İş Bankası Müzesi’nde Derinlerden Siperlere: Çanakkale 1915

0
122

Türkiye İş Bankası Müzesi, tarihin önemli dönüm noktalarından biri olan Çanakkale Savaşları’nın 100’üncü yılı vesilesiyle “Derinlerden Siperlere: Çanakkale 1915” sergisine ev sahipliği yapıyor. Ziyaretçileri Çanakkale Boğazı’nın derinliklerinden Gelibolu’daki siperlere uzanan bir tarih yolculuğuna çıkaran serginin düzenlendiği İş Bankası Müzesi’nde,  9 Mart Pazartesi günü Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Senar Akkuş, serginin danışmanı Prof. Dr. Haluk Oral ve serginin küratörü deneyimli belgeselci Savaş Karakaş’ın katılımlarıyla bir basın toplantısı gerçekleştirildi.
 
Savaşa dair askeri objeler, yerli ve yabancı arşivlerden derlenen fotoğraflar ve belgelerin yer aldığı sergide, deniz ve kara savaşları ayrı bölümlerde anlatılıyor. Deniz tarafında savaşın en şiddetli anlarına tanıklık eden denizaltı ve gemilerin birbirlerine karşı kullandıkları torpidoların, 18 Mart’ta işgalci güçlere karşı kazanılan zafere önemli katkısı olan Nusret gemisinin döşediği mayınların, vatan toprağını savunan topların replikaları izlenime sunuluyor. Kara bölümünde ise savaşta kullanılmış askeri obje ve malzemelerin sergilendiği vitrinler ve bir siper canlandırması yer alıyor. Savaşın taraflarına ait askeri malzeme ve özel eşyalara çarpıcı asker anıları ve mektupları eşlik ediyor.
 
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün el yazısıyla imzaladığı, daha önce kamuoyuyla paylaşılmamış 3 askeri emir de serginin ilgi çeken belgeleri arasında yerini alıyor. 10,11 ve 12 Mayıs 1915 tarihli emirlerde Mustafa Kemal savaşa ilişkin takdir, görüş ve emirlerini diğer kumandanlara iletiyor. Toplamda 6 adet olan fırka emirleri, hem birebir transkripsiyonları hem de sadeleştirilmiş versiyonlarıyla sergileniyor.
 
Sergideki ekran ve projeksiyonlarda Çanakkale Savaşları üzerine farklı belgesellerin, tarihi görüntülerin de gösterimleri yapılıyor. Kiosklarda ise Avustralya, İngiltere ve Türk arşivlerinden özenle seçilmiş fotoğraflar açıklamalarıyla birlikte sunuluyor. 
 
Çanakkale Savaşları’nın adeta seyrini değiştiren Nusret mayın gemisinin, düşman gemilerinin projektörlerine aldırmadan Anadolu yakasındaki Akyarlar’a mayınlarını bırakmasının yıldönümü olan 7 Mart’ta açılan sergi, 15 Ağustos’a kadar gezilebilecek.
 
“Çanakkale Savaşları’na Müzemizde ev sahipliği yapmak sorumluluğumuzdur”
İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Senar Akkuş, Çanakkale Savaşları’nın 100. yılında tarihe not düşecek ve yeni nesilleri geçmişin değerli mirası ile buluşturacak anlamlı ve kapsamlı bir sergi açmaktan dolayı büyük onur ve gurur duyduklarını vurguladı. Türkiye’nin Bankası olarak ancak geçmişine sahip çıkan, tarihini derinlemesine inceleyen bir toplumun geleceğe sağlam adımlarla ilerleyebileceğine inandıklarını dile getiren Akkuş, şöyle konuştu: “Kuvvetle muhtemel bu ülkede yaşayan herkesin ailesinde, yakınlarında Çanakkale Savaşı’na katılmış, orada gazi olmuş ya da hayatını kaybetmiş bir büyüğü vardır. Uluslararası ve ulusal etkilerinin yanında böylesine bireysel etkileri de olan bir döneme Müzemizde ev sahipliği yapmanın da sorumluluğumuz olduğunu hissediyoruz. İşte bu duygu ve düşüncelerle, tarihe yön veren bir döneme ışık tutmak amacıyla hazırladığımız sergimizin ilgi ve beğeniyle karşılanacağını umuyoruz.” 
 
Çanakkale Savaşları’nın hem kara hem de deniz savaşlarını içerdiğini hatırlatan Akkuş, serginin de Çanakkale Boğazı’nın derinliklerinden Gelibolu’daki siperlere uzanan bir tarihi yolculuğu ziyaretçilere dönemin ruhuyla kapsamlı bir biçimde anlatmak üzere hazırlandığını ifade etti.
 
“Çanakkale Savaşı hakkında hâlâ anlatılacak öyküler var”
Prof. Dr. Haluk Oral da serginin, 100 yıl önce Çanakkale’de yaşananlara, cephede karşı karşıya gelmiş her iki tarafın gözünden tanık olma imkânı verdiğini belirterek, “Bu konuda pek çok kitap yazılmasına rağmen hâlâ anlatılacak öyküler, aydınlatılması gerek sırlar vardır” diye konuştu.
 
Kendi Çanakkale öyküsünün de “Kimdi onlar?” sorusuyla başladığını dile getiren Oral, “Bu vatan için şehit düşen tüm askerlerimizin ve Çanakkale Savaşı’nda kazandığı ‘Anafartalar Kahramanı’ unvanından da güç alarak Kurtuluş Savaşı’nı yöneten Mustafa Kemal Atatürk’ün hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum. Ruhları şad olsun” dedi.
 
“Bu sergi bana Savaş adını veren Çanakkale Savaşı Gazisi dedeme vefa borcum”
Serginin küratörü Savaş Karakaşise Çanakkale Deniz Savaşları’nın, 18 Mart 1915 tarihinde Müttefik donanmasının başarısızlıkla sonuçlanan boğazı geçme harekâtı ve bu sıradaki gemi kayıpları ile sınırlı olmadığını; 25 Nisan 1915 şafağında başlayan çıkarma harekâtıyla bunun öncesi ve sonrasında Marmara’da gerçekleşen denizaltı savaşlarında verilen kayıpların da anılması gerektiğini belirtti.
 
Çanakkale’deki batıkları savaş günlerinden geleceğe gönderilmiş birer zaman kapsülü olarak tanımlayan Karakaş, “Tüm bu zaman kapsüllerini derinlerde ziyaret edebilmek ve onların sırlarına ortak olmak, çocukluğumdan beri içimde yaşattığım bir idealdi. Bu, bana ‘Savaş’ adını veren Çanakkale Gazisi dedem Hafız Hilmi Coşkun’a karşı hep hissettiğim bir vefa borcuydu. Çünkü dedem, Çanakkale’de bir müttefik gemisinden atılan top mermisinin şarapneliyle yaralanmıştı” ifadelerini kullandı.
 
Türkçe ve İngilizce olarak hazırlanan, savaşın tüm kahramanları ile yazdıkları destanların saygı ve minnetle anıldığı Derinlerden Siperlere: Çanakkale 1915 sergisi, tüm ziyaretçileri, 100’üncü yılında Çanakkale Savaşı’nın bilinmeyenlerini keşfetmeye davet ediyor.