EY Kurumsal Finansman Bölümü Başkanı Müşfik Cantekinler, Türkiye’deki birleşme ve satın alma fırsatları ile ilgilenen yabancı yatırımcıların ilgisinde herhangi bir değişiklik olmadığını bildirdi.
Cantekinler, seçimin üzerinden henüz birkaç gün geçtiği için yabancı yatırımcılardan çok önemli bir geri dönüş veya değerlendirme olmadığını kaydetti.
Kendilerinin gözlemlediği kadarıyla seçim öncesi Türkiye’deki birleşme ve satın alma fırsatları ile ilgilenen yabancı yatırımcıların ilgisinde herhangi bir değişiklik olmadığını aktaran Cantekinler, “Hatta şu an itibariyle alıcıların yabancı olduğu çeşitli satın alma projeleri devam etmekte ve biz EY olarak kendilerine hizmet vermekteyiz” dedi.
Bu noktada bazı önemli bir kaç husus olduğunu, bir hükümet kurulmasının çok önemli olduğunu vurgulayan Cantekinler, koalisyon olsun, parlamento içinden destek alan tek parti iktidarı olsun, güçlü bir hükümetin kurulması halinde bunun yabancı yatırımcılar üzerinde kesinlikle pozitif bir etkisi olacağını dile getirdi.
Sonrasında Türkiye’nin çok önemli bir avantajı olan ve zaten gelişmekte olan birçok ülkeye göre oldukça büyük olan ekonomisinin sağlıklı büyüme değerlerine ulaşmasının önemli olduğunu vurgulayan Cantekinler, şunları kaydetti:
“Biz ekonominin yabancı yatırımcıları daha fazla cezbedecek bir ekonomi olması için her yıl en az yüzde 5 civarında büyümesini bekliyoruz. Türkiye çok yakın tarihte bundan çok daha yüksek büyüme oranlarını başarıyla yakalamış bir ülke olduğu için, bunu tekrarlayabiliyor olacağını düşünmekteyiz. Türkiye’nin genç ve dinamik nüfus yapısı ve tüketim alışkanlıklarının devamı da önemli. Bu konuda bir değişiklik olmadığı için ve çok olumsuz gelişmeler olmaz ise bunun değişmeyeceği için pozitif bir unsur olarak kalmaya devam edecektir ve yabancı yatırımcıyı cezbedecektir. Bu unsurlara bağlı olarak Türkiye’nin halen ve önümüzdeki dönemde de ilgi çekici bir ekonomi olacağını düşünmekteyiz. Özellikle, finansal hizmetler (banka ve sigorta), perakende ve tüketici ürünleri, enerji, bilişim, lojistik ve gayrimenkul sektörleri ve bununla beraber şu an için Özelleştirme İdaresi’nin ajandasında bulunan bazı büyük özelleştirme işlemleri yabancı ilgisi çekmeye devam edecektir.”
“Türkiye’nin her yıl 30-40 milyar dolar bandında bir doğrudan yatırım alması gerek”
Cantekinler, Türkiye’de doğrudan yatırımlarda son yıllarda istenen ivmenin bir türlü sağlanamadığını, Türkiye’nin gerek birtakım cazip özellikleri, gerekse ekonomik büyüklüğü dolayısıyla her yıl 30-40 milyar dolar bandında bir doğrudan yatırım alması gerekirken, geçen yıllarda bu tutarın 10-20 milyar dolar bandı içerisinde kaldığını söyledi.
Bu noktada Türkiye’nin imajının iyileştirilmesinin yabancı yatırımcıyı cezbedeceğine işaret eden Cantekinler, “Kamu ve özel sektör ortaklığı içerisinde yürütülecek kampanyalar, iş hukuku, teşvikler ve vergi hukuku alanında yapılacak ilave düzenlemeler, kesinlikle doğrudan yatırıma pozitif olarak yansıyacaktır” dedi.
Türkiye’nin kısa dönemdeki bazı problemlerini aşması, doğru para ve maliye politikaları izlemesi, gerekli finansal altyapı yatırımları yapması ile Avrupa Birliği müktesebatına uyum göstermek için gereken çalışmaları hızlı bir şekilde devam ettirmesinin çok önemli olduğunu vurgulayan Cantekinler, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bunlarla beraber, değindiğimiz üç unsurun doğru bir şekilde kullanılması durumunda, Türkiye’nin önünde çok parlak dönemler ve çok ciddi büyüme oranları görülebileceği gibi, doğrudan yabancı yatırımlar da hız kazanabilecektir. Bizim kanaatimizce 2015 sonbaharından itibaren, gerek kamu, gerekse özel sektör işlemlerindeki artışla birlikte doğrudan yabancı yatırımlarda yukarı yönlü bir ivme görülebileceği gibi bu ivmeyi takiben 2016 yılı da bir ekonomik yükseliş yılı olabilecektir.”
