THY’nin Brüksel seferleri 5’e çıktı

0
26

Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Başkanı Ender Yorgancılar, İngiltere’nin Avrupa Birliğinden (AB) ayrılma kararıyla ilgili, “Türkiye, mevcut iklimi avantaja çevirebilecek imkanlara sahiptir ve karşılıklı kazan- kazan ilkesi, burada büyük rol oynayacaktır.” görüşünü bildirdi.

Ender Yorgancılar, yazılı açıklamasında, talep yaratamama, büyüyememe sorunu yaşayan küresel ekonominin, İngiltere’nin kararıyla dalgalanma yaşayacağını belirterek, bu dalgalanmadan Türkiye’nin de etkileneceğini ifade etti.

Türkiye’nin dış ticaret fazlası verdiği ülkeler arasında yer alan İngiltere’nin, doğrudan yatırımlarda da üçüncü sırada bulunduğuna dikkati çeken Yorgancılar, şunları kaydetti:
“Böylesi bir ilişki içerisinde, beklentiler dahilinde ekonomisi küçülen, zayıflayan, parasının değeri azalan bir ülke ile aynı tempoda iş yapmak, çok da olası görünmemektedir. Özellikle de tekstil, dayanıklı ev eşyaları ve otomotiv sektörü ilk etapta olumsuz yansımaları hissedecek sektörlerimiz arasında yer almaktadır. Diğer yandan dış ticaretten daha çok sermaye hareketleri açısından olumsuz yansımalarını görebileceğimizi düşünüyorum. Bu da kuşkusuz kurları hareketlendirecektir.”

Asıl etkinin, orta ve uzun vadede daha net olarak gözleneceğini vurgulayan Yorgancılar, “TL’nin güçlenmesi ihracat talebini azaltıp, ithalat talebini artırırken, büyüme oranı ve cari denge de bu durumdan etkilenecektir. Özel sektörümüzün yurt dışı borçlanmada en önemli finans kaynağının yüzde 15’lik pay ile İngiltere olması da finansman temininde bir duraklamaya sebep olabilir.”

Yorgancılar, İngiltere’nin kararının, AB’yi yeniden dizayn etme ve yeni stratejiler geliştirme fırsatı sunduğunu da belirterek, şöyle devam etti:
“Bu fırsatın, Türkiye’nin tam üye yapılmasıyla değerlendirilmesi gerektiği inancındayım. Çünkü Türkiye, mevcut iklimi avantaja çevirebilecek imkanlara sahiptir ve karşılıklı kazan- kazan ilkesi, burada büyük rol oynayacaktır. Diğer yandan TTIP (Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı) anlaşmasının da İngiltere’siz hali, mutlaka yeniden değerlendirilecek, artılar, eksiler masaya yatırılacaktır. Türkiye de İngiltere ile serbest ticaret anlaşma ihtimalini ve diğer seçenekleri mutlaka programına alacaktır. Sürecin hızlı işlemesi, Türkiye’nin faydasına olacaktır.”

– “Türkiye’nin AB’den kopuşu olarak görmemeliyiz”
Yaşar Üniversitesi AB Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Gökay Özerim ise referandum sürecini, özellikle popülist partilerin toplumdaki mevcut kaygılarla korkuları nasıl körükleyebileceğini ve bunlar üzerinden fikirlerine destek sağlayabileceklerini göstermesi açısından kaygı verici bulduğuna değinerek, şunları ifade etti:
“Özellikle göç karşıtlığı ve İslamofobi üzerinde inşa edilen bu korku politikaları, 2000’li yılların başından beri Avrupa’da yükseliyor. Bu politikaların referandumda başarı kazandığını gören Avrupa’daki diğer popülist politikacılar, hiç kuşkusuz benzer söylemleri politikalarına daha fazla eklemleyecekler. Sanırım bu, AB’nin dağılmasından daha da önemli bir tehdide işaret ediyor. Türkiye açısından baktığımızda Brexit’i, ne AB’den kopuşa ne de daha fazla yakınlaşmaya yol açacak bir gelişme olarak görmememiz gerekiyor.”
Yaşar Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Serpil Kahraman, Sterlin’in değer kaybının orta vadede yüzde 15 civarında olacağı tahmininde bulunarak, şunları aktardı:
“Önümüzdeki süreçte finans piyasalarında oynaklık ve belirsizlik sürecek olup yatırımcılar, daha güvenli liman olarak gördükleri ABD doları, ABD tahvilleri ve altına yönelmeye devam edeceklerdir. Merkez Bankası, ilk etapta döviz ihalelerine başlayabilir ve TL likiditesi gevşer. Bankacılık sektörü, döviz rezervlerini temin etmek isteyecek, haliyle bu durum piyasalarda TL talebini artıracaktır. Krizin etkilerinin derinleşmesi halinde, munzam karşılıklarına müdahale de beklenebilir. Esasen, piyasalarda aylara yayılacak olan etkiler beklemeliyiz.”