Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Unilever’in Konya Ev ve Kişisel Bakım Ürünleri Fabrikası açılışında önemli açıklamalarda bulundu.
Konuşmasına Unilever’in tedarikçileriyle birlikte yaptığı 350 milyon euroluk yatırıma teşekkür ederek başlayan Şimşek, bu tarz yatırımların Türkiye’nin aradığı ve ciddi destek verdiği yatırım modelleri olduğunu ve yapısal reformlarla yatırım iklimini daha da geliştirmek için çalıştıklarını belirtti.
Küresel ekonominin iyiye gittiğini ve küresel ticaretin de toparlandığını söyleyen Şimşek, Türkiye’nin de maruz kaldığı iç ve dış şoklara büyük direnç gösterdiğini ve ekonominin iyi bir performans sergilediğini aktardı. “Küresel kriz, Avrupa borç krizi, Ortadoğu’daki kaos, Türkiye’de yaşanan birçok iç şok, hatta darbe girişimine rağmen Türkiye ekonomisi iyi bir performans gösterdi. 2002 yılında hükümetiz başa geldi. 2002-2016 döneminde yüzde 5,7 gibi gerçekten çok güçlü bir büyüme performansı gösterdi. Ondan önce 1923-2002 döneminde yüzde 4,5 gibi yine iyi bir büyüme oranımız var ama bütün bu şoklara rağmen yüzde 5,7’lik büyüme oldukça iyi. Hatta küresel kriz sonrası döneme bakarsak yüzde 6,7 gibi çok daha güçlü bir büyüme söz konusu.
2000’li yılların başında Türkiye ekonomisini reel olarak 100’e eşitlerseniz, bugün Türkiye ekonomisi 215’e ulaşmış durumda. Aynı dönemde dünya ekonomisine veya gelişmekte olan ülkelere baktığınız zaman, Türkiye’nin iyi bir performans gösterdiğini söyleyebilirim. Dünya ekonomisi 100’den 181’e, Avrupa Birliği 100’den 126’ya, gelişmekte olan ülkeler Hindistan hariç 100’den 193’e çıkmış. Türkiye 100’den 215’e çıkmış.
Artık en kötüsü geride kaldı. Türkiye, 2000’li yılların başında yapılan yapısal reformlar sayesinde hakikaten orta alt gelir grubu olmaktan, orta üst gelir grubuna çıktı. Türkiye sınıf atladı. Tekrar, çok kapsamlı mikro ve makro düzeyde çok önemli reformaların yapılacağı dönemin arifesinde, başındayız.”
Türkiye algısının ne yazık ki olumsuz olduğunu söyleyen Başbakan Yardımcısı, bu duruma Türkiye’nin yanı başında gerçekleşen jeopolitik olumsuzluklarla birlikte, içeride yaşanan terör olayları ve darbe girişiminin etkisi olduğunun altını çizdi.
Çok önemli bir anayasa reformunu nisan ayında gerçekleştirdiklerini dile getiren Şimşek, Türkiye’nin sadece hükümet sistemi değişikliğine gittiğini bildirdi. Anayasa değişikliği kararıyla ilgili de uluslararası alanda olumsuz bir algı yaratıldığını söyleyen Şimşek, “Türkiye’de referandum sonucu ile birlikte anayasa değişikliği yaşanacak, Türkiye demokratik, laik ve hukuk devleti olarak kalacak. Bu konudaki algılar yanlış Türkiye bu sonuçla birlikte geriye gitmiyor, aksine ileriye bakıyor. Bizler hukuk devleti olmanın öngörülebilirlik ve iş alemi açısından olmazsa olmaz olduğunun farkındayız. Türkiye’deki algı ile gerçeklik arasındaki farkı azaltmak için çalışacağız” dedi.
Unilever’e Türkiye’ye güvendiği için teşekkürlerini tekrarlayan Şimşek, “Yatırımcıyı ülkeye çekmek yetmiyor. Biz makro bazda yatırım iklimini iyileştirmenin yollarını arıyoruz. Türkiye’deki sıkıntılar reformlar ile çözülecek. Üretim reform paketi ile OSB’lerde iş yapanların önü açılacak. Türkiye’de beşeri sermaye, AR-GE girişimcilik ekosistemini güçlendirmek ve altyapıya çok önem veriyoruz.
Beşeri sermayenin kalitesini artırmalıyız. Bunun için 2019’da okul öncesi eğitimi zorunlu hale getireceğiz. Böylece zorunlu eğitimin zamanı uzayacak ve beşeri sermayenin kalitesi artacak. Vergi gelirlerinin yüzde 24’ünü eğitime harcıyoruz. Gerek öğretmenlerin yeniden eğitilmesi, gerek okul öncesi eğitim, gerekse dil eğitimi ne gerekiyorsa bu konuda çalışmalarımızı yoğunlaştıracağız.
AR-GE’de çok adım attık, bir kaç adım daha kaldı. AR-GE için çok güçlü desteklerimiz var. Konya’nın da AR-GE merkezleri arasına girme iddiası çok önemli.
Altyapı hususunda çok hassasız. Unilever CEO’su konuşurken, bizden beklentisinin Konya’nın hızlı trenle limana bağlanması olduğunu söyledi. Bu talepte çok haklı. Konya’da en önce yapmamız gereken şeylerden biri bu. Türkiye son 10-15 yılda altyapı yatırımlarında büyük başarı sağladı. Dünyada hızlı tren ağı ören 8 ülkeden biriyiz. Altyapı, gerek yatırım gerekse kalkınma için çok önemli” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de çalışma çağıdaki nüfusun Avrupa ülkelerinden çok daha hızlı artığının altını çizen Şimşek, işgücüne katılım için kadına yönelik teşviklerin artırılması gerektiğini söyledi.
Türkiye’de verimliliğin arttığını, özel sektör yatırımlarının arttığını belirten Şimşek, reformlarla bunun daha da gelişeceğini belirtti. Şimşek, “Yargı hızlanacak, eğitim kalitesi artacak, vergi mevzuatı basitleştirilecek, kamu personel ve idari reformu yapılacak” dedi.
Bakan Özlü’den reform paketleriyle ilgili açıklama
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü de hükümetin reform çalışmalarına devam ettiğini söyledi.
Bugüne kadar Türkiye’de kanun hükmünde kararnameyle yürütülen patent faaliyetlerinin bir kanunla tek bir kitap halinde toplandığını belirten Özlü, Avrupa Birliği standartlarında Patent Yasası’nın olduğunu, yasanın, yabancı ve yerli üreticilerin hukuki haklarını koruduğunu, yatırımcıların önünün açık, hukuki haklarının koruma altında olduğunu dile getirdi.
Teknolojik üretim yönetiminde köklü bir değişiklik öngören TÜBİTAK Yasası’nın Bakanlar Kurulu’ndan geçtiğine işaret eden Özlü, şöyle konuştu:
“Türkiye’de araştırma, değiştirme faaliyetleri, teknolojik üretim faaliyetleri gibi belirli strateji alanlarında kapsamlı ve köklü bir reform önümüzdeki günlerde Mecliste yasalaşacak. Üretim ve reform paketi için sanayici ve iş adamları sivil toplum kuruluşlarıyla çok defalar görüşüp konuştuk. 700’den fazla görüş geldi. Bunları kontrol edip, değerlendirerek paketi nihayetlendirdik. Bugün yarın Meclise sevk edeceğiz. Sanayiciyi, üretiyici ilgilendiren, maddi olarak küçük, etkisi büyük hükümler var bu pakette. Türkiye’de üreticinin desteklenmesi, sanayinin geliştirilmesi noktasında 72 maddeden oluşan çok önemli dönüşüm maddeleri içeriyor. Bunu da hayata geçireceğiz.
Piyasa gözetim ve denetimiyle ilgili bir çalışmamız var. Piyasada çok sayıda ürün alıcı ve satıcısı var. Bunların denetimi noktasında çalışmamız var. Yıl sonuna doğru Meclise sevk edeceğiz. Kapsamlı dönüşüm öngörüyoruz. Türkiye’de 6 sivil toplum kuruluşunu bir araya getirdik. Kapsamlı çalışma yürütülüyor. Gelecek yıl Bakanlık bütçesine bununla ilgili bir fon ayıracağız.”
