Altınbaş Holding Türkiye’de banka arıyor

0
441

İki seçim, jeopolitik riskler ve global piyasaların gölgesinde zor bir yıl olan 2015’te cirosunu yüzde 15 oranında artıran Altınbaş Holding, bu yıl yatırımlarına hız vermiş durumda. Mücevherat, finans, enerji ve lojistik sektörlerinde 21 şirketin yanı sıra eğitimde Kemerburgaz Üniversitesi ile sosyal sorumluluk faaliyetini yürüten holding, bu yıl yatırımlarda ana faaliyet konuları olan enerji, mücevherat ve finansa ağırlık verecek. Holdingin merkezi ise şu anda bulunduğu Kemerburgaz Üniversitesi’nin beşinci yılında kapasitesinin artmasıyla birlikte, nisan ayında Maslak’a taşınacak.

Geçtiğimiz yıl dolardaki hızlı yükselişten döviz açığı bulunan şirketlerin etkilendiğini hatırlatan Altınbaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Vakkas Altınbaş, bu durumun kârlılıkların azalmasına neden olduğunu kaydediyor. Ancak, holding olarak kendilerinin bu süreçten etkilenmediğini ve 2015’te cirolarını yüzde 15 artışla 8,9 milyar liraya çıkardıklarını kaydeden Altınbaş, 2016’ta 11-12 milyar lirayı hedeflediklerini söylüyor. Beş yıl içinde 1 milyar liralık yatırım planlayan Altınbaş Holding, bu yıl bunun 250 milyon liralık kısmını hayata geçirmeyi öngörüyor.

ALTIN MADENİ PEŞİNDE…
Vakkas Altınbaş ve Altınbaş Holding Onursal Başkanı Ali Altınbaş’ın yatırımlarla ilgili verdiği bilgiye göre, holding bu yıl bir altın madeni peşinde. Mücevherat sektöründe Altınbaş, Asos, Pera markalarıyla faaliyet gösteren holdingin yurtiçinde 100 mağazası ve bine yakın satış noktası var. Yurtdışında ise 80 ülkede 120 mağazası bulunuyor. Öncelikli hedeflerden biri de bu mağaza sayılarının artırılması yönünde. Özellikle Balkanlar, Doğu Avrupa ve Körfez ülkelerinde iyi bilinen bir marka haline gelen holding, kuyumculuk cirosunun yüzde 50’sini yurtdışı faaliyetlerden elde ediyor. Ayrıca, var oldukları pazarlarda daha da güçlenmeyi hedefleyen holdingin hedefinde Güney Asya, Afrika ve Güney Amerika bulunuyor. Ali Altınbaş, bu ülkelerde tüketimin ön planda olduğuna dikkat çekiyor. Holding bünyesindeki Onsa İstanbul, Beylikdüzü’ndeki fabrikada altın üretimi yapıyor. Onsa Rafineri de holding bünyesinde 2005 yılından bu yana faaliyette. Bu şirketler arasına bir de maden eklemek istediklerini ve şu anda birkaç altın madeni ile görüştüklerini anlatan Vakkas Altınbaş, “Hedeflerimiz arasında bu yıl kendi madenimiz olsun istiyoruz. Bu konuda fizibilite çalışmalarımız sürüyor” diyor. Bilindiği gibi Çin ekonomisinin yavaşlaması nedeniyle dünyada emtia fiyatlarında düşüş devam ediyor. Bu nedenle birçok maden şirketi satışa çıkmış durumda. Bu ortam fırsatlar yaratıyor. “Fiyatlar dip yaptığı için mi maden alıyorsunuz?” sorusunu Vakkas Altınbaş şöyle yanıtlıyor: “Dünya ekonomilerindeki durgunluk maden fiyatlarını etkiliyor ama altın bu durumdan fazla etkilenmiyor. Bunun en büyük nedeni de istikrarsızlık. Bu altın fiyatlarını yukarı tetikliyor. Altın sadece kullanılan bir metal değil. Aynı zamanda finansal araç özelliği de var. İstikrarsız ortamlarda altın ‘güvenli liman’ olarak görülüyor ve yatırım amacıyla altın alınıyor. Şu andaki fiyatlarına rağmen altın madenciliği kârlı.”

Bu arada, İran da Altınbaş’ın radarında. Mücevherat konusunda İran’da işleri bulunan Altınbaş Holding, bu ülkedeki petrol dağıtım ihalelerine girmeyi planlıyor. Ayrıca, yatırım fırsatları konusunda da çalışmalar yapılıyor.

ALPET’LERİ YURTDIŞINDA YAYGINLAŞTIRACAK
Yaklaşık dört yıl önce bin 700 dolara kadar çıkan altının onsu son dönemde bin 200 doların üzerinde işlem görüyor. Vakkas Altınbaş, altın fiyatlarının çok fazla aşağı gitmesini beklemediğini söylüyor. Çünkü, global ekonomiler hâlâ istikrarlı bir ortama kavuşmuş değil. Bu nedenle, önümüzdeki dönemde altın fiyatlarında yukarı bir hareket olabilir.

Holdingin faaliyetlerinde altın ve mücevherat önemli bir yere sahip olsa da bu yılki yatırımlarda en büyük pastayı petrol dağıtımı alacak gibi görünüyor. Holding, şu anda Türkiye’de 400 olan Alpet istasyon sayısını 500’e çıkarmayı planlıyor. Alpet markasıyla Kuzey Kıbrıs, Arnavutluk ve Türkiye’de akaryakıt dağıtımı yapan grubun planlarında Kosova, Karabağ ve Makedonya’ya da Alpet’leri götürmek bulunuyor.

Alpet bünyesindeki Atak Madeni Yağlar ile Türkiye’nin ilk gres yağı üretimi yapılırken, bu alanda iki yıl içinde yüzde 10 pazar payına ulaşılması planlanıyor. Peki 30 dolarlara gerileyen petrol fiyatları Altınbaş’ı nasıl etkiliyor? Bu konuda Ali Altınbaş şunları söylüyor: “Petrolü kuyudan çıkaran, rafine eden şirketlerin yanı sıra bir de dağıtım şirketleri var. Biz işin dağıtım bölümündeyiz. Petrol fiyatlarındaki hareket bizi fazla etkilemiyor. Tabii düşük fiyata almamız avantaj.”

TÜRKİYE’DE BANKA SATIN ALMAK İSTİYOR
Holding, ana faaliyet konuları arasında yer alan finansta ise Türkiye, Kuzey Kıbrıs ve Ukrayna’da Creditwest markasıyla büyümeye devam ediyor. 1994 yılında kurulan Creditwest Bank, Kuzey Kıbrıs’ın en büyük özel sermayeli bankası. Banka, Kıbrıs’ta 14 şubesiyle ticari ve bireysel bankacılık yapıyor. Ayrıca, Creditwest Insurance ve Creditwest Finance adlı iki iştiraki bulunuyor. 2014 verilerine göre, Creditwest’in toplam aktifleri 1 milyar 405 milyon TL, mevduatı 858 milyon TL, net kârı ise 22 milyon TL. Türkiye’de şu anda sadece Creditwest markasıyla faktoring alanında faaliyet gösteriyor. Vakkas Altınbaş, Türkiye’de finans faaliyetlerini güçlendirmek istediklerini, bir banka arayışı içinde oldukları bilgisini veriyor.

‘Ukrayna’nın Rusya ile yaşadığı sorunlar sizin faaliyetlerinizi etkiledi mi?’ sorusuna ise Altınbaş şu yanıtı veriyor: “Ukrayna’daki bankamızı 2007 yılında kurduk. 2008’de ise global kriz başladı. Biz daha yaygınlaşamadan kriz yaşandığı için bizi etkilemedi. Ama büyümemiz yavaşladı. Planlarımızı ertelemek zorunda kaldık. Ukrayna’nın 45 milyon nüfusu var. Rusya ile yaşananlar şu anda ekonomisini etkiliyor ama bir çözüm olduğunda ekonomisi büyümeye başlayacaktır. Şu anda bankalardaki sorunlar faktoring sektörünün işine yarıyor.”

Dünyadaki istikrarsızlık ortamının en fazla finans yatırımlarını etkilediğini hatırlatan Ali Altınbaş da faktoring sektörünün şu anda bu durumdan yararlandığını söylüyor. Geleceğe ilişkin endişelere değinen Ali Altınbaş, “Türkiye’nin başta Suriye olmak üzere etrafına dair sorunların çözümüne yönelik kısa zamanda bir yol haritasının belirlenmesi ekonomiyi olumlu etkiler” diyor.

KIBRIS’TA DA BİR ÜNİVERSİTE PLANI VAR
Holdingin bir başka yatırımı olan İstanbul Bakırköy’de eski Town AVM’nin yerine inşa edilen sağlık kampüsünün bütün bölümleri nisan ayında devreye giriyor. Yatırım tamamlandığında toplam 100 milyon liraya mal olacak. Burası Kemerburgaz Üniversitesi’nin sağlık fakültesinin 38 bin metrekare kapalı alanlı kampüsü olarak faaliyet gösterecek. Eczacılık, dişçilik ve sağlık meslek yüksekokulunun yer alacağı kampüs 4 bin kişi kapasiteli. Bu kampüsle Kemerburgaz Üniversitesi’nin kapasitesi artırılmış olacak. Şu anda hukuk, işletme, mühendislik, mimarlık, güzel sanatlar ve sağlıkla toplam sekiz fakültesi bulunan üniversite bu yıl beşinci yılında ve ilk mezunlarını veriyor. 

Öte yandan, Bakırköy’deki sağlık kampüsü haricindeki tüm üniversite bölümleri 2020 yılında üçüncü havalimanına yakın bölgede toplam 120 bin metrekare kapalı alana sahip olması planlanan yeni kampüse taşınacak. Yeni kampüsün inşaatına 2017 yılında başlanması öngörülüyor.

Vakkas Altınbaş, üniversitenin bazı bölümlerini Kuzey Kıbrıs’ta da açmak istedikleri bilgisini veriyor. Bilindiği gibi Altınbaş grubunun 1975 yılından bu yana Kıbrıs’ta yatırımları bulunuyor. Kıbrıs’a karşı özel ilgisi bilinen grubun, üniversite faaliyetlerini buraya da taşıması şaşırtıcı olmayacak. 

ORTAKLIK TEKLİFLERİNİ DEĞERLENDİREBİLİR
Büyümesini sürdüren Altınbaş Holding’e zaman zaman ortaklık teklifleri de geliyor. Ancak, altı kardeşin ortak olduğu holdingde bugüne kadar ortaklıklara sıcak bakılmamış. Ali Altınbaş, artık petrol dağıtımı ve finansta ortaklık tekliflerini gündemlerine alabileceklerini söylüyor. Tabii bunda aile şirketi yapısını değiştirmiş olmalarının ve bu nedenle ortaklığa daha yatkın bir yapıya kavuşmuş olmalarının etkisi büyük. Altınbaş, ortaklık yapacakları kurumların finansman sağlayan değil, petrol ve finans alanında faaliyet gösteren holdinge sinerji yaratmasına bakılacağına dikkat çekiyor.

Aile şirketlerinde denge nasıl sağlanır? Altı kardeşin ortak olduğu Altınbaş Holding’de şimdi üçüncü kuşağa nasıl bakılıyor? Altınbaş, yönetim yapısını değiştirmiş. 2008 yılında holdingin yönetim kurulu başkanı olan Ali Altınbaş, “Bundan sonra onursal başkan olayım. Holding yönetim kurulu başkanlığı da yaş sırasına göre beş yılda bir kardeşlerimiz arasında dönüşümlü olsun. Holding yönetim kurulunda dört kardeş, bir CEO ve iki bağımsız üye olsun” önerisinde bulunuyor. O dönemde yaş sırasına göre ikinci olan Vakkas Altınbaş ve üçüncü olan Sofu Altınbaş’ın durumu uygun olmadığı için İmam Altınbaş yönetim kurulu başkanlığını üstleniyor. 2013 yılında ise yönetim kurulu başkanlığı Vakkas Altınbaş’a geçiyor. 

Üçüncü kuşak, yani çocuklarla ilgili ise şöyle bir karar alınıyor: “Herkes kendi çocuğuna girişim sermayesi versin.” Böylece, çocuklar girişimcilik faaliyetlerini holding dışında gerçekleştiriyor. Bu sayede üçüncü kuşağın yani gençlerin iş yaratma hevesleri frenlenmemiş oluyor. Ayrıca, gençler kurdukları şirketlerle iş tecrübesi de kazanıyor. Bu durumu aile şirketlerinde üçüncü devre olarak adlandıran Ali Altınbaş, bunu yapmayan aile şirketlerinin yaşamasının zor olacağına dikkat çekiyor. Ailenin geniş olması nedeniyle zaman zaman kuzenler birbirlerine rakip olduğu gibi ortaklıklar kurarak birlikte de iş yapıyor.

Kemerburgaz Üniversitesi bünyesinde “aile şirketleri” için bir enstitü kurulmuş. İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Aile Şirketleri Yönetimi ve Danışmanlığı Araştırma Merkezi (AYDAM) adıyla faaliyet gösteren kurum, aile şirketlerine özel danışmanlık da verecek. Aile şirketlerinin vizyonlarının geliştirilmesine katkıda bulunulması amaçlanıyor.