Bir grup gazeteciyle bir araya gelen Zeybekci, döviz kuruyla ilgili sorulara şu yanıtları verdi:
“Bütçe disiplininden, kamu mali disiplininden ayrılmadık. Son zamanlarda memur zamları oldu ama Türkiye bunu tolere edebilir. Asıl tehlike bizim büyümemizin aşağı gitmesi, işsizlerin artması, sanayi üretim endeksinin aşağı gitmesi olur. Döviz kuruyla ilgili böyle bir şey yaratmanın hiçbir tabanı ve gerekçesi yok. Çok hızlı bir şekilde düzelebilecek olan bir şey bu. Merkez Bankası müdahalesiyle zinhar. O zaman Merkez Bankası oyuna gelmiş olur. 2014’te 28-29 Ocak’ta Merkez Bankası bu oyuna gelir gibi oldu. Gümbür gümbür milyar milyar dolar alınmaya başlandı. Bu şirketin böyle bir oyuna gelmesi diye hiçbir şey yoktur. Merkez Bankası çekilecek kenara”.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne özel bir teşvik verilip verilmeyeceği sorularını Zeybekci, şöyle yanıtladı: “Bazı şeyler var ki 6. bölge değil, 66. bölge teşviği versen de olmaz. Orada o gelenek, meslek, kümelenme yok. Bazı meslekler, sektörler var ki binlerce yıldan beri orada. Örneğin tekstil sektörüne baktığınız zaman Denizli’nin Leodikya’sında 3-4 bin yıl önce tezgah ağırlığı var. Doğu ve Güneydoğu’nun maalesef şanssızlıkları devam ediyor. Bir dönem hakikaten çok iyi bir noktaya gelmiştik. Van, Tunceli, Bitlis, Diyarbakır oralara yönelik çalışmalar yapmıştık. Kasım ya da son bahara doğru nokta atış, hedefe yönelik bire bir teşviğimiz geliyor. bizim teşvikle ilgili anlayışımız kişiye özel konfeksiyon üretim yapmak. Doğu ve Güneydoğu ile ilgili şu anda planladığımız nokta atışlarımız var. Bunları da bir noktaya getirdik. Özellikle tekstil ve konfeksiyon üzerine yaptığımız bir çalışma var. Şu zamana kadar yapmayız dediğimiz şeyi yapacağımız bir alan orası. İl il yapılacak bu teşvik. Diğer sektörleri de kapsayacak bir teşvik olacak.”
Ekonomi Bakanlığı olarak 40 milyar dolarlık bir ithalatı listelerine aldıklarını ve ekstra önlemler getirdiklerini belirten Zeybekci, “Bunlar haksız rekabet yaratıyordu. Sübvanse ediliyordu ve içerideki üreticiyi doğrudan hedef alan şeylerdi. Burada 8 milyar doların üzerinde ithal etmesek hiçbir şey kaybetmeyeceğimiz ürün grupları var. Bunlar yüzde yüzü bizde üretilebilen ayakkabı, mobilya, duvar kağıtları, saraciye, el aletleri, elektrik elektronik aletler, güvenlik camı, porselen gibi, bahçe makası gibi ürünlerden oluşuyor. Bir yılda ayakkabı sektörüne 400 milyon dolarlık yeni üretim imkanı sağlanacak” dedi.
