İnsanlar Silikon Vadisi’nin baş döndürücü metabolizmasından söz ettiklerinde genellikle kâr, inovasyon, ürün ve hizmetlerdeki sıçramayla ilgili bir metafor anlaşılır. Ancak şimdilerde bu sözün fiziksel anlamda da bir geçerliliği var. Teknoloji endüstrisinde artık bir fitness salgını söz konusu. Dünyayı optimize edilmesi gereken bir sistemler dizisi olarak gören yazılım programcıları bu bakış açısını şimdi de kendi bedenlerine uygulama telaşındalar. Boston’da bir pazarlama şirketi olan SapientNitro’nun deney teknolojisi direktörü Thomas Bailey, ofisindeki 25 programcının tümünün de fit olduğuna dikkat çekerken, “eskiden insanlar CV’lerine İspanyolca ya da Çince gibi bildikleri dilleri yazarlardı. Şimdi ise triatlon yaptıklarını ya da lokal amatör spor takımlarında yer aldıklarını not düşüyorlar” diyor.
Nitekim beraber çalıştığı arkadaşı John Grassis bisikletle günde 28 km yol katediyor. Ayrıca bu bisiklet turu sırasında düzenli olarak mola verip 1000 crunch, 100 push-up ve 50 pull_up yapmayı da ihmal etmiyor. Grassis, daima hareket halindeki bir hedef algısının teknoloji dünyasındaki insanların düşünce yapısına çok uygun olduğunu söylüyor.
Kuşkusuz, masaya bağımlı programcıların daha fit bir vücut yapısına merak sardıklarını spesifik olarak destekleyecek, giyilebilir fitness aygıtlarının genel pazarının son yıllarda hızla milyar dolarlık bir işe dönüşmesi dışında, kesin bir veri yok ancak bu konuda sistematik olmasa da pek çok kanıt söz konusu.
Buna göre, örneğin Google’ın Baseline Study’si sağlıklı bir vücudun nasıl olması gerektiğini betimliyor. Sosyal girişimci ve biyofarmasötik şirketi Amicus’un CEO’su Seth Bannon, “vücudunuzu çalıştırmanız başarılı bir kurucu olmak için esastır” derken, başarıları arasında vejetaryen olmasını da sayıyor ve ekliyor: “Şunu unutmayın ki, egzersiz sizi daha iyi bir girişimci kılar.”
Zamanın ruhu hâlâ masada oturma konseptine bağlı kalan veri odaklı laptop münzevileri için karmaşık ve yeni bir paradoks yaratıyor. Art arda yapılan araştırmalar daha fit insanlara daha çok güvenildiğini ve daha çok saygı duyulduğunu ortaya koyuyor.
Her mesai günü bir saat egzersiz yaptığını söyleyen, Washington’da freelance uygulama geliştiricisi olan 30 yaşındaki Vaughn Dabney, “işler değişiyor. Artık programcılar yalnızca sahne arkasında oturan insanlar değil” diyor. “Aynı zamanda yaptığınız işin yüzü de olmalısınız. Yatırımcılar hikâyeleri, yüzleri sever. Vücudunuz pek çok açıdan markanızdır. Vücudunuzun fit olması zihninizin fit halini tamamlar. Bu durum Monopoly oyununda bütün gayri menkulleri almaya benziyor: Ön taraf ve arka taraf; sunum ve programlama- beden ve zihin.”
