İstikrarlı kazanç

0
141

Geçtiğimiz yıl finansal piyasaların hiç şüphe yok ki yükselen yıldızı hisse senedi piyasası oldu. Gelişmekte olan ülkelerin borsa endeksi 2017 yılını yüzde 37 oranındaki yükselişle tamamladı. Yatırım araçları içerisinde en yüksek getiriler borsa, euro ve cumhuriyet altınında oluştu. En düşük kazançlar ise risksiz yatırım araçlarında gerçekleşti. Bononun getirisi yüzde 7,8, reponun getirisi de yüzde 10 seviyelerinde kaldı. Ancak buna rağmen risksiz varlıklara yönelim devam etti. Yönelimin ana nedeni yatırımcıların hisse senetleri ve türev enstrümanlarındaki kayıp riskini üstlenmek istememeleri. Bununla birlikte yatırımcıların kendi bulundukları risk kulvarında pozisyon almaları mümkün. Yatırımda çeşitliliğin önemine değinen Doç.Dr.Evren Bolgün “kendimize ait bir yatırım portföyü oluşturma öncesinde risk-volatilite hesaplamasını ve sonrasında da düzenli piyasa takibi ve portföy risk-getiri ölçümlemelerini de yapmak suretiyle proaktif bir portföy yönetimi stratejisi oluşturmak mümkün olabilir” diyor.

Son 10 yıllık getirilerde yatırım araçlarının seyrine baktığımızda altın ve döviz bazlı enstrümanların öne çıktığını görüyoruz. 

faiz artırım süreci, artan jeopolitik riskler, ülkeler arasında değişen finansal dengeler kur hareketliliğinin artmasına neden olurken bireysel yatırımcıların da birikimlerini dövize kaydırmalarına neden oldu. Elindeki 100 lirayı dahi değerlendirmek için dolar ya da euroya yönelen bireyler açısından döviz hareketi önemli bir gösterge niteliğinde. Öte yandan birikimlerini yönlendirmede zorlananlar profesyonellerin yönetimine başvurmayı tercih edebilmekte. Ana beklenti ise enflasyonun üzerinde bir getiri elde edebilmek. Söz konusu hedefe sadece risksiz varlıklarda pozisyon almakla ulaşmak ise her geçen gün daha da zorlaşmakta. Bu nedenle riskli varlıklarla da portföyleri çeşitlendirmek gerekiyor.

Riskli varlıklarda işlem yapmak ise beraberinde daha fazla bilgiyi gerektiriyor. Yatırımcılar ise zaman zaman bilgi yerine söylentilere göre işlem yaptıkları gibi meydana gelen gelişme ve açıklamalara gereğinden daha fazla reaksiyon gösterebilmekte. Duygusal ağırlıklı bu davranışlar rasgele bir karakterde olmak yerine sistematik bir hale geldiğinde finans piyasalarında ekstra bir risk kaynağı haline de gelebiliyor. Yatırımcı Erol Aygörmez ise duygulardan arındırılmış bir yatırımın mümkün olmadığını düşünüyor. Kayıpların arttığı dönemlerde riskli yatırım araçlarından tamamen uzaklaştığını söylüyor. Oysaki Ünlü Magellan Fonu’nun kurucusu Peter lynch “Başarılı bir yatırım kayıplarla başa çıkmaya bağlıdır, tıpkı hayatta olduğu gibi” diyor. Yatırım yaparken riskleri göz önünde bulundurmak önemli. Bunun için yatırım araçlarının tarihsel getirilerini karşılaştırmalı, bu enstrümanlardaki tarihsel dalgalanmaları görerek ilgili menkul değerin gelecekteki dalgalanmalarını tahmin etmek, olası geri çekilmelerde ya da büyük yükseliş dalgalarında hedef fiyatların belirlenmesinde yardımcı olacaktır. Öte yandan yatırım fonu alırken brüt ve net getiri kıyaslaması da yapılmalı. Kesilen masraf oranları daha yüksek oldukça genellikle net gelir daha düşük olacaktır. Ancak yatırım araçlarındaki geçişleri yapmada zorlanılması, birikimlerin tek bir yatırım aracı yerine birden fazla yatırım aracına dengeli şekilde bölüştürülmesi, piyasa dalgalanmalarından korunmayı sağlayacaktır.