ile 3 bin TL civarını bulacak” şeklinde konuşuyor.
Türkiye’nin önemli bir bilgisayar üreticisi olan Casper’ın cep telefonu tarafına dümen kırmasının üzerinden telaffuz etme noktasına geldiği yeni iddiası, Türkiye’de cep telefonu satışlarının yüzde 6 gerilediği 2017’de elde ettiği güçlü sonuçlarla destekleniyor. 2016’da 12 milyon 550 bin adet olan telefon satışları 2017’de 11 milyon 810 bin adede gerilerken Casper, akıllı telefon kategorisinde bu yılı adet bazında yüzde 23 ve ciro bazında yüzde 65 büyüme ile kapattı. 26 yıl önce bilgisayar üreticisi olarak kurulan Casper’da, ilk olarak bu yıl telefon satışlarından elde edilen cironun bilgisayar satışlarının gelirini aşması şirketin iddialarının bir diğer dayanağı.
Yıldırım, “Bu yıl sağladığımız büyüme bir anlamda 3 yıl önce gerçekleştirdiğimiz yapısal dönüşümün ilk somut göstergesidir” derken sürdürülebilir büyüme için hazır oldukları mesajını veriyor. Yıldırım, “Bu dönüşümün sonucunda sağladığımız güçlü bir alt yapı, yenilikçi yönetim anlayışı, ürün ve hizmet süreçlerinin tüm aşamalarında mükemmellik anlayışımızla gelecek yıllarda da güçlü büyüme performansımızı devam ettireceğiz” diyor.

Telefon tarafında üretimlerinin devam ettiğini dile getiren Yıldırım, bu üretim hatlarını büyüteceklerini de ekliyor. Şu andaki döviz kuru düşünüldüğünde bu, açık bir avantaj yaratıyor ancak hedefte daha fazlası var. Yıldırım, “Üretim kapasitemizi artıracağız. Yerli üretimi artırarak kurların fiyatlar üzerindeki baskısını azaltmayı hedefliyoruz. Telefonlardaki yerlilik oranını artırıyoruz. Ayrıca giyilebilir teknoloji ürünlerine de yatırımlar yapacağız” şeklinde konuşuyor. Saatten başlayan hızlı bir büyüme trendine giren giyilebilirler geleceğe yönelik olarak önem taşıyan bir alan ancak bu, Casper’ın asıl sınavını akıllı telefon tarafında vereceği gerçeğini gizlemiyor. 2017’de 400 bin adet telefon satan Casper, 2018’de bu sayıyı 500 bine yükseltmeyi yani adet bazında yüzde 25’lik bir büyümeyi hedefliyor. Bu, oran olarak sadece iki puanlık bir fark olarak görünse de adet olarak bakıldığında 30 bine yakın bir fazladan büyüme haline geliyor. Gelecek yıl ağırlıklı olarak orta-üst segmentteki modellerle piyasada olacakları bahseden Yıldırım, akıllı telefon pazarında yüzde 3,5-4’lük paylarını 2020’de yüzde 15’e çıkarma hedeflerini dile getirerek bu fazladan büyümeleri bir kereden fazlası için düşündüklerini ortaya koyuyor.

Bilgisayar pazarında elde ettiği sonuçlar da Casper’ın bu stratejisine güven duymasını sağlıyor. Bilgisayar pazarında da adet bazında yüzde 8’lik düşüş yaşandığını ancak tüketicilerin daha üst kategorideki ürünlere doğru bir yönelime sahip olmaları ve kur artışı ile ciro bazında pazarın yüzde 10 büyüdüğüne dikkat çeken Yıldırım, Casper’ın bu ortamda bilgisayar tarafında yüzde 22 ile pazarın çok üzerinde bir büyüme sağladığının altını çiziyor.

Türkiye’deki yerli telefon üreticilerinin dinamiklerinden kaynaklanan bakış açısı, Casper’ın bu sınavındaki en önemli engeli oluşturacağa benziyor. Bu üreticiler ne yaparlarsa yapsınlar, telefon üretimindeki temel amacın halka ucuz telefon sağlamak ve paranın yurtdışına çıkmasını engellemek olduğu şeklindeki algıyı kırıp bir “zengin telefonu” ortaya çıkmasına izin vermiyor.

Geçmişte yaşanan örnekler sürekli yerli katkı, fiyat ve istihdama takılıp kaldı ve takılacak bir kulp bulunduğunda markaların ipinin çekilmesinden geri durulmadı. Türk markası General Mobile, biraz başarı sağladığında hemen “ne kadar yerli” sorusuna muhatap edildi. Üretimi ve parça tedarikini Çin’de yaptırmaya dayanan iş modeli ipe çekilirken şirket, Fatih projesinde tabletlerin yerlilik oranlarını yüksek göstermek için montajı, en pahalı ofis bölgelerinden Büyükdere Caddesi’nde yapma yoluna gitti. Oysa eyalet olmasına karşın dünyanın beşinci büyük ekonomisi olan Kaliforniya’daki şirketler, tasarımı Kaliforniya’da ve üretimi Çin’de yaptırarak muhteşem büyük markalarıyla dünya sahnesini işgal ediyordu.

Vestel’in hikayesine bakıldığında ise, tersten bir örnek dikkat çekici bir hale geliyor. Fatih projesi kapsamında akıllı tahta üreten Vestel, burası için geliştirdiği dokunmatik ekran teknolojisini akıllı telefonlarının ekranlarını şekillendirmede kullandı. Şirketin bu şekilde hem Ar-Ge yükünü dağıttığını hem de kendi teknolojisini yarattığını söylemek mümkün.

Telefon pazarında oyuncu olabilmek için bu dinamikleri değerlendirmek mutlak bir zorunluluk. Casper şimdiye kadar hem ürün hem de pazarlama tarafında farklı bir oyuncu olduğunu gösterdi. Sekiz çekirdekli işlemcinin hızını teknolojiyi bilmek zorunda olmayan kullanıcıların kolayca anlayabilmesini sağlayacak şekilde eve dönen anne içeri girmeden odayı toparlama esprisi ile vermesi, bu farklılığın görünür kısmı oldu. Ancak fiyatı iki katına katlamak söz konusu olduğunda tüketicilerin gönlünü başka türlü almak ya da bir Love Mark olabilmek gerekiyor.
Houston’da orta sınıf bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen ve atların arasından elektronik mühendisi olarak Kaliforniya’ya giden Lamprecht’in burada da oynayabileceği önemli bir rol var. Lamprecht’in geçirdiği tek dönüşüm bu değil; erkeklerin egemenliğindeki bilişim sektöründe kadın olarak kendisine yer açması da önemli bir sınav olmuş. Ancak Lamprecht, bu sınavın zorluğunu değil; dönüşümün farklı bir boyutunu aklına kazımış.
Lamprecht, “Erkeklerin egemen olduğu sektörde kadın olmak dezavantaj gibi görünse de kadın olmanın verdiği detaycı bakış eksik noktaları tamamlanıyor” şeklinde konuşuyor. Bu bakış açısı, Türkiye’deki telefon üretimini şimdiye kadar seyrettiği hattan daha doğru bir güzergaha taşıyabilir.

Lamprecht, sadece küçük rötuşlara değil, kapsamlı bir stratejiye dayanan yol haritasını zihninde oluşturmuşa benziyor. Kasım ayında Sabancı Üniversitesi’nden öğrencilerle bir araya gelen Lamprecht, öğrencilerin sorularını yanıtlarken akıllı telefonlar için öncelikle daha güçlü bataryalar ön plana çıkacağını, 2-3 gün şarj etmeden telefonun kullanabileceğini ve şarj kablosuna ihtiyaç duyulmayacağını söylerken diğer trendleri, büyük ekran ve kamera performansı olarak sıraladı. Son kısımla ilgili yeterince açıklama yapan Lamprecht’in sözlerinin ilk bölümünde dikkat çektiği alanlar, Casper’dan çok daha fazlasının beklenebileceğine işaret ediyor.