Kurdaki düşüş alım fırsatı mı?

0
37

Piyasalardaki büyük türbülansların öncü göstergesi niteliğinde olan dolar kuru, geçtiğimiz yıl gerçekleştirdiği büyük çıkışını 2017’nin ocak ayına kadar sürdürdü. Son altı ayda ise düşüyor. Yılın ilk ayında test edilen 3,94’lük seviyeden sonra haziran ortasına gelindiğinde  3,48’e kadar gerileme söz konusu. Yaz mevsiminin ilk ayında da düşüşün sürdüğünü görüyoruz. Yatırımcıların ve piyasa aktörlerinin en fazla takip ettiğiyse kurda düşüşün sürüp sürmeyeceği. Yurtiçi yerleşik yatırımcıların eğilimlerine baktığımızda dolar kurunda beklentilerin henüz kırılmadığını görüyoruz. Yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatı 9 Haziran ile biten haftada 387 milyon dolar artarak toplam 165,2 milyar dolara yükseldi. Gelişmekte olan ülkelere ciddi bir sermaye girişi var ve söz konusu sermayenin bir kısmı TL varlıklarına kayıyor. Yabancı yatırımcı getirdiği dövizi TL’ye çevirirken yerliler alıyor.

Görünen bir gerçek var ki o da yurtiçi yerleşik yatırımcıların döviz talebinin hâlâ sürdüğü yönünde. Oysa ki kurumların değerlendirmelerine göre kurda daha aşağı yönlü gidecek marj var.  HSBC, 6 Haziran tarihli raporunda, Dolar/TL kurunun 3,35 – 3,40 hedef bölgesine gerileyebileceğini, söylüyor. Goldman Sachs da kurda düşüşün sürebileceğini öngörüyor. Haziran ayının ikinci haftasında yayınladığı “TL’yi deneme zamanı mı?” başlıklı yazısında, iyi carry trade getirisiyle TL gelişen piyasalarda öne çıkmak için en ilgi çekici aday, değerlendirmesinde bulundu. Dolardaki son düşüşe rağmen Türk lirası, hâlâ gerçek değerinin en çok altındaki gelişen ülke para birimi, olarak nitelendiriyor. Bankanın hesaplamalarına göre Dolar/TL’nin olması gereken değer 2,50 TL.

Reel sektör aktörleriyse kurdaki yükseliş ya da düşüşlerden çok kurun ani sıçramalarının sorun teşkil ettiğine vurgu yapıyorlar. Dövizde yaşanan sürekli dalgalanma nedeniyle önlerini göremediklerini ciddi bir eleştiri olarak dile getiriyorlar. Gerek yatırımcılar, gerekse ithalat ve ihracatçılar bu noktada kurdaki yükseliş ve düşüşlerden ziyade kurun hareket marjını gözlemliyor. Büyük dalgalanmalar reel sektör şirketlerini zorlarken hareket etme yetisini engellemekte ve bu durum beraberinde iş hacimlerini de olumsuz yönde etkilemekte.

Tüm bunlardan ayrı olarak yurtiçi ve yurtdışı gelişmeler takip edildiğinde doların zayıf seyrini destekleyen haber akışının sürdüğünü görebilmekteyiz. Öte yandan 16 Haziran’da yapılan FED toplantısı sonrasında kurda düşüş beklentisi korunmakta. FED 2017 yılının geri kalanında iki puan faiz artırımını tahmin ederken piyasalar 1,5 puan artırım olabileceğini öngörüyor. ABD Başkanı Trump’ın popülaritesinin düşmesi ise global bazda dolara yönelik talebi zayıflatmakta. Yurt içerisindeki gelişmelere baktığımızda ise Merkez Bankası sıkı duruşunu koruyor. Bu durum da kurdaki aşağı yönlü eğilimi desteklemekte.

Teknik göstergeler ise dolar/TL’de 3,30-3,35’lere doğru düşüşün devam edebileceğine işaret ediyor. Veriler aşağı yönlü hareket marjının korunduğunu gösteriyor. Yaz aylarında ülkeye döviz girişinin de devam etmesiyle birlikte kurda zayıf seyir varlığını sürdürebilir. Söz konusu hareket ivmesinden istifade etmek isteyenler açısından ise bu durum fırsat olarak değerlendirilebilir.