Veri merkezleri geleceğin verisini yönetiyor

0
92

Sürekli artan verileri sağlıklı depolamak,  yedeklemek, güvenliğini ve erişilebilirliğini sağlamak kritik hale gelince veri merkezleri de olmazsa olmaz noktaya geliverdi. Bugün dijital verilerin adreslendiği yerler olarak konumlanan veri merkezleri yakın gelecekte IoT ve giyilebilir, sosyal medya, endüstri 4.0, veri analitiği gibi çeşitli platformlardan gelen verilerin depolanıp yedekleneceği, işletileceği ve yönetileceği yeni nesil mekanlar haline dönüşüyor.

Dijital veriler hızla büyürken veri merkezlerine duyulan gereksinim de her geçen gün artıyor. Veri merkezleri şirketlere ait kritik bilgilerin yönetildiği; depolama, yedekleme ünitelerinin barındırıldığı; uygulama ve sistem sunucularını, ağ katmanlarını bulunduran özel tasarlanmış alanlar olduğu için, güvenlik ihtiyacı da en fazla olan merkezlerin başında geliyor. Yanı sıra internet ve elektrik bağlantısı, soğutma sistemleri gibi altyapılara ihtiyaç duyuyor. Dijital verinin dolaştığı ve barındırıldığı bulut sistemlerinin inşası için de veri merkezleri kritik rol oynuyor.

Mevcut veri merkezleri de artan yeni gereksinimler doğrultusunda yeni nesil veri merkezlerine dönüşüyor. Veri merkezleri geleceğin verisi olarak nitelendirebileceğimiz IoT ve giyilebilir, sosyal medya, endüstri 4.0, veri analitiği gibi çeşitli platformlardan gelen verilerin depolanıp yedekleneceği,  işletileceği ve yönetileceği merkezler haline geliyor.

Şirketler önceleri büyüyen verileri için kendi bünyelerinde veri merkezi oluşturma yoluna gitse de günümüzde bu hizmeti profesyonel veri merkezlerinden almayı tercih ediyor. Çünkü veri merkezleri içinde yedekleme ünitelerini, network katmanlarını, uygulama ve sistem sunucularını bulunduran yüksek maliyet gerektiren özel tasarlanmış alanlar özelliğini taşıyor. Her geçen gün karmaşıklaşan altyapı yatırımını güncellemek zor ve maliyetli olduğu için tercih edilen veri merkezleri şirketlere güvenlik, düzenli takip ve yönetim, sürdürülebilirlik ve erişilebilirlik sağlıyor.
 
VERİNİN GELECEĞİ
Verinin geleceğini dijital dünyanın gelişimi belirliyor. IDC, 2020 yılında internete bağlı cihaz sayısının 32 milyara ulaşacağı ve dünyadaki verilerin yüzde 10’unu oluşturacağını öngörüyor. 2013-2020 yılları arasında dijital dünyanın 4,4 trilyon gigabayttan 44 trilyon gigabayta çıkarak 10 kat büyümesi bekleniyor. Nesnelerin interneti dijital dünyada analiz edilebilir özellikte olan çok büyük miktarda “yararlı veri”yi de etkileyecek. 2013’te dijital dünyadaki verilerin yalnızca yüzde 22’si yararlı veri olarak kabul edildi. Nesnelerin internetine bağlı olarak artan veri miktarı sayesinde tüm verilerin yüzde 35’inden fazlası yararlı veri olarak kabul edilebilecek.
2013’te dijital dünyadaki veri miktarının yüzde 20’sinden azı bulut sistemlerine taşındı. 2020’de bu oran iki katına çıkarak yüzde 40’a ulaşacak.

Diğer yandan Gartner 2020 yılında 20 milyarın üzerinde cihazın nesnelerin interneti dediğimiz IoT ekosisteminde olacağı öngörüsünde bulunuyor. Geçtiğimiz son beş yıl içerisinde veri trafiği tam beş kat artış gösterdi. 2015’te yapılan bir çalışmaya göre ise dünya çapındaki IP trafiği zetabaytın üzerine çıkarak 2018 yılında 1,6 zetabayta ulaşacak.

Dijital dünyanın verisi veri merkezlerine taşınırken veri merkezleri pazarının da o oranda gelişeceği öngörülüyor. Dünya veri merkezleri pazarının 2020 yılında 50 milyar doları aşması bekleniyor. IBIS World tarafından yapılan araştırmaya göre, dünya veri merkezi otomasyon pazarının (ağ ve sunucu çözümleri, danışmanlık, montaj ve destek hizmetleri, bulut ve sunucu barındırma servis sağlayıcıları), 2014-2019 yılları arasında yıllık tahmini büyüme oranının yüzde 18,97 olması ve pazarın büyüklüğünün 3,16 milyar dolardan 7,53 milyar dolara çıkması bekleniyor. Dünya genelinde bu seviyede yaklaşık 510 bin veri merkezi bulunuyor.
 
VERİ MERKEZLERİNİN GELECEĞİ
Şirketlerin en kritik mal varlıkları olan verilerinin barınacağı veri merkezlerinde verilerin zarara uğramaması için lokasyon, coğrafi şartlar, havalandırma, soğutma, enerji kaynağı, güvenlik sistemleri gibi temel gereksinimlerin doğru belirlenmesi son derece önemli. Soğutma ihtiyacının daha az olacağı,   daha düşük enerji maliyeti yaratacak, olağanüstü durumların yaşanma riskinin minimum olduğu uygun lokasyonların tercih edilmesi, düşük enerji maliyeti sağlamak için çevreci teknolojilere yatırım yapılması gerekiyor.

Geleceğin veri merkezlerin de esnek ve çevik altyapı için hibrit veri merkezi modeli daha çok benimsenecek. Hibrit veri merkezleri deyince hibrit bulut depolama çözümlerini içinde barındıran merkezleri anlıyoruz. Blade sunucular, bütünleşik sistemler veri merkezlerinde daha çok tercih edilen ürünler ola cak. Yazılım tanımlı çözümlerin yanı sıra önce bulut yaklaşımı ön planda olacak.

Yanı sıra IoT, dijital güvenlik, e-dönüşüm mevzuatları, büyük veri analitiği gibi konular veri merkezlerinin yeniden şekillenmesini sağlayacak.
 
Yeni teknolojiler veri merkezlerine gereksinimi artırıyor
2000 yılından bu yana şirketlere veri merkezi hizmetleri sunan KoçSistem, bu alandaki yaklaşım ve çözümlerini aktardı.

Türkiye’de 90’lı yılların sonlarına doğru, özellikle büyük şirketler için, sistem odalarının yönetilmesinin zorlukları ortaya çıkmaya başladı. Sistem odaları için gerekli fiziksel ortamın, enerji beslemesinin ve güvenlik gereksinimlerinin sağlanması, bu ortamları yönetecek yetkin insan kaynağının şirket bünyesinde bulundurulması gerekliliği gibi konular şirketlere hem finansal hem de operasyonel yük oluşturuyordu.
KoçSistem olarak 2000 yılında ilk veri merkezimizi müşterilerimizin hizmetine sunduk. İstanbul ve Ankara’da üç farklı lokasyon üzerinden hizmetlerimizi sunuyoruz.

Bulut teknolojileri ile birlikte veri merkezleri, sadece büyük şirketlerin hizmet aldığı yapılar olmaktan çıkarak, tüm ölçekteki şirketler için de verilerin güvenle ve uygun maliyetlerle barındırılmasını sağlayan birer adres haline geldiler. Dijital dönüşüm ve Endüstri

4.0 gibi mega trendlerin iş dünyasında yeni bir devrim yaratacağını öngördüğümüz bu dönemde, şirketlerin stratejileri, teknolojiye yaklaşımları, veri miktarları ve hatta kullanım modellerinin de dönüşeceğini ve dönüştükçe pazardaki büyümenin ivmelenerek devam edeceğini görüyoruz.
 
YENİ NESİL ALTYAPI

Dünya standartlarında veri merkezi hizmeti sunabilmek için, en önemli unsurlar yedeklilik, verimlilik ve güvenliktir. Bu üç öne çıkan ihtiyacı karşılamak ise ancak en gelişmiş veri merkezleri ve arkasında duracak kalitesi kanıtlanmış altyapı bileşenleri ile mümkündür. Güvenlik söz konusu olduğunda, hem veri merkezinin fiziksel güvenliği, fiziksel erişimin doğru teknolojilerle kısıtlanması/yetkilendirilmesi hem de internet ağı üzerinden sistemlere erişimlerin doğru yönetilmesi, yine doğru teknolojilerle koruma önlemlerinin alınması düşünülmelidir. KoçSistem göz retinası taraması ile girilebilen veri merkezlerinde tüm internet ağı güvenlik ürünlerini hizmet olarak sunarak yüksek düzeyde güvenlik sağlamaktadır. Güvenlik, operasyon merkezi ile yurtdışındaki tehditleri de anlık olarak takip ederek proaktif çözümler üretir.

Enerji ve soğutma sistemlerinde ise kaynakların verimli kullanılması; maliyetlerin istenilen sınırlar içinde olması ve sistemlerin doğru koşullarda barındırılması için çok önemli. KoçSistem dünyanın sayılı veri merkezinin sunduğu güç kullanım verimliliği oranlarını (PUE), bu sistemlerin yedekliliğini ve 7/24 yöneten ekipleri ile yüksek erişilebilirlik sunuyor.

Yedekli yapılar iş hayatında kullandığımız sistemlerin her an performanslı ve erişilebilir olmasını sağladığı gibi veri güvenliği açısından da kritik.
 
VERİ MERKEZLERİ VE BULUT HİZMETLERİ ETKİLEŞİMİ
Bulut teknolojileri ve veri merkezlerini karşılıklı etkileşimle değişen ve gelişen iki olgu olarak düşünebiliriz. Veri merkezleri IaaS, PaaS ve SaaS hizmetleri sunabilmek için hem sistem kullanımı hem de finansal veriler ışığında stratejilerinde değişiklikler gerçekleştirdiler. Dijital dönüşümün temel taşlarından olan bulut teknolojileri yani müşterilerin kendisinin anlık olarak yönetebildiği sistemler, kullanıma göre fiyatlanan modeller, kullanılan teknolojiye hakim olmak gerekmeksizin kullanılabilen uygulamalar, yeni dünya düzeninin vazgeçilmezleri haline geldiği için veri merkezleri bu yeni düzene ayak uydurmak durumunda kaldılar.

Bulut hizmetlerine özel geliştirdiğimiz markamız Maximus ürün ailesi ile farklı ihtiyaçlara yönelik geliştirdiğimiz altyapılarla şirketlerin dijital dönüşüm projeleri için gerekli teknolojileri sunuyoruz.