Sosyal medyanın sivri topukları

0
51

Ağustos ayının sonunda IFA fuarı için Berlin’e gelen gazetecilerin kendi aralarında konuştukları konular sadece cep telefonlarından televizyonlara kadar uzanan yeni ürünler değildi. Sosyal medyanın -ve diğer birçok alanın- fenomeni Kim Kardashian’ın sosyal medyada övdüğü ürünlerle ilgili tartışma, Uygulamalar Çağı’nda sosyal medyanın milyar dolarlık donanım ciroları kadar önem kazanan yeni şekline işaret ediyordu.

Facebook, Twitter ve Instagram gibi uygulamaları ortaya çıkaran şirketlerin piyasa değerleri, kimin kime ne kadar yatırım yaptığı ve kimin kimi satın alacağı gibi konuların ardından Kardashian’ın övgülerinin karşılığında aldığı ücretin vergisel ve etik boyutunun da tartışma gündemine oturacak boyuta ulaşmış olması sayesinde bu yeni durumu idrak ettik.

ABD’de bir tüketici hakları grubunun promosyon içeren sosyal medya paylaşımları konusunda harekete geçmesinin ardından Kardashian ailesinin bu mesajlara, reklam içeriğine işaret eden “#ad” ibaresini eklemesi şimdilik sorunu çözmüşe benziyor. Truth in Advertising adlı kâr amacı gütmeyen kuruluş, Kardashian-Jenner ailesinin 100 Instagram paylaşımında reklam olarak adlandırılmadan ücretli ürün yerleştirme yapıldığını tespit etmişti. Kardashianlarla ilgili sorun çözülse de, şöhretlerin ve sosyal medyanın etkili isimlerinin hesaplarında ürünleri överek binlerce dolar gelir elde edebilmesine olanak tanıyan bu yeni ekonominin şu anda vergi boyutu dahil olmak üzere değerlendirmeye tabi tutulduğu bir dönemde buna benzer çok sayıda konunun ortaya çıkması şaşırtıcı olmayacak.

Sosyal medyadaki bu trend, gerçek medyada da karşılığını bulacak kadar etkili. Vanity Fair, sosyal medyada ürün övmenin ulaştığı ekonomik boyuta dikkat çekiyor. Yayının Silikon Vadisi Kıdemli Muhabiri Janko Roettgers, Instagram’da ürün övmenin ünlüler için büyük bir işe dönüştüğünü yazarken Kendall Jenner gibi bazı ünlülerin tek bir övgü karşılığında 300 bin dolara varan ücretler aldığının konuşulduğuna dikkat çekiyor.
Fortune’dan Mathew Ingram ise Kim Kardashian’ın sosyal medya konusunda “neredeyse” Donald Trump kadar zeki olduğunu ifade ederken bunun nedenleri üzerine bir yazı yazdı. Charlotte Wilder’ın “Kim Kardashian bir araştırmacı gazeteci ve Snapchat de haberin geleceği” yorumuna yer veren Ingram, Kardashian’ın rapçi eşi Kanye West ile şarkıcı Taylor Swift arasındaki şarkı sözü hırsızlığı tartışmasına dahil olan Kardashian’ın yeni medya dağıtım kanallarının dinamiğine uygun olarak hareket ettiğine işaret ediyor.

Bu savaşta Swift, Instagram, Twitter ve diğer hesaplarına aynı mesajı gönderirken New York Times ve diğer basılı medyaya açıklamalar iletiyor. Kardashian ise, West ile Swift arasındaki konuşmayı içeren tek bir videoyu tek bir medya kanalına -Snapchat- göndererek buna yanıt veriyor. Mesajların bir süre sonra kaybolduğu Snapchat’i tercih etmesi ilk aşamada bir iletişim hatası gibi görünse de Kardashian’a önemli bir kazanım sağlıyor: Hız. Mesaj, Kardashian’ın tahmin ettiği gibi daha fazla insana daha hızla yayılıyor ve etkili oluyor.
Kardashian’ın bu yaklaşımını, BuzzFeed gibi medya kanallarının son dönemde yayıncılıklarını üzerine konumlandırdıkları dağıtık yapıya benzeten Ingram, Kardashian için “Bu, Kardashian’ın sadece mobil uygulamaların ve oyunun gücünü anlayan zeki bir iş kadını olmakla kalmayıp halkla ilişkiler ve medyanın evrimini de iyi değerlendiren biri olduğunu gösteriyor” diyor.

Yakın geçmişe kadar bu tür bir dramanın People, National Enquirer ya da TMZ’nin sayfalarında basılı olarak kitlelerle buluşacağını yazan Ingram, buna sızdırılan ses kayıtları, “adının açıklanmasını istemeyen kişilerin” ifadeleri ve gözyaşları içinde verilen röportajların eşlik edeceğini hatırlatıyor. Ingram, “Artık bütün bu aksiyon gerçek zamanlı olarak Twitter, Instagram ve Snapchat’te gerçekleşiyor. Bilginin büyük bölümü ilgili sanatçılar ya da şöhretlerden geliyor” diyor ve “Bunun adı kurulan ağ üzerinden yapılan dağıtımın gücü” ifadesini kullanıyor.
1 Kasım’da İstanbul’da düzenlenecek olan Dijital Topuklar 1. Dijital Kadın Zirvesi, bu ortamda gerçekleşecek olması nedeniyle daha dikkat çekici hale geliyor. Zirveyi organize eden bloggerlar Perihan Gürer (uykusuzanneler.com) ve Elif Doğan’ın (blogcuanne.com) Kardashian vakası ile ilgili ortak görüşü, her türlü ticari çalışmanın şeffaf olarak yapılması ve ürün yerleştirme/native ad formatında olsa bile bunun belirtilmesi gerektiğini yönünde. İkili, dijital mecralarda yenice kullanılmaya başlanan “native ad” uygulamasının etik boyutunun henüz tartışıldığına da dikkat çekiyor. Bu nedenle “influencer marketing” konusu kapsamında kanaat önderleri ve içerik üreticilerinin, marka ve ajanslarla etkileşimleri önemli bir konu başlığı olarak ele alınacak.
Doğan, sosyal medya ve sosyal medyada yer alan ve “Dijital Topuklar” olarak adlandırdıkları kadınlar için “Dijital yayıncılık yeni olmakla birlikte hızla gelişiyor. Kimi kadınlar dijital dünyayı para kazanmak için kullanıyor, kimileri ise reeldeki işlerini geliştirmek için. Bazıları sosyal medyada kitleleri peşinden sürüklüyor, bazıları ise kadınları ilgilendiren konulardaki davalarına sosyal medyadan destek buluyor” tanımlamasını yapıyor.

Gürer ise, “Dijital dünyada fikir önderi olan kadınların başarılarının sırrından dijital sektörde para kazanmanın etik boyutuna, sosyal medyadaki linç kültüründen dijital yerliler ve dijital göçmenler (dijitalin içine doğan nesil ile sonradan öğrenen nesil) arasındaki iletişim ve etkileşime kadar birçok farklı konuyu ele alacağız” diyor.

Sosyal medyanın içindeki iki figür olarak Doğan ve Gürer bu gündeme çok hakim durumdalar. Ayşe Arman, Leyla Alaton, Refika Birgül, Ayça Şen, Elif Tanrıverdi, Meriç Küçük ve Merve Özkaynak gibi isimler ve “Benim Hikayem Var” teması insan boyutunu kapsama konusunda bir eksik bırakmıyor. Görünen o ki, zirvenin tek eksiği Kim Kardashian olacak.