Migros’tan turuncu devrim

0
99

Sürdürülebilirlik kavramını, “İyi Yaşam” ideali ile birleştiren Migros, bu konunun iyi anlaşılabilmesi için işe çalışanlarından başladı. Perakende devi, Türkiye çapındaki çalışanları için “İyi Yaşam Elçisi” sıfatını seçti. Migros’un “yaşayan sürdürülebilirlik hikayesinin” kahramanlarının sözcüsü Migros İK ve Endüstri İlişkileri Genel Müdür Yardımcısı Demir Aytaç, Fortune’a Migros’un yeni sürdürülebilirlik devrimini anlattı.
 
Migros sürdürülebilirlik konusunu mottosuna nasıl yerleştirdi?
Türkiye’nin öncü perakende şirketlerinden biriyiz. Sürdürülebilirlik konusunu da elbette bu duruşumuzun bize yüklediği sorumlulukla ele aldık. Sürdürülebilirlik alanında atacağımız her adımın verimlilik ve sürdürülebilir büyüme stratejilerimize katkı sağlayacak itici güç oluşturacağını düşünüyoruz. Bu bakış açısıyla; sürdürülebilirlik konusunu çok yönlü ele alıyoruz. “İyi Yaşam” yaklaşımımızla, iklim değişikliğinin önlenmesi, biyolojik çeşitliliğin ve üretkenliğin korunması, doğal kaynakların verimli kullanımına yönelik çalışmalarımızın yanı sıra toplum sağlığı ve gelişimi konularını öne çıkarıyoruz. Şirketimizde, başkanlık ettiğim ve tüm departmanlardan temsilcilerin yer aldığı bir sürdürülebilirlik komitesi kurduk. Bu komitenin önemi, tepeden inme bir sistem ile işlemiyor oluşu. Görüş ve deneyimler şeffaf şekilde paylaşılıyor. Migros olarak global platformda, önde gelen perakendeci, üretici ve servis sağlayıcıların üyesi olduğu CGF’in (Consumer Goods Forum – Tüketici Ürünleri Forumu) hem üyesiyiz hem de yönetim kurulundayız. CGF’nin global ilkeleri doğrultusunda verdiği taahhütlere uyuyor ve çalışmalarımızı buna göre takip ediyoruz.
 
Paris’te gerçekleşen CGF’in Sürdürülebilir Perakende Zirvesi’nde Türkiye’den tek temsilci olarak konuşmacı oldunuz. Bu süreci biraz anlatır mısınız?
CGF bu yıl, Sürdürülebilir Perakende Zirvesi’ni gerçekleştirdi. Ana başlıklar, çevresel sürdürülebilirlik kapsamında gıda atığının azaltılması, sosyal sürdürülebilirlik alanında zorla işçi çalıştırılmasının önlenmesi, sağlık-refah konusunda ise toplum sağlığına katkı konuları üzerineydi. Migros’un toplum sağlığı konusundaki panelinde çalışanlarımız ve müşterilerimiz için gerçekleştirdiğimiz “İyi Yaşam” uygulamalarımızı anlattık. Tesco, Sainsburry, Ahold, Unilever, Johnson &Johnson gibi Avrupa ve ABD menşeili, global şirketlerin yanında zirvede hem yükselen piyasalardan hem de Türkiye’den tek temsilci Migros oldu.
 
Global markaların arasında Migros’u öne çıkaran ne oldu? Zirvede anlattığınız “İyi Yaşam” uygulamaları derken neleri kastediyorsunuz?
Sürdürülebilirlik iletişimini yaşamdan beslenen ve yaşamı besleyen hikaye gibi kurguladık. Önce içimize baktık. En kuvvetli anlatıcı olarak çalışanlarımızı seçtik. Şu anda Türkiye’de sürdürülebilirliği temel meselesi haline getirmiş en az 26 bin kişi var, tamamı Migroslu. En az diyoruz, çünkü bu kişiler aynı zamanda anlatıcı. Müşterilerimize en iyi, en taze ve en kaliteli ürünleri sunmak için çalışıyoruz. Bu yaklaşımımızın bir devamı olarak; taze ürünler, dengeli beslenme ve fiziksel aktivitenin önemini vurguladığımız toplum sağlığına yönelik çalışmalarımızı “İyi Yaşam” çatısı altında yürütüyoruz. Burada fark yaratmak için önce çalışanlarımıza gittik. İK yönetim anlayışımızı bir üst basamağa taşıdık ve “İyi Yaşam” hareketimizi çalışanlarımız arasında başlattık. Çalışanlarımıza özel sağlık sigortası ve beslenme uzmanına kolay ve uygun ulaşım sağlıyoruz. Yemekhanelerimizde sunduğumuz tüm yemeklerin kalorilerini günlük olarak duyuruyor ve diyet menü seçenekleri sunuyoruz. Her yıl Migros Spor Şenlikleri düzenliyoruz. İyi yaşam elçisi haline gelen çalışanların bu hareketin topluma yayılımı için sorumluluk üstlenmesine öncülük ettik.
 
Farklı sosyal projeleriniz de oldu. Bölgesel ve yerel projelerden bahseder misiniz?
Mesela, “Harekete Geç” projesiyle Migros uygulamasını indirerek yaşadığı şehri seçen müşterilerimiz yürüdükçe puan kazandı. 22 bin 500 kişiye ulaşan proje sonunda en fazla adım atan Erzincan ve Adapazarı Sedirvan’a “Migros Yaşam Parkuru” kurduk ve şehir halkına spor yapabilecekleri alanlar sunduk. Bu yıl gerçekleştirdiğimiz ikinci fazda ise Money Club Sadakat Programı’nı projeye dahil ettik. Başkaları alışveriş yaptıkça puan kazandırırken biz müşterilerimize adım attıkça puan verdik. Proje sonunda, müşterilerimiz toplamda, dünya çevresinde 118 tur atmayı sağlayacak kadar adım attı. Migros Çocuk Tiyatrosu ile 22 yıldır yaklaşık 1 milyon çocuğu ücretsiz olarak tiyatroyla buluşturduk. Son olarak, iyi yaşam eğitimlerini mağazalara taşıdık. İyi Yaşam turları düzenledik. 99 mağaza müdürümüz gönüllü oldu ve bölgelerindeki çocukları mağazalarımıza çağırdı. Mağazaları gezdirerek taze ürünler başta olmak üzere ürün özelliklerini, fiziksel aktivite ile alınan besinlerin enerjisinin nasıl dengelenebileceği ve sağlıklı ve güvenli alışveriş tekniklerini yerinde anlattılar. Bu çalışmalarımızla 2016 yılında 60 bine yakın kişiye ulaştık. 2010 yılında Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile birlikte sebze ve meyvede İyi Tarım Uygulamaları’nı (ITU) hayata geçirdik. Meyve sebzede 224 kriterle yapılan kontrol sistemini Türkiye’de ilk kez uygulayan perakende şirketiyiz. 2010 yılından bu yana 417 bin ton ITU’lu meyve sebzeyi tüketicilerimize ulaştırdık. Beş yılda, 5 bin 220 üreticinin dünya standartlarında güvenilir tarım yapmasını sağladık. Daha sonra bu standartları İyi Tavuk ile beyaz et ve yumurtaya da taşıdık.
 
Yeşil perakendeciliğin öncüsü olarak da çalışmalarınızı duyuruyorsunuz. Bu konuda neler hayata geçti?
Müşterilerimizi geri dönüşüm konusunda teşvik ettik. Mağazalarımızda çevreci kiosklar var. Müşterilerimiz evlerinden getirdikleri kağıt, plastik, metal ve cam atıkları geri dönüşüme kazandırıyor. Geri dönüştürülen atıklar karşılığında müşterilerimiz nesli hızla tükenen deniz kaplumbağalarını evlat edinme ya da Migros Müşteri Ormanı’na fidan bağışında bulunma imkanı kazanıyor. Ayrıca, belirli mağazalarda yağ, pil ve elektronik atıkları topluyor ve yetkili firmalara teslim ederek çevreye zarar vermelerini önlüyoruz. Plastik torba kullanımının azaltılması için projeler geliştiriyoruz. Doğal soğutucuların kullanılması için pilot çalışmalarımız tamamlanmak üzere. Dağıtımı dolu kamyonlar ile merkezden dağıtım gerçekleştiriyoruz. Mağazalarımızda satılacak ürünleri kendi dağıtım merkezlerimize yönlendirerek kamyon trafiğini 30 kata kadar azalttık.
Oluşabilecek çevresel etkileri minimuma indirme hedefiyle “Migros Çevre Politikası”nı oluşturduk. Her yıl karbon ayak izimizi ölçüyor ve bu izi azaltmak için projeler geliştiriyoruz. 2015 yılında yaptığımız ölçümlemeyi bağımsız bir kuruluşa (TUV Nord Almanya) doğrulattık ve sonuçlarımız Türkiye’de perakende sektöründe bir ilk olarak akredite (DakkS) sertifika ile belgelendi.