Uzmanlar Merkez Bankası’nın kararını yorumladı

0
30

Merkez Bankası’nın faiz koridorunun üst bandında 50 baz puan indirime gittiği kararı sonrası değerlendirmede bulunan uzmanlar, TCMB’nin kararının Türk Lirası için destekleyici olduğunu belirttiler.

Alternatifbank Ekonomisti Serdar Şenol, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) bir sonraki aya dair ılımlı enflasyon yorumuyla birlikte, bir sonraki toplantısında da faiz indirimine devam edebileceği sinyalini verdiğini dile getirdi.
 
Serdar Şenol Foreks’e yaptığı açıklamada, TCMB’nin beklendiği üzere faiz koridoru üst bandını 50 baz puan kadar düşürdüğünü ve 75 baz puana çıkabileceği beklentilerinin karşılanmadığını belirterek, “TCMB’nin bu anlamda sert bir faiz indirimi yerine daha temkinli davranması TL varlıkları destekleyecektir” diye konuştu.
 
TCMB’nin bu kararında küresel oynaklıklarda gözlenen düşüşün sürmesi ve küresel finansal koşullardaki iyileşmenin etkili olduğuna dikkat çekti ve şu şekilde konuştu:
 
“TCMB’nin diğer önemli yorumuysa enflasyonda işlenmemiş gıda kaynaklı düşüşün kısa vadede devam edeceği görüşü oldu. TCMB, bir sonraki aya dair ılımlı enflasyon yorumuyla birlikte, bir sonraki toplantısında da faiz indirimine devam edebileceği sinyalini verdi. Çekirdek enflasyondaki iyileşmenin sınırlı kalmasıysa TCMB’nin likidite politikasındaki sıkı duruşun sürmesine neden oldu.
 
TCMB’nin yorumları genelde enflasyon görünümündeki iyileşmenin devam edeceği ve küresel risklerin sınırlanmasıyla faiz indirimlerinin devam edeceği şeklinde. Beklentimiz bir sonraki toplantıda da 50 baz puana kadar faiz indirim gelebileceği şeklinde.

“KUR TARAFINDAKİ BASKIYI RAHATLATTI”
Halk Yatırım Araştırma Müdürü Banu Kıvcı Tokalı, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) koridorun üst bandında beklenen ölçülü indirimi yapmış olmasını, kur tarafında son dönemde gözlenen baskının kısmen rahatlamasını sağlayabileceğini vurguladı.
 
Banu Kıvcı Tokalı Foreks’e yaptığı açıklamada, kur tarafında yaşanacak olası rahatlamanın kalıcı olması için küresel koşulların destekleyici kalması şart olduğunu ifade etti.

“MERKEZ BANKASI FAİZ İNDİRİMİ BEKLENTİLER DAHİLİNDE”
ALB Menkul Değerler Araştırma uzmanı Enver Erkan ise kararla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:

“Merkez Bankası, Sn. Murat Çetinkaya başkanlığındaki Nisan ayı PPK toplantısında faiz koridoru üst bandı olarak bilinen gecelik borç verme faizini 50 bps indirerek yüzde 10 seviyesine getirdi. 1 haftalık repo faizi ve gecelik borçlanma faizlerini ise sabit bırakmayı tercih etti. Piyasaların uzun süredir beklediği ve fiyatladığı ölçüde gerçekleşen faiz indiriminin ardından ise kurlarda gerileme, TL’de ise değer kazancı görüldü.

Bir süredir küresel konjonktürdeki iyileşmeler ve dünya genelinde artan risk iştahı küresel piyasaların olumlu seyretmesini sağlıyordu. Tabii bu risk iştahının ana faktörü olarak karşımıza çıkan; küresel merkez bankalarının genişlemeci para politikaları gelişmekte olan ülke varlıkları açısından da olumlu bir durum teşkil ediyordu. Tabii burada Fed’in faizleri artırmaktan şimdilik kaçınıyor olması da, bizim açımızdan iyimser bir hikaye ortaya çıkmasını sağlıyor. Buna ek olarak; Mart ayında manşet enflasyonda yaşanan düşüş ile beraber enflasyon beklentilerinin gerilemiş olması; gösterge tahvil faizinin bir dönem yüzde 11 üzerindeyken yüzde 9 seviyelerine gerilemiş olması ve Merkez Bankası’nın ortalama fonlama maliyetinin gerilemesi ortamı ölçülü bir faiz indirimi açısından müsait duruma getirmiştir.”

Ancak bunlar tabii ki tamamen ve kalıcı bir şekilde iyileşme koşullarını sağlamıyor. Merkez Bankası şu an sıkı para politikası uygulamaya devam etmekle beraber biraz daha güvercin tarafta duruyor. Ve faiz indirimleri de küresel konjonktürün izin verdiği ölçüde. Çekirdek enflasyon da yukarıda kalmaya devam etmektedir. Yani enflasyon şartı da aslında tam sağlanabilmiş değildir. Fakat iyimser koşullardan dolayı, bu hamle piyasa tarafından olumlu algılanacaktır. Özellikle faiz duyarlılığı yüksek varlıklarda pozitif yönde hareket görebiliriz.

Faiz indirimi üst bantta sınırlı kalmasaydı ya da daha yüksek bir oranda yapılsaydı TL’de değer kaybına ve kurlarda yukarı yönlü harekete neden olabilirdi. Dış finansman ihtiyacı olan kırılgan bir ekonomimiz var. Sıkı para politikasını geniş resimde uygulamaya devam etmeli, keskin bir sapma yaşamamalıyız. Yarıyıl sonundan itibaren ABD Merkez Bankası Fed’in şahin bir tutum benimsemesi veya küresel ekonomiler kaynaklı olarak risk iştahındaki gerilemenin gelişen ülkelerden para çıkışına neden olması halinde Merkez Bankası’nın gerekli adımları atabilecek hareket kabiliyetinin olması gerekir. Haliyle, radikal faiz indirimleri için erken bir dönemdeyiz diyebiliriz.

TCMB MAYIS PPK TOPLANTISINDA AÇIK KAPI BIRAKTI
Burgan Yatırım’ın konuya ilişkin değerlendirmesinde, üst bantta “daha radikal” faiz indirimi veya alt bantta ve 
politika faizinde de ölçülü bir indirim yapılması gibi risklerinin kalkması ile TCMB’nin faiz kararına piyasa tepkisinin Türk Lirasını destekleyici yönde olmasının makul göründüğü bildirildi.

Değerlendirmede şu görüşlere yer verildi: “Aynı etkiyi, uzun vadeli tahvil faizleri üzerinde de gözlüyoruz. 
 
Murat Çetinkaya’nın başkanlığında ilk defa toplanan Kurul açıklamasında bir önceki açıklamaya göre belirgin bir değişiklik olmazken, sıkı para politikasına yapılan vurgu korunması ve önümüzdeki döneme ilişkin daha gevşek bir duruşun sinyalinin şimdiden verilmemiş olması da ilk izlenim olarak olumlu algılandı. Ancak gelecek hafta açıklanacak Enflasyon Raporu’nun ve Çetinkaya’nın canlı sunumunun algılama açısından daha belirleyici olacağını düşünüyoruz.
 
Diğer taraftan, küresel finansal koşullardaki iyileşmeye ve enflasyonun kısa vadede düşmeye devam edeceğine ilişkin eklenen ifadeler, Mayıs PPK toplantısında faiz indirimlerine kapıyı açık bırakıyor.
 
Özetle, son dönemde artan küresel risk iştahı ile -diğer gelişmekte olan ülke para birimleri kadar olmasa da – değer kazanmış Türk Lirası, baz etkisi ve gıda fiyatlarındaki büyük düzeltme hareketi nedeniyle gerileyen yıllık enflasyon, ve sınırlı da olsa enflasyon beklentilerindeki iyileşme, faiz indirim trendinin önümüzdeki ay da 
devam edeceği beklentilerini canlı tutuyor. Baz etkisi ve gıda fiyatlarındaki olumlu trendin devam etmesi ile enflasyonun Nisan ayında %7’ye gerilemesini bekliyoruz. Ancak, çekirdek enflasyonda sınırlı bir iyileşme olduğu, enflasyon beklentilerinin halen hedefin oldukça üzerinde seyrettiği, gıda fiyatlarının oynak yapısı ve yılın ikinci yarısına ilişkin küresel algının değişme ihtimali ile beraber düşündüğümüzde, faiz indirim sürecinde temkinli kalınması gerektiği inancımızı koruyoruz. Bu durumda, Mayıs ayında marjinal fonlama 
faizinin 50 baz puan indirim ile %9.50 seviyesine ineceğini  ancak, takip eden aylarda hem üst bantta daha fazla indirim hem alt bantta ölçülü indirim ihtimalinin ancak Türk Lirasında kazanımların kalıcı olması ve fiyatlama davranışlarında belirgin bir iyileşme görülmesinden sonra gündeme gelebileceğini düşünüyoruz.”