LinkedIn’de fark edilmenin yolları neler?

LinkedIn kurucusu Reid Hofman’ın, “İnsanlar dijital kimlik oluşturmak için kişisel ağa ihtiyaç duymaları gibi profesyonel bir ağa da gereksinim duyacaklar” yönündeki açıklamasının üzerinden tam 11 yıl geçti. İşyerinde Farmville oynayan ve kedi köpek resmi paylaşarak sıkılan iş insanları arasında LinkedIn, bu sürede hızla yükseldi. İlginin hızlı bir ivmeyle yükseldiği yerlerden biri de Türkiye. WWP Group’un medya ajansı Maxus Turkey’in “Maxus Dijital Dünyaya Bakış- 2014” araştırmasına göre, Türkiye’de 4 milyon LinkedIn kullanıcısı mevcut. Bunlar arasında yöneticiler, direktörler, CEO’lar, genel müdür yardımcıları ve şirket kurucularının sayısı 460 bin. LinkedIn üye sayısındaki büyüme hızı açısından Türkiye dünyada 17’inci sırada. LinkedIn trafiğinin yüzde 25’i mobilden geliyor. Sosyal ağlarda 15-24 yaş arası kullanıcıların arkadaş sayısı LinkedIn’de ortalama 41. Araştırmaya göre, LinkedIn’in değerinin tavan yaptığını düşünenlerin oranı yüzde 70. Bütün bu rakamlar, LinkedIn’in kıymeti bilinir, daha anlaşılır sosyal ağ mecralarından biri olduğu gerçeğini öne çıkarıyor.
 
LinkedIn EMEA Bölgesi Genel Müdürü Ariel Eckstein da “2013 yılı LinkedIn stratejileri değerlendirmesi”nde Türkiye pazarına dikkat çekmiş ve şunları söylemişti: “Türkiye, coğrafi ve ekonomik açıdan LinkedIn için stratejik pazarlardan. Yabancı yatırımlar, Avrupa ve Doğu arasındaki köprü konumu, yeni iş fırsatları Türk profesyonelleri için ümit vaat ediyor.” Eckstein’ın haklılığını araştırmalar da destekliyor. IAB “Türkiye İnternet Ölçümlemesi Araştırması-Gemius” 2014 verilerine göre, Türk kullanıcı günde ortalama 2 saat 32 dakikasını sosyal medyada geçiriyor. 35 milyonun üzerinde internet kullanıcısının bulunduğu Türkiye’de LinkedIn, en çok kullanılan sosyal medya platformları sıralamasında dördüncü sırada. İlk üç sırada ise sırasıyla Facebook , Twitter ve Google bulunuyor.
 
Türk iş dünyası da LinkedIn’i etkin kullanıyor. IAB’ın raporuna göre başta AvivaSa, Abdi İbrahim, Medyasoft, THY, TAV ve Doğuş Holding olmak üzere Türk işverenler en iyi yetenekleri bulmak ve işe almak üzere LinkedIn’in “İK Çözümleri” bölümlerini kullanıyor. BASF, Gefco ve Philips gibi şirketler de, “Pazarlama Çözümleri” aracılığıyla müşterilere ve müşteri adaylarına yönelik reklam kampanyaları yapmak üzere LinkedIn’i tercih ediyor. Türkiye’de LinkedIn’e en fazla rağbet eden sektörler bankacılık, bilgi teknolojileri – yazılım hizmetleri ve inşaat. En yüksek LinkedIn üyeliğine sahip Türk şirketleri ise Mynet ve Turkcell. LinkedIn’de en popüler Türk yöneticilerin başında ise 25 bin 663 takipçi ile Coca-Cola CEO’su Muhtar Kent geliyor.
 
Odgers Berndtson Türkiye Yönetici Ortağı Ayşe Öztuna Bozoklar, LinkedIn’i yöneticilerin neden tercih etmeleri gerektiğini, “uluslararası ‘network’ içinde yer almak olarak açıklıyor” ve “Uluslararası bir ‘network’ olan LinkedIn’de kendilerini iyi ve doğru yansıtan profil ve içeriklerle bulunması, bağlantıları, yayınları, grupları takip etmesi ve fikirlerini paylaşması profesyonellere birçok farklı kapıyı açabilir. Bu anlamda birbirinden haberdar olmayan, ama birlikte sinerji yakalayabilecek profesyonelleri ve iş fırsatlarını bir araya getirme konusunda LinkedIn’in oldukça başarılı olduğunu söylemek mümkün” diyor.
 
Egon Zehnder Yönetim Danışmanlık Yönetici Ortağı Murat Yeşildere, Türk iş dünyasında LinkedIn kullanımının yoğun olduğunu gözlemlediğini söylüyor. Özellikle profesyonel profil oluşturmak isteyenlerin ve işbirliği fırsatlarını değerlendirmek isteyenlerin LinkedIn’i takip ettiklerini belirtiyor ve ekliyor: “İş arayanlar LinkedIn profilini iyi bir ‘vitrin’ olarak kullanma eğiliminde. LinkedIn’in profesyonel hizmet desteği haricinde burayı ‘platform’ olarak kullanan da çok kurum var” diyor.

2013 yılı Fortune- “50 Güçlü İş Kadını” listesinde yer alan Novartis Türkiye Ülke Müdürü Güldem Berkman’ın LinkedIn’de bin 500 takipçisi var. Berkman, “LinkedIn’in iş dünyasındaki gelişmeleri takip etmek, tecrübe ve kariyer paylaşımı açısından çok faydalı bir sosyal ağ olduğuna inanıyorum. Dijital platformların hayatımıza girmesiyle birlikte iş hayatında da varlığını artırarak sürdürmesinin kaçınılmaz olduğunu düşünüyorum” diyor. 
 

Vodafone Türkiye CEO’su Gökhan Öğüt de LinkedIn’i aktif kullanan yöneticilerden. Öğüt, “Alanımla ilgili makaleleri takip edebiliyor, sektörde yükselen trendlerden kolayca ve anında haberdar oluyorum. Türkiye’nin dijital dönüşüm süreciyle beraber kariyer siteleri içinde farklılaşmayı sağlayan ve sosyal medyanın da gücünü arkasına alan LinkedIn’in önümüzdeki dönemde daha da ön plana çıkacağını ve önem kazanacağını düşünüyorum” diyor.  
LinkedIn’in tıpkı Facebook ve Twitter gibi sosyal medyada her gün kullandığı bir mecra haline geldiğini söyleyen Monitise MEA COO’su Fırat İşbecer de, LinkedIn Pulse sayesinde ilgi alanları doğrultusunda derlenen haberlere erişip, bu alanlardaki son gelişmeleri kolayca takip ettiğine değiniyor. İşbecer, “Okuduğum okullardan tutun, giyilebilir teknoloji ve uzay bilimlerine kadar çeşitli konulara odaklanan gruplara üyeyim. Bu da beni çok aktif bir kullanıcı haline getiriyor. Kısacası LinkedIn’i işe alım, sektörle ve farklı alanlarla ilgili bilgi almak ve profesyonel ilişkilerimi taze tutmak ve genişletmek amaçlı kullanıyorum” diyor.

Üst düzey yöneticilerin platformu kullanma nedenlerini günümüz iletişim biçimlerinden farklı olarak önce mesaj göndererek talepte bulunulması olduğuna dikkat çeken HumanGroup Genel Müdürü Gaye Özcan, “Profil sahibi isterse o kişi ile iletişime geçmeme ve kişiyi silme hakkına sahip. Bu da daha az rahatsız edilecekleri anlamına geliyor” diyor.
 
Yöneticisi olduğu veya aktif rol oynadığı kurumların gruplarına üye olan Natixis Türkiye Ülke Müdürü ve Temsilcisi Rıza Kadılar’ın bağlantı sayısı ise 5 bin. Kadılar, “Birçok grubun pasif üyesiyim. Finans, İK, koçluk ve mentorluk, mezun olduğum veya ders verdiğim üniversitelerin ağları ve “düşük karbon ekonomisi” ile ilgili gruplar tercihlerim arasında. LinkedIn’i başkanı olduğum Avrupa Koçluk ve Mentorluk Konseyi (EMCC) ve Çin Türk Araştırma Merkezi (China Instititute Turkey – CITAM) ile ilgili grup ve konularda etkin olarak kullanıyorum” diyor.
CEO’lar LinkedIn’i daha etkin kullanmak için farklı yöntemler deniyorlar. LinkedIn’i diğer sosyal platformlara göre, profesyonel hayata yönelik ve iş dünyası odaklı olduğu için tercih eden Netaş CMO’su Selcan T. Taşkıran, bu kişilerden biri. Taşkıran, LinkedIn’i her gün, akıllı telefon ya da tablet gibi mobil araçlarla kullanıyor ve burada maksimum 20 dakika zaman geçiriyor. Genellikle üye olduğu gruplardan gelen yazıları okuyor ve bol miktarda “yetenek onaylama” isteğine cevap yazıyor. Taşkıran, “Verimli toplantı yapabilmek amacıyla, önceden tanımadığım katılımcılar hakkında bilgi ediniyorum” diyor.

 LinkedIn’i iş dünyasının yanı sıra beyin avcıları ve İK danışmanlık şirketleri de yakından takip ediyor. Özellikle de genç üniversite mezunlarını bulmak için… Human Group Genel Müdürü Gaye Özcan, “LinkedIn, yönetici istihdamı için en uygun mecra. Pozisyona uygun nitelikli adaya ulaşmada son derece etkili. Aday havuzunu ve dolayısıyla seçenekleri artırıyor. Bu bir taraftan aday ulaşımını kolaylaştırırken diğer taraftan seçeneğin çoğalması da prosesi daha zorlu bir hale getiriyor. Bu noktada “uygun adaya” karar vermek kritik aşama haline geliyor” diyor.
 
LinkedIn’i İK odaklı takip ettiklerini söyleyen Gökhan Öğüt, Kasım 2013’te ilan ettikleri “Dijital Dönüşüm Hareketi”ne dikkat çekiyor ve Türkiye’ nin dijital kalkınmasını hedef aldıklarına değiniyor. Dijital dönüşümüne liderlik ettiklerini, iyi bir gelecek için iletişim teknolojileri ile Türkiye’de herkese ilham vermeyi misyon edindiklerinin altını çiziyor. Vodafone, işe alımlarda yetenekleri keşfetmek üzere dijital platformlardaki kariyer eksenli uygulamaları, siteleri ve İK birimlerini etkin kullanıyor. Öğüt, “Kariyer uygulamalarının, ufuk açıcı makalelere erişmek, rol modeli belirlediğiniz isimlere fikir danışmak, iş ilişkileri geliştirmek için de önemli bir platform sağlamasını da önemsiyoruz. Bu anlamıyla sadece işe alım sürecindekiler değil, profesyonellerin kariyer patikalarında yol gösterici içerikte bu siteleri yakından kullanmalarının faydalı olduğunu düşünüyoruz” diyor.
 
 LinkedIn CEO’SU Jeff Weiner, Ağustos 2013’te Fortune’a verdiği röportajda, “LinkedIn’de kuracağınız ağlara ve katılacağınız gruplara yapacağınız atış, birkaç santimlik sapma yaparsa, yörüngede kilometrelerce sapmalarla karşılaşmanız söz konusu” diyordu. Böylece, LinkedIn’de kariyer planlamasına yönelik ipuçlarını da paylaşıyordu. Kariyer planlaması adımını LinkedIn’den başlatanların merak ettikleri en önemli konu ise, bu kadar kullanıcı arasından nasıl fark edilecekleri?
 
Bu çerçevede, en önemli konu, güncellenmiş bir LinkedIn profiline sahip olmak. Bu, CV’den çok daha etkili. İkinci önemli kural, geniş bir ağ oluşturmak. Satış uzmanından hemşireye, inşaat yöneticisinden restoran işletmecisine kadar farklı bağlantılar, hem iş fırsatları, hem sunulan hizmetler, hem de farklı öngörülerle kişilere yardımcı oluyor. Aranılır olmanın altın kuralı da, kişilerin kendileriyle ilgili doğru bilgi paylaşmaları. Çünkü amaç, keşfedilmek. Ve keşfedilirken de doğru izlenimi verebilmek.

Türkiye’de LinkedIn’in en hızlı büyüyen kullanıcı grubu öğrenciler. Üniversiteyi bitirmek üzere olup, tercih etme ve edilme aşamasında yararlanmak için LinkedIn’e katılanların oranı, yüzde 78. (IAB-2014). Turkcell İş Geliştirme biriminden genç bir yönetici, profilini zenginleştirmek için her gün güncelleştirme yaptığını, her sabah mutlaka 20-25 dakika istek gönderenleri onayladığını ve ilginç bulduğu gruplara katıldığını söylüyor.
 
Terradata Türkiye Ülke Müdürü Gamze Aydın ise, her sektörden profesyonellerin yoğun olarak kullandığı bir site olduğu için LinkedIn’i tercih edenlerden. Hem iş ağını geliştirmek, hem de güncel gelişmeleri yakından takip edebilmek anlamında LinkedIn’in son derece etkili olduğunu düşünüyor. Aydın, “Yönetici gruplarının yanı sıra fikir oluşturma ve paylaşma gruplarına üyeyim. Facebook ve Twitter gibi diğer popüler sosyal medya platformları daha çok yakın çevremizle iletişimde kalmamızı sağlarken ve genel olarak “eğlence” üzerine kurgulanmışken, LinkedIn’in profesyonel yaşantıya önemli katkıları söz konusu” görüşünü paylaşıyor.
 
LinkedIn’i kullanma konusunda eksiklikler olduğunu düşünen Murat Yeşildere gözlemlerini paylaşırken, “Türkiye’deki LinkedIn kullanıcıları, içerik yaratmak konusunda, uluslararası seviyelerin gerisinde kalıyor. Türk şirketler (işverenler) yetenek yönetimi olgusunu bence daha bilinçli kullanabilirler. Ancak bu platformların çok yeni oluştuğunu ve kullanıldığını düşünürsek, zaman içinde farklı yaklaşımları daha fazla görebileceğimizi düşünüyorum” diyor.
 
Odgers Berndtson Türkiye Yönetici Ortağı Ayşe Öztuna Bozoklar, platformu, CV’lerin, profillerin paylaşıldığı bir alan olarak görmenin yeterli olmadığına dikkat çekiyor. “Profesyoneller uzmanlık veya ilgi alanlarıyla ilgili içerikleri ve yenilikleri takip etmeli diyor ve devam ediyor: “Kişiler kendi görüş ve yorumlarını profesyonel biçimde paylaşmalı. Kendi iş ağlarındaki ve bağlantılarındaki gelişmeleri takip ederek, iletişime katılmaları ve tüm bu süreçte hem kendi profillerinde hem de paylaştıkları görüşlerinde kendilerini doğru, samimi şekilde yansıtmaları, LinkedIn’i ve benzer mecraları dengeli ve amaca hizmet eder şekilde kullanmaları daha dinamik ve verimli bir kullanım olanağı sağlayacaktır.”
 
LinkedIn’in her gün eklediği yeni özelliklerini de etkin kullanka gereriyor. 2011 yılında mühendislik ekibi sitenin altyapısını baş döndürücü bir şekilde değiştirdi. Kullanıcıların daha fazla bilgi ekleyebilmeleri için profil sayfalarını yeniden tasarladı. Bağlantıları sağlayan, “tanıyor olabileceğiniz kişiler” aracını geliştirdi. Üyelerinin fotoğraf, video ve sunum yüklemelerini sağlayabilmek için zengin medya olanakları ekledi. Ve onaylamayı gündeme getirdi. Şirket, hizmetini mobil kullanıcıları için de düzenledi. Yayın platformu olarak kendini yeniden yapılandırdı. LinkedIn kullanıcının fark edilmesi konusunda özelliklerini hızla yeniledi. “Profilinizi kimler görüntüledi?” aracını öne çıkardı. Bağlantılar arasında görüntülenme sırasını kullanıcıyla paylaşarak, sıralamada kaçıncı sırada yer alındığı gibi yeni “How you rank” (sıranız nedir) özelliğiyle sitede daha uzun süre kalmanın püf noktasını yakaladı. “Son 30 gün içinde popülaritenizin ne kadar arttı” detayı ise, hem profesyoneller hem de şirketler açısından takip etmenin ve edilmenin önemini artırdı.
 
LinkedIn ile marka değerini artırmak isteyen Türk iş dünyası da, bu yenilikleri etkin kullanıyor. Netaş LinkedIn’i verimli kullanan şirketlerden. Yaptığı yatırımlardan başarı hikayelerine kadar birçok içeriği, Netaş LinkedIn hesabı üzerinden paylaşıyor. Netaş kurumsal LinkedIn sayfasının yaklaşık 5 bin takipçisi bulunuyor. Takipçilerin neredeyse tamamı paylaşımları aktif izliyor. Şirket, Hedef kitle içinde yer alan LinkedIn takipçileriyle iletişimi sürekli kılacak “içerik geliştirme” çalışmalarına ve bu doğrultudaki paylaşımlara düzenli olarak devam ettiriyor.
 
LinkedIn 2013’te sosyal medyanın küçük ve orta ölçekli şirketlerin büyümesine nasıl fayda sağladığını incelediği bir araştırma yayınladı. Sosyal medya pazarlamasının bu şirketlere yeni müşteri kazanma ve marka bilinirliklerini artırmada büyük faydası olduğu sonucu paylaşılıyordu. Araştırmaya göre, küçük ve orta ölçekli şirketlerin yüzde 81’i sosyal medya kanallarını kullanıyor. Bunların arasından sosyal medyayı bir pazarlama aracı olarak kullanan şirketlerin oranı yüzde 94’ü buluyor. Sosyal medyayı aktif olarak kullanan şirketlerin yüzde 91’i sosyal medyanın marka bilinirliliğini artırdığını söylerken, yüzde 82’si yeni müşteri adaylarını bulmada sosyal medyanın kendilerine yardım ettiğini söylüyor. Deloitte’un 2013 yılında yayımladığı rapora göre, Türkiye’de iş çevrelerinin LinkedIn’i kullanma konusunda verdikleri geribildirimlere göre, bu platformun marka bilinirliğini artırdığını söyleyenleri oranı yüzde 66, LinkedIn’in yeni müşteri edinmede ve kurumsal imajını tanıtmada etkili bir platform olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 74.
 
LinkIn’inrotasını çevirdiği yönlerden biri de trendlerin takip edildiği bir sosyal mecra olmak. Banner reklamlar, pazarlama kampanyaları, yeni blog’lar, LinkedIn dünyasında iş kurma tüyoları, başarı hikayeleri… Sosyal mecranın trend avcısı özelliğini günlük hayatında kullanan Gamze Aydın, “LinkedIn, kullanıcının vizyonunu genişletiyor. Mecrayı ben de özellikle networking, kariyer takibi, şirket haberleri ve analiz raporlarını incelemek, vizyoner kişilerin görüşlerini öğrenmek üzere takip ediyorum” diyor.
 
Webrazzi Kurucusu Arda Kutsal, yoğun LinkedIn kullanıcılarından biri. Neredeyse tüm gününü LinkedIn’e bağlı olarak geçiriyor. Bu konuda, “Eğer bir kişi beni telefonla bile aradıysa, ilk yaptığım LinkedIn üzerinden profilini incelemek oluyor. Ayrıca e-posta ara yüzümde de e-posta gönderen kişinin LinkedIn profilini gösteren bir eklenti mevcut. Özetle, birçok kontağımı Linkedin üzerinde saklıyorum ve iş dünyası kişisel çevrenizle bu kadar bağlantılıyken, LinkedIn kullanmadığım zaman dilimi yok diyebilirim” diyor.
 
LinkedIn’in gelişmesi ve eksiklerini tamamlaması için her yıl yapılan “Yaratıcı Fikir Yarışması” mecranın kendini geliştirmesi için bulunan yöntemlerden biri. LinkedIn’in önemli iş buluşlarından biri, ortaya bir sorun atıp, bununla ilgili en iyi çözüm yolunun bulunması üzerine. Kazanan Hoffman ile bir de akşam yemeği kazanıyor. Geçen yıl sorulan soru şuydu: “LinkedIn bundan sonra hangi alana yatırım yapmalı?” Türk LinkedIn kullanıcısı bu konuda farklı görüşlere sahip. Taşkıran, LinkedIn’in ücret karşılığında sunduğu “inmail” hizmetinin, reklam amaçlı birçok mesajın direkt olarak kullanıcılara iletilmesini sağladığını, özellikle “telemarketing” amacıyla bağlantı kurmak isteyen kişi/kurum sayısındaki artış ve gelen mesajların yoğunluğunun, mecranın profesyonel duruşunu biraz zedelediğini düşündüğünü söylüyor. Rıza Kadılar ise, “iPhone uygulamaları oldukça etkin. Ancak arama fonksiyonu çok yavaş çalışıyor. Bir de tabii yöneticisi olduğum gruplarda anons yapma fonksiyonu çok etkin. Haftada bir adet anons imkanı veriyor ancak iyi kullanılırsa gerçekten amaca uygun sonuçlar veren bir fonksiyon” diyor.
 
LinkedIn, eksiklerini gidererek ve yepyeni uygulamalar geliştirerek ağını hızla genişletiyor. Facebook ve Twitter kadar popüler olmasa da, bir süre sonra iş dünyasında LinkedIn’e üye olmayan çok fazla insan kalmayacak gibi gözüküyor.

LinkedIn’de tanınır olmanın yolları

• Dünya genelinde 200’ün üzerinde kullanıcı sayısı 300 milyona ulaşan LinkedIn’de kullanıcıların yüzde 80’i sürekli olarak durumunu yeniliyor.
• Profil resimlerini değiştirmeyenlerin oranı yüzde 33. Yüzde 12’lik kısım fotoğrafını korurken (kopyalanmasını engellerken), kullanıcıların yüzde 18’i profil fotoğraf kullanmıyor.
• Kullanıcıların yüzde 81’i LinkedIn’de tartışma gruplarından en az birisine kayıtlı. Ücretli üyelik oranı ise yüzde 16.
• LinkedIn kullanıcılarının yüzde 41’inin 500’ün üzerinde bağlantısı var. 2013’te yüzde 8 olan 1000 ve üstü bağlantıya sahip kullanıcıların oranı 2014 yılı ilk çeyreğinde yüzde 15 oldu.

Günlük kullanıcı giriş oranı yüzde 40. Kullanıcıların yüzde 30’u mobilden giriş yapıyor. Yüzde 58 oranında kullanıcı LinkedIn’e haftada iki saatten fazla zaman ayırıyor. Ortalama aylık geçirilen zaman ise 17 dakika.
LinkedIn’de en çok takip edilen kişiler