Puhu Terbiyecisi

0
80

Doğuş Yayın Grubu Satış Grup Başkanı Ateş İnce, “Heni de ben de işin ekonomisi tarafındayız. Bunu bir iş modeli olarak koyduk; yayıncılık olarak bakmıyoruz. Bu, Star TV’yi yönetmek, bir dergi yönetmek bir gazete yönetmek gibi bir iş değil” diyor. Puhutv COO’su Heni Hazbay, işin dijital boyutuna daha hakim olan karakter ama işin çarpıcı tarafı bu değil.

Netflix’ten farklı olarak sadece yerli dizi yapmaya odaklanan ve BluTV’den farklı olarak ücretsiz olan puhutv’nin altında yatan fikri, “Türk dizisi bugüne kadar Türkiye’nin yarattığı en iyi ürün” sözleriyle açıklıyor. Türkiye’de 10 kişiden dokuzunun izlediği ve dünyada da 700 milyon izleyicisi olan Türk dizileri global bir ürün adlandırmasına hak kazanıyor.

İnce, kendi amaçlarının bu ürünü ABD, Türkiye, Güney Kore ve Hindistan dörtlüsünün saat olarak yıllık üretimdeki liderliği içinde hak ettiği yere oturtmayı hedefliyor. Hindistan’ın ayrı bir pazarının olduğu ve Kore işlerinden özellikle gençlik dizilerinden burada –şu anda altı yedi tane adaptasyonların yapılmaya başlandığı bir sistem içinde dağıtım kanalının önemi artıyor. Star’ın Anne dizisinin Japon adaptasyonu olması gibi etkenler, bu pazarda en azından bilinirlik sağlama anlamında yaygın dağıtımın önemine işaret ediyor. ABD’de bir Arap televizyon kanalında gördüğüm Muhteşem Yüzyıl’ın Latin kanalı Fox Mundo’ya da satıldığını öğrenmek bu yeni dünyayı anlamamı kolaylaştırdı.

Türkiye’nin 2015’te ABD’den sonra en fazla dizi ihraç eden ülke olması Doğuş Grubu’nun dizi işini bu kadar yatırıma değer görmesinde önemli rol oynamış. Puhutv internetin hızlanması ve akıllı cihazların yaygınlaşmasıyla değişen televizyon izleme deneyimini “en sevilen yerli dizi ve filmlerin online adresi olmak” vizyonuyla bütünleştiriyor. 2016 sonunda test yayınına başlayan puhutv’ye www.puhutv.com adresindeki web sitesinin yanı sıra, telefon ve tablet uygulamalarından da erişilebiliyor. Puhutv, akıllı televizyon ve Apple TV’den izlenebiliyor.

İnce, bunun ciro değil saat başında olduğunun altını çiziyor. Türkiye’nin dizi ihraç ettiği pazarların hâlâ ucuz pazarlar olması, bu sonuçta etkili. Türkiye’nin 1 numaralı pazarları Ortadoğu, Balkanlar, Türk Cumhuriyetleri ve Güney Amerika olarak sıralanıyor. Türkiye’nin ihracat pazarı büyürken Malezya, Endonezya ve Japonya’ya kadar uzanan bir coğrafyada ayak izimiz hissedilmeye başlamış durumda. İnce, “Uzakdoğu’da Vietnam dahil açılıyoruz” diyor. Bunlar son birkaç yılda yaşanan açılımlar. Ortadoğu’da başlayıp Osmanlı coğrafyasında yayılan dizi işi, son beş senede gelen Güney Amerika ve bunu izleyen Uzakdoğu açılımıyla ayrı bir cazibe kaynağı haline geliyor.

Buna Türk dizilerinin uzun ve kötü olduğu tartışmaları eşlik ederken İnce, “Tamam ama pazarda bu ürün seviliyor. Biz de kendi coğrafyamızın kralı olmuşuz” diyor. Bu sözleri, kendisine “Puhu Terbiyecisi” unvanını layık görmemizin nedeni. Pazar odaklı olma ve alışkanlıklara oynama odağı, puhutv’nin iş modelinin dijitaldeki kuş kondurma olanaklarına dikkatini kaydırmadan sağlam kalmasının güvencesi olarak görünüyor. Hükümet ve sektör derneklerinin ciddi destek vermeyi gündemlerine alması, gelecek için de önemli bir büyüme potansiyeli anlamına geliyor.

Digiturk ve Netflix’in bulunduğu yabancı dizi işinde yer almayan puhutv, kendi dijital transformasyon işini yerli dizi ile sınırlı tutuyor. Buradaki dijital transformasyon, zaten Türk izleyicinin yıllardır sahip olduğu sonradan izleme deneyimini yakalamayı hedefliyor. Her akşam birden çok dizi olması, bu dinamiğin sürükleyici gücü.
Over the Top Television (OTT) olarak adlandırılan model dilenen anda dilenen yerden içeriği izlemeye olanak tanıyor. Televizyon izlemeyi öldürmesi beklenmeyen OTT, dizi sayısının yüksek olmasının yanında, okula giden gençlerin akşam televizyon seyretmesinin yasak olması, muhafazakar aile yapısının bazı dizilere izin vermemesi ve gece çalışma oranının Avrupa ülkeleri ile kıyas kabul etmeyecek kadar yüksek olmasından besleniyor. Yüksek doğum oranı bile akşam televizyondan dizi izlemesi mümkün olmayan 0-5 yaş arası çocuk sahibi bir kadın kitlesinin de puhutv potansiyeli olmasına neden oluyor. Puhutv, bütün bu dinamikleri hedefliyor.
Bu görünümün neden olduğu video-on-demand talebi, daha önce dizi içeriklerinin YouTube’a konulması ile bu kanalı kaçırılan dizileri takip etme kanalı haline getirmiş. Çevrimiçi video ve reklam pazarının çok düşük olduğu dönemde geçerli olan bu yaklaşım, günümüzde pazarın büyümesi ve medya şirketlerinin bu alana yatırım yapması ile değişmeye başladı.

İçeriği toplayıp rahatça erişime açmaya dayanan puhutv’nin yapmak istediği aslında bu rolü üstlenmek. Piyasadaki dört büyük  yapım şirketi olan Ay Yapım, Süreç Film, Gold Film ve Avşar Film ile yapılan anlaşmalar ile puhutv’yi zengin içerik deposu haline getirecek adım atılmış. Bu şirketler hangi kanala içerik üretirlerse üretsinler dijital yayın haklarını 10 yıl boyunca Doğuş Grubu’na satmış durumdalar. Aralık ayında puhutv’nin sahip olduğu lisanslı içeriğin 10 bin saati aştığı açıklanmıştı.