Piyasaların kışı belirsizlik

0
28

Kış aylarına girmeye hazırlanırken piyasalarda tansiyon yükseldi, volatilite arttı. FED’in aralık faiz toplantısı, Türkiye’nin jeopolitik riskleri ve ABD ile vize gerginliği sonrası oluşan yeni dengeler, piyasalarda fiyat hareketlerindeki dalgalanmaları artırdı. ABD’li yatırım bankası Goldman Sachs analistleri, 17 Ekim tarihli araştırma notunda Irak, İran ve ABD’nin etrafındaki gerilime bağlı olarak artan belirsizlikle birlikte yoğunlaşan jeopolitik risklere dikkat çekti. Öte yandan yatırım bankası Morgan Stanley stratejistleri Türkiye’de para politikasının uygunluğu konusundaki belirsizlik, yüksek enflasyon, hâlâ zayıf olan dış pozisyon ve siyasi risklerin, TL’nin daha yüksek ABD hazine tahvili faizleri karşısında oldukça hassas kalacağı anlamına geldiğini, dile getirmekteler. Kurum, ABD ile olan diplomatik sürtüşmelerin çözümünde ilerleme kaydedilmiş olmasının TL almak için yeterli bir sebep olmadığını belirterek daha düşük değerlemelere ve yüksek nominal faizlere rağmen TL karşısındaki “kötümser” duruşun korunduğunu bildirdi. Yatırım bankalarının raporlarında öne çıkan temel unsur ise piyasaların belirsizlikleri ve gerginliği sevmediği.

Yatırımcı Ahmet Çetin ise bundan iki üç ay öncesine kadar yabancı yatırım kuruluşlarının piyasaya yönelik olumlu raporlamalar yaptıklarını şimdi ise daha temkinli söylemlerde bulunduklarını ifade ederken değişen dengelerin raporların revize edilmesine neden olabildiğini belirtiyor.  

Tüm bunlardan ayrı olarak geçtiğimiz ekim ayında yaşanan vize gerginliği dolar/TL kurunda sert hareketlenmeye sebep oldu. Hisse senetleri piyasasında ise 7 bin puanlık bir oynaklık gerçekleşti. Sonrasında yumuşamaya dair gelen haberlerle birlikte borsanın toparlandığı gözlenmekte.

Gelişmeler takip edildiğinde FED’in aralık ayındaki faiz artışının gündemde olmasına rağmen risk iştahında bir azalmanın olmadığı gözlenmekte. Gedik Yatırım Araştırma Müdürü Üzeyir Doğan, “Fed’in bilanço küçültme operasyonuna başlayacağını açıklaması ve aralık ayında bir faiz artışı daha yapılabileceği mesajını vermiş olmasına karşın, piyasalardaki risk iştahı terse dönmüş değil” diyor.  Borsadaki hareketlere baktığımızda ABD’de hisse senetleri endeksleri yeni rekorlar kırmaya devam ediyor.” dedi.

Öte yandan Türkiye’nin kredi risk primi 200’ün altındaki seyrini koruyor. Türkiye’nin kredi risk primini gösteren CDS oranı 19 Ekim itibariyle 174 seviyesinde. Geçmiş yıllardaki istatistiklere baktığımızda 200’ün altındaki CDS primlerinin TL varlıkları pozitif ayrıştırdığını görüyoruz. Ekimde artan jeopolitik risklere rağmen Türkiye’nin CDS oranının 200’ün altındaki seyrini koruması olumlu. Yılın son dönemecine yaklaşıldığında Amerika’da ve diğer gelişmiş ekonomilerde faizlerin yeniden yükseliş eğilimine girmesi TL’nin değer kazancını sınırlayan etken oldu. Bu nedenle gelişmiş ekonomilerdeki faizlerin seyri, TL varlıklar için de önemli olacaktır. Başta FED ve ECB olmak üzere merkez bankalarının mevcut projeksiyonları, yılın son bölümünde gelişmekte olan ülke para birimlerini olumsuz etkilemeye devam edebilir.

Sonuç olarak Türkiye’nin kredi risk primini gösteren CDS oranı 200 seviyesinin altındaki seyrini koruduğu sürece TL varlıklarına ilginin devam ettiğini görebiliriz. Türkiye önümüzdeki dönemde gelişmekte olan ülkeler içerisinde büyüme hikâyesi ile daha fazla ön plana çıkabilir.