Şimşek: Büyüme, hedefimizin üstüne çıkabilir

0
33

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Türkiye ekonomisinin yılın ilk çeyreğinde yüzde 5 büyümesine ilişkin, “Kısa vadede büyümedeki bu yükseliş kısmen aldığımız tedbirlerle, kısmen dış konjonktürle ilişkilidir. Bence en önemli husus şu, tekrar piyasada güven var. Reformlarla bunu pekiştireceğiz. İnşallah Türkiye tekrar yüzde 5 ve üzeri büyüme patikasına oturacak.” dedi.

Şimşek, NTV’de katıldığı programda bu yılın ilk çeyreğine ilişkin büyüme rakamlarını değerlendirdi.

Büyümede beklenenden daha iyi performans kaydedildiğini belirten Şimşek, yüzde 5’lik büyümenin, 2,8 puanının yurt içi talepten, 2,2 puanının net ihracattan geldiğini söyledi.

Sadece yüksek değil, dengeli bir büyümenin de söz konusu olduğunu bildiren Şimşek, ilk çeyreğe ilişkin beklentilerin yüzde 5’in çok altında olduğunu, ikinci çeyreğe ilişkin öncü göstergelere bakıldığında büyümenin daha da hızlandığının görüldüğünü belirtti.

İmalat sanayi kapasite kullanım endeksinin mayısta yüzde 78,9 ile küresel kriz sonrasından, satın alma yöneticileri endeksinin ise 2014’ten bu yana en yüksek seviyeye ulaştığına işaret eden Şimşek, şöyle devam etti:
 “Hangi göstergeye bakarsanız bakın, yılın ikinci çeyreğinde büyümenin daha da güçlendiğini, daha da hızlandığını hissediyorsunuz, o izlenimi elde ediyorsunuz. Burada esas soru sürdürülebilirlik konusu. Bizim yatırım seferberliğimiz, inanıyorum ki daha güçlü bir şekilde kendisi hissettirecek. İstihdamda güçlü bir toparlanma var, bu daha da devam edecek. Kredi artışı kısmen Kredi Garanti Fonu ( KGF) ile ilişkili, tabii bu seviyede, bu hızda devam etmeyebilir. En önemli hususlardan bir tanesi bizim en önemli ticaret ortağımız Avrupa Birliği, Avro Bölgesi. Burada güçlü bir toparlanma yaşanıyor ve bu toparlanma bu sene daha da hızlanacak. Çünkü parasal genişleme devam ediyor ve yine avronun daha rekabetçi konumu da destekleyici.”
Şimşek, büyük resme bakıldığında dış talebin destekleyici olmaya devam edeceğini düşündüklerini dile getirerek, içeride de belirsizliklerin azaldığını belirtti.

“Ekonomideki çıkışı sürdürebilir kılmak için reform gerekiyor”
Hükümetin, istihdam, ihracat ve yatırım seferberlikleri başlattığını hatırlatan Şimşek, doğru politika tepkisinin verildiğini, şimdi de bunun sonuçlarının alındığını söyledi.

Şimşek, “Türkiye ekonomisi tekrar, çok keskin bir şekilde çıkışa geçti. Bunu sürdürebilir kılmak, reform gerekiyor. Zaten bizim de üzerinde şu anda odaklandığımız husus da reform.” dedi.

Türkiye’nin tekrar çok kritik reform döneminin arifesinde olduğunu ifade eden Şimşek, geçen sene birçok reform yapıldığını, ancak bunun devamlılık gerektirdiğini söyledi.

Şimşek, “Kısa vadede büyümedeki bu yükseliş kısmen aldığımız tedbirlerle, kısmen dış konjonktürle ilişkilidir. Bence en önemli husus şu, tekrar piyasada güven var. Reformlarla bunu pekiştireceğiz. İnşallah Türkiye tekrar yüzde 5 ve üzeri büyüme patikasına oturacak.” değerlendirmesinde bulundu.

“Büyüme, hedefimizin üstüne çıkabilir”
Uluslararası kuruluşlarının büyüme beklentilerini sürekli güncellediğinin hatırlatılarak, ekonomi yönetiminin gelecek yıla ilişkin yüzde 4,4 büyüme hedefini güncelleyip güncellemeyeceğine dönük soru üzerine Şimşek, uluslararası kuruluşların çok uzun zamandır yüzde 2,5-3,5 aralığında tahminler ürettiğini söyledi.

Bu kuruluşların Türkiye’nin yakın dönemde yaşadığı sıkıntıların devam edeceği varsayımla hareket ettiklerini anlatan Şimşek, bunun doğru bir yaklaşım olmadığını ifade etti.

Şimşek, yakın dönem yaşanan zorlukların geçici olduğuna dikkati çekerek, Türkiye ekonomisinin büyük bir direnç gösterdiğini vurguladı. 

Gerek milletin, gerekse reel sektörün birçok stres testinden başarıyla çıktığını belirten Şimşek, şunları kaydetti:
“Şimdi ben inanıyorum ki onlar (uluslararası kuruluşlar) da bizi yakalayamaya başlayacaklar. Bizim hedefimiz oldukça iddialı görülüyordu, şimdi oldukça gerçekçi olduğu ortaya çıktı. Biz her sene olduğu gibi Orta Vadeli Program ( OVP) çalışmaları çerçevesinde o rakamları muhtemelen şu veya bu şekilde o zaman değerlendirir, revize ederiz. Biz tabii sık sık piyasa kadar rakamlarımızı değiştirmiyoruz. Biz genelde bir rakam koyuyoruz daha sonra tekrar OVP çalışmaları çerçevesinde gözden geçiriyoruz. O gözden geçirmelerin muhtemelen, bu yaz aylarında çalışması yapılır, eylül ekimde de paylaşılır. Şu an itibarıyla gerek ilk çeyrek büyümesi, gerek ikinci çeyreğe ilişkin öncü göstergeler büyümenin bizim hedefimizin üstünde kalabileceğine işaret ediyor ama mutlak bir rakam vermek için erken. Daha çok orta vadede yapacağımız reformlarla Türkiye’yi tekrar yüzde 5 ve üzeri büyüme patikasına oturtabiliriz. Dolayısıyla orada reform hususu önemli.”

Şimşek, enflasyonun mutlaka tek haneye çekileceğini belirterek, hedeflerinin reformlarla, sağlıklı para ve maliye politikalarıyla bunu daha da aşağıya, düşük tek haneye çekmek olduğu bildirdi.

Enflasyon rakamlarına ilişkin soru üzerine Şimşek, enflasyonun yüzde 10’un üzerine çıkmasının kabul edilebilir bir durum olmadığını, gerekeni yaptıklarını ve yapacaklarını söyledi.

Enflasyonun hızlı bir şekilde önce tek haneye, daha sonra da düşük tek haneye çekilmesi gerektiğini dile getiren Şimşek, “Liranın değer kaybındaki birikimli etki şu anda yansımış durumda fakat nisan sonrasında lirada göreceli bir güçlenme var. Döviz piyasalarında, genel anlamda finansal piyasalarda göreceli bir istikrar ve pozitif bir hava var. Bu enflasyona yansır. Eğer yeni bir şok yaşanmazsa ki şu an öngörmüyoruz, bu dezenflasyonu destekleyici bir faktör olacak.” dedi.

Şimşek, gıda fiyatlarına da dikkati çekerek, özellikle işlenmemiş gıda fiyatlarının yüksek seyrettiğini hatırlattı.
Bu konuya Gıda Komitesinin birçok tedbir aldığını ve almaya devam edeceğini belirten Şimşek, “Bu da gıda fiyatlarındaki artışı sınırlayacak. Ben buna inanıyorum. Bu da destekleyici hale gelebilir. Her ne kadar baz etkisi, yılın ikinci yarısı açısından, aleyhimize çalışıyorsa da gıda fiyatları özellikle işlenmemiş gıda fiyatları, yakın dönem seyrini koruyamaz. Çünkü biz müdahale edeceğiz.” diye konuştu.

Enflasyonda enerji grubundaki fiyat artışının da bir miktar etkili olduğunu ifade eden Şimşek, şöyle devam etti:
“Şimdi önümüzdeki döneme bakalım. Döviz piyasasında yani en azından geldiğimiz noktada kur daha destekleyici olacak, gıda fiyatları Gıda Komitesinin aldığı tedbirlerle bir miktar sınırlı olacak. Bu sene biz idari fiyat artışlarında çok dikkatli olacağız. Maliye Bakanlığımız bu konuyu açıkladı, oradan enflasyona ilave etki öngörmüyoruz. Enflasyon tek haneye inecek, sonra geçici olarak baz etkisinden dolayı çift haneye tekrar çıkabilir. Fakat yıl sonunda tek hanede kapatmak zorundayız.”

Merkez Bankasının ciddi parasal sıkılaşmaya gittiğini anımsatan Şimşek, bunun pek hissedilmediğini ama durumun açık ve net olduğunu söyledi. Şimşek, Merkez Bankasının verdiği likidite üzerinde faizin oldukça yükseldiğini, bunun da gecikmeli etkisinin görüleceğini ifade etti. 

Enflasyonun mutlaka tek haneye çekileceğini vurgulayan Şimşek, hedeflerinin reformlarla, sağlıklı para ve maliye politikalarıyla bunu daha da aşağıya, düşük tek haneye çekmek olduğunu kaydetti.

“Dış konjonktür kısa vadede destekleyici olmaya devam edebilir”
Uluslararası arenada Türkiye’ye bakışın nasıl olduğuna ilişkin soruya Şimşek, OECD Bakanlar Toplantısının küresel ekonominin geldiği noktayı değerlendirme, bir takım küresel sorunları konuşma açısından faydalı olduğunu bildirdi.

Şimşek, küresel ekonomi ve ticarette toparlanma görüldüğünü, küresel enflasyonda ciddi bir tehdidin söz konusu olmamasının iyi haber olduğunu belirterek, dış konjonktürün kısa vadede destekleyici olmaya devam edebileceğine dikkati çekti.

Şimşek, Japon ve Avrupa Merkez Bankasının parasal genişlemesinin küresel likiditeyi olumlu desteklemeye devam edeceğine işaret ederek, şöyle konuştu:

“Merkez Bankasının bilançolarında bir küçülme ancak 2019’da devreye girer diye yaklaşım var ama daha erken de olsa 2017 açısından bir tehdit, risk öngörülmüyor. Türkiye algısı, birkaç ay öncesine göre biraz daha yapıcı. Her şeyden önce Türkiye ekonomisi büyük bir direnç gösterdi, bunu gördüler. Referandum sonrası siyasi anlamda gürültü de azaldı. Avrupa ile daha yapıcı diyalog, pragmatik bir yaklaşım söz konusu. Bu da önemli, bu da etkiliyor. Algıda bir miktar iyileşme söz konusu. Algının iyi seviyelere dönmesi biraz zaman alacak.”

Kıdem tazminatı düzenlemesi
Kıdem tazminatı çalışmalarına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Şimşek, “Çalışmalar yapılıyor. Bütün taraflar, 4. sanayi devrimini ve etkilerini dikkate almalı. Önümüzdeki 10-15 yıl içinde dünyada birçok alanda belki hayal etmeyeceğimiz bir durumda olacağız. Buna göre de iş hayatının yeniden düzenlenmesi gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Katar ile ilişkiler
Katar ile bazı Arap ülkeleri arasındaki krizin Türkiye’ye etkilerinin sorulması üzerine Şimşek, Türkiye’nin Katar ile olan ticaretinin 2002’de 26 milyon dolar olduğunu, bu rakamın geçen 710 milyon dolara ulaştığını anımsattı. Şimşek, “Katar bizim müteahhitlere bugüne kadar 14 milyar dolarlık proje verdi. Bunun 2,4 milyar dolarını geçen sene verdi. Dolasıyla Katar ile bizim çok güçlü bir diyaloğumuz var. Katar’dan yılda 31 bin ziyaretçi Türkiye’ye geliyor.” diye konuştu.

Şimşek, Katar’ın duruşuyla ilgili ülkeye uygulanan bir abluka olduğunu belirterek, “Bu konuda bizim tavrımız son derece açık ve net. Biz Ortadoğuda huzur, barış, kardeşlik istiyoruz. Diğer ülkelerle de güçlü diyaloğumuz var. Onlarla da Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız bu krizin çok fazla büyütülmeden yapıcı bir şekilde çözülmesi yönünde çabaları var. Zaten bölgede sıkıntılar var. Bunlar yetmezmiş gibi nispeten istikrarlı, refah içinde yaşayan bölgede yeni ve gereksiz tartışmalar, gerilimler ne bölge için ne dünya için ne de bizim olumlu değildir. Bizim çabamız bir an önce bu gerilimin, sıkıntının aşılması içindir. İnanıyoruz ki sağduyu galip gelir ve bu sorun büyümeden çözülür.” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye’nin özelikle ramazan ayında Katar’da gıda ile ilgili sıkıntıların aşılması için seferber olduğunu ifade eden Şimşek, Türkiye’nin amacının daha fazla gıda satmak değil, krizin yansımalarını sınırlamak olduğunu söyledi.

“Tavan fiyat uygulaması yıl sonuna kadar devam edecek”
Zorunlu trafik sigortasında tavan fiyat uygulamasına ilişkin bir soru üzerine Şimşek, uygulamanın yıl sonuna kadar devam edeceğini bildirdi.

Sektörün karlılığını, sermaye yeterliliğini dikkate aldıklarını vurgulayan Şimşek, amaçlarının sürdürülebilir bir yapıyı devam ettirmek olduğunu belirtti.

Sektöre ilişkin modelde bir değişiklik yapmaya dönük çalışmaların ne aşamada olduğunun sorulması üzerine Şimşek, “Önümüzdeki bir kaç yıl içinde teknoloji yaygınlaştıkça, kaza yapmak artık zorlaşacak. Onun için sigortacılık bu alanı da zaten iyileşecek. Şoförlerimiz eğer sigorta primlerini düşürmek istiyorlarsa karakutu gibi paketler var. Arabaya monte ediyorsunuz ve oradan sürekli izleniyorsunuz. Onu koyan, ona uyanlar daha düşük primlerle karşılaşabilirler ama henüz bunlar hep çalışma aşamasında. Benim için en heyecanlı kısmı teknolojideki gelişmeler.” dedi.