İskontolu hisseler ve beklentiler

0
128

Meksa Menkul Değerler Stratejisti Zeynel Balcı “BIST 100 Endeksi’ne dahil hisselerin 35’i defter değerinin altında ve fiyat/kazanç ortalamasına göre hisselerin neredeyse yarısı iskontolu” diyor. Endekse dahil hisselerin fiyat/kazanç ortalaması 11,79 seviyesinde bulunurken 45 hisse ortalamanın altında bulunuyor. Balcı, söz konusu hisselerin çıkma potansiyelinin göz ardı edilmemesi gerektiğini düşünüyor. Borsada benzer yaklaşımı dile getiren uzmanlar farklı kriterlere göre iskontolu hisselerin varlığına dikkat çekiyor. Ata Portföy Yönetimi Genel Müdürü Mehmet Gerz de fiyat/kazanç oranına göre iskontoya dikkat çeken profesyonellerden. Gerz, benzer gelişmekte olan ülkelere göre fiyat/kazanç değerlemesi bazında Borsa İstanbul’daki hisselerin yüzde 27 iskontolu işlem gördüğünü söylüyor. Söz konusu ifade, hisselerin genelde ucuz kaldığı anlamına geliyor. Gerz, hisselerin bu yılı makul bir getiriyle tamamlayacağını düşünüyor.

Piyasaya geniş bir perspektiften bakıldığında hisselerin dolar bazında 2010 yılındaki zirve seviyelerinin altında kaldığı gözleniyor. Şüphesiz dalgalanmaların yaşandığı, fiyat hareketlerinde büyük çalkantıların oluştuğu dönemlerde şirketlerin gerçek değerleri daha fazla sorgulanıyor. Böylesi bir durumda gerçek değerinin altına inen borsa şirketlerinin orta vadede ciddi prim potansiyeli taşıması da beklenen bir olgu. Ancak şu da bilinmekte ki fiyat/kazanç ortalamasının altında bulunan birçok hisse senedi, arzu edilen primi sağlama noktasında zayıf kalabiliyor. Bu durum ister istemez sadece iskontoya dayalı bir bakış açısıyla hareket edilmesini sınırlarken yatırımcıların da daha temkinli olmasını gerekli kılıyor.

Tüm bunlardan ayrı olarak farklı görüşler olmakla birlikte uzmanların genel kanısı kısa süreli de olsa güçlü şirketlerin düşük fiyatlarla işlem görebileceği yönünde. Elbette böylesi bir durumun birçok nedeni olabilir. Ancak firmaların gerçek değerinin altında çok fazla kalıcı olmasını da beklememeli. Neticede orta ve uzun vadede fiyatların dengeleneceğini hatırda tutmakta fayda var. Hal böyle olunca herhangi bir hisseyle ilgili değerlendirmede bulunurken fiyatının neden ucuz kaldığını araştırmak ve anlayabilmek öne çıkıyor.
Destek Menkul Değerler Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Mergen bu noktada yatırımcılara öncü kuruluşları işaret ediyor. Orta ve uzun vadede sektörlerin öncü kuruluşlarının daha yüksek prim potansiyeline dikkat çekerken bu tür hisselerde pozisyon alanların ciddi getiriler sağlayabileceğini söylüyor. Mali açıdan problemli şirketlerden ise uzak durulması gerektiğini hatırlatıyor. Şüphesiz mali yapısı zayıf firmaların bazı oran ya da verileri borsa ortalamalarına göre cazip görünebilir. Ancak sınırlı veriyle hareket etmenin, riski gereksiz yere artıracağı da göz ardı edilmemeli.

Kurumsal yatırımcılar takip edildiğindeyse büyüme odaklı firmaları öncelledikleri görülüyor. TUYİD Yönetim Kurulu Başkanı Funda Güngör Akpınar, borsadaki kurumsal yatırımcıların çoğunluğunun büyüme ve değer odaklı fonlardan ibaret olduğunu hatırlatıyor. Bu tür fonlar, firmaların ciro, kârlılık ve nakit akışlarındaki artış potansiyeline önem veriyor.

Gözlendiği kadarıyla yer ve zamana göre kazandıran hisse profilinde hayli fazla çeşitlilik olabiliyor. Ancak güvenli bir yatırım için büyüyen firmalara ait hisselerden fiyatı düşük kalanları takip etmek daha anlamlı görünüyor.