‘IŞİD ile mücadele Türkiye’nin önceliği olacak’

0
49

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “gerek IŞİD terör örgütü gerek bölgedeki diğer terör örgütlerine karşı etkili bir mücadele ile Şam yönetiminin derhal uzaklaştırılmasının” Türkiye’nin öncelikleri olacağını söyledi.

TBMM’nin 24. Dönem yasama yılı açılış konuşmasını yapan Erdoğan, Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafyada büyük çalkantıların ve dönüşümlerin yaşandığı bir dönemden geçildiğini belirterek, Türkiye’nin başta Suriye olmak üzere bölgede yaşanan gelişmelerdeki önceliklerini anlattı.

Türkiye’nin bölgedeki hiçbir ülkenin içişlerine müdahale arzusu olmadığını ve hiçbir ülkenin topraklarında gözü olmadığını belirten Erdoğan, “Gerek IŞİD terör örgütü, gerek bölgedeki diğer terör örgütlerine karşı etkili bir mücadele önceliğimiz olacaktır. Sadece Türkiye’de sayıları 1.5 milyonu aşan göçmenlerin ülkelerine dönebilmeleri ya da ülkelerinde barındırılmaları aynı şekilde önceliğimiz olacaktır. Şam yönetiminin derhal uzaklaştırılması, Suriye’nin toprak bütünlüğü korunarak anayasal ve parlamenter sistemle herkesi kucaklayan bir yönetimin acilen tesis edilmesi de yine önceliğimiz olmaya devam edecektir” dedi.

Erdoğan, Türkiye’nin teröre karşı verilecek mücadelede her türlü işbirliğine açık ve hazır olduğunu söylerken, “Ancak şunu da herkes bilmelidir ki Türkiye geçici çözüm arayışlarında kendisini kullandıracak bir ülke de değildir. Irak ve Suriye’de devam eden krizleri en iyi analiz edebilen, çözümleri en iyi bilen ülke Türkiye’dir” dedi.

IŞİD olarak bilinen ancak daha sonra adını İslam Devleti olarak değiştiren radikal örgüt Suriye’nin ardından Irak’ta da önemli bir bölgenin kontrolünü ele geçirdi. İD’nin güçlenmesinin ardından ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyon İD hedeflerini havadan vurmaya başladı.

Türkiye’nin bölgedeki sorunlara ilişkin öneri ve uyarılarının dikkate alınması gerektiğini belirten Erdoğan, havadan atılacak tonlarca bombanın tehlikeyi ve tehdidi sadece erteleyebileceğini söyledi ve, “Geçici çözümlerin Irak’ı her 10 yılda bir böyle müdahalelerle karşı karşıya bırakması kaçınılmazdır. Suriye’nin gündem dışı tutulması da aynı şekilde çözümü palyatif bir hale getirecektir” uyarısında bulundu.

Türkiye’nin bu uluslararası koalisyona katılımı tartışılırken, yarın Irak ve Suriye’den gelebilecek saldırıların bertaraf edilmesi, TSK’nın gerektiğinde sınır ötesi harekat ve müdahalede bulunmak üzere yabancı ülkelere gönderilmesi ve yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye’de bulunmasını içeren Başbakanlık tezkeresi TBMM’de görüşülecek.

Erdoğan, “Ne topraklarımızda ne bölgemizde ne de yeryüzünde hiç bir terör örgütüne sempati ya da müsamahayla bakmamız söz konusu bile olamaz” dedi ve Türkiye’nin bölgedeki gelişmeler karşısında susma ya da insanlık dramlarına gözünü kapatma seçeneği olmadığını söyledi.

Erdoğan, “Türkiye mevcutla yetinen seyirci bir devlet olamaz” dedi.

Yeni anayasa
Erdoğan, milletvekillerine seslenerek geçen yasama yılında yeni bir anayasa hazırlamanın mümkün olamadığını hatırlattı ve “2015 seçimlerinin hemen ardından Meclis’teki tüm partiler, önyargılardan uzak şekilde bir araya gelmeli, uzlaşma içinde yeni bir anayasayı yazabilmelidir. Milletimizin en büyük arzusu, ülkemizin yegane kalkınma vasıtası olacak yeni anayasa daha fazla geciktirilmemelidir” dedi.

AKP’nin öncülüğünde TBMM’de grubu bulunan siyasi partilerin temsilcilerinden oluşturulan Anayasa Uzlaşma Komisyonu yaklaşık iki yıllık çalışmanın ardından anayasa değişikliği konusunda herhangi bir somut ilerleme sağlayamamış, hükümet bu konuda gerekirse tek başına adım atabileceğini açıklamıştı.

Bu kapsamda 2015 yılı Haziran ayında yapılacak olan seçimlerde partilerin alacağı oy ve çıkaracağı milletvekili sayısı kritik öneme sahip olacak.

Erdoğan yeni anayasanın artık bir an bile geciktirilmeden yapılması gerektiğini vurgulayarak, darbe dönemlerini geride bırakacak bir düzenleme yapılması gerektiğini vurguladı.

Çözüm Süreci
Konuşmasında çözüm sürecine de değinen Erdoğan, bu süreci hazmedemeyen ve kesintiye uğratmak isteyenler olduğunu belirtti.

“Son günlerde sergilenen çözüm sürecini sabote etmeye yönelik tahrik girişimleri, sadece ve sadece bu girişimlerin sahiplerine zarar verecektir” diyen Erdoğan, TBMM içindeki ve dışındaki partilerin bu sürece destek olmaları gerektiğini belirtti.

Çözüm sürecinin Türkiye’nin geleceği ve demokrasisi açısından “hayati derecede” önem taşıdığını belirten Erdoğan, bu sürecin kararlılıkla, cesaretle ve sabırla geleceğe taşınmasının en büyük arzusu olduğunu kaydetti.

Halkın da çözüm sürecinin arkasında olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Çözüm sürecinde nihai hedef şiddetin her türlüsünün dışlanması, siyasetin çözüm aracı olarak devreye alınmasıdır” dedi.

Erdoğan, siyasetin dışında çözüm arayışlarının Türkiye’ye çok ağır bedeller ödettiğini belirterek, “Sandık her meselenin çözüm yeridir. TBMM’yi şekillendirecek yegane vasıta sandıktır” dedi.

Konuşmasında “paralel devlet” yapılanmasıyla ilgili değerlendirmelerde de bulunan Erdoğan, “Türkiye’nin yaşadığı son iki seçim, bir anlamda paralel yapının ve destekçilerinin siyaseten tasfiyesidir” diye konuştu.

Erdoğan özellikle yargı içinde bir “çetenin, karanlık şebekenin” yargıyı dizayn etmeye kalkışmasına asla göz yumulmayacağını da vurguladı.