Yeni Başbakan Ahmet Davutoğlu

0
36

Cumhurbaşkanlığı’na seçilen Başbakan ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi’nde düzenlenen MYK toplantısı sonrasında Türkiye’nin yeni Başbakan Adayı ve AK Parti’nin Genel Başkan Adayı olarak Ahmet Davutoğlu’nun seçildiğini açıkladı.
  
Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi’nde düzenlenen Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısının ardından yaptığı konuşmada, AK Parti’nin ilgili kurullarında yapılan değerlendirmeler ve alınan kararların, Türkiye’nin en büyük siyasi hareketi ve hükümeti olduğu için sadece bir partiyi ilgilendirmediğini belirterek, “Türk siyasetinin ve ülke yönetiminin de geleceğini ilgilendiriyor. Hatta AK Parti’de yaşanan gelişmeler tüm bölge ülkeleri ve dünya kamuoyu tarafından yakından takip ediliyor. Bu yüzden sadece partimizin değil, ülkemizin de geleceğini ilgilendiren bu konuda kuyumcu titizliğiyle çok hassas bir çalışma yürüttük. Çok uzun istişarelerin ardından belli bir aşamaya gelmiş bulunuyoruz” diye konuştu.
 
 
AK Parti’yi kurdukları 14 Ağustos 2001’de bir açıklamaları olduğunu anımsatan Erdoğan, şöyle devam etti: “AK Parti bütün işlerini istişareyle yapar. İstişareler neticesinde kararını alır ve onu uygulamaya koyar. Biz, bugüne kadar bundan hiçbir zaman kaçınmadık, hiçbir zaman taviz vermedik. AK Parti grubunda, merkez karar ve yönetim kurulunda, genişletilmiş il başkanları toplantımızda, milletvekillerimizle istişarelerimizde, arkadaşlarımızın görüş ve önerilerini aldık. Belediye başkanlarımız, il başkanlarımız, kadın ve gençlik kolları yönetimlerimiz düşüncelerini ortaya koydular. En son partimizin merkez yürütme kurulunda da bugün meseleyi ayrıntılarıyla ele aldık ve bir sonuca vardık.”
 
Erdoğan, “Şu parti ne dedi, diğer parti ne dedi, onlar adaylarını nasıl belirledi, nasıl belirliyor, bunların hiçbiri bizi ilgilendirmiyor. Bizi sadece kendimiz ilgilendiriyor. Biz, hiçbir siyasi partinin kendi içinde müracaat etmediği yollara biz tam aksine müracaat ederek kararımızı alırız, olgunlaştırırız, adımızı da ona göre atarız” ifadesini kullandı.
 
Şu anda da attıkları adımın bu olduğunu ifade eden Erdoğan, şunları söyledi: “Tüm birimlerimizle bu görüşmelerimizi yaptık, bütün bu birimlerimizdeki kardeşlerimizin düşüncelerini aldık ve geldiğimiz nokta bugün Merkez Yürütme Kurulunda da değerlendirdik. Belirlediğimiz adayı açıklamadan önce burada birkaç hususu özellikle bizi gerek bu salonumuzda dinleyen veya ekranları başında izleyen milletime de aktarmak istiyorum.  Biraz önce de ifade ettiğim gibi adayımızın belirlenmesinde gerçekten büyük bir zaman ayırdık. Aldığımız her önemli kararda olduğu gibi bu kararda da sokaktaki vatandaşımızdan, partimizin en üst kuruluna kadar her kademede istişareler yaptık. Görüşleri, önerileri, eleştirileri çok dikkatli bir şekilde not ettik.”
 
Genel başkan belirleme sürecinde, çok sayıda ismin ön plana çıktığını belirten Erdoğan, bütün istişare kurullarında öne çıkan isimlerin her birinin, son derece değerli, bu büyük görevi omuzlayıp, taşıyabilecek isimler olduğunu vurguladı.
 
“(Kim var) denildiğinde, sağına soluna bakmadan ‘ben varım’ diyebilecek nice arkadaşımızın olduğunu biliyorum” diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Aynı şekilde, ‘kim var?’ denildiğinde işaret edilebilecek, bu dava yükünü omuzlama gücüne, iradesine, ehliyetine ve liyakatine sahip çok sayıda arkadaşımız olduğunu da biliyorum. Allah’a hamdolsun, tam da tahmin ettiğimiz gibi bir değil, iki değil, çok sayıda arkadaşımız bu kutlu görev için önerildi. Bir başka konu, süreci suhulet içinde, barış içinde, dostluk ve kardeşlik hukuku içinde belli bir noktaya getirdik. Çok şeyler yazıldı, çizildi, çok şeyler söylendi. Ama mümkün olduğunca bunları duymadan götürmeye gayret ettik. Çünkü bu hareketin birliği her şeyin üstündedir. Bu hareketin beraberliği her şeyin üzerindedir. Meydanlarda dikkat ederseniz bir şeyi ısrarla söyledik, bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, beraber olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız dedik.”
 
AK Parti içinde nifak, fitne çıkması için çaba sarf edenlerin, ellerini ovuşturanların olduğunu, medyada, çatışma çıkması için çok kirli operasyonların yapıldığını belirten Erdoğan, “Belli çevrelerde partimizi karıştırmak, partimiz içinde çatlak oluşturmak için gayret gösterenler de oldu. Bunların hepsini biliyorduk ama bunları biz tabii herkesle paylaşamayız. Partimiz bu operasyonların hiçbirine hamdolsun ‘eyvallah’ demedi. Bu tuzakların hiçbirine düşmedi” değerlendirmesinde bulundu.
 
Erdoğan, süreci, şu ana kadar çok büyük başarıyla kardeşlik ve dostluk hukuku içinde bugüne getirdiklerini dile getirerek, şunları kaydetti: “İnanıyorum ki önümüzdeki hafta olağanüstü genel kurula kadar da bu süre aynen böyle devam edecektir. Asıl imtihan elbette olağanüstü genel kurulun ardından başlayacak. Hem genel başkan seçilen, başbakanlık görevini üstlenen arkadaşımız hem de onun tüm çalışma arkadaşları, tüm teşkilatımız önemli bir süreçten geçecekler. Bu süreci birlik ve beraberlik içinde, dava şuuruyla, en güzel şekilde geçireceklerine yürekten inanıyorum. Bu teşkilat, genel başkanına ve başbakanına en güçlü şekilde sahip çıkacak, her aşamada yanında olacak, başarısı için inanıyorum ki her türlü fedakarlığı gösterecektir. Yeni Türkiye’nin inşasında rol alacak yeni genel başkan, ekip ruhuyla, takım oyunuyla ve ortak akılla yol yürüyecek, AK Parti’nin bütünlüğünü her şeyin üstünde tutacaktır. Hiç şüphem yok. Partimiz içinde nifak, ayrışma, fitne çıkmasını bekleyenler, bu güne kadar olduğu gibi genel kurula kadar da ardından başlayacak süreçte de inşallah hayal kırıklığına uğrayacaklardır.”
 
Erdoğan, AK Parti Genel Başkan adayını belirlemek için gerçekleştirilen istişare süreçlerinde ortaya çıkan çok sayıda isim arasından elbette birini seçmeleri gerektiğini söyledi. Futboldan örnek veren Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Futbol oynadığım zamanlarda hocamız maça çıkarken şunu söylerdi. ‘Çocuklar kadro 18 kişi ama sahaya çıkacak olan 11 kişi. Dolayısıyla 7 kişi yedek kulübesinde kalacak. Bu 7’nin içinden de ben üçünü değerlendireceğim. O da maç esnasındaki performansa göre’ derdi. 11’imizi sahaya sürer, diğer 7 kişi orada kalırdı. Siyasetin de böyle bir anlıyorum ki bugüne kadar edindiğim tecrübelerle bir yapısı var. Belli kriterler devreye girer ve siz bu kriterler üzerinden de takımınızı oluşturursunuz. Tabii hepsiyle yürümek mümkün değil. Ne kadar elveriyorsa o kadarıyla.”
 
Erdoğan, siyasette bu kriterlerden ilkinin, üzerinde en başından beri hassasiyetle durdukları, “3 dönem kuralı” olduğunu vurguladı. Üç dönem kuralının, Türk siyasetinde bir ilk olduğunu dile getiren Erdoğan, “14 Ağustos 2001’de partimizi kurarken koyduğumuz bu kural Allah’a hamdolsun bugüne kadar bozulmadı ve inanıyorum ki bundan sonra da bozulmayacak. Çünkü bu halkımızın içinde alıcısını buldu. Bu siyaseti bırak anlamına gelmiyor tam aksine diyor ki ‘Sen üç dönem sadece Parlamentoda görev yap, bir dönem ara ver, ondan sonra devam edeceksen yine devam et. Parti kademelerinde yine çalış mani yok.’ Farklı yerlerde, bakın şu anda bakan yardımcılarımızın birçoğu bizim eski milletvekillerimiz. Şu anda milletvekillerimizin içinden büyükelçi olan arkadaşlarımız bile var. Demek ki bunların hepsi olabiliyor. Yani çalışmak isteyene alan bol, hepsi olur” şeklinde konuştu.
 
Erdoğan, Parlamentoya giriş çıkışta tüzüklerine bu kuralı koyduklarını anımsatarak, şöyle konuştu: “Bundan diğer siyasi partiler hala nasibini alamadı. Bakın bir CHP bunu yapamıyor. Bir MHP bunu yapamıyor. Buyurun yapın. Biri 16-17 senedir orada çakılı duruyor. Öbürü de malum işte geldi. Alınan neticeler ortada. Millet istemiyor. Millet diyor ki ‘başarısız oldun mu çekil.’ Bizim daha önce söylediklerimize bakın, CHP’de muhalefet söylüyor. Kime söylüyor, diğerine söylüyor. Biz, ne dedik. ‘Eğer birinci olmazsak biz genel başkanlığı bırakırız.’ Ama bunlar onu diyebiliyor mu? Diyemiyor. Niye? Çünkü iktidar olmak için seçime girmiyorlar. Muhalefette kalmak için seçime giriyorlar. Batıda başarılı olamayan gelişmiş ülkelerde bırakır, çekilir. Bunu bir defa görmemiz gerekir.”
 
“Üç dönem kuralına bundan önceki seçimlerde daha henüz takılan olmadı. Bu seçimde takılanlar olacak” diyen Erdoğan, şunları söyledi: “Bir başka husus da genel başkanlık ile başbakanlık makamının aynı arkadaşımız üzerinde toplanması kriteriydi. Bu da önemli. Niye? Çünkü güçlü bir genel başkan, güçlü bir başbakan, ülkeye hizmette başarılı olabilir. Eğer buradaki güç dağılımını bölmeye kalkarsak, bunu ayırmaya kalkarsak başarıyı bir daha peşinen Allah muhafaza yok etmiş oluruz. Olması gereken ney, başbakanlığın gücünü genel başkanın devşirmesi, genel başkanlık gücünü başbakanın devşirmesi… Bunlar önemli şeylerdir. Bunlar yaşanan, yaşandığı için de bu şekilde olması gerektiğine inandığımız konular.”
 
İktidara geldiklerinde genel başkan ve başbakanın ayrı olduğunu anımsatan Erdoğan, bunun zorluklarını ciddi şekilde yaşadıklarını anlattı.
 
“Başbakan, parti genel başkanı olursa ve teşkilat desteğiyle daha güçlü olabilir. Aynı şekilde başbakan olan genel başkan daha güçlü bir genel başkandır” ifadesini kullanan Erdoğan, şöyle dedi: “Bu tecrübelerden yola çıkarak yeni süreçte genel başkan ile başbakanın aynı kişi olmasını önemli bir kriter olarak belirledik. Bu durumda da yine istişarelerde isimleri zikredilen bazı arkadaşlarımız, bu kriterlere takıldı. Tekrar etmekte fayda görüyorum. Adayımız, çok yoğun istişareler neticesinde belirlenmiştir. Adayımız, partimizin kuruluşundan bu güne kadar gelen kriterler ve tecrübe ışığında belirlenmiştir. Adayımız, liyakat ve ehliyet kriteri hassasiyetle gözetilerek belirlenmiştir. Dolayısıyla partimiz içinde, arkadaşlarımız arasında herhangi bir kırgınlık oluşmamıştır ve oluşacağına da ben asla ihtimal vermiyorum. Her kademedeki her bir arkadaşımız süreci son derece şeffaf şekilde izlemiş, sürecin bizzat içinde olmuştur. İstişarelerin ne kadar sağlıklı işlediğini de onlar da gördü, ben de gördüm.”
 
AK Parti’nin büyük bir aile olduğuna ve üye sayısının 9 milyonu aştığına dikkati çeken Erdoğan, cumhurbaşkanı seçiminde 1 milyon 600 bini aşkın kişinin bağışta bulunarak mensubiyet duygusunu ortaya koyduğunu vurguladı.
 
Erdoğan, diğer adaylarda böyle bir şey olmadığını ifade ederek, bundan sonraki seçimlerde partiye gönül verenlerin bu rakamı daha da arttıracağına inandığını aktardı. Erdoğan, “Bugün batıda bu nasıl oluyorsa inanıyorum ki Türkiye bunun da örneği olacaktır. 5 lira versin, 10 lira versin ama ‘ben bu seçime şu kadar katkı veriyorum, ben bununla buraya katkıda bulunuyorum’ demek bambaşka bir duygudur, bu duyguyu mensuplarımıza yaşatmak ayrı bir anlayıştır. AK Parti’de bunu da geliştirmemiz lazım” ifadesini kullandı.
 
“Parti yönetiminde veya kabinede görev yapan onlarca arkadaşımız engin bir tecrübeye ve birikime ulaşmıştır” değerlendirmesinde bulunan Erdoğan, şunları kaydetti: “Doğrusu bu kadar zengin ve güçlü bir kadroya sahip olmaktan, bu kadar değerli insanlarla yol arkadaşlığı yapmaktan Rabbime ne kadar şükretsem, hamd etsem azdır. Bu, büyük ve örgütlü teşkilat kendi içinden sadece bir kişinin seçilmesi gereken böyle bir anda o bir kişiyi de en sağlıklı şekilde belirlemiştir. Değerli kardeşlerim, bizleri ekranları başında izleyen aziz milletim, 27 Ağustos’ta AK Parti’nin Olağanüstü Genel Kurulu’na Genel Başkan adayı olarak girecek arkadaşımız Dışişleri Bakanımız, Konya Milletvekilimiz Ahmet Davutoğlu kardeşimdir.”
 
Erdoğan, kongrede delegeler tarafından genel başkan seçilmesi durumunda, Türkiye Cumhuriyeti’nin 62. hükümetinin başbakan adayının da aynı şekilde mevcut Dışişleri Bakanı Konya Milletvekili Ahmet Davutoğlu olacağını bildirdi.