‘Sektör liderliğini geri almak istiyoruz’

0
61

GEÇTIĞIMIZ AYLARDA ‘Hayata Katılım Bankası’ söylemiyle kurumsal kimliğini yenileyen Türkiye Finans, müşteri odaklı hizmet modeliyle yeni bir dönem başlattı. Temmuz ayı itibariyle 3
bin 796 çalışan ve 295 şube ile hizmet veren banka, temmuz ayı itibariyle 12 yeni şube açtı. Şube ağının genişlemesi sürecine 2015 ve 2017 yılları arasında ara verdiklerini hatırlatan Türkiye Finans Genel Müdürü  Wael  Raies, bu yıl ve önümüzdeki yıllarda daha fazla şube açacaklarını söylüyor. “Bankayı 5 yıl sonra nerede görüyorsunuz?” sorusuna Raies şu yanıtı veriyor: “Türkiye Finans’ın kökeni, 1984 yılında kurulan Faisal Finans’a dayanıyor. Türkiye Finans olarak büyümeye bilinçli olarak verdiğimiz birkaç yıllık aradan sonra sektör liderliğini geri almayı amaçlıyoruz. Piyasa koşulları bunun için elverişli ve bu hedefe odaklanmış, hırslı bir ekibimiz var.” Raies ile Türkiye Finans’ın yeni kimliğini ve hedeflerini konuştuk.

Türkiye Finans geçtiğimiz aylarda kurumsal kimliğini ‘Hayata Katılım Bankası’ söylemiyle yenilediğini açıkladı. Bu yeni stratejinizden bahseder misiniz?
Bir finans kuruluşu olarak insanlar için yarattığımız etki, yalnızca finansman sağlamanın ötesine geçiyor. Bu nedenle yeni sloganımızı ‘Hayata Katılım Bankası’ şeklinde lanse ettik.
Sloganımız, en iyi yaptığımız işte kusursuzlaşmak için sürekli ve yenilenmiş bir hatırlatıcı görevi görecek. Mottomuzun verdiği mesaj, “Herkesin bankası olmak”. Yeni kurumsal kimliğimizin uygulamaya konması, bireysel ihtiyaçları karşılamaya ve girişimcilikten mega kurumsal şirketlere kadar değişkenlik gösteren kurumsal ihtiyaçlara yanıt vermeye odaklanan, müşteri odaklı yeni iş modelimizle de uyumlu.
Türkiye Finans için 2018 yılı nasıl geçiyor? Bankamız, 2018 yılının ilk yarısı itibarıyla henüz resmi olmayan rakamlara göre 42 milyar TL’ye yaklaşan aktif büyüklüğe ulaşarak 200 milyon TL’nin üzerinde kâr elde etti. Özellikle yılın ikinci çeyreğinde yüzde 10’dan fazla büyüyerek 29 milyar TL’ye yaklaşan finansman portföyümüz yüzde 7’lik sektör büyümesini aştı. Artan finansmana rağmen, sermaye yeterlilik oranımız yüzde 18 seviyesinin üzerinde kalmayı sürdürdü. Temmuz ayı itibarıyla Türkiye’nin her bölgesinde 12 yeni şube açarak şube ağımızı genişletmeye devam ettik. Yılın ikinci yarısında da bizim için stratejik lokasyonlarda şubeleşmeye devam edeceğiz ve kârlı büyüme stratejimizi sürdüreceğiz.

Son dönemde tüm bankalarda dijital atağı bulunuyor. Sizin bu konudaki stratejiniz nedir?
 Bugünün dijital dünyasında tüm ürünlerimizi müşterilerimizin şubeye gelmesine gerek kalmadan dijital kanallar  aracılığıyla sunuyoruz. Böylece ‘hayata katılım’ sloganımız doğrultusunda ne zaman ve nerede ihtiyaç duyarlarsa müşterilerimizin hayatına etki ediyoruz. Bu amaçla dijital kanallarımıza sürekli yatırım yapıyoruz. Dijital kanallarımızda üç dilde (Türkçe, İngilizce ve Arapça) ürün başvurusu ve işlem yapmak mümkün… Son yıllarda dijital kanallarımızın kullanımını artıran web sitemizin, internet bankacılığının (bireysel ve kurumsal), mobil bankacılığın, çağrı merkezinin ve ATM’lerimizin altyapısını ve kullanıcı ara yüzlerini yeniledik. Bunun dışında, ayrı ürün platformları geliştirdik. Ödüllü mobil ürünümüz TFX Target bunlara örnek verilebilir. 2017’nin son çeyreğinde piyasaya sürdüğümüz TFX Target aracılığıyla müşterilerimiz artık akıllı telefonları ve tabletlerinden haftada 5 gün, 24 saat nerede olurlarsa olsunlar mevcut piyasa fiyatları üzerinden anlık alım-satım işlemi yapabiliyorlar. Ayrıca, işletmelere büyük avantajlar sağlayacak şekilde TFX Target mobil uygulamamız üzerinden 24 saat forward işlemi yapılması özelliğini kısa süre önce uygulamaya koyduk.
Dijital kanal kullanımını artırmak ve şubelerimizi ziyaret etme konusundaki güçlükleri ortadan kaldırmak için mobil ve web kanallarımızda yeni özellikler geliştirdik. Bu kanallardan yeni müşteri edinmemiz ve mevcut veya yeni müşterilerimize şubeye gelmelerine gerek kalmadan yeni ürün ve hizmetler sunmamız mümkün.

Mobil/internet müşteri oranınız nedir?
Son verilere bakıldığında dijital kanallarımızı kullanan aktif müşteri sayımız 300 bine yaklaşmış durumda. Bankamızın geldiği noktada yapılan her dört işlemden üçü dijital kanallarımızdan gerçekleşiyor ve bu sayı giderek artıyor. Geçen sene mobil bankacılık temas sayımız, internet şubesini ilk kez geçti. ATM’lerimizin sayısı ve engelli müşterilerimize destek gibi özellikleri hızla artıp gelişiyor.
Stratejimiz, dijital dünyada yeni ürünlere yatırım yapmaya devam etmek ve bir yandan da şube işlemlerinin büyük kısmını dijital kanallarımıza aktarmak. Dijital kanallara ek olarak şube ve genel müdürlük süreçlerimizi sürekli optimize edip geliştiriyoruz. Verimliliği, hizmet hızını ve kaliteyi artırmak için otomasyonu artırıyor ya  da bu işlemleri tamamen dijital platformlara aktarıyoruz. Bu alandaki en yeni projelerden biri, Robotik teknolojisiyle operasyonel görevlerin otomasyonudur.

Fintech şirketleriyle  işbirlikleri  düşünüyor musunuz? Bu konuda çalışmalarınız  var  mı?
 Katılım bankacılığı yaklaşımını en doğru  ele alan Fintech şirketleri ile chatbot aracılığıyla müşteri hizmetleri sunmaktan mikrolokasyon bazlı kampanya yönetim faaliyetlerine kadar değişen bir yelpazede ortak projeler yapmak için çalışmalara devam ediyoruz. Mobil platformlar, IoT (nesnelerin interneti), API (uygulama programlama ara yüzü) hizmetleri gibi konularda birlikte çalışıyoruz. Fintech’lere açtığımız belirli bir iş modeli ile entegre çalışan API’leri fatura tahsilatı ve kredi kartı borç tahsilat servisleriyle birlikte 2008 yılından bu yana müşterilerimize sunuyoruz. Bankamız, fatura tahsilat işlemlerinin yüzde 75’ini bu API’ler üzerinden Fintech şirketleri aracılığıyla gerçekleştiriyor. 2016 yılında, Fintech şirketlerine daha profesyonel API hizmetleri vermek amacıyla “açık bankacılık” adı verilen, tam donanımlı bir API Portalı platformunu ilk hayata geçiren bankalardan biri olduk. Bu API portalı aracılığıyla Fintech şirketlerine daha fazla bankacılık hizmeti sunabiliyoruz. “Gateway” uygulamamızla, 10 farklı ödeme kuruluşu için API’lerimiz entegre edildi ve aktif olarak çalışıyor.
Diğer taraftan bankaların faaliyet göstermesinin daha zor olduğu finans sektöründe Fintech şirketlerinin büyük önem taşıdığını düşünüyoruz. Özellikle müşteriye yerinde ve hızlı hizmet vermenin ön plana çıktığı bu dönemde finansman kullandırımları için Fintech işbirlikleri yapmaya başlıyoruz. 2018’de yeni süreç tasarım çalışmalarımızı tamamlayarak Fintech işbirlikleriyle finansman sunmaya başlamayı planlıyoruz.

Türkiye’deki katılım bankacılığının geleceğini nasıl görüyorsunuz? Bankacılık sektörü içindeki yeri ne olur?
Katılım bankacılığı son dönemde sektörden daha hızlı büyüyerek yoluna devam ediyor.
Aktif büyüklüğünü 2017 yılında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 21 artıran katılım bankaları, kullandırılan fonlarda da yüzde 25 artış göstererek 108 milyar TL’ye ulaştı. Bu büyümenin önümüzdeki dönemde hızla artarak devam edeceğine inanıyoruz. Katılım bankacılığındaki büyüme gerek aktifler gerekse pasifler tarafında ürün sunumunu genişletme ihtiyacını benimseyen tüm katılımcılar sayesinde gerçekleşiyor. Ürün sunumundaki bu genişleme yönü hem düzenleyici otoriteler hem de bankalar tarafından teşvik ediliyor. Bu, katılım bankalarının daha geniş bir müşteri tabanının ihtiyaçlarına yanıt vermesini, katılım bankacılığı pazar payının artmasını ve konvansiyonel bankalarla daha ciddi rekabet edilebilmesini sağlayacaktır. Bu rekabet, bir bütün olarak ekonomi açısından olumlu olacak diye düşünüyoruz.
 
Müşterilerinize sunacağınız yeni ürün/hizmet var mı?
TFX Target mobil uygulamamızı müşterilerimizin hizmetine sunduk. Bu uygulama sayesinde müşterilerimiz akıllı cihazlarından hafta içi 5 gün 24 saat boyunca dünyadaki döviz ve kıymetli maden emtia piyasalarını eş zamanlı izleyebiliyor ve 34 farklı kurdan anında işlem yapabiliyor. Bu ürün ister katılım bankası ister konvansiyonel banka olsun, Türkiye’deki tüm bankaların ürünleri arasında alanındaki tek örnek olmaya devam ediyor.
Eğitimden sağlık harcamalarına tadilat giderlerinden evlilik masraflarına kadar tüm zaruri ihtiyaçlarda müşterilerimize nakit finansman imkânı sağlayan ‘Dert Çözen Finansman’ desteğini sunuyoruz. Bu, katılım bankacılığı açısından büyük bir sıçramadır. Böyle bir ürünü müşterilerine sunan tek katılım bankasıyız. İnanıyoruz ki diğer katılım bankaları da bizi takip edecektir.
Tüm bu ürünlerimizin yanı sıra bankacılık sektöründe ezber bozan ve yapısı ile bir ilk olan ‘Bol Kepçe’ hesap ürününü geliştirdik.
Müşterilerimiz bu ürün sayesinde, birikimlerini hem “Türkiye Finans Kira Sertifikası” hem de “Katılım Hesabı” olmak üzere iki farklı yatırım aracında değerlendirerek yüksek kâr payı getirisinden faydalanma olanağına sahip oluyor.
Diğer taraftan konusunda uzman Fintech şirketleri ile mobil, IoT (nesnelerin interneti), API (uygulama programlama ara yüzü) yönetimi gibi ortak projeler yapmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Finansal teknoloji şirketleriyle iş birliklerimizi her geçen gün geliştirmeye ve portföyümüze yenilerini eklemeye devam ediyoruz. Ekibimiz pek çok ürün fikrini hayata geçirirken yalnızca katılım bankacılığını geliştirme amacı güdüyor.