‘Sessiz’ce büyüyor

0
165

TÜRKIYE’DE 2006 YILINDA satışa sunduğu ‘sessiz boru’ ile adından söz ettiren GF Hakan Plastik, bu yıl Çerkezköy’deki ek fabrika yatırımıyla bu üründeki büyümesini sürdürmeyi planlıyor. 1965 yılında kurulan Hakan Plastik, plastik boru sektöründe üst yapı, altyapı plastik boru ve ek parçalarının yanı sıra tarımsal sulama ürünleri de üretiyor. Şirket, Türkiye’de sessiz boruyu ilk üreten firma olarak anılıyor. Şirketin çoğunluk hissesi 2013 İsviçreli Georg Fischer tarafından satın alındı. 2016 yılında ise tüm hisseler Georg Fischer’e devroldu. Şirketin ismi de GF Hakan Plastik olarak değiştirildi. 1802 yılında kurulan Georg Fischer, üç ana iş kolunda faaliyet gösteriyor: Boru sistemleri, otomotiv ve makine çözümleri. 32 ülkede 45 üretim tesisi bulunan şirket, plastik ve metalden yapılmış boru sistemleri konusunda dünyadaki lider kuruluşlardan biri. Georg Fischer’in satın alması GF Hakan Plastik’in yurtdışında hızlı büyümesinin kapılarını açmış durumda. Çünkü, Georg Fisher’in dünyanın birçok yerindeki şirketleri üzerinden satış yapmak mümkün hale gelmiş.
Bugün şirketin Çerkezköy ve Şanlıurfa’da kurulu iki üretim tesisi 200 bin ton üretim kapasitesine sahip bulunuyor.
Şirketin toplam 700 çalışanı bulunuyor.
GF Hakan Plastik Türkiye ve Ortadoğu Bölge Başkanı Batuhan Besler, Çerkezköy’deki fabrikaya sessiz boru Silenta ürünleri için 3 milyon euro’luk bir ek bir yatırım yaptıklarını belirterek, hem Türkiye’deki pazar güçlerini, hem de global bir ürün olan sessiz borunun yurtdışındaki pazar payını artırmayı hedeflediklerini söylüyor. Tabi bu yatırımın şirkete ciro artışı da getirmesi bekleniyor. Şirketin 2017 sonunda cirosu 457,3 milyon TL olarak gerçekleşti. Bu arada, şirketin otomasyon projesi konusundaki yatırımları ise devam ediyor.
GF Hakan Plastik’in pazar payı konusunda Besler, net bir rakam vermenin zor olduğunu belirterek şunları söylüyor: “Türkiye’deki büyük boru üreticilerinin sayısı çok fazla değil. Hem ihracat yapan, hem iç pazarda altyapı ve üstyapıda faaliyet gösteren belli bir cironun üzerindeki köklü şirketlere baktığımızda, her zaman ilk üç içindeyiz. Ama sessiz boru ürününde pazar lideriyiz” diyor. GF Hakan Plastik’in toplam satışlarının üçte birini altyapı ürünleri oluşturuyor.
Besler’e göre, 200 yılı aşan bir tecrübesi bulunan Georg Fischer ile 65 yıllık Hakan Plastik’in biraraya gelmesi bir sinerji yaratmış. İki kurumun da iyi bir dağıtım ağı, marka bilinirliği gibi özellikler kurum kültürünün de birleşmesini kolaylaştırmış. Şimdi bunu müşterilerine ve paydaşlarına da yansıttıklarını belirten Besler, “Paydaşlarımıza, müşterilerimize, çalışanlarımıza daha fazla değer katmak istiyoruz. Global bir inovasyon yapımız var. Eskiden sadece Hakan Plastik bünyesinde
üretim-geliştirme çalışmaları yapılırken şimdi Georg Fischer’in Ar-Ge departmanının gücüyle İsviçre’de çok daha fazla ürün üzerinde çalışabiliyoruz.
Ayrıca, Georg Fischer’in satış kanalları üzerinden Almanya’ya sessiz boru ihraç etmeye başladık.
İhracat kanallarımızın sayısı arttı” diyor.
Bu arada GF Hakan Plastik, Georg Fischer’ın stratejilerini de uygulamaya başlamış. Bu stratejilerin en önemli ayağını inovasyonun oluşturduğuna dikkati çeken Batuhan Besler şöyle devam ediyor: “İnovasyon en önemli stratejilerimizden biri. Krizde de olsanız, katma değerli servis ve ürünler konusundaki inovatif faaliyetleri sürdürmek gerektiğini düşünüyoruz. Bizim şirket olarak en önemli ürünümüz sessiz boru. Hem inovotif hem de katma değerli projelerde bu ürünümüzle öne çıkabiliyoruz.
Bu nedenle, bu konudaki yatırımlarımızı devam ettirdik. Bu yıl devreye aldığımız sessiz boru yatırımımızda yeni hatta kalıplarımızı, sistemlerimizi yeniledik. Amacımız, dünyadaki lider sessiz boru üreticisi olmak. Sessiz boru ürünümüz Georg Fischer’in içinde de global bir ürün olarak yerini almış durumda. Bu en önemli stratejik hamlelerimizden bir tanesi.”

‘COĞRAFİ OLARAK DA GENİŞLEMEK İSTİYORUZ’
“Tabi coğrafi olarak da genişlemek istiyoruz” diyen Besler, ihracatlarını artırmak istediklerini söylüyor. Şu anda Georg Fischer üzerinden ağırlıklı olarak Avrupa pazarına ihracat yapılıyor. Diğer yandan Orta Afrika, Kuzey Afrika ve Ortadoğu’ya da ihracat yapılıyor. Yeni yeni Asya pazarına da açılım başlamış.
Bir diğer stratejilerinin de segmentasyon olduğunu ifade eden Besler, “Tabi bu bütün şirketler de var. Ama biz daha iyi, daha güçlü olduğumuz yanlarımızı kullanmak  istiyoruz. Bu bizim en önemli faktörlerimizden bir tanesi ve özellikle üst yapıda çok büyük hamleler yapıyoruz. Biz üst  yapı  alanında  uzman,  bu işi bilen paydaşlarının teknik bir çözüm ortağı olarak kendimizi yapılandırmış vaziyetteyiz.
Aynı zamanda altyapı ürünlerimizi de şu anda pazarda kullanılıyor. Satışlarımızın üçte birini altlapı ürünleri oluşturuyor” diyor.
Değer yandan, Georg Fischer’in endüstriyel ürünleri de olduğunu belirten Besler, “Bu stratejik konumlandırmada kendimize bugüne kadar nitelikli projelerde çok iyi bir pazar payı yakaladık. Bu konuda önümüzdeki dönemdeki gelişmelere göre stratejimizi belirleyeceğiz. Çünkü boru pazarının en önemli handikaplarından bir tanesi ürünün aslında emtia olarak sadece boru olarak algılanması. Eğer buraya düşerse hem üreticiler, hem de tüketiciler açısından son derece sağlıksız bir gelişme olur. Biz daha nitelikli borular ve çözümler haline gelsin diye uğraşıyoruz” diyor.
Kurlardan kaynaklı dalgalanmalardan bağımsız bir şekilde yatırım yapmaya devam edeceklerini anlatan Besler, “Tabi daha maliyetli oluyor bu yatırımlar. Eskisine göre biraz daha uzun sürebilir. Eskiden daha hızlı yatırım kararı alıp uygulayabiliyorduk. Şimdi bu süreçler biraz uzuyor. Şirket olarak son beş senedir iyi bir yer yakaladık. Şimdi önümüzdeki dönemde bu pozisyonumuzu koruyup, pazara biraz daha ne katabilirizin üzerinde çalışacağız” değerlendirmesinde bulunuyor.
Boru sektörünün inşaat piyasasının büyümesinden etkilendiğini hatırlatan Besler şunları söylüyor: “Geçmişte inşaat sektörü Türkiye ekonomisinin üzerinde büyürdü.
Ancak, sektörde biraz yavaşlama olduğunu görüyoruz. Sektörü canlandırmak için adımlar atılıyor. Ama esas sorun önümüzdeki dönemde yeni projeler olacak mı? Olacaksa da bunlar hangi alanda olacak. Biz pazarı genelde yeni projeler, kentsel dönüşüm ve restorasyon projeleri olarak böleriz. Bunlar da kendi içinde konut ve konut dışı olarak ayrılıyor. Birinde büyüme düşerse, diğerinde büyürdü. Ancak, şu anda hepsinde bir düşüş öngörüyoruz. Projelerde bir arz fazlası var. Dolayısıyla 2019 yılı kolay olmayacak.”
Boru sektöre her ne kadar inşaat sektöründeki gelişmelerden etkilense de temiz su, atık su, drenaj, doğal gaz dağıtım şebekelerinin artışı, tarımda akıllı sulama gibi farklı nedenlerle plastik boru kullanımının ağırlık kazandığı görülüyor. Besler, araştırmaların dünyada plastik boru kullanım oranının her yıl  yüzde 6-7 oranında arttığını gösterdiğini kaydediyor. Bu arada, Georg Fischer’in bir İsviçre şirketine hazırlatmış olduğu araştırmaya göre, boru üretiminde daha yaygın olarak kullanılan malzemeler karşılaştırıldığında, plastik boru kullanımında karbondioksit emisyonlarında tasarruf sağlanabileceğini ortaya koyuyor. Plastik boruların esneklik ve dayanıklılık özellikleri deprem bölgesindeki ülkeler için önem kazanıyor. Bugün 2.1 milyar insanın evinde güvenilir içme suyuna ulaşamadığı belirtiliyor. Bu veriler, plastik boru sektörünün büyüme potansiyeli taşıdığını gösteriyor.
 
KURLAR NASIL ETKİLİYOR?
Kurların plastik sektörünü malzemelerin ithal olması nedeniyle doğrudan etkilediğini vurgulayan Batuhan Besler şunları söylüyor: “Malzemeler hem dolar hem de euro bazında. Biz mümkün olduğu kadar paçal yapmaya çalışıyoruz ama bu tamamen tedarikçilerin, ürün gamının, piyasa koşullarına göre değişiyor. Malzemeyi Uzakdoğu’dan da, Avrupa’dan da, Ortadoğu’dan da getirebiliyoruz. Onu dengelemeye çalışıyoruz. Hem günlük alımlarla portföyümüzü yönetiyoruz, hem de uzun vadeli hedge ettiğimiz alımlarla ama bu sene yaşananlar bunların dengesini bozdu. Çünkü, neyi ne kadardan hedge edeceğimizi bilemiyoruz. Eskiden daha stabil olduğu için hedge yapıyorduk. Bu sene orada biz de bekle ve gör stratejisini uyguladık. Türkiye bu tür dalgalanmaları çok yaşadı. Bu bir yerde duracak. O zaman biz de 2019 stratejimizi gözden geçireceğiz.”
Bu yılın ilk altı ayında cirolarının yüzde 10’un üzerinde büyüdüğünü ve yılsonunda da bu oranı korumayı planladıklarını kaydeden Besler, “Bizim en büyük pazarımız iç  pazar.  İç pazarda da bir daralma bekliyoruz. Dış pazarın ise kurların artmasıyla beraber bize hem nakit girdisi hem de toplam ciro anlamında etkisi var” diyor. Besler, 70’e yakın ülkeye ihracat yaptıklarını kaydediyor.
Kurlarda yaşanan dalgalanmaların Georg Fischer’in Türkiye’ye bakışını değiştirip değiştirmediği konusundaki soruyu Besler şöyle yanıtlıyor: “Georg Fischer 2013 yılında Hakan Plastik’ten hisse alımı yaptı. Yani, beş senedir Türkiye pazarında faaliyet gösteriyor. Son beş yıl geçtiğimiz 50 yılın kısa bir hali oldu diyebiliriz. Birçok şey yaşandı. İlk başta endişe duyuyorlardı.
Çünkü, İsviçre hem ekonomik hem de politik olarak çok stabil bir ülke. Ayrıca, globalleşmelerinin de en önemli nedenlerinden biri yavaş büyümeleri. 200 yıldan bu yana faaliyette olan bir şirket.
Dolayısıyla, hem globalde hem de kurum olarak risklerini çok iyi dağıtmışlar. Biz de bu yıla kadar Türkiye’de risklerimizi iyi yönettik. Tabi her Avrupalı şirket gibi onlar da Türkiye’yi anlamaya çalışıyor. Biz elimizden geldiği kadar anlatmaya çalışıyoruz.