Merkez Bankası enflasyon tahminlerini değiştirmedi

0
23

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Murat Çetinkaya, yılın üçüncü enflasyon raporunu açıkladı.

Raporda dikkat çeken noktalar şöyle;

“Fed’in yeni faiz artışını önümüzdeki seneye ötelediği kanısıyla küresel risk iştahında artış yaşandı. Küresel belirsizlik gelişen ülkelerde hisse senedi kaynaklı çıkışlara yol açtı. Gelişen ülkelerin piyasa faizleri gerileme eğilimine girdi. Gelişmekte olan ülkelerde döviz kuru oynaklık endeksleri düşüş eğiliminde.
 
2.çeyrekte tüketici enflasyonu nisan öngörümüz ile uyumlu gerçekleşti. 2.çeyrekte para politikasında sadeleşme adımlarına devam ettik. 17 Temmuz’da duyurduğumuz önlemler finansal sistemin likiditeye etkin şekilde ulaşmasına destek sağladı. Piyasaları yakından takip ederek, gerektiği takdirde tüm önlemleri alacağız. Yurt içi belirsizliklerin etkisinin geçici ve sınırlı olacağını değerlendiriyoruz. Likidite politikasında sıkı duruşumuzu sürdürdük. 17 Temmuz tedbirleri piyasalarda yaşanan oynaklığı sınırladı.

Önümüzdeki dönemde para politikası duruşumuzun enflasyon görünümüne bağlı olacağının altını çizmek istiyorum. Temmuz ayı ortasına kadar geçen dönemde getiri eğrisi geçtiğimiz rapor döneminde tüm vadelerde aşağıya kaydı. Ancak ilerleyen günlerde yurt içi gelişmelere paralel olarak getiri eğrisi aşağı kaydı. Ticari krediler tüketici kredilerine göre daha yüksek oranda büyümeye devam etti. Ticari kredilerde ve tüketici kredilerinde büyüme eğilimlerinin 2016 başından itibaren bir toparlanma sergilediğini görüyoruz, Bu mevsimsel etkilerden kaynaklanıyor ve hala geçen yılın altında seyrediyor. Sıkı para politikası, cari denge iyileşmesi, kredi büyüme oranlarının makul düzeyde seyretmesi ekonomik kırılganlıkları azaltan önemli unsurlar oldu. Yol haritası ve sıkı para politikasının finansal istikrarı desteklediğini düşünüyoruz, gerekirse finansal istikrarı destekleyici ek tedbirler almaya devam edeceğiz.

Yılın 2.çeyreğinde gıda ve enerji gruplarında enflasyon yükselirken, çekirdek gruplarda geriledi. 2.çeyrekte temel mal enflasyonun ana eğiliminde önceki çeyreğe göre belirli değişim olmadı. İktisadi faaliyet ılımlı ve istikrarlı şekilde büyümeye devam ediyor. Dış talebin büyümeye olumlu katkısının sınırlı olacağını tahmin ediyoruz, büyümenin kaynağının iç talep olacağını tahmin ediyoruz. İç talep büyümesi temel olarak tüketici harcamalarındaki artıştan kaynaklanacaktır. 2016 yılında iç talebin artacağını, dış talebin toparlama eğilimi sergileyeceğini söyleyebiliriz. Cari işlemler dengesinde iyileşmenin 2016 yılında devam etmesini bekliyoruz.

Ham petrol ve ithalat fiyatlarını yukarı yönlü güncelledik. 2016 ortalama petrol fiyatın tahminini 40 dolardan 44 dolara revize ettik. 2017 yılı için petrol fiyatı tahminimiz 52 dolar.

Gıda fiyatları enflasyonunun 2016 sonunda yüzde 8,0 olarak gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz(önceki %9,0).  2017 gıda fiyatları enflasyonu varsayımımızı yüzde 8,0 olarak koruduk.

2016 sonunda enflasyonun yüzde 7,5 olarak gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz(Önceki %7,5). 2017 sonunda enflasyonun yüzde 6,0 olarak gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz(Önceki %6,0). Orta vadede enflasyonun yüzde 5 seviyesinde istikrara kavuşmasını bekliyoruz(Önceki %5,0). 2016 sonunda enflasyonun 70% olasılıkla %6,6-8,4 aralığında -orta noktası yüzde 7,5- gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz(Önceki %6,3-8,7 ile %7,5). 2017 sonunda enflasyonun 70% olasılıkla %4,3-7,7 aralığında -orta noktası yüzde 6,0- gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz(Önceki %4,2-7,8 ile %6,0).

İlerleyen dönemde gıda fiyatlarında aşağı yönlü bir düzeltme yaşanacağını tahmin ediyoruz. İşlenmemiş gıda ve tütün fiyatları temmuz ayında enflasyonun belirgin bir şekilde yükselmesine neden olacak.  Gıda komitesi çalışmaları bu dönemde de devam etti. Gıda komitesi somut politika önerileri sunmaya başladı. Tedbirler kırmızı et fiyatlarının ılımlı seyretmesine katkı sağladı. Hal yasası’nın revize edilmesi üzerinde çalışıldığıyla ilgili de bilgi sahibiyiz.

Reel sektör gelişmeleri ve fiyatlama davranışlarına dair güncel bölgesel bilgiler derlemek amacıyla kurumsal altyapı çalışmaları hızla sürdürülmektedir. Firmaların faaliyetleri ve beklentilerine dair konjonktür değerlendirmeleri ve sektörel olarak yapısal sorunların tespit edilmesi için tcmb yönetici ve uzmanları bir süredir düzenli olarak reel sektör firmalarını ziyaret ediyor.

Yapısal konuların araştırılması konusunda teknik altyapı hazırlamak üzere ‘yapısal ekonomik araştırma’ birimi kuruldu. Yatırımcılarla ve analistlerle teknik içerikli görüşmeler yapmaya başlanacak. Yurt dışındaki finans merkezlerinde yatırımcılarla düzenli toplantılar gerçekleştirilecek. Basın yayın kuruluşlarının temsilcileri ve ekonomi medyası ile dönemsel toplantılar düzenlenecek, ilki yakında yapılacak.

Para politikasının sadeleşmesi ile ilgili bazı gelişmeler kaydettik, son kararları sadeleşme doğrultusunda değerlendirmek doğru olacaktır. Para politika sadeleşme sürecini makul bir zaman diliminde sonuçlandırmayı planlıyoruz. Merkez Bankası’nın sadeleşme politikasının amacı fonlamayı tek faizde sağlamak. Sadeleşmenin ne kadar hızlı sonuçlanacağı finansal istikrar ve enflasyonu etkileyen unsurlara bağlı olacak. Sadeleşme ile nihai olarak amaçladığımız, dar ve simetrik bir koridor uygulamasının hayata geçirilmesi ve fonlamanın tek bir faizden yapılmasıdır.

(Kredi derecelendirme kuruluşları) Yaşadığımız olayın etkilerinin anlaşılabilmesi için yeterli zamanın geçmesi ve yeterli verinin oluşması gerekir, bunun için erken olduğunu düşünüyoruz. Bir kuruluşun aldığı kararın aceleci olduğunu düşünüyoruz. Ilımlı ve istikrarlı büyüme eğilimi korunuyor, güven kanalında da bir sıkıntı görmüyoruz. Önümüzdeki dönemde de güvenin korunacağına inanıyoruz. Mali disiplinin korunduğunu görüyoruz. Kurumlar arasındaki koordinasyonu da gördük, bunun artarak devam edeceğini düşünüyoruz. Kredi notlarının yatırım kararlarında tek belirleyici olmadığını, birçok aktör için başta belirleyici olmadığını düşünüyoruz. Biz sürecin Türkiye açısından olumlu seyretmekte olduğunu, güven kanalında bir sıkıntının hala gözlenmediğini, bir reform gündeminin meclis gündemine alındığını ve yasalaşmaya başladığını görerek sürecin yönetilebilir olduğunu düşünüyoruz. Ağustos ayı içinde TCMB olarak kredi notu için yeni bir karar beklemediğimizi ifade etmiş olduk.

Sadeleşmenin TL üzerinde negatif etki yaratmayacağını düşünüyoruz. Para politikası kararı verirken fiyat istikrarına bakıyoruz. Orta vadeli vizyonu öncelikle korumak lazım. Enflasyonun ana eğilimi ile ilgili gelişmeler çekirdek enflasyon açısından da ele alındığında bizim açımızdan destekleyici. Para politikasının öngörülebilirliği bizi daha iyi bir yere taşır. Risk primi ile ilgili bizim tarafımızdan gelebilecek bir etkinin olumlu olmasını öngörüyoruz. Koridor yine etkili olacak. Biz bu politika uygulamasının önemli faydalarını gördük. Koridorun orta noktası ve simetrisi zaman içinde gerçekleşecek, makul süre içinde bunu tamamlayıp bu soruyu ortadan kaldıracağız. “