Rekabette öne geçmek isteyen şirketlerin gündeminde neler var?

0
55

İnsan kaynağı ve yetenek olgusu şirketlerin ana sorunu. Bu hızlı değişim çağında İK stratejileri, şirketleri başarıya taşıyan önemli unsurlardan biri. İK’nın önemini her yıl düzenli olarak gerçekleştirdiği “İnsan Kaynakları Trendleri” araştırmasıyla gündeme getiren Deloitte, 2014’in İK trendlerini masaya yatırdı. Toplam 94 ülkede, 2 bin 532 iş birimi ve İK liderinin katılımı ile gerçekleştirilen araştırma, İK alanında gündemde yer alması gereken kritik konuları ve aksiyon alanlarını belirliyor.
 
Anketlerden çıkan ilginç sonuç, kurumlar için en önemli konuların, liderlik planı ve stratejilerinin geliştirilmesi ve liderlik gelişim sürecinin etkin bir şekilde yönetilmesine yönelik. Sürekli gelişen ve büyüyen şirketler, geleceğin liderlerini yetiştirirken, İK stratejilerini eskisinden daha fazla önemsiyorlar. Deloitte İK Trendleri 2014 araştırmasıyla ilgili olarak Deloitte Danışmanlık Bölümü Sorumlu Ortağı Tolga Yaveroğlu, şunları söylüyor: “Küreselleşme, dijitalleşme ve ekonomik gelişimler iş yapış şekillerini kökten değiştiriyor. Organizasyonların bu değişime hızlı uyum sağlayabilmelerinde ve dönüşümlerinde insan kaynağı ve yetenek olgusu büyük önem taşıyor.” Yaveroğlu anket sonuçlarına bakıldığında İK ekiplerinin bu konulardaki hazırlık seviyeleri konusunda yöneticilerin tereddütlerinin öne çıktığını söylüyor. Kurumlar için yenilikçi programları hayata geçirebilecek becerilere sahip İK ekiplerinin yetiştirilmesi, yetkinliklerinin güçlendirilmesi ve İK fonksiyonlarının yeniden yapılandırılması konusunun öncelikli olması gerektiğine değiniyor.
 
İK planlamalarının stratejik vizyonla sistemi yönetmek ve yönlendirmekten geçtiğini söyleyen Hugent İş Geliştirme Direktörü Özlem Veryeri Taşyaka, “Yetenek yönetimi, Y ve Z kuşaklarını yönetme ve bir arada çalışma, liderlik gelişimi, sosyal medya kullanımı ve uygulamalarda esneklikler, gelecek dönemde İK’da öne çıkacak detaylar arasında yer alıyor” diyor.
 
SAP Türkiye İnsan Kaynakları Direktörü Hande Genç, şirketlerin gelecekte yatırımlarını, insan odaklı yapacakları görüşünü dile getiriyor. Bu yatırımların, şirket hedeflerine uygun şirket kültürünü oluşturmakla ve uçtan uca entegre İK süreçlerinin doğru araçlarla hayata geçirilmesiyle var olacağını düşünüyor. Genç, “Hayatımızın ayrılmaz parçası olan bilişim teknolojilerinin de mobil uygulamalardan bulut çözümlere İK departmanlarının yardımına koşan en önemli araç olacağını tecrübelerimizden yola çıkarak söyleyebilirim. Kullandığımız yazılımlar İK süreçlerini şeffaflaştırmak, hızlandırmak, bir çalışanın şirketteki yaşam döngüsü boyunca ihtiyacı olan tüm süreçleri birbirine entegre etmek ve insana dokunduğumuz liderlik modellerini hayata geçirmek anlamında en önemli yardımcımız” diyor.
 
Deloitte’un raporundan altı çizilen en önemli konulardan biri de liderlik. Lider yetiştirme İK stratejilerinde en çok odaklanılan konulardan biri. Liderliğin neden bu kadar önemli olduğunu anlatan Bosch Türkiye İnsan Kaynakları Direktörü Umut Güvenç Sonnenberg, çalışma kültürünün değişiyor olmasına dikkat çekiyor. Değişime liderlerin sadece adapte olmasının yeterli olmadığını, aynı zamanda liderlik etmeleri gerektiğini de söylüyor. Sonnenberg, “Önemli olan doğru iş için doğru çalışma ortamı yaratabilmek. Yakın zamana kadar bir kişinin masasında ne kadar oturduğu, sabah sekizde gelip akşam sekize kadar çalışması önemliydi. Çok çalışkan, en başarılı çalışan söylemi sık tekrarlanırdı. Artık önemli olan kişilerin getirdiği iş sonuçları ve yetenek yönetimi” diyor.
 
Deloitte’un raporunu Türkiye açısından değerlendiren Yaveroğlu, Türkiye’de şirketlerin liderlik, çalışanları elde tutma ve çalışan bağlılığını sağlama, performans yönetimi, analitik, öğrenme ve gelişim gibi kritik konularda bir üst seviyeye geçmeleri gerektiğinin altını çiziyor.
 
Yaveroğlu, “Ancak İK fonksiyonlarının bu konularda sonuç elde etme, başarma ve yetkinlik gösterme konusundaki hazırlık seviyeleri ile ilgili yöneticilerin tereddütte olduklarını da görüyoruz. Bu nedenle şirketlerin karşı karşıya olduğu zorluklarla mücadele edebilecek ve yenilikçi programları hayata geçirebilecek becerilere sahip İK ekiplerinin yetiştirilmesi, İK fonksiyonlarının yeniden yapılandırılması hem global çapta hem de Türkiye’de öne çıkan öncelikli konular arasında yer alıyor” diyor.
 
Önümüzdeki yıllarda bütünleşmiş İK sistemlerine daha fazla yatırım yapılacağına dikkat çeken Yıldız Holding İnsan Kaynakları Strateji ve Sistem Geliştirme Direktörü İdil Şeker ise liderlik gelişiminin İK trendleri açısından önemli olduğuna değiniyor ve ekliyor: “Şirketler özel liderlik eğitimleri ile her seviyeye hitap eden programlar geliştirecekler. Sadece üst seviye ve yeni yöneticilere değil, orta seviye liderlere yönelik yapılan yatırımlarda da artış olacağını düşünüyoruz. Bununla beraber işverenler çalışanlarının sesini dinleyip, onların beklentilerine cevap verecek yatırımlara yönelmeye başlayacak ve dolayısıyla sektörlere ve şirketlere özel yeni programlar geliştirilerek çalışan bağlılığı kapsamında önemli yatırımlar yapılacak” diyor.
 
Liderlik tüm dünyada kurumların İK gündeminin ilk sırasında yer alıyor ve araştırmaya göre katılımcıların yüzde 86’sı bu konuyu önemli olarak nitelendiriyor. 21. yüzyılda liderlik anlayışı farklı bir konuma doğru ilerliyor. Küresel etkinliğe sahip, değişen koşullara hızlı adapte olabilen, farklılık ve entegrasyonu doğru şekilde yönetirken çalışanlara ilham vererek iyi bir performans göstermelerini sağlayan bir liderlik anlayışı önem taşıyor. Kurumların, genç liderlerin bünyeye kazandırılması, küresel liderlerin hızlı bir şekilde yetiştirilmesi ve kıdemli liderlerin daha uzun süre kurum içinde katılımlarının sağlanması için acil aksiyonlara imza atması gerekiyor.
 
Gelecekte yetenekli çalışan ihtiyacının giderilmesinde sıkıntı yaşanacağı öngörüldüğünde bu bakımdan en gelişime açık ve yetenekli çalışanları seçmek ve özellikle elde tutmak İK yatırım planlarında önemli konulardan biri olarak öne çıkıyor. Şirketlerin omurgasını ayakta tutan yapıyı, bu temel fikir oluşturuyor. Uzun vade plan ve stratejileri uygulayabilmek ise ancak doğru bir İK yönetimi ile gerçekleşiyor. İş dünyasının hedeflerine yetkin insanlarla ulaşabildiğine dikkat çeken Anadolu Efes İnsan Kaynakları Direktörü Tansel Varanbir de yeni bir iş fonksiyonundan bahsediyor: İK’nın en önemli fonksiyonlarından birinin yeni dönemde “insanı etkinleştirme” (human enablement) olacağını düşünüyorum” diyor.
 
Araştırmanın öne çıkan bir diğer detayı da dünyada ve Türkiye’de mobil internet kullanımının hızlı biçimde artacağı ve buna bağlı olarak İK ve teknolojinin bir arada değerlendirilmesi. İnternete elindeki telefondan bağlananlar, kariyer sitelerinin mobil uygulamalarla adaylara ulaşması, şirket içi iletişimin mobil kanallar üzerinden yürütülmesi, İK yazılımlarının teknoloji ayağını daha da güçlü kılıyor. Teknoloji süreçlerinin önemine değinen Sonnenberg, İK’nın bilgi teknolojileri (BT) desteğiyle bütünleşik olarak yönetilmesi gerektiğini söylüyor ve ekliyor: “Birbirini tamamlayan İK süreçleri ve BT desteği ile tek bir platform oluşturulmalı. Bu durum İK verilerinin kullanımında etkinliği artırıyor” diyor. İnsan kaynakları artık kurumların geleceğinde çok daha aktif rol alıyor. Bu bağlamda insan kaynaklarına dair politika, hedef ve yol haritalarının, şirketlerin büyüme, gelişme, yeniden yapılanma politikaları çerçevesinde şekillendirilmesi kaçınılmaz bir strateji. Şirketlerin karar alıcıları ile insan kaynakları arasındaki uyum ve kararlardaki paralellik bu stratejinin temel dinamikleri arasında yer alıyor.
 
Şirketlerin önümüzdeki dönemde İK’ya odaklanma konusunda somut adımlar attığı dikkat çekiyor. SAP, üniversitelerle işbirliği programları geliştirerek öğrencilere geniş vizyon sağlıyor. SAP Türkiye, İK olarak stratejik iş ortaklığı konusunda rol model olmayı hedefliyor. Yıldız Holding ise gençler için cazibe merkezi olma yönünde yatırımlarını artırmayı hedefliyor. Holding İK’nın şirket içindeki yapılanmasını “destek birimi” olarak değil, organizasyonun dönüşümünü tetikleyen ve stratejiye yön veren birim” olarak konumlandırıyor. Bosch, liderlik konusuna odaklanıyor. Değişime öncülük eden, girişimci, vizyon sahibi, heyecanlandırabilen ve esnek liderler yetiştirmeyi merkeze alıyor. Liderlerin gelişimini birçok araçla destekliyor. Bosch Türkiye liderlik sempozyumu, koçluk, yurt içi ve yurt dışındaki liderlik programları, ters mentorluk gibi etkinlikler geliştiriyor. Şirket hedefi, yeni mezunların ilk tercihi olmak ve bu doğrultuda da birçok çalışmada yer almak. Anadolu Efes’in 2015 İK ajandasında ise çalışanların mesleki ve bireysel gelişimine yatırım yaparak, yarına hazır ekipler yaratmak var. Geleceğin dünyasında en önemli değerin eğitimli insan olduğuna inanan şirket, gerek şirket içi uygulamalarda, gerekse gelecek dönem yatırımlarda bu anahtarı yanından ayırmayarak, çalışanlarına destek vermeyi hedefliyor.
  
Deloitte’un raporundan satır başları

  • Liderlik, yeteneklerin elde tutulması, İK yetkinlikleri ve yeteneklerin işe alımı en önemli trendler arasında yer alıyor.
  • Liderlik konusu gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomiler için en büyük öncelik durumunda.
  • Küresel trendler tüm dünyada benzerlik gösterse de her bölgenin ihtiyacı değişkenlik gösteriyor.
  • İnsan kaynağı öncelikleri sektörlere göre farklılık gösterirken, liderlik konusu tüm sektörler için öncelikli unsur olarak ortaya çıkıyor.
  • İK konusunda kendilerini mükemmel olarak sınıflayan kurumlar ve ekipler önemli olarak değerlendirilen küresel insan kaynağı trendlerine daha ağırlıklı olarak odaklanıyor.
  • İş dünyası liderleri, İK liderlerine göre kurumlarını gelecek trendlerine daha az hazır görüyor.
  • İK ve yetenek yöneticileri toplam performans açısından kendilerine C- not ortalamasını veriyor; bu yöneticilerin yüzde 34’ü kendi kurumlarının İK ve yetenek programlarını kesinlikle yeterli görmüyor.
  • Tüm dünyada kurumlar yetenek ve İK için yatırımlarını artıracak olsa da küçük yatırımlar planlıyor.