Uber artık büyükler dünyasında

0
38

Yeni Zelanda’da posta idaresinin işlerini çeşitlendirmek için KFC siparişlerini dağıtmaya başlayacağını açıkladığı bir dönemde Uber’in yemek siparişi dağıtımı işine gireceğini açıklaması ilk anda çarpıcı gelmeyebilir. Nevzat Aydın’ın Türkiye’nin en büyük çıkışını (exit) yemeksepeti ile yapması ve Nazım Salur’un Bitaksi verisini kullanarak optimize ettiği teslimat şirketi getir’i kurması, Türkiye açısından bu etkiyi daha aşağı çekiyor görünebilir. Ancak tam aksine Uber’in yeni açılımı, insanların ulaşım ihtiyaçlarını karşılamalarını basitleştirmeye yönelik uygulamanın yeni bir aşamaya ulaştığını gösteren hayati bir adım oluşturuyor. Yeni açılımı, ulaştığı ölçek düşünüldüğünde, artık Uber’den ezber bozan ve bu sayede yüksek piyasa değerine ulaşan bir startup olarak değil; kurumsal bir platform olarak söz etmemiz gerekecek. Günümüzde başarının formülünün merkezinde yer alan platform olabilme konusunda atılan bu yeni adım, global ölçekte operasyon yürüten Uber adına diyalektik bir biçimde yeni ezber bozma adımlarını getirebilir.

Uber EMEA (Avrupa, Ortadoğu ve Afrika) Başkanı Anthony El-Khory ile Zorlu Center’daki Cantinery’deki söyleşimizin bende bıraktığı izlenim bu şekilde. El-Khory’nin sözleri, Uber’in artık bir start-up’tan ziyade bir büyük şirket yapısında olduğunu ve ezber bozuculuktan ziyade kurumsallığın öne çıktığını gösteriyor. Bunun en çarpıcı yanı, Uber’in artık daha güçlü büyüme için doğru regülasyonu ya da mevzuatı talep eder hale gelmiş olması. Bu, Türkiye’de sürekli mevzuatın dışındaki bir gri alanı kullanıyor gibi gösterilen Uber’i daha iyi anlayabilmek için mutlaka dikkat edilmesi gereken bir boyut ve Suudi Arabistan maalesef EMEA bölgesinde bu konudaki liderliği bizden önce ele geçirmiş durumda.

Uber Türkiye CEO’su Neyran Bahadırlı’nın “Uber’i iş için de kullanabilirsiniz. Bu trend giderek güçleniyor” sözleri, Uber’in iş dünyası açısından daha ilgi çekici olabilecek bir alanda atılabilecek adımlara işaret ediyor. El-Khory “Uber for Business (şirketlere yönelik Uber) bir süredir kullanımda. Bu servisi oluşturmadaki felsefemiz, birçok şehirde şirketlerin çalışanlarının şehir içinde de iş amaçlı olarak bir yerden bir yere gitmesine dayanıyor. Bizim sunduğumuz güvenli ve güvenilir ulaşım insanların rahat hissetmesini sağlıyor” diyor. El-Khory’nin dikkat çektiği aynı derecede önemli bir nokta ise, günümüzün ödeme teknolojileri sayesinde çalışanın kredi kartı ya da nakit ödeme yapmasına gerek kalmaması. Faturanın doğrudan şirkete kesilmesi muhasebeleşmeyi kolaylaştırırken Türkiye’de hükümetin boş taksi fişlerinin peşine düşmesine neden olan vergi ve gelir kaybını azaltacak bir araç oluşturuyor.

Referandumun arkasından gazetelerde yer alan haberlerde bu önlemin sebebi olarak çalışanların taksicilerden boş taksi fişi alıp bunları “kafalarına göre doldurup” masraf göstererek şirketlerinden gelir elde etmelerinin -anlaşmalı ya da şirketin aleyhine olması fark etmeden- devletin vergi gelirini azalttığı ifade edilmişti. Uber’in şirketlerin çalışanlarının ulaşımını sağlaması için geliştirdiği Uber for Business, bu sorunu da adreslemesi ile şirketin yeni kimliğini çarpıcı bir biçimde ortaya koyuyor. Belki hâlâ insan ile ulaşım sistemi arasındaki ilişkide ezberleri bozan bir uygulama şirketinden de söz etmek mümkün olabilir ama yeni Uber şirketlerin ve ülkelerin sorunlarını da çözmeye aday bir yetişkin.

Bunu yaparken de şirketlerin -ya da yönetimlerin- kendi uygulamalarına uygun servisi oluşturmasını sağlayan bir platform olarak hareket ediyor. El-Khory, “Şirketler çalışanlarının mesai saatlerine uygun olarak bu servisten sabah 9:00 ile akşam 8:00 arasında faydalanılabilmesi gibi politikalar oluşturabilir. Bir ekibimiz San Francisco’da ve Londra’da bu servisi yaygınlaştırmak için çalışıyor” diyor.

Paylaşım ekonomisinin yükselişi ile birlikte her sektörde yeni oyuncuların ortaya çıktığını hatırlatan El-Khory, “Paylaşım ekonomisi özünde herkese hizmet ettiği için Uber for Business gibi servisleri niş olarak nitelemek yerine insanlara daha uygun ve pratik servisler sunmanın farklı araçları olarak görmek daha doğru. Dünya üzerinde 1,2 milyar araç bulunuyor. Otomobilinizi ne kadar kullandığınızı düşünün; işe gidiyorsunuz, park ediyorsunuz, akşam binip eve dönüyorsunuz. Bunun süre olarak karşılığı, günün yüzde 5’i; dolayısıyla bu varlığı yeterince kullanmadığınız anlamı çıkıyor” diyor.

Bu varlığı daha iyi kullanma çabası önce özel araçla en ucuz ulaşım alternatifi olarak Uber X’i ortaya çıkarıyor. Trafik sıkışıklığı ve yaratılan hava kirliliğini de adresleyecek daha iyi bir çözüm arayışı Uber Pool’u ortaya çıkarıyor ABD’de ve Londra’da kullanılan Uber Pool, aynı yerden aynı yere gidecek insanlara hizmet veren ve otomobilde en az iki kişinin bulunmasını güvence altına alan bir ulaşım çözümü. El-Khory, “Bu şekilde yolda daha az araç olmasına ve daha az hava kirliliği yaratılmasına hizmet ediyoruz. Teknoloji bu şekilde yeni bir verimlilik türünü ortaya çıkarıyor. Her zaman gittiğiniz yöne giden biri bulunuyor ve arkada çalışan algoritma bunu bulmaya yarıyor” diyor.

Bu tür servisler gelişmekte olan ülkelerle birlikte anılsa da, gelişmekte olan ülkelerde de önemli sonuçlar yaratıyor. El-Khory EMEA’nın en çarpıcı şehirlerinden Kahire’de aylık aktif sürücü olarak 45 bin rakamına ulaştıklarını ifade ediyor. Suudi Arabistan’da son dönemde oluşturulan mevzuatın ardından Uber bu ülkede de hızla büyüyor. El-Khory, “Kadınların kendi başlarına araç süremediği Suudi Arabistan’da yönetimin kadınların hayata katılımının faydasını fark etmesi ve buna uygun mevzuatı oluşturması çok iyi sonuç verdi. Suudi Arabistan’daki sürücülerimizin yüzde 80’i kadınlardan oluşuyor. Ulaşım olanağının uygun fiyatla -Suudi Arabistan’da ulaşım ücretleri çok uygun- sağlanabilmesi ve Riyad ile Cidde gibi büyük şehirlerde iki ila beş dakikada araca erişimin mümkün olması, servisi hızla yaygınlaştırdı. Suudi Arabistan yönetiminin buradaki potansiyeli görüp EMEA bölgesinin sürat rekorunu kıran bir hızda mevzuatı çıkarması, bu başarıda kilit rol oynadı” şeklinde konuşuyor.

El-Khory’nin mevzuata düzdüğü bu övgü, mevzuatın dışında davranmakla suçlanan Uber’in gerçek kimliğini daha iyi anlamayı da sağlıyor. “Mevzuat uygulama değil, işle ilgili bir şey. Biz teknolojinin ulaşımla entegre olmasına izin veren uygun mevzuatın bulunduğu yerlere gidiyoruz” diyen El-Khory’nin sözleri, mevzuat ile imtiyaz sözleşmesi arasındaki farka dikkat etmeyi gerektiriyor. Uber’in operasyonu, devletlerin gelir elde ederken inovasyonun önünü kesmelerine neden olan imtiyaz sözleşmelerinin yarattığı tehdide işaret eden bir örnek oluşturuyor. Hükümetlerin bu konuyu değerlendirmesinde yarar var. Kahire’deki istatistikler, değerlendirilmesi gereken diğer bir noktaya işaret ediyor. Kahire’deki 45 bin Uber sürücüsünün yüzde 40’ı başka bir iş bulamayan işsizlerden oluşuyor.

Teknolojinin ileri ucundaki Uber için yeni servisler yaratmanın heyecanı, bu tür sosyal etkilere eşdeğer bir düzeyde. El-Khory’yi çok etkileyen yemek teslimat servisi UberEATS, Dubai, Güney Afrika, Paris ve Londra’da kullanılıyor. Kullanım kolaylığı o kadar yüksek ki, Dubai’de yaşayan El-Khory’nin demo olarak göstermek istediği sipariş iptal etmeye fırsat kalmadan işlendi ve İstanbul’daki Uber yöneticisi 25 ila 35 dakikada teslim edilecek siparişi iptal etmek için telefon etmek zorunda kaldı. Uygulama yarım saat içinde ulaştırılabilecek yemek siparişinin verilebileceği noktaları listelerken siparişi, salataya fıstık eklemeye kadar özelleştirmeye de olanak tanıyor. Sık sipariş edilen ürünlerin yer aldığı listeler, siparişi kolaylaştırıyor. El-Khory, bütün bu yeni uygulamaların EMEA bölgesine gelişinin uygun regülasyonla yakından bağlantılı olduğunu söylüyor. “Bana sık sık sürücüsüz otomobillerin ne zaman geleceğini soruyorlar. Samimi konuşmak gerekirse, bunun için atılması gereken en önemli adım uygun regülasyonlar” diyor. Bu sözler, Uber’in büyüdüğüne işaret ediyor.