​İşte Kordsa’nın yeni oyun planı

0
129

Lastik ve inşaat alanındaki yatırımlarını bu yıl tamamlayan Kordsa Global’in temelini geçen yıl attığı ve önümüzdeki yıl faaliyete geçecek olan kompozit üretimi, şirketi bir adım daha ileriye götürecek. Kârlılık marıjı yüksek olan kompozit konusunda, Kordsa yurtdışında satın almalarla da ilgileniyor.

Kordsa Global, son dönemde hem içinde yer aldığı lastik takviye malzemeleri güçlendirme pazarında, hem yeni girdiği inşaat ve kompozit güçlendirme pazarlarında hem de finansal alanda çok önemli adımlar attı. Lastik ve inşaat alanındaki yatırımlarını 2015 yılında tamamladı. Bu yılın ilk aylarında 100 milyon dolar yatırımla Endonezya’da ikinci lastik kord bezi ve polyester iplik fabrikalarını açtı. Bu yatırımla lastik sektörüne verdiği önemi gösteren Kordsa, müşterilerine daha da yakınlaşarak, rekabetin yoğun olduğu Asya Pasifik pazarında varlığını daha da güçlendirdi.

Senenin ilk yarısında Sabancı Holding, Kordsa hisselerinin yüzde 20’sini nitelikli yatırımcılara arz etti. Kordsa ilk halka arz edildiği yıllarda halka açıklık oranı yüzde 34 seviyelerindeydi. Kordsa’nın global büyümesiyle halka açıklık oranı yüzde 9’a düşmüştü. Bu çok sağlıklı bir değer değildi. Sabancı Holding yüzde 20 daha halka arz etti ve halka açıklık oranı yüzde 29’a ulaştı. İşlem hacmi yükselen ve piyasa değeri artan şirketin hisseleri BIST 100 endeksine girdi. Sabancı Holding’in sene başında anons ettiği henüz halka arz edilmemiş bir yüzde 5’lik kısım daha bulunuyor. Holding, piyasa koşulları iyi olursa bunu da arz etme hakkını koruyor. Bu şekilde Kordsa eski halka açıklık seviyesine ulaşacak.

Önümüzdeki beş yıl için planlarını yapan şirket, bu yeni döneme daha iddialı giriyor. Geçen sene 65 milyon TL yatırımla temeli atılan Kompozit Teknolojileri Mükemmeliyet Merkezi, Kordsa Global’e önümüzdeki dönemde farklı sektörlerin kapısını açacak. 2016 Nisan ayında faaliyete geçmesi planlanan Kompozit Teknolojileri Mükemmeliyet Merkezi’nde Sabancı Üniversitesi öğretim üyeleri ve öğrencileri de araştırmalar yapacak.
Ürünlerinin yüzde 92’sini polyester ve naylon 6,6 bez olarak lastik sektörüne satan Kordsa Global, 42 yıllık lastik güçlendirme deneyim ve gücünü kompozit ve inşaat güçlendirme pazarlarına aktarmaya başladı. Kompozit ürünler Kordsa için oldukça önemli ve yüksek teknoloji gücünü aktarabileceği bir pazar. Kompozit; uçaklarda, havacılık sanayinde, gemilerde, spor araçlarında, raketlerden bisiklete, Formula 1 araçlarından motosiklete kadar birçok alanda kullanılıyor. Öte yandan, şu anda otomotivlerin emisyon sınırlarına uyabilmesi için daha hafif ve daha az yakıt tüketmesi gerekiyor. Bu nedenle kompozitin otomotiv sektöründe de kullanılmasına yönelik ciddi yatırımlar yapılıyor. 

SATIN ALMA FIRSATLARINA BAKIYOR
Türkiye’de ilk kez kompozit üretimi gerçekleştirecek olan Kordsa Global, yurt dışında da bu alanda yatırım yapan şirketleri radarına almış durumda. Bu konuda Kordsa Global’in CEO’su Cenk Alper, “Aktif olarak şu anda yurt dışında hali hazırda bu sektörde faaliyet gösteren firmalarla ilgili bir listemiz var. Onu inceliyoruz. Herhangi bir satın alma fırsatı olursa özellikle ABD ve Avrupa’da bu satın alma fırsatlarını Sabancı Holding’e götüreceğiz” diyor. Şu anda üretime Türkiye ile başlayan Kordsa, bir satın alma olursa bunu yurtdışına da taşımış olacak.
“Coğrafi büyümemizi ana iş kolumuzda tamamladık” diyen Alper, şimdi yeni ürünlerle o bölgelerdeki büyümeyi devam ettireceklerini belirtiyor. Bu büyüme arzusu nedeniyle iki-üç yıldır kendilerine yeni stratejik yatırım alanları aradıklarını ifade eden Alper, “Bunun sonucunda iki yatırım alanı belirledik. Birincisi kompozit malzemeler, ikincisi ise inşaata yönelik takviye malzemeleri” diyor. Böylece, beş yıl içinde inşaat ve kompozit malzemelerin Kordsa Global’in ürün portföyünde yüzde 20’lik bir paya ulaşması hedefleniyor. Alper, “Bu Kordsa Global için önemli bir atılımdır. İleri teknoloji üretimi olan kompozit, Kordsa’yı bir adım daha yukarı taşıyacak. Çünkü, bu kârlılık marjı da yüksek bir üretim” diyor.

Kordsa Global, bu yılın ikinci çeyreğinde toplam satışlarını bir önceki çeyreğe göre yüzde 11,4 artırarak ilk yarı yıl sonunda 869 milyon TL satış geliri elde etti. Şirketin ikinci çeyrek net kârı 34,2 milyon TL’ye ulaşırken, esas faaliyet kârı da 47,6 milyon TL oldu. Cenk Alper, şirketin kârlılık trendinin devam etmesinde beş yıllık maliyet azaltma projesinin büyük etkisi olduğunu vurguluyor. Kordsa’nın özellikle makine, enerji ve çalışan verimliliğini artırma çalışmaları kapsamında maliyetlerde şu ana kadar yüzde 20 civarında bir iyileştirme yapılmış. Öte yandan, ikinci çeyrek bilançosunda paritenin de olumlu etkileri görülüyor. Satışlarının yüzde 77’si dolar, yüzde 23’ünü euro ile gerçekleştiren şirketin, giderlerinin yüzde 64’ü dolar, yüzde 6’sı euro’dan oluşuyor.

FAVÖK’TE YÜZDE 25-35 ARTIŞ ÖNGÖRÜYOR
“Gelişmekte olan yerel para birimlerinin dolar karşısında değer kaybetmesinin rekabetçiliğimize olumlu etkileri oldu” diyen Cenk Alper, petrol fiyatlarındaki düşüşle, petrole dayalı hammaddelerde avantaj sağladıklarını kaydediyor. 2015 yılsonunda satışlarının 2014’e kıyasla yüzde 10-20, FAVÖK’ün de yüzde 25-35 bandında artış göstermesi bekleniyor. 2016 bütçe çalışmalarına başlayan Kordsa Global, 2016 yılında hem kârlılık hem ciroda büyümeyi öngörüyor. 

Kordsa Global, geniş bir coğrafyada faaliyet gösteriyor. Bu bölgelerin bazılarında siyasi, bazılarında ise ekonomik problemler var. Bunlar Kordsa’yı nasıl etkiliyor? Bu bölgelerle ilgili olarak ne tür planları var? Bu konuda Cenk Alper şu bilgileri veriyor: “Asya’da Tayland ve Endonezya’da üretim tesisimiz var. Her iki tesisimize ve her iki ülkeye de güveniyoruz. Her iki ülkede müşterilerimizin de yatırım yaptığını görüyoruz. Dolayısıyla, bu ülkelerle ilgili ciddi bir risk görmüyoruz. 

Mısır’da zor dönemi geride bıraktık. Şu anda ABD’nin de destek vermesiyle ekonomisinde bir canlanma olduğunu görüyoruz. Bizim ürünlerimizin 25-30 derecenin altında üretilmesi lazım. Mısır’da hava sıcaklığı 47 derece. Dolayısıyla, Mısır bizim için kolay bir coğrafya değil. Ama koyduğumuz parayı da geri aldık.
Bizim amiral gemimiz Türkiye’deki işgücümüze, beyin gücümüze çok inanıyoruz. Türkiye’deki yatırımlarımıza devam edeceğiz, bizim için her zaman güvenilir liman olacaktır. Uzun vadede Türkiye’deki dinamizm, insan gücü yaratıcılığıyla tekrar yüzde 5’lik büyüme ivmesi yakalanacaktır. 

Almanya’da ise her zaman ileri teknolojiyle üretim yapan çok niş bir fabrikamız var. Özel ürünler üretiyoruz. Kendi kârlılığını devam ettirdiği sürece bizim portföyümüzün parçası olacaktır. 

ABD’de ise iki tesisimiz var. Birisi bez, diğeri iplik. ABD her zaman kendini yenileyen bir ülke, bugün enerji fiyatlarında çok rekabetçi bir noktaya gelmiş durumda. Tesislerimizdeki kapasite kullanımı iyi, kalite sorunumuz yok. ABD, uzun vadede Kordsa’nın her zaman önemli noktalarından birisi olacaktır.

Brezilya’ya gelirsek, operasyonel kârlılık olarak iyi bir tesis. Ülke ekonomisinde kurda aşırı oynaklık var. Ancak Brezilya, bizim için büyük bir pazar. Bütün lastik firmalarının da oraya yatırım yaptığını görüyoruz. Dolayısıyla, orada faaliyetlerimize devam edeceğimizi öngörüyoruz.”

EN BÜYÜK AVANTAJI FARKLI BÖLGELERDE OLMAK
Cenk Alper, Kordsa’nın en büyük avantajının farklı bölgelerdeki tesislerden diğer tesislerine destek verebilir durumda olması olduğunu vurguluyor. Buna örnek olarak da, 2011 yılındaki sel sırasında ABD’deki tesisten Tayland’da sel altında kalan tesislerinin müşterilerini desteklemelerini veriyor. Bununla bir müşterisinden “yılın tedarikçisi” ödülünü almış. 

Cenk Alper, “Kompozitle ilgili Avrupa ve ABD’de daha küçük ölçekli tesislere bakıyoruz. Şu anda shortlist üzerinde çalışıyoruz. Bu belli bir olgunluğa geldikten sonra bunu Sabancı Holding’e sunup, kararı birlikte vereceğiz” diyor. Kordsa Global’in alacağı tesislerin özellikle havacılık alanında onaylanmış ürünlerinin olması büyük önem taşıyor. Alper, “Çünkü, o bize o sektörde doğrudan pazar payı getirecektir” diyor.

Çalışan sayısı 4 bine yaklaşan Kordsa Global, sürdürülebilirlik alanında da ciddi çalışmalar yapıyor, ödüller alıyor. Alper, bu yıl ilk sürdürülebilirlik raporuyla bunları taçlandıracaklarını belirtiyor. 

2007 yılından bu yana Ar-Ge’ye ciddi yatırımlar yapan Kordsa’nın, burada 78 kişilik bir ekibi bulunuyor. Şirketin şu anda 236 adet dünya çapında patent başvurusu var. Bu yılın ilk altı ayında 14 patenle altıncılığa yükseldi. Alper’in verdiği bilgiye göre, yeni teknolojilerden şu ana kadar yıllık 40 milyon dolar ciro elde edildi. Yeni ürün onay çalışmalarının sonuçlanmasıyla, önümüzdeki dönemde bunun ciroya katkısının 150 milyon dolar olması hedefleniyor. “Gurur duyulacak bir Ar-Ge merkezimiz var” diyen Alper şunları söylüyor: “Bir yandan yeni alanlara girerken, diğer yandan yeni ürünlerimizi devreye alıyoruz. Ayrıca, maliyet konusundaki disiplinimize devam ederek, Kordsa’nın hem kârlılığının hem de ciro olarak büyümesinin önünü açıyoruz.” Bu arada, Kordsa bugüne kadar aldığı yeni patentleri iştiraklerine teknoloji transferi olarak aktarıyordu. Son dönemde ise üzerinde çalıştığı açık inovasyon kapsamında geliştirdiği teknolojileri rakiplerine ya da başka şirketleri lisanslama konusunu gündemine almış durumda. Alper, bu konuda rakiplerinden de talepler geldiğini söylüyor. 

Naylon 6.6’da yüzde 34’lük bir oranla dünya lideri olan, polyester iplik ve bezlerde ise dünya ikincisi olan Kordsa’nın önümüzdeki dönemde liderliğini korumanın yanı sıra kompozit gibi teknolojik ürünlere ağırlık vereceği görülüyor.