Sigorta şirketlerinde Start-up rüzgarı

0
180

Blockchain teknolojisi, yapay zeka ve robotik sistemler işgücünü ve çalışma hayatını yeniden şekillendirirken, birçok sektörde ezberleri bozuyor. Dünyada sigorta şirketlerinin gündeminde bu yeni teknolojilerin sektörü nasıl şekillendireceği ele alınıyor. Türkiye’de de sigorta şirketlerinin teknoloji yatırımlarına ağırlık verdiği, start-up’larla yakından ilgilenmeye başladığı görülüyor. Diğer yandan, ürün portföylerine de siber riskler gibi yeni poliçeler almaya başladılar. Ancak, bu dönüşüm sadece ürünlerde kendini göstermeyecek. Örneğin, sosyal medyada bireylerin yaptığı paylaşımlarla kişilerin yaşam biçimlerine göre, kaza yapma oranı ya da ortalama yaşam analizi yapılabilecek ve buna göre poliçe belirlenebilecek. Ya da giyilebilir cihazlar aracılığıyla sağlık bilgileri takip edilecek. Bu sağlık harcamalarının azaltılmasını beraberinde getirecek. Bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Tüm bu gelişmeler her sektörü olduğu gibi sigorta sektörünü de yakından ilgilendiriyor. Bu da sigorta şirketlerinin önümüzdeki yıllarda artık eski yöntemlerle çalışamayacağının işaretlerini veriyor. Çünkü, bu değişime ayak uyduramayan şirketlerin sürdürülebilir olamayacağı açık.

EY Türkiye, Bankalararası Kart Merkezi (BKM) ve FinTech İstanbul işbirliğiyle hazırlanan “Fintech Dönüşümü” raporunda, 2017 yılında sigortacılığa ilişkin fintech hizmetlerinin (Insurtech) popülaritesinin 2015 yılına göre ciddi oranda artarak ikinci sıraya yerleştiği yer alıyor. İlk sırada para transferi ve ödeme odaklı hizmetler yer alıyor. Raporda sigorta sektöründeki mevcut inovasyonların sosyal sigortalar ve giyilebilir cihazlar kapsamında olduğu belirtilirken, ikinci dalganın yani gelecekteki inovasyonların nesnelerin interneti ve otonom araçlarla ilgili olacağına dikkat çekiliyor. Raporda sigorta sektöründe, bir ya da daha fazla ürünü dijital kanallar aracılığıyla kullanan kişi sayısı 2017 yılında 24 iken, gelecekte bu sayının 55’e çıkacağı vurgulanıyor.

STARTUP.WATCH VERILERINE GÖRE, sigorta sektöründe geçen yıl dünyada 535 milyon dolarlık 57 fintech yatırımı yapıldı. Türkiye de ise 500 bin dolarlık bir yatırım gerçekleşti. Ancak, bankacılık sektöründe olduğu gibi fintech’ler sigorta sektörünün de gündeminde ve önümüzdeki dönemde bu yatırım sayılarının artması bekleniyor. Çünkü, müşteri beklentileri değişiyor. Sürdürülebilirlik adına müşteriyi daha yakından tanımak ve daha iyi hizmet vermek isteyen şirketlerin her konuya kendileri çözüm bulamayacağı için gerek kurum içi gerekse kurum dışından girişimcilerle çalışmalar yapmaları kaçınılmaz görünüyor.

Yaklaşık bir yıl önce Allianz Grubu’nun 175 (150’si yeşil) sürdürülebilir çözümlerinden yola çıkan Allianz Türkiye, üç sürdürülebilir çözümü hayata geçirirken, inovasyon alanında da üç girişime destek verdi. Şirket, meme kanseriyle mücadelede kadınlarda farkındalık yaratan uygulama ve elektrikli otomobiller için kasko indiriminin yanı sıra güneş santrallerine özel performans sigortası çözümlerini geliştirdi. Ayrıca, kendi kurumundan girişimcilerinin önerisi olan hamile kadınlara bilgi ve network sağlayan BilenAnnem uygulamasının hayata geçmesine, kurum dışından artırılmış gerçeklik tabanlı riziko kontrolüne olanak veren Gamester uygulamasına ve astım hastalarının nefes kapasitelerini kolayca ölçmelerini sağlayan SpiroHome girişimlerine destek verdi.
Allianz Türkiye CEO’su Aylin Somersan Coqui, Allianz Türkiye’nin sürdürülebilirlik stratejisinin iki önemli ayağı olan “önleyici çözümler” ile “girişimcilik ve inovasyon” temellerinde tüm 2017 hedeflerini yerine getirdiklerini belirtiyor. Coqui “Sürdürülebilirlik adına sadece projeler yapmıyor, iş yapış şekillerimizin sürdürülebilir olabilmesi için iş süreçlerimize dair adımlar atıyoruz. GRI gibi uluslararası raporlarla her yıl ilerlememizi kayıt altına alıyor, şirket içinde çevresel konulardan yönetişim alanlarına, kadın-erkek eşitliğine kadar pek çok önemli göstergeyi ölçüm paneliyle takip ediyoruz” diyor.

40 yaş üstü kadın sağlık sigortalılarının 115 bininin 40 bin 500’üne ulaştıklarını söyleyen Coqui, belirlenen kontrol grubundaki mamografi oranının da yüzde 8’den yüzde 54’e çıktığını söylüyor. Ayrıca, şimdiye kadar aranan sigortalıların yaklaşık yüzde 30’unun kendi kendine meme muayenesi konusunda ek bilgi talebinde bulunmuş.

KURUM İÇİNDEKİ POTANSİYEL AÇIĞA ÇIKTI
İkinci sürdürülebilir çözümde “iyi çevre” hedefiyle adım atan Allianz Türkiye, iklim değişikliğinin en önemli nedenlerinden birinin fosil yakıt kullanımı olmasından yola çıkarak elektrikli otomobillere kasko avantajı sağlanması çözümünü devreye aldı. Allianz Türkiye, elektrikli otomobillerin kullanımını teşvik etmek amacıyla, özel araç kategorisinde değerlendirilen yüzde 100 elektrikli otomobillerin kasko net primlerinde yüzde 20’ye varan indirim sağlıyor. Şirket, geliştirdiği bir başka çevre çözümüyle güneş enerjisi santrallerinde herhangi bir fiziksel hasardan bağımsız, olumsuz hava koşulları nedeniyle güneş ışınlarının düşük seviyede kullanılabilmesi sonucu oluşan kâr kayıplarını teminat altına alan bir ürün de çıkarıyor.

Bu arada şirket, bir yandan kurum içindeki girişimcilik potansiyelini harekete geçirirken diğer yandan da TÜSİAD,
GİRVAK ve Etohum gibi kurumlarla işbirliği yaparak kurum dışı girişimcilerle yeni iş modelleri üzerinde duruyor. Verilen bilgiye göre, Allianz Türkiye İnovasyon Ofisi’nin 2017 yılında başlattığı kurum içi girişimcilik programına yapılan 90 başvurudan seçilen 7 proje hızlandırma aşamasını temmuzda tamamlamış, 2’si kuluçka aşamasına geçmeye hak kazanmış. Programın son aşamasında teknoloji odaklı geleceğin anneleri için hazırlanan ‘BilenAnnem’ mobil hizmet uygulaması birinci seçildi. Allianz Türkiye çalışanları tarafından geliştirilen, geleceğin anneleri için oluşturulmuş bu mobil uygulamayla hamilelik sürecinin her adımında güvenilir bilgilerle annelere yardımcı olmak hedefleniyor.

ÖTE YANDAN, girişimcilerle kurulan işbirlikleriyle iki fintech şirketine destek verilmiş. Bu şirketlerden Spirhome ile KOAH hastalarının nefes kapasitelerini ve ilaç ihtiyaçlarını mobil platform üzerinden ölçümleyen ve gözlemleyen sağlık destek projesini de yürütmek üzere harekete geçiyor.
Etohum’la birlikte yürüttüğü dış girişimcilik programı çerçevesinde ortaya konan bir diğer proje, ‘Gamester’ ile artırılmış gerçeklik uygulamalarını sigortacılığın risk yönetimi aşamasına taşımaya hazırlanan Allianz Türkiye, fabrika yangını ve yangın önleme sistemlerini simüle ederken riziko kontrol aşaması deneyimini yenilikçi bir şekilde ele alıyor. Kullanıcılar sanal fabrikada yangın durumunda hangi önlemlerin alınacağını Vive gözlükle deneyimleyebiliyor.

Allianz’ın dünyada özellikle sürücüsüz otomobillerin sigortası ve Blockchain teknolojisinin kullanımına yönelik çalışmaları olduğu da biliniyor.

İŞİ TEKNOLOJİYE ENTEGRE ETMEK…
Sabancı Holding’in iştiraklerinden Aksigorta ve AvivaSa da teknolojiyi odağına almış. Sabancı Holding Sigorta Grup Başkanı Haluk Dinçer, “Her sektörde olduğu gibi, sigorta sektöründe de başarı, yeni dünyanın, yeni nesillerinin ihtiyaçlarını doğru okumaktan geçiyor. Yeni nesli ve bu yeni dünyayı anlayamayan hiçbir kurumun artık ayakta kalma şansı yok” diyor. Dinçer’e göre, şirketlerin yeni rekabet alanı teknoloji olacak. Teknolojide geri kalan şirketler konsolidasyonla karşı karşıya kalacak gibi görünüyor.

Teknolojinin ivmelenmesiyle birlikte sigortacılıkta yeni risklerin ortaya çıktığına dikkat çeken Dinçer, siber risk sigortalarının dünyada 5 milyar dolarlık bir pazara ulaştığını, fikri mülkiyet, veri tabanları, dijital ağlar, maddi olmayan, duran varlıklar ve global ısınmanın yeni riskler olduğunu kaydediyor.

“Geçmişten farklı olarak artık ‘teknolojiyi mümkün olduğu kadar işimizde kullanmak’ yerine ‘işimizi teknolojinin içine entegre etme’ dönemine giriyoruz” diyen Aksigorta Genel Müdür Uğur Gülen de, buna örnek olarak tanımlı operasyonel işlerini robotlara devretmelerini anlatıyor. Böylece, kaliteli zaman ve insan kaynağını müşterilerine daha iyi hizmet üretmek için kullandıklarını söylüyor. Gülen, geçen yıl hayata geçirdikleri Robot Dönüşüm Projesi / Robot Süreç Otomasyonu (RPA) ile 196 milyon TL prim ürettiklerini, 350 bin işlem gerçekleştirdiklerini belirtiyor. Hedef bu yıl işlem sayısını 1 milyona çıkarmak. Bu arada, Aksigorta’nın bu projesi Uzakdoğulu sigorta şirketi Etiqa’ya da örnek olmuş. Etiqa’ya verilen eğitimlerle şirketin iş süreçlerinde 20 dakikalık işlem 3 dakikaya kadar düşmüş. Uğur Gülen, bu yıl yapay zeka teknolojisini kullanarak, Aksigorta Dijital Asistan (ADA) ile müşterilerinin ihtiyaçlarını 7/24 karşılamayı planladıklarını söylüyor.

Aksigorta İnovasyon Platformu Pura ile 200’e yakın Aksigorta çalışanının yenilikçi fikir bulunması konusunda uzmanlaşması hedefleniyor. “Teknolojide yaşanan değişim kendi döngüsünde de sınırlı kalmayıp tüketici ve müşteri alışkanlıklarının farklılaşmasını sağlıyor” diyen Gülen, Insurtech’lerle işbirliği yapmaya ve start-up projelerine ağırlık vermeye başlayacaklarını belirtiyor. Şirket bu yıl Insurtech odaklı bir silikon vadisi turu yaparak, işbirliği fırsatları kollayacak. Ayrıca Türkiye’de de Insurtech’lerle start-up challenge ve demo day’lar ile buluşmalara devam edecek.

AvivaSa Genel Müdürü Fırat Kuruca ise dijitalleşme konusunda en verimli yatırımları yapan şirketlerin öne çıkacağına dikkati çekiyor. Bu sürece hazır olduklarını vurgulayan Kuruca, Otomatik Katılım sürecinde işverenlerin ve çalışanların işlemlerini hızlı ve kolay bir şekilde yapabilmeleri için “Bi’tıkla Kurumsal ve Bireysel” internet şubelerini devreye aldıklarını kaydediyor. Kuruca, robot teknolojilerini Otomatik Katılım sürecinde devreye almalarının yoğun operasyonel iş yükünü aldığını söylüyor. Bu arada AvivaSa, kurum içinde girişimcilik kültürünü oluşturmak için ‘Dijital Garaj’ oluşturdu. Start-up’ları yakından takip ettiklerini kaydeden Kuruca, özellikle getiriler konusunda yapay zeka uygulamaları üzerinde çalışabileceklerini belirtiyor.

Bu arada, fon yönetiminde yapay zeka uygulamalarının kullanılması portföy şirketlerinin olduğu kadar bireysel emeklilik şirketlerinin de gündeminde. Geçtiğimiz aylarda Garanti Emeklilik Genel Müdürü Burak Ali Göçer, Türk fintech şirketi Zekai ile birlikte geliştirdikleri ‘fon koçu’ adını verdikleri yazılımla müşterilerinin risk profillerini belirleyerek, fon önerisinde bulunduklarını anlatmıştı.

DIĞER YANDAN, Anadolu Sigorta da Hackathon’lar düzenleyerek Insurtech alanında yeni uygulamalar ve işbirliği fırsatları yaratmaya çalışıyor. Anadolu Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Levent Sönmez, start-up ekosisteminde kendi iş modellerine uygun olanları desteklemek ve büyüme süreçlerinde yanlarında olmak istediklerini söylüyor. Sönmez, “Hackathon’lar iyi fikirleri başlangıç aşamasında yakalayıp sahiplenmemize, ortak ürün ve hizmetlerle yeni alan ve fırsatlar geliştirmemize olanak sağlıyor” diyor. Sönmez örnek olarak yakın zamanda işbirliği yaptıkları e-kira.net ve Sweaters aplikasyonunu veriyor. “Sweaters App’e, Sweatfest organizasyonu için “Festival Sigortası Sponsoru” olduk. 2018 içinse yıl boyu sürdürebilir işbirliği amacıyla görüşmelerimiz devam ediyor” diyen Sönmez şöyle devam ediyor: “E-kira.net ile olan işbirliğimiz, e-kira.net üzerinden üye olup iki ödemesini, bu platform üzerinden gerçekleştiren ilk 100 kullanıcıya  yıllık 5.000 TL’ye kadar teminatlı, 1 yıl süreli, konut sigortası hediye edilmesiydi. Hedefimiz 2018 içerisinde e-kira.net ile de sürdürebilir bir çalışma yapıp bu girişimi desteklemek olacak. Başta araç, konut ve sağlık branşları olmak üzere sigortacılığın konusu olan, sektörlerde çalışma yapan her girişim ilgi alanımıza giriyor. Örneğin Pacer, şirket içi eğitim planlamasını sağlayan bir platform ve ilgili ekiplerimiz bir araya gelerek görüşmelere başladı. Sadece müşterilerimize değil, çalışanlarımıza da sunduğumuz hizmetlerle ilgili girişim işbirliklerini de değerlendirmeye çalışıyoruz.”

Bu arada, KPMG’nin 2017 dördüncü çeyrek “Fintech Raporu’na göre, yılın ilk üç çeyreğinde güçlü yatırım rakamlarıyla hızlanan sektör, yılı 31 milyar doların üzerinde yatırımla tamamladı. Fintech pazarı, son üç yılda aldığı 122 milyar dolarlık yatırımla rekora koştu. Raporda, özellikle sigorta teknolojileri Insurtech ve Blockchain’e yönelik ilginin arttığı bilgisi dikkat çekiyor. Bugüne kadar ağırlıklı olarak bankaların ilgi odağında olan fintech şirketleri, artık Türkiye’de de sigorta sektörünün radarına girmiş durumda. Bu konuda hızlı harekete geçen şirketlerin ise rekabette bir adım önde olacağı görünüyor. Fintech şirketleriyle işbirlikleri yapan ve teknolojiyi odağına alan şirketlerin bugüne kadarki deneyimleriyle anlattıklarına göre, bu yatırımlar iş verimliliğinde kendini göstermeye başlamış. Teknolojideki bu değişim iş yapış şekillerini değiştirirken madalyonun bir diğer yüzü de aslında çalışanları ilgilendiriyor. Bu bir taraftan yeni meslek kollarının ortaya çıkmasını getirirken diğer taraftan bugün olan bazı mesleklerin birkaç yıl sonra olmayacağını gösteriyor. Bu da bugünün çalışanlarının yeni yeteneklerle donanması anlamına geliyor. Sigorta sektörü özelinde bakarsak, rutin işlerin robotlar tarafından yapılması ya da sosyal medyayı analiz ederek ürün ve risk belirleme gibi süreçlerde yapay zekadan faydalanılması çalışanların daha donanımlı olmasını getirecek.